Final maçı başlamadan önce de söylemiştim, Fenerbahçe gerçekten de büyük bir başarı yakaladı. Ezeli rakibimiz olması, çirkef bir yönetiminin olması hasebiyle bazı arkadaşlar içtenlikle tebrik edemeyebilir, ama en azından ulaştıkları noktaya saygı duyulmalı. Açıkçası, kadrolarında az dahi rol alan hiçbir Türk oyuncunun olmaması veya bütçelerinin Avrupa'daki en büyük bütçelerden biri olması kazandıkları başarıya kanaatimce gölge düşüremez. Şu anda Avrupa'daki en büyük kupayı aldılar. Sportif olarak 3 senedir Play Off turunda rakiplerini süpürüyorlar, bu 3 senede de Final Four'a kalma başarısı gösterdiler, geçen sene son topta kaybettiler ve bu noktadan sonra bu sene kupayı aldılar. Tabii ki eleştirilecek birçok yönleri (sportif veya yönetimsel olarak) olabilir, ancak Başarılı bir yapıyla, doğru GM ve koçla, istikrarlı bir bütçe ve oyuncu yapısıyla bu noktaya geldiler, şahsi düşünceme göre de sonuna kadar hak ettiler.
Bu noktadan sonra, tabii ki bizi üzen basketbol takımımızla ezeli rakibi arasında gittikçe açılan makas oluyor. Mevcut durumdan gerekli dersleri çıkarıp, yukarı çekilen çıtaya bir anda olmasa da planlı bir şekilde, doğru bir planlamayla adım adım yaklaşılabilir. Aslında görebildiğim kadarıyla bu forumdaki birçok değerli renkdaşımın arzusu da bu. Ancak mevcut kulüp yapımız ve yönetimimiz bu konuda umutlu olmaya çok da imkan vermiyor.
Bu noktadan sonra, tabii ki bizi üzen basketbol takımımızla ezeli rakibi arasında gittikçe açılan makas oluyor. Mevcut durumdan gerekli dersleri çıkarıp, yukarı çekilen çıtaya bir anda olmasa da planlı bir şekilde, doğru bir planlamayla adım adım yaklaşılabilir. Aslında görebildiğim kadarıyla bu forumdaki birçok değerli renkdaşımın arzusu da bu. Ancak mevcut kulüp yapımız ve yönetimimiz bu konuda umutlu olmaya çok da imkan vermiyor.