Euroleague 1. Hafta | Galatasaray 84-109 CSKA Moskova

CSKA'yı yenemeyeceğimizin farkındaydım ama açıkçası daha dirençli bir takım bekliyordum. İlk 5'imizin performansı, Balıkesir maçı gibi, fena değildi ama rotasyona girdiğimiz anda çözüldük. Çünkü kenardan gelenler çok formsuz ve uyumsuz. Takımın yeni olması bunun önemli etkenlerinden. Maç boyu geçen sezonun, Lasme ve McCollum gibi, savaşçılarını aramadım değil. Savunma sıkıntılarının bu derece ayyuka çıktığı bir Abdi İpekçi oyununda, Göksenin'in 4. periyotta akla gelmesi tuhaf.

Hücumda iyi gibiyiz ama dağınığız, tamamen bireysel yeteneğe dayanıyoruz. Bu dağınıklık savunmayı da yapılamaz hale getiriyor. Bu düzende Diebler, Schilb hatta Micov gibi sistem adamlarından verim almamız zor.

Sinan dışında eski oyuncuların hiç biri geçen yılki seviyelerinde değiller. Takımda çok yetenekli adamlar var, herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor ama Sinan dışında liderlik yapan oyuncu yok. Russ Smith'in takımla alakası yok, kendi kendine oynuyor.. bu kafayla devam ederse Euroleague'in blok manyağı ve alay konusu olur. Dentmon diskalifiye olmasa bu kadar fark yemeyeceğimizi düşünüyorum. Emir çekingen başladı ama özellikle 3. periyotta önemli katkı verdi, daha iyi olacak. Tyus sevdiğimiz tipte bir oyuncu ama yalnız kalıyor, Tibor'un felaket performansı böyle sürerse sezon genelinde Tyus'u da aşağı çeker. Daye çok özel bir oyuncu ama yıldızlaşması için düzenli bir takımda oynaması şart.

Ataman tecrübeli bir hoca ve bu takım kariyerine yakışmıyor. CSKA'ya yenilebiliriz ama kendi sahamızda 30 sayı fark yemememiz gerekirdi. Bir an önce takımı toparlaması, özellikle kenardan gelenlere form kazandırması şart. Aksi durumda Kızılyıldız maçında işimiz zor.
 
Geniş rotasyon illa maç içerisin de 12 oyuncyu da oynatmak demek değil. O maçı 7-8 kişilik rotasyon da tutarsın.Daha sonraki maçlar da oynamayanları yorulanlar ile değiştirirsin . Maşallah bizden iki tane ilk beş çıkıyor. (ama iki beşten bir beş çıkmıyor o ayrı) El favorisi görülen Fenerbahçe de bile bu kadar bolluk yok.9 kişilik takımları var. Dün cska 8 kişi ile oynadı son periyod da artık fark artınca bir iki de öyle oyuna giren oldu onları saymıyorum

Rotasyon ne kadar geniş tutulursa roller o kadar oturmaz kimya uyuşmaz süre dağılımın da mutlaka sıkıntılar yaşanır oyun için de kopmalar ve küslükler başlar daha sıkıntısı bizim beşimiz bile belli değil. pivot tyus iki numara sinan. Geri kalan üç oyuncu maç öncesi kimse tahmin edemez heralde. Hatta Sinana iki dedim bir bile çıkabilir o bile kesin değil. Böyle takım kurulmaz
 
Hücumdaki bu dağınıklık mevcut kadroyla nasıl çözülür bilmiyorum ama CSKA'ya bu dağınık halde 84 sayı atabilecek kadar ofansif yönü güçlü bir takımız. Biraz savunma yapsak bu maçı alabilirdik. Smith'in fiziksel eksikliğinden ziyade mental anlamda ciddi sıkıntıları var. İlk önce bunu aşması gerekiyor. Bir hata yaptığı zaman o hatanın üstüne gidip aynı hatayı bir kez daha yapıyor. Belki Ataman kendisine güven tazelemek için "Hadi koçum yardır" demiştir onu bilemeyeceğim. Ama burası Euroleague. Balıkesir maçında yapabilirsin ama burada affetmiyorlar. Savunma yönünü hiç konuşmuyorum zaten.

Konuşulacak çok şey var ama yapılacak en önemli şey herkesin öncelikle şu duayı etmesi: Nolur Alex Tyus sakatlanmasın.
 
