EL 7. Hafta | UNICS Kazan 72 - 61 Galatasaray MP

4 kısalı sistemi Oktay Hoca icad etmedi..

Fenerbahçe Ülkere dikkat edildiğinde özellikle avrupada kazandıkları çoğu maçları 4 kısalı oyunla kazandılar..Shumpert görevi onlarda sefo da idi..

Dün Fenerbahçe Ülker oly maçını izleyenler hatırlarlar ivkoviç oly bi ara okadar kısalttıki oğuz Savaşın karşısındaki isim 1.98 lik hınes tı..Karşı hamleside fazla gecikmedi spajhanın..Kayayı oyuna aldı ve fenerin en uzunuda Kayaydı..

Belirttiğimiz gibi 4 kısalı oyun Oktay Mahmutinin icadı değil..tempoyu yukarı çekmenin oyunu hızlandırmanın tek yolu budur..Maç içinde kısa aralıklarlada herzaman işe yarar..

O yüzden shumpertın 4 numaralı oynadığı anlar bizim geride gelmeye çalıştığımız yada oyunu koparma anında ki tempoyu yükseltmek adına uyguladığımız güzel bir opsiyon..Hiç uzağa gitmeyelim Barcelona maçına nasıl geri döndüğümüzü ve prokom maçında kritik anları neden inatla kısa oynadığımızı maç sonunda gelen skorlar anlatır..

Takımı kısaltmayı anlıyorum. Fakat rakibin 4 numarası 2.13 ise ve leblebi gibi dış şut atabiliyorsa bunlar da yetmiyormuş gibi sırtı dönük potaya gidebiliyorsa böyle bir adamı Shumpert ile tutmaya çalışmanın mantıklı bir izahı gelmiyor aklıma. Deplasmandaki Prokom maçında farkın 5 dakikada 20 den sıfıra inmesinin de buradaki maçta farkın 3 çeyrekte coşmasının da yegane nedeni Shumpert'in Motiejunas ile oynamasıdır. Burada fark kapandı ise 4. çeyrekte Oktay Hoca'nın bu inadından vazgeçmesi nedeni iledir. İllaki hoca'nın bir mantıklı açıklaması vardır da benim aklıma gelmiyor işte.
 
4 numarası 2.13 olan takım sayısı avrupada kaç tanedir bilmiyorum..Ama ben bir tek prokomu biliyorum..o yüzden o maç bir istisnadır ve istisna dahi olsa 2.13lük mottiejunası uzatmalarda 1.96 lık shipp in tuttuğunu ve potayı göstermediğini unutmamak gerek..

Demekki Biz oly olsak antrenörümüz ivkoviç olsa..Ve 1.98 lik hınes dün maçtaki gibi 2.10 luk Oğuz Savaşın karşısına koysak heralde adam afaroz edilirdi..İvkoviçte bilmiyor bu işi:)
 
4 numarası 2.13 olan takım sayısı avrupada kaç tanedir bilmiyorum..Ama ben bir tek prokomu biliyorum..o yüzden o maç bir istisnadır ve istisna dahi olsa 2.13lük mottiejunası uzatmalarda 1.96 lık shipp in tuttuğunu ve potayı göstermediğini unutmamak gerek..

Demekki Biz oly olsak antrenörümüz ivkoviç olsa..Ve 1.98 lik hınes dün maçtaki gibi 2.10 luk Oğuz Savaşın karşısına koysak heralde adam afaroz edilirdi..İvkoviçte bilmiyor bu işi:)

Oğuz Savaş pota altı oyuncusu. Dış şut tehdidi yok. O'nu savunması daha kolay. Ayrıca Hines Oğuz'u savunsun diye sahada değildi Oğuz'u kolay geçip sayı üretsin diye sahada idi. Mesela Top 16'da Caja Laboral ile aynı gruba düşersek ve Teletovic'i Shumpert ile tutmaya çalışırsak EL sayı rekoru kırabilir o adam. Ama Oğuz yapamaz, Vidmar yapamaz, Mesela Lorbek yapar, Khryapa yapar vs. vs.
 
