Ekrem Memnun

Türkiye kupasında yarı finalde varlık gösteremeden elenildi. Avrupa kupasında 2.turda kolay bir gruptan elenilmek üzere (Bence Perşembe günü Avrupa kupası defterini kapatırız). Ligde takım 7. durumda (Gaziantep Basketbol maçındaki hakem yardımı olmasa şu an takım play-off dışındaydı). Ortada başarının kırıntısı bile kalmadı. İstediğiğ transferler yapıldı. Yazın, son 5 yıldır hiçbir koça yapılmamış bir bonservis ödemesiyle yerli transferi yapıldı. Son 2 transferle 2018'den beri en büyük bütçeyle çalışıyor kendisi. Son 5 yılın en ilgili sponsor desteği var. Maaşlar günü gününe ödeniyor. Ama ne elde ne avuçta hiçbir şey kalmadı. Büyüklük yapıp kendisini Efe Güven'in yerine alsaydı ya da Haziran ayında emekli olsaydı onu bir büyüğümüz olarak anabilirdim. Ama bende zerre saygı bıraktırmadı kendisinde. Bu kadronun ve bu bütçenin koçu olmadığını her maç dünyaya haykırıyor.

Ertruğrul Erdoğan'ın 2018-2020 Mart arasını dönemini başarısızlık olarak görenlerin ibret alması gereken bir sezon geçiyor.
 
Bu takım uzun süredir koç değişikliği elzem diye bağırıyor ama özellikle bu forumda garip bir şekilde korunuyor şöyle Galatasaraylı böyle Galatasaraylı diye. Ekrem Hocayı ben de severim ama konumuz o değil. Galatasaraylılığını da tartışmaya gerek yok. Acilen kendisiyle vedalaşıp bir koç değişikliği yapmak gerekiyor. Yoksa iyi yönetiliyor denilen şubenin de sezonu heba olacak. Yönetim zaten boşluk popolarını kurtarma derdindeler ama Erden Timur bir koç değişikliğinin gerekli olduğunu nasıl göremiyor anlamış değilim. Demek o da sadece taraftar kafasıyla bakıyor ve durumdan memnun. Başımızda çok iyi bir Galatasaraylı var diye kendini avutuyor sanırım ama Erden Timur eğer bu kafadaysa bu çok iyi yönetildiği söylenilen şube çok da iyi bir yerlere gitmez günün sonunda.
 
Ekrem Hocam; belki sezonun en önemli maçı ve deplasmanda son periyoda berabere girilmiş. Son periyoda ; Bost, Rıdvan, Göksenin, Sadık, Ege beşiyle başlıyorsun. Diğer oyunculara savunmasız maç kazanılmaz dersi verilecek maç değil bu, çünkü bu maçı hücum edemeden de kazanamazsın. Bu oyuncular değil bu maçta hiçbir maçta aynı beşte oynayacak oyuncular değil. Nitekim, mola alana kadar ısrar ettin bu beşte 4 dakika. İnat edilecek maçlar değil bunlar. Maalesef, büyük ihtimalle şampiyonlar liginden boş yere elendik ve bana göre grubun en iyi takımıydık. Başka hatalarda var maçta ama hadi diyoruz onları her koç yapar. Ama maalesef bu yaptığın fahiş hataydı.
 
Elindeki oyuncu yeteneklerine göre bence gayet doğru oynatıyor.
Ayrıca şu yorumlar da beni baya gülümsetiyor. Sabaha kadar doğru oynatsın kritik yerlerde gereken coaching'i yapamıyorsa momentumu değiştiremiyorsa ve çoğu zaman insanlara kenardan izlediği algısını veriyorsa başarılı değildir. Bütün sezon çok iyi keyif veren bir basketbol oynuyorduk koç da çok doğru oynatıyordu ama sezonu 10. bitirdik gibi bir şey olur bu ve züğürt tesellisinden öteye geçmez. Doğru oyun kısmı da tartışılabilir elbette ama basketbolda sonuç almak da önemli. Sonuç alamıyorsan sürekli 10-15 sayılardan maç veriyorsan bir yere gidemezsin ve çok daha önemli bir konu bence bu takımın yalnızca A planı var ve Mart ayındayız.
 
Sezona Ekrem hoca ile başlamamalıyızı savunmak ile Ekrem hoca ile başlanan sezonda Ekrem hocaya destek olmak apayrı şeylerdir.Bu duygusallıkta değildir.Duygusal davranan çok az sayıda insan oldu bu zamana dek.

Evimizdeki Dijon maçı + Türkiye kupasındaki hayattan bezdiren Fenerbahçe maçı + ligdeki Bursaspor ve Antep maçları ve bugünkü Holon maçı.

Bu takım son oynadıgı 6 maçın 5'inde sürekli geriye doğru gidiyor.Ve geriye giden takım için hocanın doğru zamanda doğru müdaheleleri olmuyor.Süreleride iyi paylaştıramıyor.Bizden çok kötü durumda olan takımlarda var.Darüşşafaka 6 oyuncuyla mücadele ediyor.

