Galatasaray: 76 - Asvel: 75

canaria yıda elersek bjk cola turka-kızılyıldız eşleşmesinin galibi ile oynayacak bu kötü oldu iştee ne güzel 2 türk takımı gidioruz eşleşmeler kötü oldu walla
 
Gelmeyen gelemeyen arkadaşlar çok şey kaybettiler ama telafi edebilirler ispanyollarla olan maçta... Pota arkaları biraz boştu ama inanın f5'e koyduğumuz maçtaki kadar güzel seyirci vardı tribünde. Bench in arkasındaki tribündeydik, yedek bekleyenleri ve heyecanlarını maça verdikleri tepkileri görmenizi isterdim. Bu arada hakemlerden de devamlı uyarı aldılar haliyle.
 
Ali Demirci' Alıntı:
[quote="Metin Ertürk":9dx2t3gq]tufan dün oynadımı


Hayır oynamadı ama saha kenarında onlar kadar efor sarfetti :muhaha

Eeeeee artık Canaria üzerine yoğunlaşsak iyi olur.........[/quote:9dx2t3gq]
şeyden sordum..uleb cup istatistiklerinde 2 dakika oynadı yazıyor,heyecandan kaçırdık mı dedim
 
Gerçekten inanılmaz bir maçtı. Asvel'deki maç gibi ilk önce çift hanelerde geriye düştük sonra geri geldik. Takım çok üst düzey bir efor sarf etti. savunmada ve hücumda elinden geleni yapmaya çalıştı. Hücumda zaman zaman oldukça kasadık ama yeri gelince o gereken darbeleri vurduk. Maçta özellikle Cenk, Cüneyt ve Gaines ön plana çıktılar. İlk başlarda Cenk'in skorer oynu ile öne geçtik. Daha sonra Gaines ve Cüneyt oyunda tuttu bizi ve son olarakta darbeyi Cüneyt ''Kaptan'' vurdu. Owens'ın hastal olması onu çok etkilemiş. Pota altında Britton'dan bir türlü verim alamıyoruz. Hüseyin gerekli yerlerde kritik sayılar attı. Murat son saniyelerde inanılmaz gereksiz bir faul ile bize maçı kaybettirebilridi. hakemler çok kötü düdükler çaldılar. fakat Ahmet Arif Abi'nin dediği gibi ben son anda Hite2a teknik çalcaklar diye çok korktum. Cüneyt çok soğukkanlılıkla serbest atışları attı. Sonuç olarak turu atladık ve yola devam ediyoruz. Çok tecrübeli ve zor bir rakibi eledik...
Sıra sende Canaria... :)
 
conley çok daha fazlasını yaptı ona çalamadılar.hite a böyle bir faul çalsalar 3 bin kişinin 3 binide sahaya inerdi zaten.
 
Yıllar sonra gelen çok önemli bir zafer! Bunca eksik ve sakat sakat oynamak zorunda kalan oyuncuya karşın Asvel gibi Fransa basketbolunun en tecrübeli takımlarından birini hakemlere rağmen yenmek büyük başarı. (Cüneyt'e çaldıkları "ucuz" teknik faul, Fiorest'in iki bariz stepsi, Sangare'nin, Troutman'ın stepsleri, maçın sonlarında rakip topu oyuna sokmadan evvel tam saha baskı yapacakken Murat'a çaldıkları ucuz faul, ki o faul iki serbest atışla 2 sayıya mal olmuştu. 5 faulle oyundışı kalan Conley'in el-kol hareketlerine sessiz kalmaları [Conley'e çalamayan, o atmosferde Hite'e de çalamaz...] vb.) Hakem triosunun yıyğynla çaldığı aleyhimize hatalı düdükler az kalsın işi çok zora sokacaktı. Ancak onları da yenmeyi bildik! Ancak behemehâl bu hakem işini çözmemiz lazım. Zira benzer şeyler Charleroi maçlarında da başımıza gelmişti ve bilhasssa deplasmandaki ikinci maçı kaybetmemizin başlıca sebebi hakemlerin yanlı-yanlış kararlarıydı. Bir an evvel yöneticilerimizin atanacak hakemlerin seçiminde devreye girmesi lazım! Gerçi bu seçim zamanında kim uğraşacak ya neyse...

