Euroleague 10. Hafta | Saski Baskonia 69-62 Galatasaray

Karar anlarında elinde saf bir guard olmayınca böyle maçların çoğunu kaybedersin. Ha birde şu var ergin ataman ile deplasman galibiyeti çok zor bence. Tahminim 2-3 galibiyet alırız oda efes ve daçka 2'si 3:cü kim Allah bilir.
Adam 15 sayı fark'da mola almazken rakip ilk üçlükte molayı aldı, koçlar arasındaki en güzel fark.
 
yahu 40 yıl düşünsem aklıma gelmez.69 sayı yedik hem de Baskonia deplasmanında :) Baskonia’ki kendi evinde Efes’e 85,Olympiaos’a 90,Fenerbahçe’ye 86 (maç skoru 86-52),Brose Basket’e 81 sayı atmış..biz sadece 69 sayı yedik ama maçı kaybettik.Diebler’ın 8/1 le kariyerin en kötü 2.maçını oynadığı,Micov’un 4/0,Dentmon’ın 3/0 3 lük yüzdesi ile oynadığı bir maçı kazanmak çok şeyi kazanmak demekti.olmadı.yazık oldu sahiden de..buraların takımı olmak demek böyle bir günde de kazanmak demek.Eğer sen böyle bir günde de kazanabiliyorsan o zaman o seviyelerin takımı olmuşsun demektir ;) yalnız çok enteresan.hep deplasman performasımızdan yakınırız.Geçen sene Eurocup’tan beri galibiyetimizde yok sanırım ancak deplasmanda kaybettiğimiz Real Madrid,Maccabi Tel Aviv,Zalgiris Kaunas ve Baskonia maçlarını biz de kazanabilirdik.maçlar hep bize geldi ama olmadı ..bir de içerdeki Kızılyıldız maçını alsaydık..neyse bu lig çok zor.şimdi birde biz baya bir maçı evimizde oynadık.Panathinaikos deplasmanına gidiyoruz ki onlarda dün deplasmanda Barcelona’ya kaybettiler.peşinden E.A Milano içerde,Unics Kazan deplasmanı ve ardından Efes’le oynuyoruz.bu 4 maçtan en az 2’sini kazanmamız gerekecek aksi takdirde çok zor işimiz bundan sonrası için
 
bu arada Tibor Pleiss’ı burda savundum hatta şey dedim Tibor’u koyarım sonra yanına adam yazarım diye.beni yanıltmadı.Onun sahada olması iç/dış dengesini oluşturuyor.Çok şutör isimlerimiz var ve elinde güçlü bir 5 numara olması sana her zaman şut opsiyonu yaratır Daye bir türlü kendini toparlayamadı.Thompson keza.Alex Tyus’ın sakatlığımı vardı ? bilmiyorum neden oynamadı ama dün yine herzamanki gibi ribauntlarda ezildik.Hoca Pleiss-Daye ikilisini ya da Pleiss-Thompson ikilisini neden oynatmıyor sahada tutmuyor anlamıyorum doğrusu >:/ Micov 4 numara olduğu sürece biz burda ezilmeye devam edeceğiz.Tamam kendince diyor ki Micov da biz hücumdayken eşleşme problemi yaratıyor rakibe.şut tehdidi falan.eeee ya dün kü gibi Micov şut sokamazsa ne yapacaksın Ergin Hocam ? artık bence bu ısrarından vazgeçmelisin
 
takımda sezon başına oranla gözle görülür bir hareketleme var.artık roller iyice belirginleşti.birkaç isimden daha verim alabilirsek ve bu eski dönem borçlarını ödeyip Russ Smith yerine iyi bir guard alırsak en azından sezonun geri kalan kısmında daha güneşli günler görebiliriz diye düşünmekteyim kendi adıma ;) herkese sevgiler,saygılar..
 
Kritik anlarda sorumluluğu alacak, takımı yönlendirecek basketbol zekası yüksek bir guard olsa real maccabi zalgiris baskonia deplasmanları ve içerdeki kızılyıldız maçının en az 2 tanesini kazanmıştık. Bu seviyede guardsız ancak bu kadar oluyor maalesef.


