Ne yazılır, nasıl yazılır bilmiyorum. Bu takım her türlü zorluğa rağmen kupa kazanmaya devam ediyor. Ödeme problemleri, sıkıntılı kulüp ve şube yönetimine rağmen bir varoluş çabası bu.
2005 yılında başlayan maceranın 11. senesini bitiriyoruz. Önümüzde bir play-off var. Pek umutlu olmamak gerek zira Fifi henüz hazır değil. O yüzden lig şampiyonluğunu biraz uzak ihtimal görüyorum. Üstelik yarı finalde Beşiktaş ile oynuyoruz. Burada sezonu noktalayabiliriz. 11 senenin en sorunlu bölümünde gidip kupa kazanmak bir kültürün, bir alışkanlığın eseri. Kolay oturtulmadı, kolay harcanamaz.
Kulüp yetkilileri takım Fransa'da kupanın bir ucundan tutarken, Türkiye'de Sedat Hoca'nın yerine birisiyle görüşür. Üstelik görüştükleri kişi Fenerbahçelidir. Bu kadar düşmüştür kulüp ve şube yönetimi. Şubeyi kapatmak için genel kurul kararı gerektiğinden, bunu da yapamayacaklarından yavaş yavaş sindirerek yok etme operasyonundalar iki senedir. O yüzdendir, bence bu zaferden en çok rahatsız olan da kulüp ve şube yönetimidir. Bir yönetim takımı kupa kazandı diye mutsuz olur mu? Bunlar mutsuz olmuştur zira kendi kazdıkları kuyuya kendileri düştüler. Üstüne bir de lig şampiyonluğu gelirse...
Hakları ödenmez. Haklarını helal ederler mi bilmiyorum ama sporcusundan, idarecisine baştan aşağı maddi manevi sıkıntılarla geçen sezonda kazandıkları her şey onlara helaldir. Helal olsun!