Başta Cüneyt ve Cenk olmak üzere tüm oyuncularımız ellerinden geleni yaptı. Cenk, Conley'i yine sahadan sildi. Maçı izlerken Cenk'in bonservisini almanın ne kadar önemli olabileceğini düşündüm. Zira iyi oynadığı zaman hakikaten çok üst düzey ve lider vasıfları olan bir oyuncu.

Murat Özyer, zaman zaman mola tercihlerinde hata yapıyor. Asvel kenardan oyuna başlayacakken topu kapıyoruz ve rakibin o anlık moralini bozuyoruz, ama Murat hoca adeta onların yardımına yetişiyor ve mola alıyor. Takım tempo yakalamışken oyunu kesmek bugüne kadar hep rakibe yaradı. bunu birçok maçta gördük. Murat Özyer'in bu mevzuda biraz daha dikkatli olması lazım.

Bu sevinci yaşamamıza vesile olan herkese teşekkürler.
 
çok güzel bir maçtı , yeni rakip hayırlı olsun . inş onları da eler ve çeyrek finalde Bjk ile rakip oluruz .
Asveli hakemlere rğamen elememiz gurur vericiydi gerçekten . Hakemler çok çok kötüydü , bir standart yakalayamamışlardı . Sanki taraflı yönetiyorlardı . Kendi sahamızda olmamıza rağmen kararlar onları lehineydi .Çok farkla geriye de düşmemize rağmen 3.periyottaki o savunma ile toparlandık ve turu geçtik . Oyuncuları ve Murat Özyer'i tebrik ediorum . Allahın izniyle İspanyol rakibimizi de elicez ve Torinoya gidicez.
 
bazıları maçın başında anonsta hakemleride ardan çıkardı onlarıda ıslıkladı bence adamlar uyuz oldu buna ne gerek var kardesim hakemleri yuhlamaya neyse ikinci yarı attılar bu duyguyu.
açıkçası bi maçta benide durduk yere yuhlasalar otakıma biraz çalarım faul falan ...yunan hakemin bu ikinci olayı ma 3. olmasın artık
 
baska turlu bir sey bu,nasil anlatsam,hangi kelimelere sigdirsam bu guzel sevgiyi,heyecani..

oldukca yorucu bir gun,iki ayri kurs,akabinde haftalik iznimi fenerbahce derbisi yerine tercih etmemin sayesinde besiktas macinin 2.ceyregine dogru evde olmam..

daha once test ettigim uzere,kanal 24 un resmi sitesinden takip edecek olmanin rahatligiyla,bilgisayar karsisina gecisim..

sonra derin bir saskinlik ve hayal kirikligi,kanal 24 un dunku maclar oncesinde goruntuyu karartmasi ve sadece ses yayini yaptigimi gormem..

hemen siteye girdim,bilgi istedim,mailime cevap gelmedi,tam umidi kesmeye baslamisken,eurosport ta maci izleyebilme sansimin oldugunu ogrendim tesadufen..

ingilterede gecirdigim sure icerisinde,ilk defa gectim tv karsisina boyle bir heyecanla,aylardir fenerbahcenin sampiyonlar ligi maclarini skydan takip eden kuzenlerime icten ice duydugum kiskancligin, yerini komik bir gurura birakmasiyla..

ve mac saati..
tuylerim diken diken,sariyla kirmizinin yabancilar tarafindan yeniden yorumlanmaya basladigimi gordugumde,kalabalik kipkirmizi bir salon karsimda,yorumculari oldukca etkileyen ve sanki ordaymisim gibi kabarmasi gogsumun..