Ayrıca Atamanın Micovu 4 numara kullanarak onun hücumda yaratacağı eşleşme sorunu için ribaund skıntısını kabullenmesini anlıyorum ama bu maçtaki gibi Micovun sokamadığı gün bundaki ısrarı kabul edilir gibi değil. İçerde ezildiğimiz dönem Pleiss yanında Daye veya Thompsonla oynamayı denemedi bile, şutu bu kadar kötü attığımız bir gün içerde Pleiss-Thompsonla oynayarak alacağımız 3-5 fazla ribaund şu maçı kazandırabilirdi...
 
Furkan, Schilb'in nasıl iş ahlakı iyi değildi. Kardeşi öldü ona rağmen maça çıktı. Bazı maçlarda performansı tartışılabilir ama karakteri asla tartışılmaz. Kim nerede küfretti Schilb'e. Performansını eleştirmek farklı bir şey.
 
Furkan, Schilb'in nasıl iş ahlakı iyi değildi. Kardeşi öldü ona rağmen maça çıktı. Bazı maçlarda performansı tartışılabilir ama karakteri asla tartışılmaz. Kim nerede küfretti Schilb'e. Performansını eleştirmek farklı bir şey.

Bunu ben demiyorum abi Schilb için söylenen her şeyi hatırlıyoruz az çok sadece forum özelinde değil. Adam kendinde Dentmon'a küfür etme hakkını buluyor ama Dentmon'un onu bloklamaya hakkı yok daha geçen ay burda Ergin Ataman'ın adam bloklamasını övüyordu insanlar küfür hakaret olmadığı halde.
 
Ergin Ataman takımlarının genel karakteristik özelliği budur.dış şutlara dayalı hücum düzeni.hep 3’lük atışlara dayalı.Maalesef sağlıklı bir düzen değildir.Şutun girmezse kazanma şansın yoktur.B planın yoktur.Marifet şutunun girmediği günde kazanmaktır ;) eğer dış şutun girmiyorsa daha iyi savunma yapacaksın,ne biliyim pota altını kullanacaksın,2 sayılık şutlara yöneleceksin ama takım olarak iyi yerlere gelmek istiyorsan 3 sayı atışlarının girmediği maçları da kazanacaksın ;)
 
3 lüğe dayalı düzene bu sefer mecbur kaldık yanlız. Delici olarak Russ smith düşünmüştük, olmadı. Oyuncularla sorunlar yasamasa Ataman farklı düzenler yapacaktı. Pleiss içerde kullanıyoruz , ama bire biri etkili oyuncu olarak kısıtlı oldugumuz için top dönüyor ve 3lüğe bagımlı kalıyoruz. Halbuki Sinan russ uyumu olsaydı daha farklı varyasyonlar deneyebilirdik. 3lükler girmesse ve hucum tıkanırsa bire birde etkili birine ihtiyacımız var. Dentmonda bu baglamda skorer olarak denenebilirdi ama o da problemler yaşıyor. Sezona kötü girdik diye koç oyuncuları sucladı ve egosuna yenik düştü. Halbuki kadromuz geniş ve kimyayı tutturmak için sabredicektik. Şimdi rotasyonu daraltıp kısıtlı düzenlerde oynayacagız.
 
Beni en çok sevindiren nokta artık kaybetsek bile mücadele ederek kaybediyoruz. Zalgiris maçındaki yenilgiden ziyade ruhsuzluk çok acıtmıştı kalbimi. Neyse ki kısa sürede ve hiç beklemediğimiz şeklide ondan sonraki maçlarda hep bir ruh koyup mücadele ettik

Daha önceleri takımda ve hocada o kadar çok eleştirecek konu vardı ki Şimdi ise geldiğimiz bu durumda eksiklerimizi daha aza indirdik.. Belki ilerde bunları düzeltiriz, daha iyi bir takım da olabiliriz ama Eurolig için iş işten geçmiş olacağını da unutmamak lazım. Zaten sezon sonunda diyeceğimiz ah'lar ve keşkeleri daha şimdiden demeye başladık bile.