Öncelikle Ergin Ataman'ın ve oyuncuların bu maçı gece gündüz izlemesi lazım. Bir takımın nasıl oynamayacağını ve bir takımın da nasıl oynayacağı üzerine saatlerce durulması, konuşulması gerekiyor. Yapılacak idmandan daha çok bu gerekli şu an bu takıma...!
 
Sanırım sonumuz N.Smith-Jawaili sezona benzeyecek gibi..Buraya geldiğimde ilk attığım mesajım "Euroleague Seviyesine" uygun takım kuralım ona göre oyuncular tercih edelim demek oldu..Bazı kişiler bu seviye olayına takmışlardı, nasıl oluyor bu seviye farkı vs..Dünkü Kızılyıldız-Daçka maçında umarım görülmüştür o seviye..Kızılyıldız nasıl bir düzende oynadı, az kalsın yeniyorlardı Daçkayı..

Biz dün Kızılyıldız'a karşı oynasak belki CSKA'dan daha beter olurduk bakın inanın abartmıyorum!! CSKA dün yüzde 40-50'si ile oynadı bize karşı..Sanırım en üzücü olanda bu..Adamlar biraz sıksalar dün bırakın 80 sayıları en fazla 60-65 sayı atabilirdik..Tek avantajları yüksek yüzdeyle atışlar yaptılar..Bence hoca hala Eurocup seviyesinden çıkamamış görülüyor ki sadece bu maça bağlı demiyorum zaten CSKA bizi her türlü yenerdi dün..Yazdan beri yapılan transferlerden(Schilb-Diebler,Thompson) belliydi bu..Yalvardım adeta oyuncu seviyelerini daha yukarı çıkaralım diye..

Schilb- Diebler- Thompson- Krstic e toplam 3-4m vermişizdir sanırım...Bunların yerine 3 oyuncu alırsın ve hepsine 1m verirsin ama adam gibi savunma yapan, hücum eden bir takımın olur..Gidip bütçeyi çerez parası gibi ona 500 ona 700 dağıttık yazın..En çokta buna üzülmüştüm şimdi gelinen sonuç pek şaşırtıcı değil..Çok değil hazirandan beri yazıyorum ve hala yazmaya devam edeceğim.. Wanamaker ve Honeycutt tarzı transferler yapabilirdik tabi hoca biraz daha kafasını yukarı kaldırsaydı!!
 
Maç hakkında konuşmak zerre içimden gelmiyor, bu savunmayla sezonu bitirmemiz imkansız gibi. Dün bir ara De Colo'yu, Emir Preldzic ile savunduk, savunmaya çalıştık daha doğrusu. Akıl almayan eşleşmeler vardı ki bu kadro yapısıyla daha çok maçta benzer sorunları yaşayacağız belli ki.

Ayrıca şunu söyliyeyim, dün sahaya atılan maddelerden 2-3 tanesi net olarak hakeme geldi görebildiğim kadarıyla, ki benim kaçırdıklarım da vardır belki. Bir sonraki iç saha maçımız da Kızılyıldız ile. Ceza vermek Euroleague yönetiminin de işine gelir, başları ağrımaz hiç. Seyircisiz oynarız büyük ihtimalle.
 
Dün salonun dolmasını açıkçası sezon başı olduğu için beklemiyordum fakat salon sonuna kadar doldu ve taraftar olarak görevimizi eksiksiz yerine getirdik. Sahadaki takım ise maalesef henüz hazır değil. Elbette bundan daha iyi olacağız ama dün net olarak sahadaki oyun hayal kırıklığı yarattı. Rakibimiz ilk maçta oynayabileceğimiz en iyi takım bile olsa böyle olmamalıydı. Gördüğüm kadarıyla Russ Smith karakter olarak da farklı bir tarzı var ve takımdan kopuk. Bir ara çıktı arka arkaya takır takır attı evet fakat takımı oynatma hususunda ihtiyacımız var. Ben belki tribünden izlediğim için olabilir ama savunma ve hücumda oturmuş bir plan göremedim. Rollerin kesin olarak belirlenmesi lazım. Dentmon,Tyus, Sinan ve Emir en hazır gördüklerim. Özellikle Pleiss bu görüntüsüyle nasıl katkı sağlayacak endişe verici. Savunmada çok yol katetmek lazım ama bu malzeme edebilir mi bilemiyorum. Biraz hayal kırıklığı yaşasamda biraz daha zaman vermek lazım takıma.
 
