EUROCUP FİNAL 1. MAÇ | Strasbourg - Galatasaray

Kadin takiminin Lille deplasmanina gittim, kazandik. Strasbourg'a karsi da ev sahibi tarafindan giris yapmaya çalisacagim, umarim yine ugurlu gelirim.
 
Forum olarak, basketbola gönül veren Galatasaray'lılar olarak öncelik bizimdir. Kulübe ortak bir E-posta yazıp kontenjan isteyelim. Bugüne kadar birbirimize destek olup dayanışma Halinde o salonu bizler doldurduk. Umutsuzluğa kapıldığımız anlar oldu, birbirimize moral verdik, yüreklendirdik ve zor günlerinde şubeye, Ergin hocaya ve oyunculara omuz verip şubeyi ayaklandırdık. Bedavacı değiliz. Ancak öncelik bizim olmalı.
 
Strasbourg'u bu sezon dün oynadıkları Trento karşısında izleme fırsatım oldu ilk defa, o da meraktan. Tek maç üzerinden değerlendireceğim o yüzden. Dünkü maçın son anlarında Trento'nun tecrübesizliği yüzünden sadece 2 sayı fark ile finale çıktılar. Bu noktada Trento'dan da bahsetmek gerekiyor. Ben sadece dünkü maçlarını izledim fakat buraya kadar nasıl gelmeyi başarmışlar 40 dakika bunu düşündüm sahada oyun oynanırken. Bu noktalarda herhangi bir tecrübelerinin olmadığı çok barizdi. Belki abartacağım fakat Türk Telekom dahi dün sahasında Trento'yu yenerdi. Kadro kalitesi ve takım oyunu olarak hayretler içerisinde bir yarı final son maçı izledim. Strasbourg maçın bitimine 6 dakika kala farkı 19 sayıya çıkardı yanılmıyorsam. Bu dakikadan sonra Trento kaos basketboluna döndü ve çok kısa sürede farkı 5'e indirdi. Kaos basketbolundan kastım baskı ama bilinçli bir baskı değil tamamen can havli ile kaybedecek birşeylerinin olmadığı bir durumdan ötürü gelen bir baskı. Strasbourg buna hiç bir şekilde karşılık veremedi ve Trento maçı zaten Wright denen oyuncularının serbest atışı kendi potasına tipleyip 2 sayı hediye etmesi ile kaybetti. Son hücumu 3 saniyede ne denli kullandıkları da takım hakkında az çok bir düşünce veriyor.

Gel gelelim bu denli bir rakibe karşı Strasbourg baskı altında 19 sayıdan maçı veriyordu az kalsın. Tüm sahada şok baskı olarak uyguladığımız baskıları Abdi İpekçi'de de yaparsak çok basit top kayıpları yaparlar. Pota altlarında Lasme ve Davis ile oyun zekası ve tecrübe açısından boy ölçüşebilecek oyuncuları da yok. Trento pota altından bahsetmiyorum bile, o maçta Strasbourg uzunları belki de hayatlarının en rahat maçını çıkardılar. Tek görebildiğim sıkıntı guard ve dış oyuncularının atletizmi ve içeri penetreleri. Bunu çok delici olmayan kısalarıyla Canaria bize karşı iki maçta da çok iyi kullandı. Bunun üzerinde çok iyi çalışması lazım takımın, belki Goksenin'in yıpratıcı savunması bize burada çok lazım olabilir. Canaria gibi şaşkınlık yaratacak düzeyde de 3 sayı yüzdeleri yok. Bizim Strasbourg'a karşı çok daha fazla hücum opsiyonumuz, tecrübemiz ve kaliteli oyuncularımız var. Bir de Ergin Ataman var. O yüzden Canaria serisindeki gerginlikten ziyade mantıklı bir rahatlıkla izleyeceğim bu seriyi. Keşke Türkiye'de olabilsek ve o kupanın Abdi İpekçi'de kaldırılabilişini izlesek. İnşallah bir gün darısı Euroleague kupasına kısmet olur..
 
Oyuncularin ilk mac oncesi bol bol sut antremani yapmasi lazim Fransa'da.. Strasbourg cemberlerinin sertligi ile meshur bir salon. Bu cember sertligi konusunda oyuncularin sut stillerinin alistiklarindan ote bozuldugu durumlari vardir. Turkiye'de Ayhan Sahenk spor salonu,Konya'nin sahasi,Avrupa'da Cedevita+Cibona Zagreb'in sahasi, Unics Kazan yine keza..Bu tur salonlardaki cemberler sert olduklarindan deplasman takimlarinin mac icindeki sut yuzdeleri dusmektedir. Bu konuda bilgi verim dedim.
 
Final ve liğin geri kalanını kapsayan kombine çıkarılması için kulübe mail attım. Böylelikle sıralamamızı belirleyecek maçlarda ve Playoff larda daha fazla taraftar sayısına ulaşırız.
 
Final ve liğin geri kalanını kapsayan kombine çıkarılması için kulübe mail attım. Böylelikle sıralamamızı belirleyecek maçlarda ve Playoff larda daha fazla taraftar sayısına ulaşırız.