Bir hayal edelim takımımızın Daçka olduğunu.Uzun oyuncun Olaseni ve onu yedekleyecek oyuncun yok.Rotasyonun dar ve ana oyuncularını dinlendirmek zorunda kalıyorsun,kaldığın bölümde 17-2 gibi seri yiyorsun ama yinede maçı kazanıyorsun.Saha içinde ve saha dışında koçun takıma etkisi çok önemlidir.Malesef hocamız bu konuda yetersiz kalıyor.
 
Dün de yazdığım gibi; takımın sürekliliği yok. Tamam harika maç oynayıp rakibi paramparça ediyor; ancak bunu sürdüremiyor. Nasıl bi metafor kullanayım bilmiyorum ama rakip boksörün sizin yumruk atmanıza izin vermesi gibi. Biz kroşelerle dövüyoruz ama adamlar 2 yumruk atıp işimizi bitiriyor. Bizim yaptığımız sayı farkı suni farktan öteye gidemiyor maalesef.
Şu Daçka maçı bence aylarca unutulmaması gereken bir maç. Son 12 dakikaya 25-30 sayı önde giriyorsun, rakip dağılmış, taraftar bitmiş, oyunun tartışmasız hakimisin. Bu maç buradan nasıl verildi ?
Dün maça süper başlıyorsun. Savunmada rakibi durdurup, hücumda da yüksek skor yapıyorsun. Ve bu doğruları deplasmanda yapabilme başarısı gösteriyorsun. E bu maç nasıl verildi ?
Yukarıda arkadaşların da yazdığı gibi; biz bu takımlar içerisinde en güçlü takımız. Bu kadroya yazık oluyor. Bu kadro bu neticeleri hak etmiyor. Tamam 20-30 fark yapan da sensin ama 20-30 farktan maçları veren de sensin. Bu nasıl paradoks, çözebilen beri gelsin...
 
Son düzenleme:
Maç öncesi rakibine hazırlanırsın,bu takım böyle oynuyor,bunları yapıyor,bizimde şunu yapmamız lazım dersin.

Baktın rakibin farklı bir strateji deniyor,bu kez sende maç içerisinde farklı şeyler denersin.Bir kere maça hakim olan koç Bost-Rıdvan-Göksenin-Sadık-Ege 5'lisini oynatmaz,hele ki kazanmak zorunda olduğu bir maçta.

Ben maç öncesi analiz olarakta maç içi analiz konusundada başarılı olduğumuzu düşünmüyorum.Bunu cumartesi günü Gaziantep'in bize en çok sıkıntı çıkaracak oyuncusu Alpha Kaba yokken çok net gördüm.

Takımımız,arkadaşlarımızın dediği gibi maçı koparacak farkları yakaladığı halde maçı kazandık görüntüsü çizemiyor ve sürekli skorda yakalanıyorsa veya yakalanıp kaybediyorsa hocamızın çözümler üretmesi lazım ya da üretemiyorsa bunu belirtmesi lazım.

Yönetim kısmında ise yönetim bu sezon elinden gelen her şeyi yapmadı.Bu takıma haftalarca-aylarca uzun oyuncu alalım diye dil döktük.Çok geç yapılmış 2 transfer var ortada.

Transfer konusunda forumu ciddiye aldıklarını bu yüzden zannetmiyorum,insanlar hatırladığım kadarıyla Jordan Morgan-Hamilton-Terry üzerinde duruyorlardı,5 oynayabilen,4 numara Ndour üzerinde kimse durmadı.
 
Fatih Terim basligi kadar dolu degil gordugum kadariyla.Yine de biz yazalim,kovulmayi beklemeden istifa etsin.Terim kadar bile top oynatamayan bir diger efsanemiz.Nasil futboldaki efsanemize istifa dendiyse burada basketbolda da 2 efsanemizden biri olan Sayin Memnun’a karsi ayni hassasiyeti bekliyorum.
İSTİFA !!!!!
 
İstifa etsin, etsin yazalım da ısrarla konuyu aynı yere çekecekseniz, milletin kağıt 5 lira bantladığı sezonda herkesin toplamından daha fazla para harcayalım ondan sonra aynı şeyleri söyleriz sanki :) Yoksa zaten yazdık yazacağımızı, kim gelecek kardeşim edebiyatı yapmıyoruz neticede :)
 
Yoo onu da yaptiniz sezon basinda :)
Neyse abi her seyi gectim elestirilerin dozunda bile fark varken buna deginmeye gerek yok :) Birine istifa diye baslik acilinca isyan cikarken digerine sokak kabadayisi bile denirken sorun yok :)
Yirtik 5 lira bantladigin sezonda Uefa’da ceyrek final oynayacaksin Barcelona’yi elersen :)
Kim gelecek edebiyatini da “Ekrem Memnun severler” yapti sezon basinda cok iyi hatirliyorum.Hatta gecen hafta ben buraya Alimpijevic yazdigimda o kim diyecek bir milyon kisi var diyen de sendin Furkan :)
 
