Ekrem Memnun

Hocanın niye ayrıldığı belli oldu.Doğru değerlendirme yapalım arkadaşlar.Tbf başkanı şahıs iki seçenek sundu.Ya Galatasaray'dan istifa et milli takımı çalıştır.Ya da biz başka hocaya bakalım.Ekrem Memnun'da tercihini milli takımdan yana kullandı.Bakınız Ergin Ataman için de aynı şey geçerli.Hoca dedi ki böyle bir tercih yapmak istemem ama tercihi ben yapmayacağım.Ayrıca Türkiye'nin şampiyonaya kadar maçı olmayacak.Bu beni de etkiler.Maç eksikliği yaşamak istemem.Esasında Ergin hoca da tbf ile aynı görüşte olduğunu belirtti ama şampiyonaya kadar hiç maç yapmadan turnuvaya katılmanın doğru olmadığını söyledi.Kısaca aynı senaryoyu Ergin hoca için de görebiliriz.En azından ileride böyle bir tercih yapmak zorunda bırakılacak

Çarpıtmaya gerek yok gerçekleri. Tamamen yanlış bir değerlendirme. Hoca zamanında seçimini Galatasaray'dan yana kullanmıştı zaten. Hocayı milli takımı seçmesine zorlayan senin beceriksiz, vizyonsuz yönetimindir.
 
Gittiği yer ''TÜRKİYE MİLLİ TAKIMI''. neyin tartışması yaşanıyor. İsterse federasyon başkanı Aziz Yıldırım olsun o görev kutsaldır.

Her gidişin ardından taraftar yapımız ortaya çıkıyor. Her gidenin aslında ne kadar kötü insan olduğunu öğreniyoruz birden. Sanki kafamıza saksı düşmüşçesine.
Ekrem Memnun çalıştığı süre içerisinde benim kafamı yere eğmedi. Bir ton zorluk çıkartıldı önüne ne külüp ne de taraftar adam gibi sahip çıktı ama yine yolundan dönmedi. Tarihimizin en büyük zaferinin altına imzasını attı. 4 sene sonunda da şartlar gereği takımdan ayrıldı.
Şimdi milli takımda inşallah başarıdan başarıya koşacaktır. Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak bundan gurur ve mutluluk duyacağım.
 
Gitmekte hakli, Harun'a gitmekte daha da hakli.
Adamlar oyle istediler ki Ekrem Hoca'yi, adeta mahallenin en guzel kizi için yapmadigini birakmayan hinzir delikanli gibiydiler. Lisans vermediler, teknik faul çaldilar, her maç takimi dogradilar, tum bunlari yaptiklari sirada da her zaman açik açik bize geleceksin demeye getirdiler demeçlerinde.

Sizi, tum kurallari ayaklar altina alacak, hatta sevgisi size zarar verebilecek kadar seven bir kurum varken, (ironisiz soyluyorum), siz gitmez miydiniz?

Biz birakin zarar verecek kadar sevmeyi, adama hakli oldugu yerlerde destek olacak kadar saygi gostermedik.
 
Tahmin ettiğim değerlendirmeler yapılmış; hocanın milli takıma gidişi sonrası Fatih TERİM olayındaki kadar olmasa da eleştirilerin olacağını tahmin etmiştim.

Eleştirilere katılmıyorum ama herkes düşüncesini ifade etmekte özgürdür bu anlamda saygı duyuyorum.

Her şeyden önce Ekrem Hocanın Galatasaray'ın divan kurulu üyesi olacak kadar kıdemli bir üyesi olduğunu, kulüp üyeliğini o divanda gördüğümüz isimler gibi çıkar amaçlı olarak değil yine Galatasaray'ın çıkarları doğrultusunda kullanma gayreti içerisinde olduğunu belirteyim.

Konu Galatasaray ise kavgada en önde gider Ekrem Hoca.

Ben hocanın ne Galatasaray'dan ayrılışına ne de milli takıma gitmiş olmasına üzülmedim.

Taraftar olarak takımımızın her sene şampiyon olmasını euroleague finalinin müdavimi olmasını isteriz elbette; ama bazen bir adım geriye çekilip koşulları tarafsız bir gözle değerlendirmek gerekir.

Kadın basketbol takımımız için bu sezon oluşan koşulları değerlendirdiğimde; mevcut yönetimin gerek maddi gerekse manevi anlamda takımına sahip çıkmadığını, gelecek yıl da aynı şekilde davranacağını düşünüyorum.

Koşulların yönetim değişikliği olmadıkça değişmeyeceğini varsayarsak Ekrem Hocanın takımın başında kalarak başarısız olması ve adını yıpratması doğru olmazdı.