mac uzerine konusmak istemiyorum,teknik detaylar,kaptana kizmak ve hayran olmak arasinda gidip gelmelerim,belki de bu forumda en cok haksizlik ettigimiz oyuncu olan cenk in hakli oldugumu hissettirmesi bana ve tabi ayri bir sempati besledigim huseyin besok..

bir cok sey var uzerine yazilacak maca dair,fakat hangi kelime ifade edebilir ki,10 sayi geriye dusunce bile inancimizi,son bir dakika yasadigimiz heyecani..

olumsuzluklar yok mu,takima direkt etki edebilecek,fark yaratabilecek bir yabanci yerine britton tercihinin sebebi gibi,evet ama an keyf ani,tadini cikartip yeni zaferlere dogru yelken acmadan once..

bu yuzden guzel degil mi basketbol,bu yuzden takip etmiyormuyuz,kazaniriz,kaybederiz,ama oyle guzel bir renk ki,heyecaniyla,kalbin disarida attigini dusunduren anlariyla..

bu kulup bu yuzden kuruldu 103 sene once ali sami yen bey tarafindan,bizden olmayanlari yenmek icin,bunun zevki cok baska,fenerbahceyi yenmekten de,ulke sinirlari icerisinde kupalara ambargo koymaktan da..

ve evet murat ozyeri de bu yuzden cok takdir ediyorum,bu ruhu bildigi icin,o zafer sarhosluguna ragmen,uleb cup un resmi sitesine verdigi demecte,cok guzel bir sonuc,fakat galatasaray adinin oldugu her yerde hedef zirvedir dedigi icin..

velhasil;
futbolcu kimliginin disina cikmis,klubumuzun sembolu olmus metin oktayin sozleriyle bitirmek,onun sozunun ustune soz soylememek en dogrusu boyle ozel bir macin ardindan;

galatasaraylilik din gibi,mezhep gibi yerlesmis bir inanctir,ben bunun icin galatasarayi tercih ettim,ve galatasarayliligim ile gurur duyuyorum..
agzina saglik..
 
Ahmet abi Hite orda hakemleri alkışlmadı kendisine tezahürat yapan , seyirciyi alkışladı .

Maç hakkında ise bu kadar sakatlıga ragmen çok önemli bir galibiyetti , maçın kazanılmasında en önemli pay zaman zaman yanlış şut tercihleri yapsada Cüneyt ve her iki pota altında da müthiç mücadele eden Gaines deydi . Hite ise son çeyrege kadar fazla etkili degildi ama son çeyrekte en krtik anlarda sorumluk alarak , sayılar kazandırarak turun geçilmesinde etkili oldu .
 
Çok zor günler,çok sıkıntılı sezonlar,çok yıkıcı mağlubiyetlerle kavrulmuştu bu taraftar son 5-6 yılda,adı yenilmez armada ya çıkan bu renkler küme düşme korkusu bile yaşadı ne yazık ki. Ama ne var ki,bu aşk başkaydı,en kötü günde dahi içi acıya acıya tazeliyordu bağlılığını ve bu sayfalardan umudu diri tutmaya çalışıyordu gece yatağa yattığında aslında fazla umut olmadığını düşünmesine rağmen. Yaşanan tüm sıkıntıları ve ızdırap dolu günleri, aşkına sabır ekleyerek aşmayı başarmıştı bu taraftar. Ve sonunda bekleyen derviş muradına ermişti. Son 2 yılda başlatılan yeni yapılanma sonucunda özlenen tablo,yakışan tablo oluşmaya başlamıştı. Ligde önüne geleni deviren ve zirveye oturan takımıyla coşuyor,gurur duyuyor ama en çok da yıllardır hasret kaldığı ve genlerinde var olan Avrupa başarırlına duyduğu özlemi dindirmek için heyecanlanıyordu bu taraftar.

