Evvela dünkü mağlubiyetin çok üzücü olduğunu belirtmek istiyorum. Öyle-böyle bir yenilgi değildi! Maç içinde öfkelendim, oynanan "kişiliksiz" oyunu kabullenemedim. Bunca yıldır birçok maç izledim ama, hiçbir takımı bu kadar yılgın ve erksiz görmemiştim. Üstelik gördüğüm bu takım sarı-kırmızı formalı oyunculardan kurulu Galatasaray'dı!..
Esasında temel sorun uzun yıllardır süregelen başıbozuk, plansız ve çağdışı düzene dayanıyor ama, ben sadece bu yıla ve mevcut şartlara değinmek istiyorum.
Şubeyi takip eden herkesin bildiği gibi, geçen sezonun sonunda koç gitti-geldi durumu yaşandı. Murat ÖZYER gidecekti, yerine başka bir baş antrenör gelecekti ama, olmadı. Gitti-geldi süreci bize takriben iki ayın kaybına mâl oldu. Bu konu çok mühim ama, birçok kez gündeme geldiği için geçiyorum...
Ancak, Levent Topsakal'ın takımdan gönderilme hadisesi kanımca şubenin ne kadar çarpık bir yönetim modeli üzerinde durduğunu gösterdiği için bu konuya değinmek lazım. Biliyorsunuz, Levent Topsakal'ın maaşı bahane edilerek görevine son verildiği deklare edildi. İnandırıcı değildi, nedeni tam anlaşılamamıştı, Levent Topsakal dahi ne olduğundan haberdar değildi. "Teknik Menajer" ünvanıyla göreve gelen Levent Topsakal, Budocnost hezimeti sonrası görevden alınmıştı; yani sanki tüm sorumluluk onda imiş gibi bir durum vardı ve hesap ona kesildi. Güvenip "Teknik Menajer" ünvanı verilen bir basketbol adamı tek maçta sebebi tam olarak anlaşılmaksızın gönderildi!
Akabinde Koray Mincinozlu'nün "Teknik Danışman" olarak göreve getirldiğini gördük. Koray hoca kime danışman oldu, Murat Özyer'e mi, Ahmet Dedehayır'a mı, Yiğit Şardan'a mı, oyunculara mı, yoksa hepsine mi anlayamadık. Ancak Koray hocanın göreve gelmesinde mevcut teknik ekibe olan güvençsizliğin önemli bir etken olduğu aşikârdı. Teknik ekibi yetersiz gördülerki, eksper mahiyetinde bir danışman getirdiler... Peki kendisine şube yönetimi tarafından güvenilmediğini aşikâr olan teknik ekip ne kadar verimli olabilirdi?
Koray hoca bundan yaklaşık 20 gün evvel resmi olarak göreve başladı. Bu denli kısa sürede devrim yapmasını beklemek doğru olmaz ama, bu süreçte olumlu olarak ne değişti? Peki, diyelim ki, yönetim Murat Özyer'in görevine son verecek, o vakit göreve koray Mincinozlu mu getirilecek? Yahut kariyeri tartışılmayacak bir koç getirilmek istendiğinde, ona, Koray hocanın pozisyonu ve görev yetkileri nasıl izâh edilecek? Misal, Repesa'yı getirdiler, Repesa'ya, "Koray hoca senin teknik danışmanındır" mı denecek? Şayet Koray Mincinozlu'yu Murat Özyer'in alternatifi olarak görüyorlarsa, kanımca bu tam anlamıyla vizyonsuzluktur! Yıllardır basketboldan ayrı bir hayat süren Koray hocayı koç pozisyonu için yedekte tutmak başka nasıl izâh edilebilir?! Eğer Murat hocanın akabinde kariyerli bir koç getirmek istiyorlarsa ve Koray Mincinozlu kalacaksa, Koray hocanın varlığını o koça nasıl kabul ettirecekler? Murat Özyer giderse, Koray Mincinozlu'da onunla birlikte mi gidecek? Tüm bu ihtimaller teknik ekip üzerinde düşünülüyor mu bilemiyorum fakat, iyi yönetilen bir basketbol takımında tüm ihtimallerin düşünülmesi şarttır!
