- Fatih Bey, konu çok ama isterseniz bugün daha çok Galatasaray’ı konuşalım. Çünkü Östersunds maçından bu yana spor kamuoyunun gündeminde sadece Sarı-Kırmızılılar var. Hemen soralım, Galatasaray turu geçer mi?
- Biz bu takımın neleri geçtiğini, kimleri elediğini gördük. Galatasaray her şeyi yapabilir. Hatırla 1988 yılını. Neuchatel ile İsviçre’de oynuyoruz. Teknik direktörümüz Mustafa Denizli. Sahaya bölücüler girdi, o oldu, bu oldu, hakem adilik yaptı 3-0’la döndük İstanbul’a. Üstelik de Neuchatel, Östersunds’tan kat kat üstün takım. Uçaktan nasıl indik? Elimizle 5 işareti yaparak. Çünkü o günün Galatasaray’ı, Galatasaray olduğunu ve Galatasaray’ın ne olduğunu biliyordu. Başkan Ali Tanrıyar’dı, futbol şubesinin başında Alp Yalman vardı. Yönetimde Faruk Süren vardı, Ersin Borteçen vardı, Özhan Canaydın vardı... Ne oldu? İstanbul’da, Neuchatel’e 5 atıp yolladık. O yıl Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynadık. Ama bugünün Galatasaray’ı çok farklı! Yönetiminden teknik direktörüne kadar farklı... O hava yok. O Galatasaray düşüncesi yok. Bugün bir taşra kulübü görüntüsü içinde, ilkel bir yönetim anlayışı ile yönetilen, küçük adamların Galatasaray’ı var. Geçebilir mi? Geçebilir turu. Ama bu Özbek kardeşler ve tercihleri ile çok zor.
- Tudor ile olmaz mı?
- Hoca değil, yoğurda doğrasan cacık olmaz Tudor’dan... Ama su ve sarımsak eklersen belki olur. Teknik direktör olamayacağını geçen seneden beri söylemiyor muyum? Tudor kim Galatasaray kim! Ama tabii Dursun Özbek kim Galatasaray başkanlığı kim. Biri olunca öbürü de oluyor. Hani bir laf vardır, ‘Tezekten terazinin boktan olur dirhemi’ diye. Bu da o hesap. Tencere kapak olmuş ikisi. Hem de kilitli düdüklü tencere olmuşlar. İçeride basınç artıyor haliyle. Taraftar basıncı. Bakalım ne zaman patlayacak. Tudor, Galatasaray’ın hocası olamaz. Hele hele gırtlağa kadar kompleksli Tudor’un yönlendirmesiyle transfer hiç yapılamaz. Tudor’u hoca yaparsan ancak şu mantıkla yaparsın: ‘Ben para harcamayacağım. Küçüleceğim, ekonomi yapacağım, altyapıya yöneleceğim’ dersen Tudor olur. Ama milyonlarca Euro harcayacaksın, bir sürü transfer yapacaksın. Başına da Tudor’u koyacaksın. Olmaz öyle şey. Ama Özbek vizyonu bu işte. Böyle başa böyle tarak!.. Galatasaray Genel Kurulu, bu başkandan öylesine pişman olacak ki, inanamayacaklar. Ama çok geç olacak. Aziz Yıldırım’ı başkan yapsalar, o bile bu kadarını yapmaya utanırdı Galatasaray’a ama Özbek’te bu duygu bile yok.
- Dursun Başkan 2018’e kadar kalır mı?
