Galatasaray Basketbol Takımı ve Kadro Yapısı
- Konbuyu başlatan Burak Barut
- Başlangıç tarihi
5. sayfada olan bir konu basketbol konuşmak ve yorumlamak isteyenler için ilk sayfaya taşıyorum lütfen Özyer üstünden prim yapılmasın bu konuda.
bence yerli rotasyonu felaket...uzun maratonda özellikle lig türkiye kupası play off lar avrupa kupalarında oynayan takımların rotasyonları daima geniş olmalı...yabnacılar konusunda guard problemi yaşarız gibi geliyor bana marshall ne kadar faydalı olur bilemem...cünety hem yaşı hemde takımı oynatma konusunda çok zayıf..uzun rotasyonu derseniz ona keza...hüseyinin yaşı sorun olabilir geçen sene uzun süreli saktlandıgında neler oldugunu gördük takımımıza...cemal bu sene patlama yapmazsa..polat büyük takım psikolojinden kurtulamazzsa yerli uzun rotasyonu diger rakiplere göre çok zayıf..kısalarda zaten problemliyiz tufan sakat murat kaya halan gelişme kaydediyor ayrıca sakat erdem tamam yürekli oynuyor ama sadece o kadar...teo altay alican ne kadar süre alır bilinmez...sonuç olarak milan zizic milo graves dörtlüsü çok iii geri kalan kısım çok zayıf...eger biraz bu dörtlüye yaklaşacak bi dörtlü daha takımda olsaydı ozaman rahatlıkla şampiyonluktan bahsedebilridik...gordon green ömer li fb ülker kasunlu smith vujanıc shumpert li efes dudley wrıght blakney tutkulu telekom dan sonra 4.lüge oynarız gibi geliyor bana
ama herşeye ragmen hep destek tam destek..
bu sezon takımımıza sizce hangi oyuncu daha yararlı olucak
bence Zizic ve tabiki Grovic bu takımın bel kemiği olacaklar
bence Zizic ve tabiki Grovic bu takımın bel kemiği olacaklar
Re: bu sezon takımımıza sizce hangi oyuncu daha yararlı olucak
2 sini öne çıkarmak yanlış olur.Tonio'nun ve Milo'nun Siauliai maçında nasıl katkı verdiğini gördük.Ligde kısıtlı türk rotasyonuyla işimiz zor olsa da hem Avrupa hem de ligde bu 4 yabancımızın bizi sırtlayacağı aşikar.
kaan çağdur' Alıntı:
2 sini öne çıkarmak yanlış olur.Tonio'nun ve Milo'nun Siauliai maçında nasıl katkı verdiğini gördük.Ligde kısıtlı türk rotasyonuyla işimiz zor olsa da hem Avrupa hem de ligde bu 4 yabancımızın bizi sırtlayacağı aşikar.
wotws
0
Polat ve Murat sakatlıklarından sonra bu konunun önemi 2 kat daha arttı;
Önümüzdeki 1 ay için elimizdeki kadro şöyle;
Cüneyt
Strickland
Teoman
Alican
Graves
Gurovic
Erdem
Milojevic
Zizic
Cemal
Hüseyin(?)
Bu kadro yapısında lig için 40 dk.lık yerli kontenjanı nasıl olmalı onu konuşabiliriz. Tabi 1 aylık sürede.
Önümüzdeki 1 ay için elimizdeki kadro şöyle;
Cüneyt
Strickland
Teoman
Alican
Graves
Gurovic
Erdem
Milojevic
Zizic
Cemal
Hüseyin(?)
Bu kadro yapısında lig için 40 dk.lık yerli kontenjanı nasıl olmalı onu konuşabiliriz. Tabi 1 aylık sürede.
Öncelikle Yabancı rotasyonunu Murat Hoca fena kontrol etmiyor,
tek sorun Strickland ve Graves arasında gerekli olan rotasyonu düzeltemedi.
Graves çok yönlü bir oyuncu ancak oyun kurucu olmadığı bugun belli oldu.
Türk oyunculardan maksimum verim almak zorundayız.
Bu yüzden Cemal'in performansı gerçekten mutluluk verici, ancak Hüseyin'in bu büyük düşüşü anlayamıyorum.
Erdem'i bugun beğendiğimi söyleyemiceğim sürekli üçlük atan bir oyuncuydu biraz içeri girip dışardaki adamları topla buluşturma özelliğini kullanabilirdi ama sürekli şut attı anlamsız geldi.
Alican ise çok erken belli bir kumaşı var, fakat asla rotasyonda çok süreler almasını bekleyemeyiz ve beklemicem de.
Cüneyt'e ise bir türlü güvenemiyorum.
