Galatasaray Cemiyeti > Galatasaray Taraftarı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üzerimizde oynanan oyunlara alet ve sebep olan tüm asilzadeleri(!) kınıyorum.

Bizler yani kulübün gerçek sahipleri neyi tartışıyoruz ki...

Bazıları kararını çok açık belirtmiş.

' Alıntı:

Maslak Darüşşafaka ?Ayhan Şahenk? salonunda oynanacak maçlarımızda Lise mezunlarını ve ailelerini görmek bize çok büyük destek olacaktır.

Kendilerine destek olacak birşeyler arayanlara yapabileceğimiz en büyük iyilik onlara köstek olmamaktır..
 
Yapılan yorumlara baktığımızda, ki çoğuna katılıyorum ortada bir bölünme ve hedef gösterilme söz konusu. Hedef gösterilen liseliler, gösteren de Galatasaray Spor Kulübü. Hiç düşünmüyorlar zaten bu konuda yaralı olan taraftarları ikinci sınıf insan durumuna sokarak çıldırttıklarını. Yarın öbür gün salonda onların her hareketi bize batacak, en ufak davranışlarında tepki vereceğiz. Bu da elbette can sıkıcı bir durum.

Ama genel bir şekilde yorumlarsak günün birinde zaten buna benzer hadiseler patlak verecekti. Yani günün birinde mutlaka Galatasaray taraftarı ayrımcılıkla ilgili isyan bayrağını tamamen açacaktır...

Umarım kimsenin canı yanmaz. Spor ve desteklemek adına yapılan organizasyonlar küçük düşünen insanlar yüzünden bu hale getiriliyor...

Basketbol seyircisinin sıcak seyirci olması gerekiyor. Ayhan Şahenk spor salonunda da bunun için tek şans pembe koltuklar... Gerisi hikaye... Liselilere belirli ayrıcalık verilmek isteniyorsa da protokolun sağı ve solu en uygun fiyattan isterse 30 taksitten verilseydi.

Adrese teslim tespitine şu açıklamayı yaparım...

Geçen sene oynanan ve biletixten 5 dakikada biten fener maçını izlemek için arkadaşlarımı eve davet ettim ve futbolla çok alakası olmayan ve beşiktaşlı olan bir arkadaşım kuzenine davetiye geldiğini (numaralı) ve maça gideceğini söyledi. Kuzeni de futbolla çok alakalı olmayan arkadaşım ligin en kritik maçını numaralıdan bedava izlerken bizler saatler süren çalışmalar sonucu evde, kahvede, restaurantta izledik... İşte maalesef ki Önce can sonra canan yerine, önce canan sonra can mantığı...
 
Bu olaya şaşırmamak lazım!...

Galatasaray'ın, hâlâ iç dinamiklerinde aristokratik bir sistem içinde işlediğini, zaman zaman hortlayan liseli-lisesiz ayrımcılığını ve camia içindeki bazı "liseli ağabey"lerin karar safhasında etkin rol oynadığını Galatasaray'ı yakînen takip eden herkes az-çok biliyor.

Bu ayrımcılık son yıllarda azalmış gibi görünsede, ilk fırsatta yeniden açığa çıkacağına dair emâreler vardı. "Liseci" kanadın bir noktada devreye girip, "asilzâde" kimliğini "sıradan" taraftara göstermesi ve ayrıcalığını kabül ettirmesi gerekiyordu. Maalesef bu olay uzun yıllar sonra canlanmakta olan basketbol şubemizin içinde zuhur etti. Tam ayağa kalkıyoruz derken, iç mihraplardan amansız bir atağa maruz kaldık...

Bu hususta suçu direkt Galatasaraylılar Cemiyeti'ne atfetmemek lazım. Belki Cemiyet içinde bu kararın oluşması için etkin rol oynayan birileri vardır fakat, nihayetinde son noktayı yönetim kurulu koymaktadır. Yani bu karara lisesiz Adnan POLAT'ın destur vermesi söz konusudur!...

Bu bir diyet midir, yoksa lisecileri memnun etmek için yapılmış bir kompliman mıdır bilemiyorum...

Peki bu durum karşısında ne yapılabilir, ne yapılmalıdır?

Evvela bu mevzunun "kombine kart" dağıtımından öte, "kimlik" sorunu haline dönüştüğünü herkesin fark etmesi lazımdır. Yöneticilerin bu noktada dikkati çekilmelidir. Yani "eylem" şarttır! Eylem yapılmaz ise herkesin bu durumdan memnun olduğu ya da bu durumu kabûllendiği fikri ortaya çıkar, ki bu fikir, Galatasaray'da taraftar bülünmüşlüğünü körükleyerek büyük zararlar verebilir.

Eylem salona gitmemek mi olmalıdır, yahut kulübü arayıp, faks çekip, e-posta gönderip, pankart açıp bu kararı protesto etmek mi olmalıdır noktasında herkesin "ortak akıl" sonucu hareket etmesi lazımdır ki eylem sonuca ulaşabilsin.

Ûsturuplu olmak şartıyla tepki ne denli büyük olursa, geri dönüş o denli etkin olacaktır kanısındayım.
 
Ahmet abi merhaba, yönetimi açık mektup yazdık imza topluyoruz katılanlar listeye ismini ekliyor. Ben bu listeyi gerekirse Candan erçetine dahi ulaştıracağım abi.
 