Baskonia maçına gelirsek; Öyle bir ilk periyot oynadık ki adeta sezona yeni başladığımız gibiydik. Malumunuz Ergin hoca oturuyorsa o maçı kaybedeceğimiz düşünürüz ayrıca bu durumun oyunculara da yansıdığını düşünürüm hep. İkinci periyot ile birlikte hocanın ayaklanması(!) ve takımın bu kadar da kolay teslim olmayalım tavrından dolayı maç ortak olduk. Belki de tüm sezon boyunca en fazla 2-3 maç olacak inanılmaz kötü bir üçlük yüzdesi ile oynadık. Hucum ribauntları da üzerine gelince yenilgi de kaçınılmaz oldu. Aslında bu üçlük ve hucum ribaundu ile maç sonunu görmemiz de bu sezon ne kadar enteresan ve garip bir takım olduğumuzun ispatıydı sanki.


Bundan sonra sırada Avrupa da en zor deplasmanlardan birine çıkacağız. Kazanıp şeytanın bacağını kıralım diyemiyorum ne zaman desem maalesef tersi oluyor(tamamen kişisel) Ama şunu biliyorum artık bizde mücadele edebiliyoruz ve kalbim daha az acıyor...

Hep birlikte güzel günler görmek dileğiyle...
 
Çok hayıflanacağımız bir maç oldu maalesef. İlk çeyrek dışında tüm senaryo istediğimiz gibi gitti çok kısa bölümler dışında ama kazanamadık. Baskonia'yı koşturmadık, adam değişmeli yaptığımız yarı saha savunmamıza da genellikle yanlış tercihler yaptırdık ama bu seferde onların sertliği bizim takımı daha çok bozdu.

Sezon başında iyi sayılar atıyoruz ama savunmamız yeterli değil o yüzden kaybediyoruz havası vardı forumda ama o attığımız sayıların suni olduğunu kavramışızdır herhalde. Yani rakibin 15-20 sayı öndeyken sana verdiği hücum imkanıyla, maçlar kafa kafaya giderken verdiği hücum imkanları bir değil. Ama şimdi tüm foruma soralım sezon başında 85-90 sayı ortalamayla oynayan Galatasaray mı, yoksa bu şekilde oynayacak ama 70-75 bandında kalacak Galatasaray'ı mı isterseniz? Herkes dünkü takımı isteyecektir herhalde.

Biz hala iyi bir takım değiliz, iyi hücum eden bir takım hiç değiliz. Bizim hemen hemen bütün hücumlarımız doğaçlama gelişen, oyuncuların bireysel insiyatifleriyle oluşan hücumlar ancak savunmadaki çaba bu takımı daha izlenir kılmaya yetiyor benim için.
 
Dünkü maçta Ergin hocanın eğer sakatlığı yoksa Tyus'u Pleiss ile rakipte Voigtman,Bargnani oyunda olduğu dakikalarda yan yana oynatmasını bekledim ama beklediğimle kaldı olay,eğer bunu akıl etseydi veya planları arasına koysaydı Voigtman'a,Bargani'ye o sayıları attırmayabilirdik ve belki maç boyunca onları yakalamak zorunda kalmayacaktık,madem Micov 4 oynadığı dakikalarda şutlarını sokamayıp hücumda verim alamıyorsa anlamsız ısrarından vazgeçip bu planı uygulamalıydı ters eşleşme yakalayalım derken bir sürü sayı yedirdi üstüne beklediğimiz sayılarıda atamadı sonuç olarak faydasından çok zararına sebep oldu,biz bu Baskonia'yı yenemiyorsak Pana'yı yenmeyi ( Tabiiki yenmesini umut edeceğiz ama ) fazla hayal kurmayalım,heleki aynı Micov hatasına düşerse üçüncü çeyrekte maç kopabilir çünkü onların uzunu daha etkili bunu unutmayalım.
 
Sinan, Schilb, Diebler, Micov, Pleiss ve biraz da Preldzic dışındaki oyunculardan katkı alamıyoruz. Bu maçta Daye, Tyus, Dentmon ve Thompson'dan katkı alamadık. Micov Ve Diebler'ın ekstra kötü hücum performansı da mağlubiyette rol oynadı. Kenardan en azından 1-2 oyuncunun daha devreye sokulması lazım. Özellikle Dentmon. Ama o da vurdumduymaz gözüküyor.. Lasme ve Mc Collum olsaydı, bir de Jamon Lucas Gordon tarzı dengeli bir guard,bu takım çok farklı olurdu.
 

Üst