Muhteşem Girona galibiyetiyle başlayan bu serüvende çeşitli sebeplerden takımını yalnız bırakmak zorunda kalmıştı ve takımına borçluydu bu taraftar. Fransa?dan gelen avantajlı skorla birlikte tura olan inanç iyice pekişmiş ve hem yeni bir zafere tanıklık etmek hem de takımına olan borcunu ödemek için iş,güç,okul,mokul,sınav,mınav dinlemeden işte giydiği takım elbisesinin üstüne kırmızı lescon tişörtünü giyip salona koşmuştu bu taraftar.

Çünkü bu maçta takımın desteğe olan ihtiyacı her zamankinden fazlaydı. Sezon boyu kulübün yakasını bırakmayan sakatlık belası artık kompanse edilemez boyutlara ulaşmıştı. 1.guard yoktu,2. guard sakat sakat,3.guard hasta hasta ve beti benzi atmış şekilde sahadaydı. İlk maçın yıldızı Hite seke seke oynuyordu,Owens ise serumunu çıkarıp salona gelmişti. Olumsuzluk çok fazlaydı ancak inanç ve umut daha fazlaydı. Oyuncular bunu sahaya çıkarken açtıkları pankarttaki mesajla hem başkana hem de taraftarlara veriyorlardı.

Ve tarihi maç başlamıştı? deplasmandaki maçta da iyi oynayan Cenk, mersin maçında verdiği aradan sonra kaldığı yerden devam ediyor ve ilk çeyrekte takımı sürüklüyordu,kaptan belindeki ağrıya rağmen kumandayı almış,şutları girmese de içeriye dalıp sayıyı çıkarıyordu.
Ancak Hüseyin?in erken 3.faulü almasıyla başlayan oyun içi düşüş,dış şutlarımızın da girmemesiyle 2.çeyrekte tam bir krize dönüşüyor ve 12 sayı geri düşüyorduk. Devre biterken topu elinde bulan ve takıma geldiğinden beri katkı yapamayan Britton,maçtaki tek ve belki de en kritik basketini atarak farkı basketbolda psikolojik eşik olan 10?çekmişti.

2.yarıda pek iyi başlamamıştı ve fark 13?ü buluvermişti ancak salondaki hiç kimsenin pes etmeye niyeti yoktu. Fark açıldıkça tribünlerin sesi daha gür çıkmaya,bocalayan takımını ayağa kaldırmak için boğazını yırtarcasına bağırmaya başlamıştı ve başarmıştı. Aslan bir anda silkindi. Asvel?in ve Conley?in adeta kabusu olan Cenk?in ve kaptanın üçlükleriyle farkı azaltmaya başladık. Pota altındaysa Gaines hakimiyeti ele almış,çemberden seken her topu almaya ve rakibin direncini azaltmaya başlamıştı. Tribünler ve oyuncular adeta savaşıyorlardı,Fransızların şaşkın bakışları arasında seri 16-0?ı bulmuştu ve öne geçmiştik. Ancak yılların eurolig tecrübesiyle direnen rakip üst üste molalarla nakavt olmadan ayağa kalkmayı başarmış,son çeyreğe önde girmeyi bilmişti.

Ama tribünlerden parkeye kırmızı lav akışı iyice artmış,o sıcaklık rakibi yakarken sakat sakat oynayan oyuncularımızın ağrılarını dindiriyordu adeta. Yürüyecek halleri olmadığı anlaşılan Murat ve Owens?dan katkı gelmeyince sorumluluk alma zamanı geldiğinde bu işin üstatlarından olan Hüseyin,Cüneyt ikilisi sazı eline almıştı. O ana kadar pek etkili olamayan Hite?da onlara katılınca zaferin ayak sesleri duyulmaya başlamıştı. Ve en kritik hücumda topu alan kaptan,neden kaptan olduğunun cevabını verircesine attığı orta mesafeli şutla farkı 3?e çıkarmış,sonrada taktik faullerin hepsini sokarak,son gücüyle direnmeye çalışan asvelin umutlarını parkeye gömerken,takımının son 16?ya kalışının ve taraftarın hasret ve layık olduğu zaferin müjdesini veriyordu.
 
