Benim gözümde kaleci maça pozitif yönde etki edebildiği düzeyde iyidir. Yıllardan beri gelen kalecilerimiz bırakın pozitif yönünde bir şeyler yapmayı, takım iyi oynasa da yedikleri abuk gollerle, gelen her tehlikenin %80 gol olması ile bizi daha da geriye götürüyordu. Ben en son De Sanctis'in UEFA maçlarında falan maçın sonucuna pozitif etki ettiğini gördüm. Ondan bu yana standart, yenilecek golleri yiyen, yenmeyecek golleri tutan bir kaleci istesek de, kalemiz her gelen topa açıktı.
Mükemmel ve hatasız kaleci yoktur. Muslera'nın da eksikleri var. Top Class da olsanız, ters günler, ters maçlar geçirebilirsiniz. Bunu Cech de yaşadı, Casillas da, daha geçen Cesar'ın Copa America'da Ekvator karşısında yediği goller var. Muslera an itibariyle dünya üzerindeki ilk 10 kaleciden biridir. Refleks özellikleri baz alındığında belki de 1 numaradır. Bu Dünya'nın 1 Numarası demek değil ama refleks olarak cidden çok iyi bir kaleci. İnanılmaz kurtarışlar yapabilen bir kaleci. Çok çevik, atik. Ufuk'un falan ilk pozisyondan sonra Allah'a emanet tavırları var, Muslera ise o süre içerisinde kalkıp bir top daha çıkarır, tekrar yatar. Refleksleri bu kadar iyi hatta mükemmel olan bir kalecinin, niye Dünya üzerinde 1 numara olmadığının cevabı ise; zaman zaman yaşadığı istikrarsızlıklar ve yan top eksikliği. Gerçi bu istikrarsızlık olayını gitgide azaltıyor, 2010 DK, Seri A'da geçen sene ve Copa America 2011 süreci onu çok ileri taşıdı. Daha tecrübeli, ne yaptığını bilen, istikrarlı bir kaleci haline geldi. Hala yan toplarda zaaflar yaşadığı oluyor. Ama bunu da geliştirecektir. Potansiyeli gerçekten yüksek bir kaleci. Umarım bu yan top ve istikrar sorununu daha da geliştirir, bu gelişimi gösterirse yeni dönemin en önemli kalecisi olabilir. Neuer, Adler, Muslera ve De Gea yeni dönemin Top Class kalecileri olacak gibi duruyor. Tabi De Gea'yı bir alt jenerasyondan sayabiliriz ama çıkış açısından aynı dönem sayılabilirler.