Mümkünse maçı hakeme rakibe küfretmek ve sahaya yabancı madde atmak sanan taraftar gelmesin de 5 6 bin yeter. Dünkü olaylar sadece Ultraslana bağlanamaz. Birçoğumuz salondaydık veya orayı çok iyi biliyoruz. Taraftar profilinde ciddi sorun var, sahaya yabancı madde atmayı hakemi baskı altına almak sanıyorlar. Dikkat edin biletlerin sudan ucuz olduğu kimsenin gelmeyi aklından bile geçirmediği maçlarda kemik kitleyle böyle olaylar yaşanmıyor. Futbol seyircisi ne zaman basketbola dadandı hiç olmayan şeyler olmaya başladı.Çok eskisi için bir yorumda bulunamam ama son birkaç yıldır benim gözlemim bu
 
Russ Smith nasıl alınır aklım hayalim almıyor. Ciddi mental problemi var bence 1-2 ay kalır max. Sonra yine pg ara dur. Dentmon'ın yanına aklıyla oynayan , savunması da olan biri lazım kesinlikle.
 
Göksenin savunma yapmayı falan bilmiyor arkadaşlar,yapıyormuş gibi gözüküyor.Her blok yapan oyuncu iyi savunma yapmadığı gibi her elini kolunu sallayan adam da iyi savunmacı olmuyor.Savunma elle değil ayakla yapılır.Bence Diebler bile Göksenin'den iyi savunmacıdır.
 
Best Balıkesir bize göre çok zayıf , CSKA'da Eurolegue şampiyonu kadrosunu korumuş ve üzerine takviye yapmış , ilk maçta bizim gibi ana şablonu bile oturmamış bir takım için fazla ağır bir rakipti. İki maçı da fikstürde gördüğüm zaman kafaya takmama kararı almıştım. Benim için sezon , ligde Tofaş ; Euroleague'de Zvedza maçlarıyla başlayacaktı. Bundan sonraki fikstür, takımı ve oyunculardaki gelişimi görmek için daha sağlıklı diye düşünüyorum.
 
arkadaşlar mutlaka konuşulmuştur ama önceki mesajların hepsini okuyamadım. Dentmon tam olarak ikinci teknik faulü niye aldı ben çözemedim ? Hakemi aldatmaya yönelik hareketten dolayı mı yoksa zıpladıktan sonra ayağını savurdu yani rakibe tekme mi attı ?
 
Göksenin savunma yapmayı falan bilmiyor arkadaşlar,yapıyormuş gibi gözüküyor.Her blok yapan oyuncu iyi savunma yapmadığı gibi her elini kolunu sallayan adam da iyi savunmacı olmuyor.Savunma elle değil ayakla yapılır.Bence Diebler bile Göksenin'den iyi savunmacıdır.

Topa baskıyı çok iyi yapıyor ama her oyuncuya o baskı işlemez.. Zamanı geldiginde çok faydalı da olabilir.. Göksenin baskıyı yaptıgında rakibi rahatsız ediyorsa devam etmeli, bazen gereksiz hırs yapıyor.. Onun dısında ben savunmasını begeniyorum. Takımda savunmada eleştirilcek son adam belkide. Russ pleiss emir varken..
 
arkadaşlar mutlaka konuşulmuştur ama önceki mesajların hepsini okuyamadım. Dentmon tam olarak ikinci teknik faulü niye aldı ben çözemedim ? Hakemi aldatmaya yönelik hareketten dolayı mı yoksa zıpladıktan sonra ayağını savurdu yani rakibe tekme mi attı ?

Ayagini savurdugu icin aldi, cunku daha yere dusmeden hakem dudugu calmisti.
 
İlk olarak yeni Euroleague kurallarıyla ilgili çok kısa bir şey söylemek istiyorum. Bu yeni sportmenlik dışı faul ve teknik faul olayı acayip saçma ve tad kaçıran bir yenilik olmuş. Dün Daçka maçını izledim mesela, kesilen 2 3 tane fast break vardı ancak hepsine normal faul çalındı. Dentmon ve Teodosic'e çalınan teknik fauller de acayip saçmaydı bence. Bu işin standartı nedir, bu kurallardaki amaç nedir bilmiyorum ama marjinal olma ayağına şarlatanlığa dökmüşler işi. Seyir zevkini geriye düşürecek gibi görünüyor bu durum.