Arkadaş top16 yapılmış, dahada gitmek ihtimali var, tarihimizde ilk kez katıldığımız şu playformda neyin kavgası içinde bazıları anlamıyorum. Basketbolu bu denli bildiğinizi savunuyor ve düşünüyorsanız haydı kış kış koçluk için lisans almaya, bizde sizin boyunuzun ölçüsünü görmiş oluruz, başarılı lursanız 'Adam haklıymış' deriz falan filan.

Takım öncelikle yaşlı sayılabilecek bir takım arkadaşlar o yüzden fark ettiyseniz geçen seneki savunma performansını hemen hemen hiç bir maçta tam olarak gösteremiyoruz. Shumpert- Songalia- Lakoviç üçlüsü savunma yapmaya müsayit bir oyun üçlüsü değil. Hee alınırken bu bilinmiyor muydu biliniyordu, bu bu seneye mahsus verilmiş bir karardı, hocanın ve yönetimin stratejisiydi ligde dolu dizgin gidiyor, avrupada ilk sezondan top16 yapmışsak demek ki başarılı bir düşünce olmuş.

Öte yandan takımın Eurolegue'teki tecrübesizliğini bu tecrübeli oyuncuların şahsi tecrübesi ile kapamak istediler ki bunda da son derece başarılı olduk.

Önümüzdeki sene için şu takımdaki oyunculardan en az 4'ü aramızda olmaz, bu sefer vites yükseltilmiş olur yada biz beklentilerimiz için aynı şeyi yapabiliriz ama geçen senekinin hemen hemen aynısı sayılacak bir takım, geçen senenin aynısı bir bütçe ile bu kadar beklenti yükseltmek büyük basketbol gafletidir.
 
ayrıca o maça tekrar tekrar niye dönüyoruz yada neden o maçta takılıp kalıyoruz bilmiyorum ama mottiejunas dış tehdidi üst düzeyde olan bir 4 numara..Kalkıpta bizim uzunun dışardan ona yapışarak savunma yapması beklenemez keza pota altına yerleşik savunmadan taviz verilemez..Dışarda topla buluştuğunda ayakları hızlı olması gerekiyor ki bizim uzunumuzun top ona geldiğinde biranda önüne çıkıp şutunu bozması için..

Songaıla ve cevherde ayakları yavaş oyuncular..Ve mottie üçlükleri gönderdiğinde bu ikili ona yetişemediği için içindi..Bugün bir Kaya peker gibi şut özürlü 4 numara olsa zaten çıkmasına gerek yok..Yani yine en mantıklısı dışardan oynayan uzuna ayakları hızlı ona yetişecek bir oyuncuyduki Burada Shumpert ve uzatmalarda da shipp savunması ile yine doğrusu yapıldı. ha potaya yakın topla buluştuğunda fiziki avantaj olmayacakmıydı olacaktı tabiki ama burda da 5 numara yardımıyla yine bu avantaj ortadan kalkıyor..Biz daha neyin peşindeyiz yahu:)
 
Peki. Daha fazla uzatmayalım.
Ancak Shumpert'i Lorbek, Teletovic veya Khryapa karşısında görürsek bu sohbet tekrarlanabilir. Benden söylemesi. :D
 
Gecen sene yari final serisinde bir anda Banvit karsisinda ilk 5 baslattigi anda Goksenin'in son 7 macta oynamadigini ve o zamana kadar oynadigimiz 32 macin 13'unu oynamadigini hatirlar misiniz?

Acaba o zamanlarda Goksenin'in Baris Ermis uzerindeki etkisini ve finale yukselmemizdeki katkisini nasil yorumlarsiniz?

