Dershane vb. sebeplerden dolayı klavye başına daha yeni geçebildim.Gördüklerimi aktarmak istiyorum.
Bir kere istatistikleri ve kırılma noktalarıyla basketbol adına çok güzel bir maç oldu.
İlk periyot genelde başa baş gittik.Pota arkasında oturmam ve poz yakalama görmemişliğim yüzünden bu kısmı çok iyi izleyemedim. Ama skor olarak az da olsa önde olmamız ve ilk maçtaki gibi oyuna kötü başlamamamız nedenleriyle iyi bir ilk çeyrek geçirdiğimizi söyleyebilirim.
İkinci çeyreğe Tekel hiç de konsantre başlamadı.Zaten bu çeyrek boyunca bir tane düzgün setlerini göremedim ben.Yaptıkları kötü hücumlardan sonra geriye koşamamalarının da etkisiyle bu çeyrek deli seviye fast-break bulduk.
Devre sonunda skorboarddaki 49-29 bizim için rüya gibiydi cidden.
3. çeyreğe biraz konsantre başlasak oyun son çeyreğe kalmadan biterdi.Ama biz tam tersini yaptık ve 2 periyotta 29 sayı yedikten sonra bu çeyrekte 33 sayı yedik.Çeyrek skoru 33-20 olunca fark da 7 sayıya indi.
Son çeyreğin başında bir ara fark 3 sayıya kadar indi.(70-67)Sonraki 3 hücumda 1 Malik,2 Burak olmak üzere 3 tane 3'lük bulduk.Aradaki iki hücumda da mükemmel savunma yapıp sayı yemeyince 9-0 seri ile fark yeniden 12'ye fırladı.
Kalan bölümde yaptığımız iyi hücumlar ve dönem dönem yaptığımız iyi savunmayla oyunu rölantiye aldık ve 99-91 kazandık.
2. yarıda (benchin arkasına geçtiğim dönemde) Halil Üner ile Umut Yenice arasında hoş olmayan bir diyalog geçti.Halil hoca Umut'a kızarken Umut karşılık verdi ve Halil hocanın ses tonu baya yükseldi.Zannediyorsam bu diyalogdan önce teknik faul olayı oldu.Tamam oyuncuyla coach arasında böyle şeyler olur ama düşündürücü kısım Umut'un bir daha süre alamaması.Bu olay olmasa eminim ki alacaktı.
Halil Üner maç içinde tartıştığı her oyuncuyu silerse işimiz var demektir.
Tribünde sayı olarak idare ederdik ama çoğunluğu benim yaş grubumun oluşturması sebebiyle takıma oyuna paralel bir destek verilemedi.
Hadi onu geçtik de kardeşim sen basket maçının ortasında ne diye Çarşamba günkü maç için gönderme yaparsın onu anlamam.Artık bunu aşmamız lazım.Üzülerek söylüyorum ama Çarşı bu salondaki maçta takıma oyuna paralel bir destek vermişti.Ayrıca bizden daha bilinçliydiler.
Neyse ki son periyotta forum üyesi olduğunu düşündüğüm 4-5 kişinin tribüne etkisiyle iyi bir destek verildi.
Maçın sonunda oyuncularla bütünleşmemiz (özellikle Malik'in pota arkasını turlaması) ve son 1 dakika içindeki 2 tribünlü karşılıklı tezahürat hoş enstantanelerdi.
Bir de Tekel seyircisi nasıl Anti FB oluyor bunu ben çözemedim.Adamlar bir ara "6" filan yaptı.Gerçi bizimkiler "7"'yi gösterip tıpayı taktı o ayrı mevzu.
Sonuçta Fenerbahçe,Beşiktaş ve Ülker'i mağlup eden bir takımı sezon içinde 2. kez yenmeyi başardık.Şimdi yine sözü Beykoz maçlarına getirmek içimden geçiyor ama yapmayacağım.
8. sırayı bırakırsak cidden yazık olur.
Bir kere istatistikleri ve kırılma noktalarıyla basketbol adına çok güzel bir maç oldu.
İlk periyot genelde başa baş gittik.Pota arkasında oturmam ve poz yakalama görmemişliğim yüzünden bu kısmı çok iyi izleyemedim. Ama skor olarak az da olsa önde olmamız ve ilk maçtaki gibi oyuna kötü başlamamamız nedenleriyle iyi bir ilk çeyrek geçirdiğimizi söyleyebilirim.
İkinci çeyreğe Tekel hiç de konsantre başlamadı.Zaten bu çeyrek boyunca bir tane düzgün setlerini göremedim ben.Yaptıkları kötü hücumlardan sonra geriye koşamamalarının da etkisiyle bu çeyrek deli seviye fast-break bulduk.
Devre sonunda skorboarddaki 49-29 bizim için rüya gibiydi cidden.
3. çeyreğe biraz konsantre başlasak oyun son çeyreğe kalmadan biterdi.Ama biz tam tersini yaptık ve 2 periyotta 29 sayı yedikten sonra bu çeyrekte 33 sayı yedik.Çeyrek skoru 33-20 olunca fark da 7 sayıya indi.
Son çeyreğin başında bir ara fark 3 sayıya kadar indi.(70-67)Sonraki 3 hücumda 1 Malik,2 Burak olmak üzere 3 tane 3'lük bulduk.Aradaki iki hücumda da mükemmel savunma yapıp sayı yemeyince 9-0 seri ile fark yeniden 12'ye fırladı.
Kalan bölümde yaptığımız iyi hücumlar ve dönem dönem yaptığımız iyi savunmayla oyunu rölantiye aldık ve 99-91 kazandık.
2. yarıda (benchin arkasına geçtiğim dönemde) Halil Üner ile Umut Yenice arasında hoş olmayan bir diyalog geçti.Halil hoca Umut'a kızarken Umut karşılık verdi ve Halil hocanın ses tonu baya yükseldi.Zannediyorsam bu diyalogdan önce teknik faul olayı oldu.Tamam oyuncuyla coach arasında böyle şeyler olur ama düşündürücü kısım Umut'un bir daha süre alamaması.Bu olay olmasa eminim ki alacaktı.
Halil Üner maç içinde tartıştığı her oyuncuyu silerse işimiz var demektir.
Tribünde sayı olarak idare ederdik ama çoğunluğu benim yaş grubumun oluşturması sebebiyle takıma oyuna paralel bir destek verilemedi.
Hadi onu geçtik de kardeşim sen basket maçının ortasında ne diye Çarşamba günkü maç için gönderme yaparsın onu anlamam.Artık bunu aşmamız lazım.Üzülerek söylüyorum ama Çarşı bu salondaki maçta takıma oyuna paralel bir destek vermişti.Ayrıca bizden daha bilinçliydiler.
Neyse ki son periyotta forum üyesi olduğunu düşündüğüm 4-5 kişinin tribüne etkisiyle iyi bir destek verildi.
Maçın sonunda oyuncularla bütünleşmemiz (özellikle Malik'in pota arkasını turlaması) ve son 1 dakika içindeki 2 tribünlü karşılıklı tezahürat hoş enstantanelerdi.
Bir de Tekel seyircisi nasıl Anti FB oluyor bunu ben çözemedim.Adamlar bir ara "6" filan yaptı.Gerçi bizimkiler "7"'yi gösterip tıpayı taktı o ayrı mevzu.
Sonuçta Fenerbahçe,Beşiktaş ve Ülker'i mağlup eden bir takımı sezon içinde 2. kez yenmeyi başardık.Şimdi yine sözü Beykoz maçlarına getirmek içimden geçiyor ama yapmayacağım.
8. sırayı bırakırsak cidden yazık olur.