Maça gelecek olursak... Gerçekçi olmak gerekirse yepyeni bir kadro ile son şampiyonla oynadığımız için şansımız bence pek yoktu ama bu kadar kötü oynayarak kaybetmek ve içeride 109 sayı yiyerek başlamak kalp kırdı. Evet yeni bir takımız. Doğru tespitler için 5 6 resmi maçın, yaklaşık 1 ay sürenin geçmesi lazım ama bazı noktaların ilacı zaman gibi durmuyor. Bir kere biz dün kötü savunma yapmadık, savunma yapmadık direk. Çoğu kişi nerede duracağını bilmiyordu, herkes birbiriyle uyumsuzdu. Cutlardan bir yığın boş turnike yedik, ikili oyunları çok rahat oynadılar. Hücumda desen herkes bireysel skor üretmeye çalışıyor, adam akıllı ilk organize basket yanlış hatırlamıyorsam 2. çeyreğin ortalarında Tyus'tan geldi. Takımda şu an için Daye, Tyus, Emir ve Sinan hazır görünüyor ilk iki maça baktığımız zaman. Diğerlerinin kimisi hazır değil, kimisi verim verecekmiş gibi durmuyor, kimisinin rolü belli değil yanlış kullanılıyor.

Kötü performansı göze batan oyunculara değinecek olursak; Pleiss ve Diebler'ı onların kötü olmalarından ziyade biz kullanamadık. Pleiss açıkçası hiç hazır değil ama bu denli kötü oynamasında kullanıldığı 5lerin de oldukça etkisi var, o kadar yanlış 5le kullandık ki savunma defolarını hiçbir şekilde kapatma şansımız yoktu. Diebler desen çizilen tek bir set yoktu. Doğru düzgün bir hücum sistemin olursa Diebler önemli bir yan parça takım için, onun gibi birinin tek bir şut dahi kullanamamasını oyuncudan ziyade koça bağlamak lazım. Ama iki kişinin performansı benim gözüme ekstra battı. Böyle bir takım kurulurken Eurocup'ta bile sırıtan Schilb'in takımda tutulmasına hiç anlam verememiştim. Smith de açıkçası ağır ve erken bir yorum olabilir ama bana ligde kalma hedefi olan takım ya da Eurochallenge takımı seviyesi oyuncusu gibi geldi. Bireysel sorumluluk almak ile tek başına oynamaya çalışmak arasında fark var. Hocanın da son açıklamalarına bakınca Smith'in takımdaki ömrünü pek de uzun görmüyorum. Sadete gelirsek; daha 1-2 maç sonrası transfer lazım demek ayıp olacak belki ama bu takımın mutlaka Schilb ya da Smith yerine Markovic tarzı gösterişsiz, takım basketbolu oynayan, takımı yönlendiren, savunmadaki delikleri kapatabilecek bir oyuncuya ihtiyacı var.

Son olarak da; Ergin Ataman'a koskoca bir eksi yazmak lazım. Rakip hiç ama hiç analiz edilmemiş, inanılmaz derecede yanlış 5ler kullandı. Hazır olmayabiliriz ama koskoca bir hazırlık kampı geçti. Takımın oynadığı basketbol zannedersin ki 1 hafta önce bir araya gelmişler gibi, bu oldukça can sıkıcı. Kadro mühendisliğini yaparken kafasında geçen seneki Laboralvari bir şablon mu vardı bir tane uzun skorer, iki tane patlayıcı güçte guard tarzı bilmiyorum. Ama kesinlikle kadro mühendisliğinde hatalar var. Hücumda bir şeyler illaki değişecektir ancak bu takımın yapabileceği savunma taş çatlasa bir iki tık artabilir. Bunun için de yakın zamanda giden/gelen oyuncu olacaktır. Son bir ek olarak da; 2 lig oynadığımız için kadronun geniş olması gerekiyor olabilir ama Ergin Ataman'ın 9-10 kişilik rollerin belli olduğu bir rotasyon oluşturması lazım Euroleague için.