Millet kralin ciplak oldugunu goremiyor diyelim, sizin takintilariniz ve hicbir veriye dayanmayan dusunceleriniz ne olacak?
pekı sız tbl ıle euroleague arsaındakı farkın kazan ıle banvıt arsındakı farkın farkında mısınız?goksenın olsada olmasada fınale yukselecegımızı kestıremeyecek kadar basketbolla alakanız yokmu ? pekı ya bu goksenın rakıbın en onemlı kozunu durdurup bızı elenecekken fınal serısıne kadar tasıyacak onemlı bır oyuncu muthıs coach oktay mahmutı nıye bu sezon ona lıgde bıle sans tanımıyor. sıze ıronılerınızle paranoyaklıklarızla celıskılerınızle mutlu gunler dılıyorum
 
'Göksenin olsa da olmasa da finale yükseleceğimizi...'.Genç bir oyuncuya kritik yerde şans verilmiş,rakip ters köşe olmuş ve başarı gelmiş.Yazdığınız cümlenin 'hakem 65. dkda penaltıyı verse 2-2 yapardık sonra 80. dkda ofsayt çalmasa 3-2 kazanırdık.' cümlesinden hiçbir farkı yok.Güzel söylüyor Mehmet Demirkol.İnsanına felsefe okutmazsan böyle olur.
 
Genç oyuncuların, oynayarak, orada atosferi soluyarak profesyonel olabildiğini bilmeyen,aynı gençin takıma kattıklarını yaptıklarını basite indirgiyen, değer vermeyen ,genç oyuncusuna böyle bir maçta bile şans verme cesaretinde bulunan koçunu taktir etmesi gereken yerde salak saçma yeren bir basketbol fukarası ile şu tartışmayı dahada sürdürecek kadar bol yada değersiz vaktim yok şahsen. Diğer kardeşlerim, arkadaşlarıma da aynısını öneririm.
 
'Göksenin olsa da olmasa da finale yükseleceğimizi...'.Genç bir oyuncuya kritik yerde şans verilmiş,rakip ters köşe olmuş ve başarı gelmiş.Yazdığınız cümlenin 'hakem 65. dkda penaltıyı verse 2-2 yapardık sonra 80. dkda ofsayt çalmasa 3-2 kazanırdık.' cümlesinden hiçbir farkı yok.Güzel söylüyor Mehmet Demirkol.İnsanına felsefe okutmazsan böyle olur.
kendim dtcf felsefe mezunuyum.felsefe ıle realıte arasındaki farkın sen ve senın gıbılerden cok daha fazla farkındayım.once felsefe nın ne oldugu konusunda bıraz bılgı sahıbı ol ondan sonra gel bana felsefeyı anlat
 
Genç oyuncuların, oynayarak, orada atosferi soluyarak profesyonel olabildiğini bilmeyen,aynı gençin takıma kattıklarını yaptıklarını basite indirgiyen, değer vermeyen ,genç oyuncusuna böyle bir maçta bile şans verme cesaretinde bulunan koçunu taktir etmesi gereken yerde salak saçma yeren bir basketbol fukarası ile şu tartışmayı dahada sürdürecek kadar bol yada değersiz vaktim yok şahsen. Diğer kardeşlerim, arkadaşlarıma da aynısını öneririm.
keske oktay hoca altyapı takımıyla sahaya cıksaydı.nede olsa genclere sans verırıdı. sende bıraz basketbol bılgısı olsa elestırımın goksenın ın bu macta oynamasına degıl bugune kadar tbl de bıle sans bulamayıp hıcbır sekılde bu sevıyede bır maca hazırlanmadan oyunun kopma noktasında sahaya suruldugune oldugunu anlardın.nafile nerede sende o anlayıs
 
kendim dtcf felsefe mezunuyum.felsefe ıle realıte arasındaki farkın sen ve senın gıbılerden cok daha fazla farkındayım.once felsefe nın ne oldugu konusunda bıraz bılgı sahıbı ol ondan sonra gel bana felsefeyı anlat

Felsefe ve realite birbiri ile kıyaskanabilir ve birbirinden farklı şeylerdir diyorsunuz realite ile sosyoloji,mantık ve psikoloji arasındaki farklar nelerdir yada romantizm ile felsefe kıyaslandığında ne gibi benzerlikler vardır.Bir de Elmalar va Armutlardan bahsedebilir misiniz ?

Bu arada Ben X'den mezunumda benim babam asker senin babanı döver tadına bir ifade olmuş gayet manidar aslında .
 