Takım bugun iyiydi ancak içime sinmeyen birşeyler var ne olduğunu bilmiyorum.
tek sorun Strickland ve Graves arasında gerekli olan rotasyonu düzeltemedi.
Graves çok yönlü bir oyuncu ancak oyun kurucu olmadığı bugun belli oldu.
Türk oyunculardan maksimum verim almak zorundayız.
Bu yüzden Cemal'in performansı gerçekten mutluluk verici, ancak Hüseyin'in bu büyük düşüşü anlayamıyorum.
Erdem'i bugun beğendiğimi söyleyemiceğim sürekli üçlük atan bir oyuncuydu biraz içeri girip dışardaki adamları topla buluşturma özelliğini kullanabilirdi ama sürekli şut attı anlamsız geldi.
Alican ise çok erken belli bir kumaşı var, fakat asla rotasyonda çok süreler almasını bekleyemeyiz ve beklemicem de.
Cüneyt'e ise bir türlü güvenemiyorum.
Takım bugun iyiydi ancak içime sinmeyen birşeyler var ne olduğunu bilmiyorum.
G
Guest
Misafir
Cimbom üzerine bir yazı
Galatasaray Knicks
Cumartesi, 08 Kasım 2008 18:58
90?lı yılların en etkili takımlarından olan Pat Riley yönetimindeki New York Knicks?e; Charles Oakley, eski Efes Pilsen oyuncusu Anthony Mason ve efsane pivot Pat Ewing gibi oyunculardan kurulu center-power forvet-small forvet üçlüsünün fiziklerine, pota altını savunmada ve hücumda domine ediş biçimlerine atıfta bulunarak New York Knickerbockers lakabı verilmişti.
Galatasaray Cafe Crown da Murat Özyer Zizic,Milojevic ve Erdem?i aynı aynı anda oynattığı zaman aklıma hemen New York Knickerbockers geliyor. Pat Ewing önderliğindeki Knics ekibi 90?lar boyunca Önce Jordan?a, Jordan?ın basketbola ara verdiği iki yılda Hakem Alojuwon?a toslayıp şampiyonluk göremeden bir devri kapatmışlardı.
Zizic, Milojevic ve Erdem üçlüsüne Gurovic de eklenince ortaya inanılmaz fizik gücü ile beraber 4 tane aynı tipte topla oynayabilen, koşabilen, hem yüzü dönük hem de sırtı dönük oynayabilen dahası şut sokabilen olağandışı bir ekip çıkıyor. Bu oyunculara 4 ve 5 numaraları bu sene büyük bir başarı ile oynayabilen Cemal Nalga?yı da ekleyince deyim yerindeyse beton gibi bir takım oluyorlar. Cemal Nalga bu sene özellikle hücum ribauntlarını ve bitiriciliğini çok fazla geliştirdi ve takımdaki yerini sağlamlaştırdı.
Galatasaray Cafe Crown maça Cüneyt?in sakatlığı nedeni ile alışık olduğu düzenin dışında başlamak zorunda kaldı. İlk beş başlayan 3 yabancısından birini kesip oyun kurucu mevkisinde Marshall Strickland ile başlayınca pota altında da Cemal Nalga ile başlamak zorunda kaldılar.
Hızlı ve Öfkeli serilerinde, arabalar yarış esnasında NOS?un nitro kitlerinden ilkini ateşleyince hızları birden artar sonra ikinci nitro kitini patlatırlar ve son sürate ulaşırlar. Murat Özyer 2. yarının hemen başında Cüneyt Erden?i oyuna alarak ilk nitro kitini ateşleyerek ilk iki periyotta üstünlük sağlayamadığı rakibine karşı dengeyi sağladı. Son periyotta ise 2. kiti yani Hüseyin Beşok?u sahaya sürerek de rakibini geçmeyi başardı. Sonuç olarak modifiye özellikleri yani, elindeki kadrosu elindeki silahları daha fazla olan Galatasaray Cafe Crown, Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi?ni geniş kadrosunun avantajı ile finiş çizgisinde olsa dahi geçti.
Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi koçu Cengiz Karadağ oyun kurucusu Monty Mack?i yanında fazla tutunca maçı elinden kaçırdı. Özellikle son 1 dakikada sahada olması gerekirken, koç maçın sonunu İlker ve Murat Yolcu ile oynamayı tercih etti. İlker sakatlanınca son 40 saniyede oyuna giren Mack, belki koçuna kızdığından belki de oyuna soğuduğundan üst üste iki hata yapınca Konya ekibi mükemmel mücadele ettiği maçı kaybetmek durumunda kaldı. Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi?nin pivot?u Ekene Ibekwe son derece atletik ve seyir gücü yüksek bir oyuncu. Bundan sonra dikkat ile izlemenizi tavsiye ederim. Ekene Ibekwe, Monty Mack ile skor gücünü de sırtlamış durumda ama bu iki oyuncuya yerli oyunculardan sadece Ufuk Kaçar yardımcı oluyor. Ufuk Kaçar?ın takıma yaptığı liderlik ve sahaya yansıttığı azim ve mücadele üst düzeyde ama İlker, Yolcu, İbrahim Öztürk gibi kısalar daha fazla katkı yapmalı. Özellikle ilk beş başlayan İbrahim Öztürk dış şutlardaki başarısını arttırmalı.
Cüneyt ve büyük oyuncu Hüseyin Beşok?un katkısından bahsettik ama Amerikalı skorer Antonio Graves olmasa 4?te 4 yapmak oldukça zor olacaktı. Erdem, Zizic, Milojevic ve Cemal bu üç oyuncunun dışında günün etkili isimleri idi. Marshall Strickland ve Gurovic ise günün hayal kırıklıkları idi ama geniş kadrolarda öne çıkan isimler bekleneni veremeyen oyuncuların açığını da kapatabiliyor.
Galatasaray Cafe Crown bu yıl Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker arasından sıyrılıp şampiyon olabilir mi bilmiyorum ama camia böyle bir şampiyonluğa oldukça aç. Buna rağmen tribünlere baktığımızda bir türlü dolu göremiyoruz. Galatasaray Cafe Crown takımında Murat Özyer yer yer eleştiriliyor ve sorgulanıyor.
Galatasaray Cafe Crown geçen sene tarihinin en büyük başarılarından birine imza atarak Uleb Cup?da yarı final oynadı; bu yıl da oldukça etkili bir kadro kuruldu ama seyircide ve taraftarlarda hala bir ? acaba? var.
Geçen sene Beşiktaş Cola Turca koçu Ergin Ataman?ın yaptığı iddialı açıklamalar seyircisi ile oldukça etkili bir sinerji oluşturmuş ve her maçı dolu tribünlere oynamışlardı. Ergin Ataman sadece takımına değil tüm camiaya liderlik etmişti, her fırsatta hem ligde hem de Uleb Cup da şampiyon olacaklarını deklare ediyordu. Beşiktaş belki şampiyon olamadı ama arkasına aldığı muhteşem seyircisinin verdiği coşku ile şampiyon olabilirdi.
Murat Özyer?in basketbol bilgisine ve sahada sunduğu basketbola inanılmaz derecede güveniyorum. Yalnız Murat Özyer yapısı itibari ile sakin duruşu ve yaptığı temkinli açıklamalar ile camiayı havaya sokabilecek bir tip değil. O yüzden şampiyonluk takım içerisinden birileri tarafından her fırsatta telaffuz edilerek camia hareketlendirilmeli.
İLKER KESER
basketci14@gmail.comBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Galatasaray Knicks
Cumartesi, 08 Kasım 2008 18:58
90?lı yılların en etkili takımlarından olan Pat Riley yönetimindeki New York Knicks?e; Charles Oakley, eski Efes Pilsen oyuncusu Anthony Mason ve efsane pivot Pat Ewing gibi oyunculardan kurulu center-power forvet-small forvet üçlüsünün fiziklerine, pota altını savunmada ve hücumda domine ediş biçimlerine atıfta bulunarak New York Knickerbockers lakabı verilmişti.
Galatasaray Cafe Crown da Murat Özyer Zizic,Milojevic ve Erdem?i aynı aynı anda oynattığı zaman aklıma hemen New York Knickerbockers geliyor. Pat Ewing önderliğindeki Knics ekibi 90?lar boyunca Önce Jordan?a, Jordan?ın basketbola ara verdiği iki yılda Hakem Alojuwon?a toslayıp şampiyonluk göremeden bir devri kapatmışlardı.
Zizic, Milojevic ve Erdem üçlüsüne Gurovic de eklenince ortaya inanılmaz fizik gücü ile beraber 4 tane aynı tipte topla oynayabilen, koşabilen, hem yüzü dönük hem de sırtı dönük oynayabilen dahası şut sokabilen olağandışı bir ekip çıkıyor. Bu oyunculara 4 ve 5 numaraları bu sene büyük bir başarı ile oynayabilen Cemal Nalga?yı da ekleyince deyim yerindeyse beton gibi bir takım oluyorlar. Cemal Nalga bu sene özellikle hücum ribauntlarını ve bitiriciliğini çok fazla geliştirdi ve takımdaki yerini sağlamlaştırdı.