Güzel fikir aynı zamanda gelir de getirir.Artık taraftarında şube için fedakarlık yapma vakti geldi .Yalnız bizimkiler böyle birşeyi organize etmek şöyle dursun maç biletlerini yeniçeriocağı ile divanı-humayun üyelerine dağıtır muhtemelen munferit "teba"ya olur olan
 
Şubeye gelir getirmek için şöyle tişört falan çıkarsınlar Yenilmez Armada ile ilgili eminim ilgi büyük olacaktır. Bari onu yapsınlar bekliyorum, Strasbourg maçına o tişörtlerle gitsek çok iyi olur bence. Hem maddi hem manevi katkı olur. Biz taşın altına elimizi koymak istiyoruz da ortada birşey yok. Aldığımız ürünlerden kazanılanlar futbola gidiyor
 
Twitter'da gördüm Bayern maçındaki son top ve Canaria maçındaki son top savunmalarının fotoğraflarıyla bir tişört çıkarılsa çılgın destek gelir. Hatta bugün satışa çıkmalıydı...
 
Yahu tsorte para vermez bedavacilar gecen hafta 3 er 4 tane almayi marifet sayan halkımız var ne bekliyoruz ki ama alirim bu subeye can feda
 
Ben "iki maçta da ezer geçeriz" falan demeyeceğim ancak kupaya yakın taraf olduğumuzu düşünüyorum. Rakibi küçümsemek gereksiz sonuçta onlar da finale kadar gelmişler. İkinci maçın evimizde olması çok büyük avantaj, tabiri caizse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Deplasmanlarda hiç olmadık şekilde dağılıp saçmalayabiliyoruz çünkü. Buraya kadar gelmişken kupayı alalım artık. Biz Galatasaray'ız, finale kadar gelmişsek gereğini yaparız. Kaybetmeye alışık değiliz. İlk maç 10'dan fazla fark yemeyelim kâfi.
 
Gelecek sezon kombinelerini hemen satışa çıkarmalıyız kombine alan herkese maç biletini verebiliriz. Bu şans bir daha gelmez fırsata çevirmek lazım
 
Şubeye gelir getirmek için şöyle tişört falan çıkarsınlar Yenilmez Armada ile ilgili eminim ilgi büyük olacaktır. Bari onu yapsınlar bekliyorum, Strasbourg maçına o tişörtlerle gitsek çok iyi olur bence. Hem maddi hem manevi katkı olur. Biz taşın altına elimizi koymak istiyoruz da ortada birşey yok. Aldığımız ürünlerden kazanılanlar futbola gidiyor

Tarihinde ilk kez final oynayan erkek basketbol takımı ve kupa bizim sahamızda kalkacak. Böyle bir fırsat bir daha ele geçer mi? Bugünden başlamış olmaları gerekir çalışmaya. Bir kere o gün maça üzerinde kırmızı tshirt olmayan girememeli. Yani tabii ki bunu kulüp organize etmeli. Maç biletlerinden hatırı sayılır bir gelir elde edilmeli. Çok şey yapılabilir. Tüm İstanbul billboardları caddeleri süslenmeli ve bu maça dikkat çekilmeli. TVlerde tanıtımlar dönmeli.
 
Çok ilginç. Finale çıkmışız, bir Avrupa kupası sahamızda kalkacak, kupanın bizim olma ihtimali daha yüksek ama biz biletler kime verilecek, satışa çıkacak mı, bu anı canlı yaşamak isteyen taraftara bilet kalacak mı meselelerini konuşuyoruz. Tabi ki bu mesele de geçmiş icraatlardan kaynaklanıyor. Başkanın kim olduğundan bağımsız o kadar rezil bir anlayışımız var.
Dursun Özbek değil Ünal Aysal da olsa aynı meseleyi konuşuyor olurduk.
 
Bencede 100 senede bir defa gelen sahamızda kupa kazanma şansımızı gelire dönüştürmeliyiz. Ben bunu canaria maçı öncesi söylediğimizde biraz tepki aldım. Sonuçta biletleri 50 liraya taraftara satmadık, biletixden 9 tane bilet alan karaborsacı taraftara salon önünde bileti 50 liraya sattı.
 
Tarihinde ilk kez final oynayan erkek basketbol takımı ve kupa bizim sahamızda kalkacak. Böyle bir fırsat bir daha ele geçer mi? Bugünden başlamış olmaları gerekir çalışmaya. Bir kere o gün maça üzerinde kırmızı tshirt olmayan girememeli. Yani tabii ki bunu kulüp organize etmeli. Maç biletlerinden hatırı sayılır bir gelir elde edilmeli. Çok şey yapılabilir. Tüm İstanbul billboardları caddeleri süslenmeli ve bu maça dikkat çekilmeli. TVlerde tanıtımlar dönmeli.

Odeabank elinde nasıl bir fırsat olduğunun farkında mı bilmiyorum. Bankanın tanıtımı için bundan iyi bir fırsat olamaz. Kulüpten değil ama sponsordan umutluyum.
 
final rovanş maçına bilet bulunur 100 tl sjsjsjsjjs
 

Üst