Dilim döndüğü kadar yazmaya çalıştım, hatalı tespitler olduysa ya da rakip son şampiyon Cska iken erkenden bu denli ateş etmek yanlış olduysa affola. Bunlar şimdilik benim düşünce ve öngörülerim, 2şer lig ve Euroleague maçı daha oynadıktan sonra daha net tespitler/yorumlar yapabiliriz takım için özellikle Euroleague'deki hedefler konusunda. Umarım taşlar yerine en yakın zamanda oturur. Yolumuz açık olsun.
 
Kurulan Takım itibariyle savunmamızın sıkıntılı olacağını öngörüyorduk zaten ama maç özelinde en çok canımı sıkan şey Ergin Hocanın kurulan geniş kadroya rağmen hala maç seçmeye devam edecek gibi görünmesi oldu. Geçtiğimiz senelerde dar kadro yapısı ve kısıtlı yetenek skalasıyla kabul edilebilir bir tercihti ancak bu sene gayet yeterli bir bütçeyle geniş bir kadro kuruldu. CSKA Avrupanın en iyi takımı, yenilmekte utanılacak bir şey yok tabi ki ancak Itoudis'in bu maça Ergin Hoca'dan daha çok çalışmış olması üzücü. Özellikle koçun 4. çeyreğe başladığı 5 ile neyi düşündüğünü çok merak ediyorum.

Haftaya Kızılyıldız'ı yenip sonraki hafta da Top-8 yolundaki önemli rakiplerimizden Maccabi'yle en azından oyun olarak boy ölçüşebileceğimizi göstermemiz lazım. Oyuncular özgüvenlerini yükseltip seviyeye adapte olurlarsa eksiklerimizi bir şekilde kapatabiliriz diye umuyorum.
 
Cska'ya şu kadar sayı attık muhabbetine de katılmıyorum. Cska maç boyunca önde götürdü skoru ve onun verdiği rahatlıkla savunmada çok da kasmadılar. Eğer çekişmeli bir karşılaşma olsaydı biz 70leri zor görürdük.
 
Best Balıkesir bize göre çok zayıf , CSKA'da Eurolegue şampiyonu kadrosunu korumuş ve üzerine takviye yapmış , ilk maçta bizim gibi ana şablonu bile oturmamış bir takım için fazla ağır bir rakipti. İki maçı da fikstürde gördüğüm zaman kafaya takmama kararı almıştım. Benim için sezon , ligde Tofaş ; Euroleague'de Zvedza maçlarıyla başlayacaktı. Bundan sonraki fikstür, takımı ve oyunculardaki gelişimi görmek için daha sağlıklı diye düşünüyorum.

Cem hocam sana hak veriyorum, ben de cska yi yenmemizi hic beklemiyodum, hatta su iki ay bence fener dahil kimse onlari yenemez. Gecen sene ustune Augustine,Ayres ve antonov ile uzun eklemesi yaptilar ve resmen ezber gibi siir gibi hucum ediyolar. Ayrica en onemli oyunculari olimpiyattan formda ve hazir donmus.

Bu noktada cska ya yenilmek yada boyle fark yemek olasi, ama hoca hala kimi niye transfer etti bilmiyor gibi. Gecen senede ayni seyi dar kadroda yapardi, rotasyonu bes benzemez adami ayni anda sahaya atarak yapiyor. O zaman bi once ki besin actigi fark cabucak eriyor. Simdi ise genis kadroda kim kimle oynar hic dusunmemis. Yani Tanju da yazdi, ya bu Pleiss Laboral'de heurtel ile pick and roll ve ozellikle sutu icin pick and pop oynayarak yildiz oldu. Sen adamdan kristic'in yapacaklarini istiyosun ama o degil ki oyuncu. Iddia ediyorum bu Pleiss'i bugun Efese verelim yildiz olur onlarin kadro ve sistemde.

Yani Ataman'nin calismasi lazim, takimi calistirmasi lazim. Oyuncularin ozelliklerini esasinda cok iyi isleyen bir koc ama su anda kafasi hala lasme ile mccollum da sanki.