Galatasaray Cafe Crown maça Cüneyt?in sakatlığı nedeni ile alışık olduğu düzenin dışında başlamak zorunda kaldı. İlk beş başlayan 3 yabancısından birini kesip oyun kurucu mevkisinde Marshall Strickland ile başlayınca pota altında da Cemal Nalga ile başlamak zorunda kaldılar.
Hızlı ve Öfkeli serilerinde, arabalar yarış esnasında NOS?un nitro kitlerinden ilkini ateşleyince hızları birden artar sonra ikinci nitro kitini patlatırlar ve son sürate ulaşırlar. Murat Özyer 2. yarının hemen başında Cüneyt Erden?i oyuna alarak ilk nitro kitini ateşleyerek ilk iki periyotta üstünlük sağlayamadığı rakibine karşı dengeyi sağladı. Son periyotta ise 2. kiti yani Hüseyin Beşok?u sahaya sürerek de rakibini geçmeyi başardı. Sonuç olarak modifiye özellikleri yani, elindeki kadrosu elindeki silahları daha fazla olan Galatasaray Cafe Crown, Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi?ni geniş kadrosunun avantajı ile finiş çizgisinde olsa dahi geçti.
Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi koçu Cengiz Karadağ oyun kurucusu Monty Mack?i yanında fazla tutunca maçı elinden kaçırdı. Özellikle son 1 dakikada sahada olması gerekirken, koç maçın sonunu İlker ve Murat Yolcu ile oynamayı tercih etti. İlker sakatlanınca son 40 saniyede oyuna giren Mack, belki koçuna kızdığından belki de oyuna soğuduğundan üst üste iki hata yapınca Konya ekibi mükemmel mücadele ettiği maçı kaybetmek durumunda kaldı. Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi?nin pivot?u Ekene Ibekwe son derece atletik ve seyir gücü yüksek bir oyuncu. Bundan sonra dikkat ile izlemenizi tavsiye ederim. Ekene Ibekwe, Monty Mack ile skor gücünü de sırtlamış durumda ama bu iki oyuncuya yerli oyunculardan sadece Ufuk Kaçar yardımcı oluyor. Ufuk Kaçar?ın takıma yaptığı liderlik ve sahaya yansıttığı azim ve mücadele üst düzeyde ama İlker, Yolcu, İbrahim Öztürk gibi kısalar daha fazla katkı yapmalı. Özellikle ilk beş başlayan İbrahim Öztürk dış şutlardaki başarısını arttırmalı.
Cüneyt ve büyük oyuncu Hüseyin Beşok?un katkısından bahsettik ama Amerikalı skorer Antonio Graves olmasa 4?te 4 yapmak oldukça zor olacaktı. Erdem, Zizic, Milojevic ve Cemal bu üç oyuncunun dışında günün etkili isimleri idi. Marshall Strickland ve Gurovic ise günün hayal kırıklıkları idi ama geniş kadrolarda öne çıkan isimler bekleneni veremeyen oyuncuların açığını da kapatabiliyor.
Galatasaray Cafe Crown bu yıl Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker arasından sıyrılıp şampiyon olabilir mi bilmiyorum ama camia böyle bir şampiyonluğa oldukça aç. Buna rağmen tribünlere baktığımızda bir türlü dolu göremiyoruz. Galatasaray Cafe Crown takımında Murat Özyer yer yer eleştiriliyor ve sorgulanıyor.
Galatasaray Cafe Crown geçen sene tarihinin en büyük başarılarından birine imza atarak Uleb Cup?da yarı final oynadı; bu yıl da oldukça etkili bir kadro kuruldu ama seyircide ve taraftarlarda hala bir ? acaba? var.
Geçen sene Beşiktaş Cola Turca koçu Ergin Ataman?ın yaptığı iddialı açıklamalar seyircisi ile oldukça etkili bir sinerji oluşturmuş ve her maçı dolu tribünlere oynamışlardı. Ergin Ataman sadece takımına değil tüm camiaya liderlik etmişti, her fırsatta hem ligde hem de Uleb Cup da şampiyon olacaklarını deklare ediyordu. Beşiktaş belki şampiyon olamadı ama arkasına aldığı muhteşem seyircisinin verdiği coşku ile şampiyon olabilirdi.
Murat Özyer?in basketbol bilgisine ve sahada sunduğu basketbola inanılmaz derecede güveniyorum. Yalnız Murat Özyer yapısı itibari ile sakin duruşu ve yaptığı temkinli açıklamalar ile camiayı havaya sokabilecek bir tip değil. O yüzden şampiyonluk takım içerisinden birileri tarafından her fırsatta telaffuz edilerek camia hareketlendirilmeli.