Daha evvel üst satırlarda yazdıklarıma benzer şeyler yazmamıştım. Murat Özyer'in gönderilme ihtimallerini açıkca paylaşmak istemiyordum ama, uzun süredir yaşanan sorunların, dün ki Beşiktaş maçında zirve yapması bu konuda görüş belirtmemi zorunlu kıldı.
Murat Özyer'i bugüne dek destekledim, zira kalıcı başarılar yakalamak için bir takımın saha içi istikrarı mühimdir. Üstelik Özyer, etik nitelik olarak değerli bir koç ve bu nedenle onun başarılı olmasıyla Galatasaray'ı en iyi şekilde temsil edebileceği kanaatindeydim. Görevde kaldığı sürece de desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Ancak bariz ve fahiş hatalarının sürekli hâle gelmesi ve oyun içinde çevreye yaydığı pasif, hatta menfi enerji takımın başarımına katkı sağlamaktan öte zarar verir oldu.
Oyun düzenimiz savruk, oyun içinde dalgalanma sorunu uzun zamandır devam ediyor. Hücum performansımız genel olarak vasatın altında. Hücumda son derece renksiz bir oyun düzeni var. Top paylaşımı yok. Geçen sezonda belirtmiştim, Murat hoca mola alıyor bizden ziyade, rakibe yarıyor; bu nasıl oluyor? Elimizde Milan Gurovic gibi Avrupa'nın en önemli skorerlerinden biri var ve biz bu adamdan neredeyse hiç verim alamıyoruz. Bu adam geldiktikten sonra kolundaki dövmeyi bantla kapatana kadar her maç +20 sayı atıyordu, Gurovic bantı taktıktan sonra ortada yok! Eğer Gurovic'teki düşüş dövmesini gizlemesiyle alakalıysa Murat hoca bunun farkında değil mi? Gurovic'in asi bir lider kişiliğine büründüğünde patlama yaptığını bilmiyor mu? Biz Gurovic'i örnek vatandaş olarak boy göstermesi için aldıysak bu oyuncudan nasıl yararlanacağız? Cüneyt'in fantastik tercihlerini ve topu eline aldığında süreyi son derece verimsiz kullanmasını Murat hoca görmüyor mu, görüyorsa ve ikaz ediyorsa neden Cüneyt her maç aynı davranışı tekrar ediyor? Esasında Murat hocanın genel anlamda söz geçirme konusunda sıkıntı yaşadığı bir gerçek... Sezon başında çok iyi oynayan Cemal Nalga nerede?! Bir ara sakatlanmıştı ama, kısa sürede iyileşti. Murat hoca Cemal'de neden ısrarcı olmuyor? Polat'ın bir derbide 1/6 üçlük atması daha mı iyi? Keza Murat Kaya... Murat Kaya 2.5 yıldır bu takımda, nedense biraz olsun oyunu gelişmedi; bilakis şut performansının her geçen gün geriye gittiğini görüyoruz. Diyelim ki sorun Murat Kaya'da... Ancak Murat Özyer'in elinde bugüne kadar hiçbir oyuncu çıkış göstermedi.
Mental olarak da ciddi sorunlar var...
Ben dahil, çoğu kişinin sıkça eleştirdiği bir antrenör olan Halil Üner dahi Kepez Belediye'nin başına geçer geçmez rakiplere korku salan bir oyun oynayacaklarını açıklarken, Murat Özyer bu kadar büyük oyuncuya sahip bir takımın başında olmasına rağmen rakiplere hiç korku veremedi. Galatasaray'dasın ve elinde böyle bir kadro var, öyle bir kükreyeceksin ki karşındaki takım kiminle oynadığını düşünüp sokacağı şutu kaçıracak, hakem aleyhine karar veriyorsa oyundan atılmak pahasına hakkını yedirmeyeceksin. Haklıysan ve oyundan atılmışsan, bir sonraki maçta senin yönetimin o hakemlere göz yummaz, yumuyorsa sorun o yöneticlerdedir, sen görevini yapmışsındır.