Ben sahsen umutsuz gibiyim durumdan. Dogus macinda gordugum tofas ve kizilyildiz bizi rahat yenebilirler. iste esas kriz o zaman cikar.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Bu faullerin standartlarını tutturmaları mümkün değil, Oly macında çalınmayan birkaç tane rezalet sportmenlik dışı vardı dün de mesela Russ'a çalınmayanın açıklaması olamaz. Bu tip net düdükleri es geçip ne olduğunu anlamadığımız durumlarda serbest atış çizgisinde görüyoruz takımları o da ayrı ironi. Mac için uzunca analiz yapmaya gerek yok tüm arkadaşlar bunu yapmış ve papağan gibi tekrar etmeyelim lakin sene bası forumun %80'ini aynı şeyleri dillendirdi, Schilb yerine atletik, savunma yönü vasat üstü 2,5-3 numara, pota altında sertlik yaratacak bir uzun ve atıyorum Goudelock-Markovic gard rotasyonunu kurabilmek. Hazırlık maçlarında takım biz savunma yapmayı bilmiyoruz diye haykırıyordu ki ilk maç itibariyle de halimiz ortada. CSKA zaten ağır favori galibiyet beklemek biraz pollyannacılık idi fakat yediğimiz 109 sayının yaklaşık 75-80 sayısı boş turnike/üçlük ise burada ciddi rahatsız eden durum var. Aaron topu yere vurup gardlarımız solundan geçip boş turnike atıyor, De Colo aynı şekilde. Teo-Fridzon devamlı boş şutlar atıyor vs. Attığımız 84 sayı bazı arkadaşlarımızı sevindirmiş lakin CSKA'nın maçı bu kadar rolantide, rahat götürmesinin etkisi bunda büyük ve savunmada vites arttırmadılar bu sebepten. Bu mağlubiyet kağıt üstünde hiçbir şey ifade etmiyor fakat Kızılyıldız, Zalgiris, Kazan, Laboral gibi kazanmamız gereken deplasmanlarda bile korktuğumuzun başımıza gelme olasılığı çok yüksek. Atarak iç sahada kendi kalibremizdeki takımları yenebiliriz ama fazlası olmaz, o ekstra galibiyetler gelmez yani realist olmak lazım. Ergin Ataman'ın maç içinde yaptığı basit hatalar o kadar göze batmaya başladı ki Terim'i andırıyor sıklıkla, Topal stoper oynayabilir mi, hayır. Hatasından maç kaybedersin ve bir dahaki maç tekrar stoper mevkisindedir. Pleiss'in oynadığı beşler, 4.çeyrek çıkarılan beş ve daha bolca sayılabilecek örnek var. Sene başındaki kadro mühendisliği de çabası en basitinden Avrupa basketbolunu yakından takip eden herkes Schilb'in bu seviyede olmayacağını biliyordu inada lüzum yoktu, pota altında bütün yazı Kristic ısrarıyla geçirmemize lüzum yoktu, Diebler gibi Jaycee tadında temiz şutör alıyorsan ona pozisyon hazırlayabilecek gardların olabilmeliydi diye uzar gider. Her neyse karamsar olmak için neden çok fakat CSKA,FB,Real,Barca,Pana(daha izlemedik gerçi) dışındaki her takım her deplasmanda ecel terleri dökecek takımlar, Oly'nin hücum opsiyonları iyi değil ve geçtiğimiz sezonlara benzer sıkıntılar mutlaka yaşacaklar, Maccabi'nin kadrosunun revire dönmüş olması büyük avantaj yoksa Barcelona tadında atarak bolca maç kazanabilecek kadar iyi kadroları var, Kızılyıldız deplasmanı zordur hepimiz biliyoruz lakin Zalgiris, Kazan ile birlikte en zayıf halka kendileri ve Daçka'nın ne kadar zorlandığını gördük, Laboral geçen seneki halinden uzak, Efes ligin en istikrarsız takımı her daim, Milano da kağıt üstünde iyi takım olsa da kadro mühendisliği konusunda çok başarılı değil bizden çok çok iyi takım diye lanse edemeyiz. Çok iyi olmadığımız gibi rakiplerimizin de olağanüstü olmadığı unutulmasın 6-7-8-9-10. sıralar G/M oranlarında fazlasıyla yakın olacaklardır, umuyorum bir sihirli değnek dokunur da şu berbat ötesi olan savunmamızı vasat seviyelere çekebiliriz yoksa acı çeke çeke sezonu takip edeceğiz.
 

Üst