İLKER KESER
basketci14@gmail.comBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
GALATASARAY CC
Öncelikle herkese iyi geceler,
bugünkü maçı bende birçoğumuzun izlediği gibi tv'den izledim.Kendi düşüncelerimi paylaşmak istediğim için yazıyorum.
Bence kim daha çok istiyor muhabbetiydi maç.Selçuk maçından sonra Cüneyt'in röportajında, ''aklımız ulebde dolayısıyla kendimizi veremedik'' demişti.Bu röportajı gördüğümde sevindim keşke takım Selçuk'a ligde kaybedip burda alsaydı.Şimdi bunları konuşmanın bir anlamı yok, tekrar konuya dönüyorum.Cücü bunları söylediğinde takım tam anlamıyla bu maça konsantre oluyor diyordum.Çünkü olması gerekiyordu, ben birkaç kişiyle Buducnost'la eşleştiğimizde işimizin çok zor olacağını söylemiştim.Bu sürekli kullanılan bir tabir ama ister katılın ister katılmayın ''EKOL'' gerçekten bambaşka..Peki neden bu maçı onlar kadar istemediğimizi düşündüm?Bakın, bu takıma Graves geldiğinde benim kadar sevinen adam olamaz.Fakat Graves gibi bir adam,1. periodun son saniyeleri, sen öndesin atman gereken turnikeyi kaçırıyorsun, 4 foulün dolu ve sen dönüp amatörce foul yapıyorsun.Cücü'nün attığı o üçlük de maçı çok istiyoruz anlamına gelmiyor, maçı kaptan!ın istediği anlamına geliyor ama herkesin bir kapasitesi var.Strickland'ı inanın konuşmak bile istemiyorum.Artık bu adamın iyi niyeti vs'si umrumda bile değil.Tamam takımın alacağı guardiçin kısıtlı bir bütçe verebilir, ama M.S'yi getirip de hocaya ''Hocam işte biz aldık sen kullan'' demedi yani oyuncuların hepsi staff'ın istediği oyuncular(şartlar doğrultusunda).Ben hala5. yabancı için federasyona da ek bir ücret vereceğimize iyi bir yerli playmaker alınabilir düşüncesindeydim.Guroviç..Arkadaşlar, bu adamlar Guroviç'i çok iyi tanıyor.Nerde ne yapacağı az çok belli olan adama koyacağın engeller bellidir.Zaten bizim staff'ın görevi de onların koyacağı engeli aşmak için uygun setlerle, yardımlaşmalarla ona gereken imkanı vermek.Bu imkanı gören var mıydı??Tamam Guroviç yeri geldiğinde olağanüstü şeyler yapabilecek bir adam ama bunun için gününde olması gerekiyordu ve gününde değildi.Ziziç ve Milojevic'e gerçekten laf yok.Zizic'i kenarda bekleten zihniyete isehiç laf yok!!.Takımda bench sıkıntısı var.Kenardan gelip katkı sağlayacak oyuncu yok.Yabancılar oynadılar oynadılar, oynamadılar vay haline..Bir takım guard'ı kadar konuşur ve guard sorunu çözülmeden takımın daha çook canı yanar..Ve son olarak kendi kanaatim, oyuncularımız bence maçı biraz hafife almış!.Ne olursa olsun 30 fark yiyecek takım değildik.
Bir de sevgili digitürke göndermede bulunuyorum.Madem yatırım yaptınız ve maçları yayınlıyorsunuz,digitürk paketine sahip olan üyelerinize bu iyiliği yapıyorsunuz, ne olursunuz kaliteli bir adam bulun maçı anlatan ve yorumcuyu kaliteli seçin!!..Ben yorumcunun ben hoca olarak böyle böyle düşünüyorum, işte hoca gözüyle böyle düşünüyorum.Sanırım övgüye ihtiyaç duyan kişiler size ücret karşılığında yorum yapmaya geliyor.Çalınan sportmenlik dışı foul'e teknik foul diyorsunuz.Ve gerçekten maçla ilgili yorumlarınız inanılmaz derecede can sıkıcı.
Uzun bir yazı oldu ama ben bunları düşünüyorum, herekese iyi geceler diliyorum.
Saygılarımla,
Öncelikle herkese iyi geceler,
bugünkü maçı bende birçoğumuzun izlediği gibi tv'den izledim.Kendi düşüncelerimi paylaşmak istediğim için yazıyorum.