Maalesef Murat hoca bunca zamandır sahada ağırlığını hissettiremedi. Takım on sayı geride, oyuncular çoktan havlu atmış, maçın bitmesine bir dakikadan az süre var ve Murat hoca kenarda oyuncuları alkışlıyor! Bu oyuncular lise talebesi mi?! Çoğu +30 yaşlarında güngörmüş oyuncular; içlerinde Dünya şampiyonluğu yaşayan var, Avrupa şampiyonluğu yaşayan var, defalarca lig şampiyonluğu yaşayan var, sayısız kupa kaldıranlar var!.. Murat hocanın oyunculara tepkisi hafif kalmanında ötesinde! Bu denli üst düzey oyuncularla böyle bir diyalog olabilir mi?
Murat Özyer'in basketbol bilgisini sorgulamıyorum, muhakkak basketbolu iyi biliyor. Ancak bu sezon maalesef bu kadronun hakkını vererek oynatılmadığı son derece sarih. Daha evvelde belirtmiştim, 2008/2009 sezonu Murat Özyer'in beklentileri karşılayabilmesi için son fırsattır. Ancak takımın silik ve ne yazık ki "kişiliksiz" oyunu sürdürmesi halinde Murat hocayla yollar sezon sonu beklenmeden ayrılabilir.
Önümüzde zorlu bir F.bahçe derbisi var. İtiraf etmeliyim ki biz ne kadar kötü durumdaysak, onlar bilakis çok formda; koçları Tanjevic 107-78 gibi bir skorla galip geldikleri maçtan sonra savunmalarının yeterince sert olmadığından şikayet ediyor. Son çeyrekte Oğuz Savaş, Semih Erden ve Gaspar Vidmar'ı aynı anda oyunda tutarak oyuncuların top kontrolünü geliştirmeye çalışacak raddeye varmışlar! Düz mantıkla haftaya galibiyet ihtimalimizin az olduğu düşünülebilir, fakat Galatasaray formasını giyen oyuncuların en kötü zamanda dahi bu tür maçları sonuna kadar kovalayacağına inanmak lazım.
Esasında temel sorun uzun yıllardır süregelen başıbozuk, plansız ve çağdışı düzene dayanıyor ama, ben sadece bu yıla ve mevcut şartlara değinmek istiyorum.
Şubeyi takip eden herkesin bildiği gibi, geçen sezonun sonunda koç gitti-geldi durumu yaşandı. Murat ÖZYER gidecekti, yerine başka bir baş antrenör gelecekti ama, olmadı. Gitti-geldi süreci bize takriben iki ayın kaybına mâl oldu. Bu konu çok mühim ama, birçok kez gündeme geldiği için geçiyorum...
Ancak, Levent Topsakal'ın takımdan gönderilme hadisesi kanımca şubenin ne kadar çarpık bir yönetim modeli üzerinde durduğunu gösterdiği için bu konuya değinmek lazım. Biliyorsunuz, Levent Topsakal'ın maaşı bahane edilerek görevine son verildiği deklare edildi. İnandırıcı değildi, nedeni tam anlaşılamamıştı, Levent Topsakal dahi ne olduğundan haberdar değildi. "Teknik Menajer" ünvanıyla göreve gelen Levent Topsakal, Budocnost hezimeti sonrası görevden alınmıştı; yani sanki tüm sorumluluk onda imiş gibi bir durum vardı ve hesap ona kesildi. Güvenip "Teknik Menajer" ünvanı verilen bir basketbol adamı tek maçta sebebi tam olarak anlaşılmaksızın gönderildi!