Ekrem Hoca her şartta başarılı olur diye düşünenler olabilir ama ben aynı fikirde değilim. Hoca kalsaydı yine başarısız olacaktı ve çok daha farklı koşullarda takımdan ayrılacaktı.

Bunun yerine takımdan bir süreliğine ayrılıp uygun koşullar oluştuğunda tekrar geri dönmesi daha uygun olacaktır.

Bu noktada hocanın geri dönebilmesi için kadın basketbolunda devam etmesi gerekiyordu. Açıkçası Türkiye'de hiçbir takımın Ekrem Hocanın hak ettiği vizyona sahip olduğunu düşünmüyorum.

UMMC ve Kursk haricinde bir alternatif aklıma gelmiyor. Bu koşullar altında geriye sadece milli takım geliyor.

Boşverin hocanın kadın basketbolundan uzaklaşmasındansa milli takımda çalışması daha iyidir.

Merak etmeyin Ekrem Hoca milli takımda çalışır ama konu Galatasaray olursa yine kavgada en önde yer alır.

Siz hocanıza güvenin, başkaları ile karıştırmayın, şartlar gereği bir zorunluluk milli takım.

Bir de bu kadar yıprandıktan sonra hoca bir huzur görsün be kardeşim. Bu kadarını hak etmedi mi hoca?

Zamanı geldiğinde alırız hocamızı; nerede kalmıştık der devam ederiz...

Şunu sakın unutmayın Ekrem Abi Galatasaray'lı değil; Galatasaray'ın ta kendisi aslında.

Onurlu, gururlu, akıllı, savaşçı...

Galatasaray deyince aklıma ne geliyorsa Ekrem Abide onları görüyorum ben.
 
Cevap için tesekkur ederim.
Cumhur Bey, daha önce çok detaylıca yazmıştım bunları ama bulamadım bir çoğunu.

Çok kısa özetlemek gerekirse bazı ilişkiler hep sallantılı gider, bir gün kendiliğinden miadı dolar, devam etmeyeceğini herkes farkına varır ya, Alba-Galatasaray birlikteliği de böyle oldu. Sisteme uyum sağlamanın başı çektiği anlaşmazlıklar sebebiyle ağlamalarla, çok ciddi tartışmalarla geçen 2 sezonun sonunda sözleşmenin de bitmiş olması sebebiyle bu ayrılık gerçekleşti.

Sebep asla para değildi. Alba Galatasaray'ı gerçekten seviyordu. 2013 yazında kendisine takım bulması söylendiğinde Galatasaray'dan aldığı ve kendisi için cüzi olan ücrete ve daha yüksek ücrete başka takıma gidebilecek olmasına rağmen Galatasaray'da kaldı.

Yukarıdaki parantezden sonra Ekrem Memnun konusuna dönersek hemen hemen herkes Ekrem Memnun'un Galatasaray'dan ayrılmakta haklı olduğu yönünde hemfikir görüldüğü kadarıyla. İtiraz ise TBF ile çalışmasına. İtiraz eden arkadaşları anlayabiliyorum. TBF'nin sezon boyunca hakkımızı yediğini düşünüyorlar ve bu sebeple coachun TBF'ye gitmesini kabullenemiyorlar. Ancak, coachun bir ailesi olduğunu, bir özel hayatı olduğunu, çocuğunun eğitimini, geleceği için çalışması gerektiğini, İstanbul'da kalmasının ailesi için avantajlı olduğunu, Galatasaray ile devam etmeyi tercih etmesine rağmen Galatasaray'ın kendisine sözlü olarak git demediğini ama bunu her fırsatta hissettirdiğini, hatta kal bile demediğini unutuyorlar. Özellikle de sezon devam ederken coachun Galatasaray için Milli Takım'ı bıraktığını unutuyorlar.

Galatasaray'ı Milli Takım için bırakmadığını, Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra teklifler arasında kendisi için en makul olanı kabul ettiğini ve coachun Galatasaray için elinden gelen herşeyi yapmış, Galatasaray'lılığı sorgulanamayacak birisi olduğunu da unutmayalım.
 
Hocanın tek seçeneği Milli takım mıydı? Hiç zannetmiyorum. Ekrem Memnun gibi biri işsiz kalmaz. Mutlaka isteyen kulüpler vardır. Hal böyleyken milli takımı seçmek bir zaruriyet değil, şahsi bir karardır ve bana göre Ekrem hocanın bugüne kadar gösterdiği tavıra ters bir karardır. Zira daha yakın zaman önce "böyle devam ederse bu ülkede çalışmam" restini çeken koçun kendisiydi. Ayrıca ülkenin içinde bulunduğu durumu hepimiz biliyoruz. Orası artık milli takım değil, birilerinin "keyfi" takımıdır.