Bence kim daha çok istiyor muhabbetiydi maç.Selçuk maçından sonra Cüneyt'in röportajında, ''aklımız ulebde dolayısıyla kendimizi veremedik'' demişti.Bu röportajı gördüğümde sevindim keşke takım Selçuk'a ligde kaybedip burda alsaydı.Şimdi bunları konuşmanın bir anlamı yok, tekrar konuya dönüyorum.Cücü bunları söylediğinde takım tam anlamıyla bu maça konsantre oluyor diyordum.Çünkü olması gerekiyordu, ben birkaç kişiyle Buducnost'la eşleştiğimizde işimizin çok zor olacağını söylemiştim.Bu sürekli kullanılan bir tabir ama ister katılın ister katılmayın ''EKOL'' gerçekten bambaşka..Peki neden bu maçı onlar kadar istemediğimizi düşündüm?Bakın, bu takıma Graves geldiğinde benim kadar sevinen adam olamaz.Fakat Graves gibi bir adam,1. periodun son saniyeleri, sen öndesin atman gereken turnikeyi kaçırıyorsun, 4 foulün dolu ve sen dönüp amatörce foul yapıyorsun.Cücü'nün attığı o üçlük de maçı çok istiyoruz anlamına gelmiyor, maçı kaptan!ın istediği anlamına geliyor ama herkesin bir kapasitesi var.Strickland'ı inanın konuşmak bile istemiyorum.Artık bu adamın iyi niyeti vs'si umrumda bile değil.Tamam takımın alacağı guardiçin kısıtlı bir bütçe verebilir, ama M.S'yi getirip de hocaya ''Hocam işte biz aldık sen kullan'' demedi yani oyuncuların hepsi staff'ın istediği oyuncular(şartlar doğrultusunda).Ben hala5. yabancı için federasyona da ek bir ücret vereceğimize iyi bir yerli playmaker alınabilir düşüncesindeydim.Guroviç..Arkadaşlar, bu adamlar Guroviç'i çok iyi tanıyor.Nerde ne yapacağı az çok belli olan adama koyacağın engeller bellidir.Zaten bizim staff'ın görevi de onların koyacağı engeli aşmak için uygun setlerle, yardımlaşmalarla ona gereken imkanı vermek.Bu imkanı gören var mıydı??Tamam Guroviç yeri geldiğinde olağanüstü şeyler yapabilecek bir adam ama bunun için gününde olması gerekiyordu ve gününde değildi.Ziziç ve Milojevic'e gerçekten laf yok.Zizic'i kenarda bekleten zihniyete isehiç laf yok!!.Takımda bench sıkıntısı var.Kenardan gelip katkı sağlayacak oyuncu yok.Yabancılar oynadılar oynadılar, oynamadılar vay haline..Bir takım guard'ı kadar konuşur ve guard sorunu çözülmeden takımın daha çook canı yanar..Ve son olarak kendi kanaatim, oyuncularımız bence maçı biraz hafife almış!.Ne olursa olsun 30 fark yiyecek takım değildik.
Bir de sevgili digitürke göndermede bulunuyorum.Madem yatırım yaptınız ve maçları yayınlıyorsunuz,digitürk paketine sahip olan üyelerinize bu iyiliği yapıyorsunuz, ne olursunuz kaliteli bir adam bulun maçı anlatan ve yorumcuyu kaliteli seçin!!..Ben yorumcunun ben hoca olarak böyle böyle düşünüyorum, işte hoca gözüyle böyle düşünüyorum.Sanırım övgüye ihtiyaç duyan kişiler size ücret karşılığında yorum yapmaya geliyor.Çalınan sportmenlik dışı foul'e teknik foul diyorsunuz.Ve gerçekten maçla ilgili yorumlarınız inanılmaz derecede can sıkıcı.
Uzun bir yazı oldu ama ben bunları düşünüyorum, herekese iyi geceler diliyorum.
Saygılarımla,
Karşıyaka maçındaki ilk beşimiz:
Cüneyt-Graves-Erdem-Milojeviç-Cemal
Telekom'un Hasharon maçındaki yedek 5'i:
Blakney-Barış-Bekir-Wright-Asım
Bir de buna bizim antrenörümüzün Murat Özyer onlarınkinin ise Ercüment Sunter oluşunu ekleyelim.
Ercüment Sunter'in başında olduğu Telekom yedekleriyle,Murat Özyer'in çalıştırdığı Galatasaray maç yapsa hangisi kazanır acaba?
Gerçekci hedef ancak 4.lük olur.Daha iyisini rüyamızda görürüz ancak...
Cüneyt-Graves-Erdem-Milojeviç-Cemal
Telekom'un Hasharon maçındaki yedek 5'i:
Blakney-Barış-Bekir-Wright-Asım
Bir de buna bizim antrenörümüzün Murat Özyer onlarınkinin ise Ercüment Sunter oluşunu ekleyelim.
