Bu faullerin standartlarını tutturmaları mümkün değil, Oly macında çalınmayan birkaç tane rezalet sportmenlik dışı vardı dün de mesela Russ'a çalınmayanın açıklaması olamaz. Bu tip net düdükleri es geçip ne olduğunu anlamadığımız durumlarda serbest atış çizgisinde görüyoruz takımları o da ayrı ironi. Mac için uzunca analiz yapmaya gerek yok tüm arkadaşlar bunu yapmış ve papağan gibi tekrar etmeyelim lakin sene bası forumun %80'ini aynı şeyleri dillendirdi, Schilb yerine atletik, savunma yönü vasat üstü 2,5-3 numara, pota altında sertlik yaratacak bir uzun ve atıyorum Goudelock-Markovic gard rotasyonunu kurabilmek. Hazırlık maçlarında takım biz savunma yapmayı bilmiyoruz diye haykırıyordu ki ilk maç itibariyle de halimiz ortada. CSKA zaten ağır favori galibiyet beklemek biraz pollyannacılık idi fakat yediğimiz 109 sayının yaklaşık 75-80 sayısı boş turnike/üçlük ise burada ciddi rahatsız eden durum var. Aaron topu yere vurup gardlarımız solundan geçip boş turnike atıyor, De Colo aynı şekilde. Teo-Fridzon devamlı boş şutlar atıyor vs. Attığımız 84 sayı bazı arkadaşlarımızı sevindirmiş lakin CSKA'nın maçı bu kadar rolantide, rahat götürmesinin etkisi bunda büyük ve savunmada vites arttırmadılar bu sebepten. Bu mağlubiyet kağıt üstünde hiçbir şey ifade etmiyor fakat Kızılyıldız, Zalgiris, Kazan, Laboral gibi kazanmamız gereken deplasmanlarda bile korktuğumuzun başımıza gelme olasılığı çok yüksek. Atarak iç sahada kendi kalibremizdeki takımları yenebiliriz ama fazlası olmaz, o ekstra galibiyetler gelmez yani realist olmak lazım. Ergin Ataman'ın maç içinde yaptığı basit hatalar o kadar göze batmaya başladı ki Terim'i andırıyor sıklıkla, Topal stoper oynayabilir mi, hayır. Hatasından maç kaybedersin ve bir dahaki maç tekrar stoper mevkisindedir. Pleiss'in oynadığı beşler, 4.çeyrek çıkarılan beş ve daha bolca sayılabilecek örnek var. Sene başındaki kadro mühendisliği de çabası en basitinden Avrupa basketbolunu yakından takip eden herkes Schilb'in bu seviyede olmayacağını biliyordu inada lüzum yoktu, pota altında bütün yazı Kristic ısrarıyla geçirmemize lüzum yoktu, Diebler gibi Jaycee tadında temiz şutör alıyorsan ona pozisyon hazırlayabilecek gardların olabilmeliydi diye uzar gider. Her neyse karamsar olmak için neden çok fakat CSKA,FB,Real,Barca,Pana(daha izlemedik gerçi) dışındaki her takım her deplasmanda ecel terleri dökecek takımlar, Oly'nin hücum opsiyonları iyi değil ve geçtiğimiz sezonlara benzer sıkıntılar mutlaka yaşacaklar, Maccabi'nin kadrosunun revire dönmüş olması büyük avantaj yoksa Barcelona tadında atarak bolca maç kazanabilecek kadar iyi kadroları var, Kızılyıldız deplasmanı zordur hepimiz biliyoruz lakin Zalgiris, Kazan ile birlikte en zayıf halka kendileri ve Daçka'nın ne kadar zorlandığını gördük, Laboral geçen seneki halinden uzak, Efes ligin en istikrarsız takımı her daim, Milano da kağıt üstünde iyi takım olsa da kadro mühendisliği konusunda çok başarılı değil bizden çok çok iyi takım diye lanse edemeyiz. Çok iyi olmadığımız gibi rakiplerimizin de olağanüstü olmadığı unutulmasın 6-7-8-9-10. sıralar G/M oranlarında fazlasıyla yakın olacaklardır, umuyorum bir sihirli değnek dokunur da şu berbat ötesi olan savunmamızı vasat seviyelere çekebiliriz yoksa acı çeke çeke sezonu takip edeceğiz.