Spor gibi değişken bir olayda geçmişe dair 'Göksenin oynamayabilirdi,ama kalan her şey aynı olurdu' cümlesini gönül rahatlığıyla kurabiliyorsunuz ama.Ben ve benim gibileri anlatmaya çalıştıkça okuyup kafa yormak yerine kurgularınızı argüman olarak sunuyorsunuz.O nedenle bir yere varamıyoruz.
 
benim soyledigim gerceklesmis bir olay degidir. bu konuda haklsınız.ama bazı realiteleri kestirmek icin onun olmasını beklemek yada onu gormek gerekmez. sızde bende gecen sene galatasarayın banvıt goksenın oynasada oynamasada yenebılecegını kestırecek kadar basketboldan anlıyoruzdur.kaldıkı benım sıkıntım goksenının kazan macında oynaması degıl hıcbır seklıde bu sevıye bır maca hazırlanmadan hatta tbl de bıle sure almadan bu maca krıtık bır noktada cıkarılmasıdır
 
Öncelikle gruplarda 3. veya 4. olmanın pek bir farkı olduğunu düşünmüyorum.Sonuçta Top 16 da çeyrek finale kalabilmek için 1. ve 2. lerden birini geçmek gerekicek.O yüzden hedeflerimiz açısından pek bir kaybımız yok.Oynanan oyun açısından ise hayalkırılığına uğradım.En azından şimdiye kadarkine yakın bir direnç bekliyordum ama olmadı malesef.İlk kez böyle çabuk çözüldük.Asıl üzüldüğüm her maç takım olarak bu kadar mücadeleyle, özveriyle oynamamıza rağmen üst düzey maçların büyük bölümünü kaybettik.Savunmada en agresif en başarılı olduğumuz maçlarda bile geriden de gelsek önde de olsak hücumda bir türlü yeterli verimliliği sağlayamıyoruz.Her maç bu kadar emek harcanınca takım sadece fiziksel değil mental olarak da çok yoruluyor.Sadece kazandığımız Prokom maçlarını düşünürsek bile, birinde 20 sayıyken kapıyı kapatamadık nerdeyse kaybedicektik, diğerinde müthiş savunmayla geri döndüğümüz süreçte bile maçı zorlukla uzatmaya taşıyabildik.

Takım kimyası Oktay hocanın oynatmak istediği sisteme çok yakın.Mücadeleleri yanında çok da karakterli sporculara sahibiz.Özellikle Zaza da kadroya katıldığında nerdeyse eksiksiz bir takım olabilecektik ama bu kadar yatırım yapılmışken taraftarlar basketbola ilgisini,heyecanını göstermişken keşke yönetim biraz daha fedakarlık yaparak hem çok kuvvetli penetresi olan hem de istikrarlı şutu olan skorer bir 2-3 numara oyuncusu alabilseydi.O zaman hücumdaki tıkanıklıkları aşabilirdik.Başta Lakovic olmak üzere bazı oyuncular daha rahatlar ve verimleri artardı.
 
benim soyledigim gerceklesmis bir olay degidir. bu konuda haklsınız.ama bazı realiteleri kestirmek icin onun olmasını beklemek yada onu gormek gerekmez. sızde bende gecen sene galatasarayın banvıt goksenın oynasada oynamasada yenebılecegını kestırecek kadar basketboldan anlıyoruzdur.kaldıkı benım sıkıntım goksenının kazan macında oynaması degıl hıcbır seklıde bu sevıye bır maca hazırlanmadan hatta tbl de bıle sure almadan bu maca krıtık bır noktada cıkarılmasıdır

Realiteyi kestirmek için onun olmasını beklemek gerekmez evet bu cümleyi çok duyuyorum hatta birde kimsenin göremediği realiteleri görenler var tamam şimdi herşey yerine oturdu..
 