İpekçideki Efes maçından sonra Avel maçına gitmek nasip oldu bana
Maç için zaten herşey yazılmış ben o akşam oraya gelen ve muhteşem destek veren herkese teşekkür etmek istiyorum harikaydı herşey

buarada normal değil galiba maçtan sonraki gibi olmasada hala ses kısık vaziyette bende :p
 
Uzun yıllar sonra Avrupa´ya ayak basıp, emin adımlarla yoluna devam eden takımımıza ne kadar teşekkür etsek az...

Bu arada kulüp bir işi düzgün yapsa kolumu keseceğim artık... (Maçtan sonrası için düşünülen otobüsler!)
 
Onur Yavuz' Alıntı:
Uzun yıllar sonra Avrupa´ya ayak basıp, emin adımlarla yoluna devam eden takımımıza ne kadar teşekkür etsek az...

Bu arada kulüp bir işi düzgün yapsa kolumu keseceğim artık... (Maçtan sonrası için düşünülen otobüsler!)

Yönetimin tarafında olacağım hiç aklıma gelmezdi ama ne yapalım yiğidi öldür hakkını ver demişler. Ben salona M.köyden kulup tarafından ayarlanmış olan otobüsle dönerkende Bakırköye gene kulübün ayarlamış olduğu otobüsle ve çok rahat döndüm
 
Galatasaraylı olmakla gurur duyduğum gecelerden biriydi,hatta 2000 yılı uefa finalinden sonra ilk defa bu kadar duygulandım.Ne kadar hasret kalmışız mücadele eden maçı sonuna kadar kovalayan isteyen arzulayan,savaşan ve sonunda kazanan takım seyretmeye bütün oyunculara,teknik sorumlulara,idarecilere teşekkürler.
Bu kadar duygulandığım bir maçtan sonra teknik yorum yapmak istemem ama,bi kaç şeyi söylemeden edemiycem;3. çeyrekteki 16-0 lık seri sonunda yapılan değişiklikler olumsuz yönde etkiledi takımı,takım organize hücum etmekte güçlük çekiyor.Cüneyt Erden 10 da 0 atsa hiç eli titremeden 11.ciyi atıyr bu çok iyi bir oyuncu özelliği ama acele hücumları yanlış şut seçimleri maçı zora sokabiliyor çok ince bir çizgi...
Asvel maçında da(yalnız Cüneyt değil) zaman zaman bu tip hücumlar denedik halbuki hep söylüyorum.Bizim hücumlarımızda top içeri indiği zaman özellikle Hüseyin savunmanın dengesini bozuyor ya kendi atıyor ya üzerine yardım gelince diğer boş uzunu buluyor,ya da kat eden dış oyunculara top indiriyor.fast break atamadığımız hücumlarda topu içeriye indirmeden malesef uygun şut bulamıyoruz
 
Ozan Kaya' Alıntı:
Yönetimin tarafında olacağım hiç aklıma gelmezdi ama ne yapalım yiğidi öldür hakkını ver demişler. Ben salona M.köyden kulup tarafından ayarlanmış olan otobüsle dönerkende Bakırköye gene kulübün ayarlamış olduğu otobüsle ve çok rahat döndüm
Dönüşlerde otobüslerin kalkış noktası hakkında bir anons yaptırmak ya da görevlileri bilgilendirmek çok zor olsa gerek. Bu nedenle yönetime güvenmeyip kendi başımızın çaresine bakalım dedik.
 
Onur Bey,

buna şükredelim bence. dün ben de klübün tahsis ettiği otobüslerle gidip geldim salona hatta salı gecesi de o otobüsle döndüm gercekten cok faydalı oldu. dediğiniz gibi eksikler olabilir ama bu bile büyük bir adım :)
 

Üst