Ercüment Sunter'in başında olduğu Telekom yedekleriyle,Murat Özyer'in çalıştırdığı Galatasaray maç yapsa hangisi kazanır acaba?
Gerçekci hedef ancak 4.lük olur.Daha iyisini rüyamızda görürüz ancak...
Madem hoca konusu netleşti artık bu konular üste çıksın basketbol konuşulsun 
Biraz basketbol konuşmak için çaba sarfediyorum ancak gene ikili tartışmalar devam ediyor.Ben birşeyler konuşmak istiyorum basketbol hakkında ve takımımız hakkında.
Öncelikle şunu bir kez daha gördük ki taraftar işin içine girince herşey pozitif yönde lehimize gelişiyor.
Taraftarın salon sporlarındaki etkisi tartışılmaz.Şampiyonluk istediğimiz bu sene de her an onların yanında olmalıyız.Aç bir taraftar gibi malesef davranmıyoruz.Fb maçının yarısı taraftar her maç gelse, orası gerçek bir cehenneme döner.
Geçen hafta ki olaylardan sonra antrenörümüz değişti ve çok zor bir sınavla başladı.Aslında hocamızın pek birşey vermesini beklemiyorduk fakat o takıma ilginç bir şekilde savunma aşılamış.Özellikle savunma yapmayan oyuncuyu hemen kenara alması en büyük artısıydı.
Bazen kan değişimi yarıyor takımlara, bu kritik dönemde bu savunmayla ve taraftar desteğiyle 2'de 2 yapabilirsek önümüz çok açık olur.
Gelelim işin saha kısmına, Zizic'in kalması takımımız için gerçekten çok önemli bir hamle.O Avrupa'nın kalburüstü uzunlarından bir tanesi, onun biraz mental olarak güçlendirilmesi gerekiyor.Takımın önemli parçasısın imajı ona verilmeli.Bu bence menejerlerin işi.
Zizic takıma gelince alternatifler arttı.Özellikle Cemal-Zizic Hüseyin-Milo bir arada kullanılması çok fayda sağlar bize.
Elbette ki maç başlarında Hüseyin-Zizicle başlamak gerekir.
Guroviç'i de bu sistemin önemli bir parçası haline getirebilirsek gerçekten işin rengi çok güzel olacak.Burada guardlara önemli bir iş düşüyor.
Guroviç'i beslemeleri lazım.Graves Fb açında topu çaldı zor bir şekilde Atkins'e pası verdi fast breakti, sağdan boş şekilde Guroviç geliyordu, ancak ona pas vermek yerine kendisi turnike attı.Bir guardın sayı kompleksi olmaması gerekiyor.Orada o pası verip Guro'yu koşusunda dolayı onure etmesi gerekiyordu.
Polat'ın ise savunmada mücadelesi gerçekten mutluluk verici fakat hucumda ise üçlük tehdidin başka birşey yapmaması gerçekten çok dikkat çekiyor.
Cüneyt'in istediğinde savunma yapabildiğini görmek güzel.Takım savunması guardlardan başlar o savunma yaptıkça tüm takım yapacaktır.
Maçtan sonra eğer iyi savunma yaparsak şampiyon olur dedi kaptan eee kaptanım neden yapmıyorsunuz diye sormak geldi içimden.
Fb maçı herşey istediğimiz gibi gerçekleşti ancak bitmedi.
Aliağa maçı bizim ne durumda olduğumuzu daha ne net gösterecektir.Özellikle ne kadar savunma yaptığımızı yapabildiğimizi o maçta göreceğiz dersek yeridir.
Zizic'e yapılan ikili sıkıştırmaları iyi kullanmamız gerekiyor, yani 4 numaradan oyunu kurmamız gerekiyor.Zizic yapaılan sıkıştırmalar sayesinde forvetleri çok iyi şekilde besler.
Hucumda hareketli olunması şart bazen kitleniyoruz ve topu Atkins ya da Graves alıp birşeyler yapmaya çalışıyor bunları asgeriye indirmek gerek.
Açıkcası küçük eksiklerimiz var, teknik ekip bunları görüp tamamlarsa çok daha güzel şeyler olacak.
Cüneyt-Graves-Guroviç-Zizic-Hüseyin
doğru 5 olduğuna inanıyorum.
Öncelikle şunu bir kez daha gördük ki taraftar işin içine girince herşey pozitif yönde lehimize gelişiyor.
Taraftarın salon sporlarındaki etkisi tartışılmaz.Şampiyonluk istediğimiz bu sene de her an onların yanında olmalıyız.Aç bir taraftar gibi malesef davranmıyoruz.Fb maçının yarısı taraftar her maç gelse, orası gerçek bir cehenneme döner.