Son düzenleme:
Yoo onu da yaptiniz sezon basinda :)
Neyse abi her seyi gectim elestirilerin dozunda bile fark varken buna deginmeye gerek yok :) Birine istifa diye baslik acilinca isyan cikarken digerine sokak kabadayisi bile denirken sorun yok :)
Yirtik 5 lira bantladigin sezonda Uefa’da ceyrek final oynayacaksin Barcelona’yi elersen :)
Kim gelecek edebiyatini da “Ekrem Memnun severler” yapti sezon basinda cok iyi hatirliyorum.Hatta gecen hafta ben buraya Alimpijevic yazdigimda o kim diyecek bir milyon kisi var diyen de sendin Furkan :)
Buna kısmen katılıyorum. Yani FT'ye istifa deniliyorsa aynı şekilde Ekrem Memnun'a da denilmeli. FT'ye yapılan eleştiriler gayet sertken Ekrem Memnun'a daha minnoş eleştiriler yapılmamalı. Ben kendi adıma FT'de bırakmalı dedim çok sert eleştirdim yine Ekrem Memnun da çok önce bırakmalıydı ya da yollar ayrılmalıydı. Hatta bana kalırsa sezona da kendisiyle başlanmamalıydı ama başladıysan da gerekli yerde aksiyon almasını bileceksin. Alamıyorsan kayıp başarısız bir sezon daha olur ve iyi yönetiliyor denilen yenilmez armada diye pazarlanan şube de çöp olur.

Şu andan sonra istifa denilmesini de çok samimi bulmuyorum. Takım havlu attıktan sonra istifa etsin demek kolay. İş işten geçmeden bir şeyleri yapmak gerekiyordu.
 
Yoo onu da yaptiniz sezon basinda :)
Neyse abi her seyi gectim elestirilerin dozunda bile fark varken buna deginmeye gerek yok :) Birine istifa diye baslik acilinca isyan cikarken digerine sokak kabadayisi bile denirken sorun yok :)
Yirtik 5 lira bantladigin sezonda Uefa’da ceyrek final oynayacaksin Barcelona’yi elersen :)
Kim gelecek edebiyatini da “Ekrem Memnun severler” yapti sezon basinda cok iyi hatirliyorum.Hatta gecen hafta ben buraya Alimpijevic yazdigimda o kim diyecek bir milyon kisi var diyen de sendin Furkan :)

"Orda söylediğim, sene başı alsaydık o kim diyecekler var"dı. Yoksa ben gayet beğenirim Alimpijevic'i . Her zaman söylediğğim şey yabancı koç gelecekse her daim sorunsuz nakit akışı olacak bir şubede olmalı. Ki görünürde de öyle bir problemimiz bulunmuyor. Herhangi bir koç değişikliğine itirazım yok zaten. 1 ay önce de yoktu.
 
Ekrem Hoca için bu tarz yakıştırmaları doğru bulmuyorum. Evet gitmesi isabetli karar olur fakat ''yağlı kapı'' tarzında zihniyeti olan bir insan değil. Ve diğer spor figürleri gibi kamuoyuna da asla oynamaz, rol kesmez. Kimseyle de didişmez, kimseyi de taraftar önüne atmaz. Gitmekten de gocunmaz, alır ceketini çıkar. Ya her an bir istifa olabilir ya da playofflar beklenir. İki ihtimale de 50-50 bakıyorum ben. Ancak şahsi fikrim sezonun sonunda hareket edileceği. Ha tabii arka arkaya mağlubiyetler devam ederse , nisan ayında yollar ayrılır bence.
 
Ekrem Hoca için bu tarz yakıştırmaları doğru bulmuyorum. Evet gitmesi isabetli karar olur fakat ''yağlı kapı'' tarzında zihniyeti olan bir insan değil. Ve diğer spor figürleri gibi kamuoyuna da asla oynamaz, rol kesmez. Kimseyle de didişmez, kimseyi de taraftar önüne atmaz. Gitmekten de gocunmaz, alır ceketini çıkar. Ya her an bir istifa olabilir ya da playofflar beklenir. İki ihtimale de 50-50 bakıyorum ben. Ancak şahsi fikrim sezonun sonunda hareket edileceği. Ha tabii arka arkaya mağlubiyetler devam ederse , nisan ayında yollar ayrılır bence.

Bence 3 kesim var,1 kesim olaylara her zaman objektif bakıyor,kimin koç,kimin hoca,kimin idareci olduğuna bakmaksızın,takım için en doğrusu ne olacaksa kendi bakış açısına göre yorumluyor.

1 kesim Fatih Terim'den ötürü Ekrem Memnun üzerinden algı yapıyor.

1 kesimde Oktay Mahmudi'nin takımın başında olmasını istiyor ve bunun içinde bir an önce Ekrem Memnun gitsin istiyor.
 
Kendisinden sonraki antrenör adayım engelli basketbol takımımızın da antrenörlüğünü yapmış olan Sedat İncesudur. Kazandığı kupalar müzemizde mevcuttur, isteyenler gidip bakabilir.

Ayrıca son derece iyi huylu ve beyefendi birisi olduğu söylenmekte. Bence antrenörümüz olması için en önemli kriteri karşılıyor. Ne de olsa biz takımlarımıza anrenör alırken aynı zamanda kızımıza da damat alıyoruz
 

Üst