Ayda yılda bir, yerinde izleyebildiğim takımımız için yola çıkarken hâlâ Arroyo'nun oynayabileceğini düşünüyordum. Gelen haberler, maçta oynayamayacağını belirtiyordu ve Micov'un eksikliğinin üzerine onun da oynayamayacak olması, son şampiyon karşısında ümitlerimizi çok azaltmıştı.
Atmosferin müthiş olması neticesinde takımın ortaya koyduğu karakter en güzel değerken skandal hakem kararı ve son saniye üçlüğü, şanssızlıkla başlayan maç serüvenine iyice tuz biber ekmiş oldu.
Zaten sezon başından bu yana bir sürü olumsuzluklarla uğraşan takımımız, bir de böyle bir durumla karşı karşıya kalıp en değerli oyuncularından yoksun bir şekilde, taraftarıyla birlikte neler yapabileceğini göstermiş oldu tekrar.
Fakat basketbol dışı unsurlarla mücadele etmek, hepimizi fazlasıyla yordu. Sadece basketbol düşünmek, basketbol konuşmak hepimizin arzusu. Takımlarımızı zirvede görme potansiyelimiz varken dibe çekmeye uğraşan şube yönetiminin yanında, farklı olumsuzluklar yaşamak da çok can sıkıcı.