- Yemin ettim, eğer Dursun Özbek 2018’de bir daha Galatasaray başkanı seçilirse, Galatasaray Spor Kulübü üyeliğimi bırakacağım. O güne kadar kalır mı? Kalır herhalde. Çünkü görüyorum ki, Galatasaray’da, Galatasaray’ı seven kalmamış. Kimse sesini çıkarmıyor. Herkes politik olmuş, genel kurul uyuyor. ‘Ehven-i şer’e razı olmayı anlarım ama Galatasaray Kulübü Genel Kurulu ‘şer’e razı olmuş vaziyette. Galatasaray, Dursun Özbek ile beraber vizyonunu, misyonunu yitiriyor. Sıradanlaşıyor. Nasıl ki; Türkiye, Atatürk ilkelerinden kopuyor ve bunun acılarını yaşıyorsa, Galatasaray da aynı durumda. Batılı değerlerinden, ilkelerinden kopuyor. 2018’e kadar kalır mı? Ne yazık ki kalır. Benim ve bir avuç kongre üyesinin dışında genel kurulda kimsenin bir şey dediği yok.
- Ne olacak Galatasaray’ın hali?
- İyi olmayacak. Dursun Özbek, Galatasaray’ın parasını savurup havaya atarak birkaç hafta taraftarı susturdu. En azından taraftarın ayak takımını susturdu. Bilinçli taraftar her şeyi zaten görüyordu. Ama şimdi daha beter olacak. Galatasaray, total bir çöküşe gidiyor. Dursun Özbek, Galatasaray’a ancak bir Galatasaray düşmanının vereceği kadar zarar veriyor. Ben açıkçası Dursun Özbek’in başka hesaplar peşinde olduğunu düşünüyorum. Yoksa böyle bir durumda onurlu bir insan istifa eder gider. Babasının malı mı be Galatasaray bu adamın!.. Vallahi içim yanıyor.
Östersunds yenilgisi herkes için şok etkisi yarattı. Sizin için de öyle mi?
- Kura çekildiği gün sizin yanınızda “İkinci Tromsö faciasına hazır olun” dedim mi, demedim mi? Sadece burada değil televizyonda da söyledim. Maçtan bir gün önce VOLE’de anket yaptım. “Turu hangisi geçer?” diye. Abuk sabuk transferlerden sarhoş olmuş bir grup taraftar bana kızdı. Hatta bir F.Bahçeli “Fatih Bey, dalga mı geçiyorsunuz. Böyle bir soru olur mu, Östersunds kim ki!” diye yazdı altına. Bir kulüp, yönetimi kadar Avrupalı’dır. Bir kulüp, yönetimi kadar vizyon sahibidir. Bu işler transferle, çok para harcamakla olmaz. Dursun Özbek’in başkanlığını yaptığı Galatasaray’ın olduğu, olacağı budur. Sorunuzun kısa yanıtı ise şu: Hayır, benim için şok olmadı. Bekliyordum. Ama çok üzüldüğümü söylemeliyim. Çünkü, sonuçta bu kulüp, Dursun Özbek ve kardeşinin değil, bizim kulübümüz.
- Sizce yönetim, Sneijder meselesinde nerede hatalar yaptı?
- Galatasaray’da bir yönetim mi var? Her yerde “Ben yaptım, ben ettim, ben getirdim, ben aldım, benim projem” diyen bir kasaba uyanığı var. Yönetim Kurulu’nu diyorsanız onların hatası şu; hep beraber istifa etmeleri lazım... Galatasaray’ı bir nebze seviyorlarsa bu Dursun Özbek ızdırabından Galatasaray’ı kurtarmak için “Biz yokuz” demeleri lazım. Sneijder meselesine gelirsek. Başından beri “Aldığınız hiçbir oyuncu Sneijder’dan iyi değil” diyorum. Haklıyım da. Biliyorsunuz, Olcan Adın’ı da geçen sene aynı şekilde yolladılar ve şimdi bu oyuncuya yaklaşık 12 milyon TL ödeyecek Galatasaray. Aynısı Sneijder’a da olmaz inşallah. Ayrıca Sneijder’ı kimin isteğiyle yolluyorsun? Sezonu bitiremeyeceğini yaz başından beri söylediğim Tudor’un isteğiyle. Geçen hafta da söyledim. Kulüpler, teknik direktörlere takım kurmaz. Takım kurar, başına teknik direktör getirir.