Fatih hocanın devri 2013'te bitti. O zamanlar hayat çok keyifliydi, keşke yeniden o yıllara dönsek ama dönülmüyor. Kadromuz süperdi, öyle ki; Drogba'yı Sneijder'i alıp Burak'ı veya Selçuk'u kesemeyip, dünya starlarını yedek oturtacak kadar kalbur üstü bir takım vardı. E hoca da hakkını verip hem ligde hem Avrupa'da süper sonuçlar ile süsledi. Sonrası yok ama, bunu bi kabullenemedik. 4 yedik kabullenemedik, 5 yedik kabullenemedik, 6 yedik kabullenemedik. Tudor'un kurduğu kadroyu alıp 3 puan farkla şampiyon yaptı. Sonrasında kimsenin aklının almadığı şekilde; gol bile yemeyip rekorlar kıran Başakşehir 8 puan önden şampiyonluğu bize teslim etti. Bunlara inanmayanlar Avrupa sonuçlarını da gördü; ki yine inanmamaya devam ettiler. 99 maç üst üste de kaybetsek, 100.maç geldiğinde ''inşallah iyi olacağız'' cümleleri görmekten sıkıldım.
Ve ben bu yorumlar yüzünden, vaktiyle çok sevdiğim adamdan da tiksindim, soğudum artık. Kraldan çok kralcı mevzusuna döndü olay. Twitter'da bu akşam ''2-0 dan yine maç vermeyiz umarım'' yazanlara ağır küfürler vardı Terim düşmanısınız diye. Sonuç ne oldu ? Yine 2-2 bitti.