keske oktay hoca altyapı takımıyla sahaya cıksaydı.nede olsa genclere sans verırıdı. sende bıraz basketbol bılgısı olsa elestırımın goksenın ın bu macta oynamasına degıl bugune kadar tbl de bıle sans bulamayıp hıcbır sekılde bu sevıyede bır maca hazırlanmadan oyunun kopma noktasında sahaya suruldugune oldugunu anlardın.nafile nerede sende o anlayıs

Valla mevcut basket bilgi ve yorumunuz benim için nirvana olsada ben Ülker'in altyapısında basket oynadım, o yüzden genç oyuncuyu kazanma yollarınıda, hocanın düşünce yapısınıda sizden çok daha iyi biliyorum. Boş konuşuyorsunuz fazlasıyla, o dakikaya kadar bütün ihtimalleri varyasyonları kullanmış ve savunmacılarının fual sorunu ile baş başa kalmış bir oyunda savunması ile taktir toplayan bir oyuncu nasıl oynatılırı tartışıyorsunuz .

Kaldı ki oyuncu normal veya iyi bir katkı verdiğinde asla sorgulanamaz bir durumdur bu sadece avrupada oynatmak için alınmış, ligte tek maç yapmayan sadece takımla antrenmanlara çıkan onca yabancı oyuncunun bu durumu eleştirilmezken, kaybedilen bir maçın ardından hocayı bununla eleştirmek fırsatçılıktan başka bir halt değildir.

Bununla birlikte maçı o oyuncu nedeniyle kaybetmiş, ritmimiz bu yüzden bozulmuş olsa yine bir nebze anlaşılır olacak şu eleştirileriniz ama top yekün takım olarak organize olamayarak kaybettiğimiz bir maçın ardından konuşulacak konu değil sizinki.
 
Zaten bir tartışma sırasında Konu neyse karşındaki de muhakkak o konuyla ilgili bir bağı olur..Ortaya felsefe çıktı karşındaki iktisat mezunu yada mühendis olacak değil ya..Kesin felsefe bitirmiştir:)
 
Efes maçına olan bakış açımla aynı bu maçın sonucuna da bakış açım. İkisini de kaybetmemiz sürpriz değildi ancak bir şekilde kazanmamız lazımdı. O kadar göklere çıkartılan Rus deplasmanı baskısından eser yoktu. Domercant gibi bir oyuncuyu ilk yarı 0 sayıda tuttuğumuz halde devreyi geride kapatmamız da üzücüydü.. Dediğim gibi, daha ağır basan takım kazandı belki ama alabilirdik bu maçı. Yazık oldu..

Oyuncu bazından fazla söylenecek birşey yok. Zaza gidince transfer yaparız umarım, yoksa pota altı sıkıntılı olacak gibi.. Ayrıca skoru sırtlayacak bir oyuncumuz da yok kadroda zor anlarda. Bakalım Oktay hoca bu 2 konuya nasıl çözü üretecek hep birlikte göreceğiz..

Büyük bir mucize olmazsa 4. sırada bitirip bir üst tura çıkacağız.. Bazı insanlar bunu anlamak istemese de ilk senemizden Top 16'ya kalmak oldukça önemli bir başarı, bunun da etkisiyle her sene artan bir bütçemiz olacaktır. Tabiki hepimiz Efes yada Fülker gibi daha yüksek hedeflere daha gerçekçi bakmak isteriz ama mevcut şartları ve bütçemizi de hesaba katarsak bence yaklaşık 1,5 sene içinde katettiğimiz yol çok iyi. Bu takımla gerçekten gurur duyuyorum..
 
Herkes ilk senemizde top 16 oynamamızı başarı sayıyor.Ama bu bütçeyle Prokom Trefl'in Union Olimpija'nın üstüne çıkmayanı döverler zaten.

Hadi ilk söylediğimi bırakın.Banvit'de bizimle birlikte Euroleague'e çıksa biz Anadolu Efes'in grubunda olurduk[Anadolu Efes-Armani Milano-Partizan-Real Madrid-Maccabi].Bu grupta sonuncu olup Euroleague'e veda etsek ne diyecektiniz."Euroleague'de sonuncu olmak da tecrübedir." gibi avutamazdınız herhalde kendinizi...
 

Üst