Akabinde Koray Mincinozlu'nün "Teknik Danışman" olarak göreve getirldiğini gördük. Koray hoca kime danışman oldu, Murat Özyer'e mi, Ahmet Dedehayır'a mı, Yiğit Şardan'a mı, oyunculara mı, yoksa hepsine mi anlayamadık. Ancak Koray hocanın göreve gelmesinde mevcut teknik ekibe olan güvençsizliğin önemli bir etken olduğu aşikârdı. Teknik ekibi yetersiz gördülerki, eksper mahiyetinde bir danışman getirdiler... Peki kendisine şube yönetimi tarafından güvenilmediğini aşikâr olan teknik ekip ne kadar verimli olabilirdi?
Koray hoca bundan yaklaşık 20 gün evvel resmi olarak göreve başladı. Bu denli kısa sürede devrim yapmasını beklemek doğru olmaz ama, bu süreçte olumlu olarak ne değişti? Peki, diyelim ki, yönetim Murat Özyer'in görevine son verecek, o vakit göreve koray Mincinozlu mu getirilecek? Yahut kariyeri tartışılmayacak bir koç getirilmek istendiğinde, ona, Koray hocanın pozisyonu ve görev yetkileri nasıl izâh edilecek? Misal, Repesa'yı getirdiler, Repesa'ya, "Koray hoca senin teknik danışmanındır" mı denecek? Şayet Koray Mincinozlu'yu Murat Özyer'in alternatifi olarak görüyorlarsa, kanımca bu tam anlamıyla vizyonsuzluktur! Yıllardır basketboldan ayrı bir hayat süren Koray hocayı koç pozisyonu için yedekte tutmak başka nasıl izâh edilebilir?! Eğer Murat hocanın akabinde kariyerli bir koç getirmek istiyorlarsa ve Koray Mincinozlu kalacaksa, Koray hocanın varlığını o koça nasıl kabul ettirecekler? Murat Özyer giderse, Koray Mincinozlu'da onunla birlikte mi gidecek? Tüm bu ihtimaller teknik ekip üzerinde düşünülüyor mu bilemiyorum fakat, iyi yönetilen bir basketbol takımında tüm ihtimallerin düşünülmesi şarttır!
Daha evvel üst satırlarda yazdıklarıma benzer şeyler yazmamıştım. Murat Özyer'in gönderilme ihtimallerini açıkca paylaşmak istemiyordum ama, uzun süredir yaşanan sorunların, dün ki Beşiktaş maçında zirve yapması bu konuda görüş belirtmemi zorunlu kıldı.
Murat Özyer'i bugüne dek destekledim, zira kalıcı başarılar yakalamak için bir takımın saha içi istikrarı mühimdir. Üstelik Özyer, etik nitelik olarak değerli bir koç ve bu nedenle onun başarılı olmasıyla Galatasaray'ı en iyi şekilde temsil edebileceği kanaatindeydim. Görevde kaldığı sürece de desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Ancak bariz ve fahiş hatalarının sürekli hâle gelmesi ve oyun içinde çevreye yaydığı pasif, hatta menfi enerji takımın başarımına katkı sağlamaktan öte zarar verir oldu.
Oyun düzenimiz savruk, oyun içinde dalgalanma sorunu uzun zamandır devam ediyor. Hücum performansımız genel olarak vasatın altında. Hücumda son derece renksiz bir oyun düzeni var. Top paylaşımı yok. Geçen sezonda belirtmiştim, Murat hoca mola alıyor bizden ziyade, rakibe yarıyor; bu nasıl oluyor? Elimizde Milan Gurovic gibi Avrupa'nın en önemli skorerlerinden biri var ve biz bu adamdan neredeyse hiç verim alamıyoruz. Bu adam geldiktikten sonra kolundaki dövmeyi bantla kapatana kadar her maç +20 sayı atıyordu, Gurovic bantı taktıktan sonra ortada yok! Eğer Gurovic'teki düşüş dövmesini gizlemesiyle alakalıysa Murat hoca bunun farkında değil mi? Gurovic'in asi bir lider kişiliğine büründüğünde patlama yaptığını bilmiyor mu? Biz Gurovic'i örnek vatandaş olarak boy göstermesi için aldıysak bu oyuncudan nasıl yararlanacağız? Cüneyt'in fantastik tercihlerini ve topu eline aldığında süreyi son derece verimsiz kullanmasını Murat hoca görmüyor mu, görüyorsa ve ikaz ediyorsa neden Cüneyt her maç aynı davranışı tekrar ediyor? Esasında Murat hocanın genel anlamda söz geçirme konusunda sıkıntı yaşadığı bir gerçek... Sezon başında çok iyi oynayan Cemal Nalga nerede?! Bir ara sakatlanmıştı ama, kısa sürede iyileşti. Murat hoca Cemal'de neden ısrarcı olmuyor? Polat'ın bir derbide 1/6 üçlük atması daha mı iyi? Keza Murat Kaya... Murat Kaya 2.5 yıldır bu takımda, nedense biraz olsun oyunu gelişmedi; bilakis şut performansının her geçen gün geriye gittiğini görüyoruz. Diyelim ki sorun Murat Kaya'da... Ancak Murat Özyer'in elinde bugüne kadar hiçbir oyuncu çıkış göstermedi.
