Bu sezon için yüz tane belki bin tane koç bulunurdu da ne geçen sezon takım o halde kendisi de işinde gücündeyken bir telefonla ateşten gömleği giyecek bir koç bulunabilirdi, ne de Afyon maçında rakibin en büyük silahı Cruz'u oyun dışı bırakmak için iki katı cüssede adamla dalaşmayı göze alabilecek bir koç bulunabilirdi. Aktif koçluğu bırakmış, piyasadan o yönüyle uzaklaşmış, akademisine ve oradaki bakış açısına odaklanmış bir haldeydi. Ne yazık ki kendisine tekrardan sözleşme verenler de, o sözleşmenin iptali için konuşmayanlar da, hakaret derecesinde eleştirenler de, biraz da körlemesine savunmaya çalışanlar da unuttu bu gerçeği.
Geçen sezonki şube yönetiminin seçimler öncesi "koç belli olursa yeni sezon kadrosunu erken kurabiliriz"(!) diyerek aceleyle yaptığı bir hamleydi sözleşmenin yenilenmesi. Yetkiyi devretmeden kısa süre önce anca halledebildiler yeni sözleşmeyi, öyle olunca yeni sezona dair hamle yapma fırsatı da kalmadı. Tüm planlama ve transferler seçimden sonrasına kaldı. Yeni yönetim de artık aynı sezonun başında ikinci bir hocayla sözleşme yapmak mı istemedi, Ekrem hocayla işin yürüyebileceği gibi bir düşünceye mi kapıldı bilemiyorum.
Her zamanki gibi bir efsanemiz daha zor günde yardım elini uzattı ve her zamanki gibi suyunu sıkana kadar, pişman edene kadar kullandık. İşinde gücündeyken hakikaten yardım etme içgüdüsüyle gelmişti hoca. Sezon sonu güzel bir şekilde yollar ayrılabilirdi. Hem geçmiş hem şimdiki yönetimin hatalı bakışı sayesinde, neredeyse göz göre göre bomboş bir sezon geçirdik yine. Yani korkulu rüya görmedik ama 1 ya da 2 maç hariç çok bir heyecan da veremedik. Gerek kulüp yönetimi, gerek şube yönetimi de hocanın arkasına saklanıp yıpranmasına müsade etti.
Günün sonunda isimler ve detaylar değişse de hikaye yine değişmedi. Eminim ki bu sezonki performans çok daha ekonomik(!) bir şekilde sağlanabilirdi. Hatta bir değil birden çok şekilde sağlanabilirdi...
Her şey için teşekkürler koç...