öncelikle belirtmek isterim ki, hakkımız varsa helâl olsun ve yolu açık olsun, bu taraftar carlos arroyo'yu asla unutmaz ve hep iyi hatırlar.
zira o bize 23 sene sonra şampiyonluk yaşatmış, geldiği günden beri sahada her şeyini koymuş, giydiği formaya yakışır şekilde mücadele etmiş, armayı layığıyla taşımış bir oyuncudur. 2103 şampiyonluğunun en büyük mimarı olarak her gaassaraylının kişisel tarihine altın harflerle geçmiş, yüreklere kazınmış bir isimdir carlos arroyo.
baktığın zaman bir yola, bir mücadeleye çıktığı, beraber savaştığı arkadaşlarına, en başta da onun kariyerinin son döneminde yeniden parlatan, 2. baharını yaşatan ergin ataman'a ihanet etmiş gibi görünebilir, hakkaten de fiilen durum bu, zira diğer oyuncular gecikmeli ödeme planını kabul etmişken o "hayır ya paramı hemen yatırın ya da ben yokum artık" dedi.
hain arroyo, siktir git diyen de var, hakkını helal edip uğurlayan da var şimdi, iki tarafa da hak vermemek elde değil, bi defa taraftar için müthiş bir travma oldu gidişi, kulüp tarihinde özellikle de basketbolda bu kadar sevilen ve hatta tapılan oyuncu çok azdır, taraftar kendini ihanete uğramış, para için satılmış gibi hissediyor haklı olarak, ulan diyor kitapsız, biz seni sevmedik taptık taptık ulan, nasıl yaparsın bunu bize, nasıl bırakıp gidersen böyle hiçbir şey olmamış gibi diyor.
fakat şunu unutmamak lazım ki bunlar nba görmüş, para için oynayan profesyonel oyuncular, arroyo'nun kolunu kessen kanı sarı kırmızı filan akmaz yani, kaldı ki adam 35 yaşında "acaba bu ay maaşım yatacak mı" diye düşünmekle uğraşmaz bu saatten sonra kardeşim. ki bence yeterince tahammül de etti, zira kulüpte 1 yıldır ödeme sorunu var, bekledi adam düzelir diye, 2 aylık rötarlı ödeme planını da kabul etti ama baktı onu bile beceremiyor kulüp, hadi bana eyvallah dedi. ayrıca şunuda hatırlatmak gerekir ki arroyo 3 kupalı sezondan sonra beşiktaş'tan da aynı sebepten ayrılmıştı.
ha ben kırılmadım mı, kızmadım mı arroyo'ya? hem de nasıl, sevgilimin beni aniden daha zengin bir adam için terk etmesi kadar acı verdi haberi duyunca, fakat oturup şöyle bir düşününce burada asıl suçlanması gereken tarafın kesinlikle bizim yönetim olduğunu düşündüm. basketbolun bu kadar popüler olduğu, kurduğun takımların son 3 yılda 1 şampiyonluk, 1 euroig son 8 yaptığı, avrupa maçlarının kapalı gişe oynandığı bu dönemde, üstelik en büyük rakibin arkasına çok büyük bir şirketi almış, avrupa'nın en iyi hocasını getirmiş, çok güçlü takımlar kurmuşken sen daha oyuncu maaşlarını bize doğru düzgün yatıracak sistemi kuramazsan, sezon başından beri 3-5 yüzbin dolar için teker teker oyuncularını kaçırırsan, bütün sezon yattığı yerden 3 milyon 4 milyon euro kazanıp hiçbir fayda getirmeyen futbolcuları transfer ederken bu taraftan 3 senedir seni avrupa'nın zirvesine taşımış oyuncuların maaşlarını ödeyemeyip mis gibi takımı dağıtırsan kusura bakma da ben en önce seni suçlarım kardeşim. elin porto rikolusu niye uğraşsın ki böyle şeylerle. uğraşmadı da zaten.
olsun... başta da dediğim gibi ben kişisel olarak, bir taraftar olarak, çocukluğumdan beri galatasaray basketbolunun peşinden giden bir arma sevdalısı olarak, ve hayatında hiç basketbol şampiyonluğu görmemiş bir nesil adına da yaşattığı şampiyonluk için carlos'a çok teşekkür ediyorum, hakkımızı da helâl ediyorum. bize 2,5 yılda unutulmaz anlar bıraktı ama ben onu hep yine bir sürü hasta, sakat vs olduğu bir günde, çok kritik 2 uzatmalı kızılyıldız maçında, hiç çıkmadan 50 dakka oynadığı ve maçı alıp bizi top 16'ya soktuğu o geceyle hatırlayacağım.
eyvallah carlos arroyo, yolun açık olsun kaptan.
neyse herkesin kendi görüşü.