Mental olarak da ciddi sorunlar var...
Ben dahil, çoğu kişinin sıkça eleştirdiği bir antrenör olan Halil Üner dahi Kepez Belediye'nin başına geçer geçmez rakiplere korku salan bir oyun oynayacaklarını açıklarken, Murat Özyer bu kadar büyük oyuncuya sahip bir takımın başında olmasına rağmen rakiplere hiç korku veremedi. Galatasaray'dasın ve elinde böyle bir kadro var, öyle bir kükreyeceksin ki karşındaki takım kiminle oynadığını düşünüp sokacağı şutu kaçıracak, hakem aleyhine karar veriyorsa oyundan atılmak pahasına hakkını yedirmeyeceksin. Haklıysan ve oyundan atılmışsan, bir sonraki maçta senin yönetimin o hakemlere göz yummaz, yumuyorsa sorun o yöneticlerdedir, sen görevini yapmışsındır.
Maalesef Murat hoca bunca zamandır sahada ağırlığını hissettiremedi. Takım on sayı geride, oyuncular çoktan havlu atmış, maçın bitmesine bir dakikadan az süre var ve Murat hoca kenarda oyuncuları alkışlıyor! Bu oyuncular lise talebesi mi?! Çoğu +30 yaşlarında güngörmüş oyuncular; içlerinde Dünya şampiyonluğu yaşayan var, Avrupa şampiyonluğu yaşayan var, defalarca lig şampiyonluğu yaşayan var, sayısız kupa kaldıranlar var!.. Murat hocanın oyunculara tepkisi hafif kalmanında ötesinde! Bu denli üst düzey oyuncularla böyle bir diyalog olabilir mi?
Murat Özyer'in basketbol bilgisini sorgulamıyorum, muhakkak basketbolu iyi biliyor. Ancak bu sezon maalesef bu kadronun hakkını vererek oynatılmadığı son derece sarih. Daha evvelde belirtmiştim, 2008/2009 sezonu Murat Özyer'in beklentileri karşılayabilmesi için son fırsattır. Ancak takımın silik ve ne yazık ki "kişiliksiz" oyunu sürdürmesi halinde Murat hocayla yollar sezon sonu beklenmeden ayrılabilir.
Önümüzde zorlu bir F.bahçe derbisi var. İtiraf etmeliyim ki biz ne kadar kötü durumdaysak, onlar bilakis çok formda; koçları Tanjevic 107-78 gibi bir skorla galip geldikleri maçtan sonra savunmalarının yeterince sert olmadığından şikayet ediyor. Son çeyrekte Oğuz Savaş, Semih Erden ve Gaspar Vidmar'ı aynı anda oyunda tutarak oyuncuların top kontrolünü geliştirmeye çalışacak raddeye varmışlar! Düz mantıkla haftaya galibiyet ihtimalimizin az olduğu düşünülebilir, fakat Galatasaray formasını giyen oyuncuların en kötü zamanda dahi bu tür maçları sonuna kadar kovalayacağına inanmak lazım.