Geçen hafta ki olaylardan sonra antrenörümüz değişti ve çok zor bir sınavla başladı.Aslında hocamızın pek birşey vermesini beklemiyorduk fakat o takıma ilginç bir şekilde savunma aşılamış.Özellikle savunma yapmayan oyuncuyu hemen kenara alması en büyük artısıydı.
Bazen kan değişimi yarıyor takımlara, bu kritik dönemde bu savunmayla ve taraftar desteğiyle 2'de 2 yapabilirsek önümüz çok açık olur.
Gelelim işin saha kısmına, Zizic'in kalması takımımız için gerçekten çok önemli bir hamle.O Avrupa'nın kalburüstü uzunlarından bir tanesi, onun biraz mental olarak güçlendirilmesi gerekiyor.Takımın önemli parçasısın imajı ona verilmeli.Bu bence menejerlerin işi.
Zizic takıma gelince alternatifler arttı.Özellikle Cemal-Zizic Hüseyin-Milo bir arada kullanılması çok fayda sağlar bize.
Elbette ki maç başlarında Hüseyin-Zizicle başlamak gerekir.
Guroviç'i de bu sistemin önemli bir parçası haline getirebilirsek gerçekten işin rengi çok güzel olacak.Burada guardlara önemli bir iş düşüyor.
Guroviç'i beslemeleri lazım.Graves Fb açında topu çaldı zor bir şekilde Atkins'e pası verdi fast breakti, sağdan boş şekilde Guroviç geliyordu, ancak ona pas vermek yerine kendisi turnike attı.Bir guardın sayı kompleksi olmaması gerekiyor.Orada o pası verip Guro'yu koşusunda dolayı onure etmesi gerekiyordu.
Polat'ın ise savunmada mücadelesi gerçekten mutluluk verici fakat hucumda ise üçlük tehdidin başka birşey yapmaması gerçekten çok dikkat çekiyor.
Cüneyt'in istediğinde savunma yapabildiğini görmek güzel.Takım savunması guardlardan başlar o savunma yaptıkça tüm takım yapacaktır.
Maçtan sonra eğer iyi savunma yaparsak şampiyon olur dedi kaptan eee kaptanım neden yapmıyorsunuz diye sormak geldi içimden.
Fb maçı herşey istediğimiz gibi gerçekleşti ancak bitmedi.
Aliağa maçı bizim ne durumda olduğumuzu daha ne net gösterecektir.Özellikle ne kadar savunma yaptığımızı yapabildiğimizi o maçta göreceğiz dersek yeridir.
Zizic'e yapılan ikili sıkıştırmaları iyi kullanmamız gerekiyor, yani 4 numaradan oyunu kurmamız gerekiyor.Zizic yapaılan sıkıştırmalar sayesinde forvetleri çok iyi şekilde besler.
Hucumda hareketli olunması şart bazen kitleniyoruz ve topu Atkins ya da Graves alıp birşeyler yapmaya çalışıyor bunları asgeriye indirmek gerek.
Açıkcası küçük eksiklerimiz var, teknik ekip bunları görüp tamamlarsa çok daha güzel şeyler olacak.
Cüneyt-Graves-Guroviç-Zizic-Hüseyin
doğru 5 olduğuna inanıyorum.
gsbasket´in basketbol forumu olduğunu hatırlattığın için teşekkürler Burak. Basketbolun konuşulduğu başlıkları, iletileri özlemişim...
Basketbolu buradaki birçok kişiden daha az bildiğim için ilgili başlıkları okumakla yetiniyorum. İlk planda aklıma gelenler de zaten dile getiriliyor.
Fenerbahçe maçında oyuncuların gösterdiği üstün başarımın altında; BJK yenilgisinin telafisi, hoca değişikliğinin getirdiği bir heyecan ve kendini yeni hocaya kabul ettirme isteği yatıyordu. Bu nedenle Koray Hoca´nın takıma ne verdiğini/verebileceğini önümüzdeki maçlar gösterecektir.
Basketbolu buradaki birçok kişiden daha az bildiğim için ilgili başlıkları okumakla yetiniyorum. İlk planda aklıma gelenler de zaten dile getiriliyor.
Fenerbahçe maçında oyuncuların gösterdiği üstün başarımın altında; BJK yenilgisinin telafisi, hoca değişikliğinin getirdiği bir heyecan ve kendini yeni hocaya kabul ettirme isteği yatıyordu. Bu nedenle Koray Hoca´nın takıma ne verdiğini/verebileceğini önümüzdeki maçlar gösterecektir.