Yazmak istiyordum ama nasıl yazıcam,özetlicem derdindeydim. Bora abi çok güzel açıklamış duygularımı. Yolun açık olsun hocam.
 
Yaşattığın tüm mutluluklar için Allah senden razı olsun, teşekkürler gerçek imparator Ekrem Memnun...

Birgün tekrar yollarımız kesişecek inşallah, Milli takımda da çok başarılı olacağına inanıyorum...

Hep yalnız başına savaştın, bize büyük mutluluklar yaşattın, sen Galatasaray efsanesisin hocam. Yolun açık olsun İMPARATOR...
 
"İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir. Bir insanın kendine karşı hile yapması, onun; filminden, hayatından, her şeyinden vazgeçmesi demektir."

Hoca ikinci kez bu hatayı yapıyor ve ikincisini bile isteye yapıyor, şampiyonluğunu çalanların takımını yönetmeyi tercih ediyor. Kendisi bir Galatasaray efsanesi olarak son dönem Galatasarayına çok benziyor aldığı bu aksiyonlarla. Umarım en kısa sürede milli takım görevini (!) bırakır.
 
"İlkelerine bir kez olsun ihanet eden insan, hayat ile olan saf ilişkisini yitirir. Bir insanın kendine karşı hile yapması, onun; filminden, hayatından, her şeyinden vazgeçmesi demektir."

Hoca ikinci kez bu hatayı yapıyor ve ikincisini bile isteye yapıyor, şampiyonluğunu çalanların takımını yönetmeyi tercih ediyor. Kendisi bir Galatasaray efsanesi olarak son dönem Galatasarayına çok benziyor aldığı bu aksiyonlarla. Umarım en kısa sürede milli takım görevini (!) bırakır.

Ekrem hoca tercihini Galatasaray'dan yana kullanmıştı zamanında. Adamı sopayla kovaladık. Benim için Ergin Ataman, ya da Fatih Terim ile aynı kefeye girmez bu.
 
Ben Ergin Ataman ve Fatih Terimle kendisini aynı kefeye koymuyorum. Aralarında en çok Ekrem hocayı seviyorum ve en çok da ona kızıyorum. Hocanın ilk federasyonun takımına gidişinin yanlış olduğunu kabul etmek lazım, bırakmasının ardından Kizer olayıyla şampiyonluğunu çalanlara ettiği küfürleri anımsamak lazım. İkinci kez yapılan hata değil tercihtir.
 
Yaşattığın tüm mutluluklar için Allah senden razı olsun, teşekkürler gerçek imparator Ekrem Memnun...

Birgün tekrar yollarımız kesişecek inşallah, Milli takımda da çok başarılı olacağına inanıyorum...

Hep yalnız başına savaştın, bize büyük mutluluklar yaşattın, sen Galatasaray efsanesisin hocam. Yolun açık olsun İMPARATOR...

Aykut kardeşim çok güzel ifade etmiş.. Adeta duygularımıza tercüman olmuş.

Bize yaşattıkların için çok teşekkürler Ekrem Hocam. Yolun açık olsun, ama hiç ayrılmamak üzere...
 
Kizer olayında takıma sahip çıkması gereken, hakkımızı araması gereken Ekrem hocadan ziyade yönetim olmalıydı. Ama Ekrem hoca yine yalnız bırakıldı. Zaten federasyon seçiminde bile kendi adayını desteklemeyen, karşı yakanın adayına oy veren yönetimden daha kaliteli bir davranış da beklenmezdi.
 
Her şeyin en iyisini hak ediyorsun hocam. Bizle ya da bizsiz, hep mutlu ol inşallah. Türk kadın basketbolunun en büyük efsanesi.
 
Şu dakikada gelsin takımın başına aynı erkek basketbolda Mahmuti geldikten sonra oyuncuların savunmayı hatırlaması gibi kadın basketbol takımı da aynı etkide olacaktır. İçeride dışarda 30 fark attığımız takıma bu sezon 2 maçta da yenildik bravo Maljkovic!
 
Zamanında milli takımla Galatasaray'ı aynı anda çalıştıramam deyip Galatasaray'ı tercih eden hakikaten adam gibi adam. Bugün görev var desek gelir mi bilemiyorum, ikisini idare eder mi kuşkum yok. Zaten milli takım koçluğu denilen olay büyük kulüp koçunun fazladan mesaisidir. Hele de ligde bu kadar yabancı oyuncuların eline bakılırken. Ama dediğim gibi daha önceki kararından bir kez daha Galatasaray için taviz verir mi bilmiyorum ama şu an kısa vadede takımın da tek çıkış yolu gibi duruyor Ekrem hoca. En az Fatih Terim ve Oktay Mahmuti kadar elzem.
 

Üst