Bu meseleyi yorumlarken şu veriler ışığındada yorumlarsak daha doğru olacak!

Şahenk yönetimi+Pembe koltukların kırılmaması=Liselilere satalım orayı.

Daha açıklayacı olayım, Şahenk yönetimi pembe koltuklara onlara göre fanatik taraftarların, oturmasını istemiyor, bu taahütle salonu kullanmamıza izin verildi.

İlla A.Şahenk diyorsan, hatta başkanın özel olarak ricalarda bulunuyorsa, o zaman onların dediklerinede koşulsuz evet diyorsun.

GS Klübünün yaptığı sadece ayrımcılık değil, birazda Daçka'da oynamanın bedeli!

BİLEN BİLİR!

A.İpekçi'ye geçelim dedim aylar önce, yemediğim küfür kalmadı, alay konusu oldum, istenmiyoruz, istemiyorlar bizi dedim kimse dinlemedi!

Oysaki 150 ytl 5 taksitle kombine olsaydı, A.İpekçi'de 2-3 bin kişiye oynamamak içten bile değildi.
 

Geçen sezon koltukların kırıldığı anda tribünün ortasında ben vardım . Sanırım gerçekten kombinesi olan tek ben kalmıştım. Çünkü birileri geldi buraya ''bağıran taraftar'' gelecek dedi.''bağıran taraftar''ın değil kombinesi bileti dahi yoktu.
Zaten onlar gelmeden kombinesi olupta oturanların bir kısmı kalktı. Kalan kısmıda (aileler de vardI) kalkmaya mecbur bırakıldı.Yani koltukları kıranlar da yönetimin içeri girmesine izin verdiği kişilerdi.
Ondan sonraki maçlarda kombinem olduğu halde yerimde oturamamın nedeni de içeri girenler ve girmesine göz yumulanlardır benim gözümde.
Yani eğer bana karşı negatif bir ayrımcılık uygulanıyorsa (ki uygulanıyor) sadece liseliler değil ayrımcılığın diğer tarafında olanlar. Geçen sezon kombinesi ve bileti olmadığı halde içeriye alınanlar yerime oturdu bana karşı o zaman da bir ayrımcılık yapıldı .
Bu sezon da kombine satışlarında ayrımcılık yapıldı.
Ben diğer konuda da tepkimi verdim forum da yazdım klübe elektronik posta attım . Bu konuda da (kombinemi söz verdiğim için aldım ama ) tepkimi gösterdim.
Bununla birlikte eğer aranan adaletse çok farklı yapıdada olsalar her iki grubun lehine yapılan ayrımcılığa da tepki gösterilmeli. Zaten bizi bugüne getiren olay belkide kimseninin geçen sezon yapılan ayrımcılığa tepki göstermemesi.
Benim kombinem var ona rağmen maçtan bir saat önce geliyorum birileri 10 dk önce geliyor . Kombinesi olanları nazik bir dille!!! uyarıyor. Uyarıyı dikkate almayanlarda insani olmayan şartlarda maç izlemeye mecbur bırakılıyor.
Kazandığımız maçın sonunda koltuklar kırılıyor. Sonra kombine sahipleri yerlerine oturmuyor.
Keşke bu tarz başlıklar o zaman da açıksa idi. Keşke imza kampanyası o zaman da düzenlense idi.
Burada birilerine öncelik tanınıyorsa orada da birilerine tamamen ücretsiz olarak kombine tribün açılıyordu. Kombine sahipleri yerlerine oturamıyordu.
Adaletsizlikse sorun (ki öyle) her iki konuda da adaletsizlik var.O yüzden her ikisine de tepki göstermek daha tutarlı kılar tepki sahibini.

Ama daha önceki adaletsizliğe herhangi bir nedenle tepki göstermezsek sonraki tepkimizin gücü zayıflar bence.
 
Kutay öncelikle dediklerine katılıyorum çok haklısın, geçen sene kombinelerimizi aldığımız yerlere oturamadık bazı nedenlerden dolayı, polis vesaire. Ama geçen sene bununla ilgili yönetimle görüşüldü tamam çocuklar haklısınız halledilecek dendi. Ama sonuçta ortada resmi yapılan bişey yok o durumda yöneticilerle konuşmak tan başka çare yokdu ve yapıldı yönetimden tamam halledeceğiz yanıtı geldi. Ama şimdi durum farklı ortada ciddi bi çifte standart var size kombine satmıyoruz demek taraftarı sınıflara ayırmak ve bunu resmen yapmak işte bu çok saygısızca bi davranış işte sen söylüyosun her türlü olumsuzluğa karşı o tribünlerde bulunmuş bizleri aşşağılamaya kimsenin hakkı yok bu yüzden böyle bi girişimde bulunduk. Sen haklısın ama kardeşim senin dediğin durumdada verilecek tepki verildi.
 
Abdi İpekçi'de oynamak fikri bence mantıklı bir fikirdi. Otopark sorunu yok, trenle, minibüsle, otobüsle ulaşım var.

Abdi İpekçi dolmaz diyenler 1995 senesinde Türkiye Kupasını aldığımız seneyi hatırlasınlar... Ülkerspor serisinde tüm salon doluyordu...

Kemik seyricilerle başlanırdı 500-700 kişi de gelse o zamanla 2000 3000e çıkardı...

Ayhan Şahenk'te birebir etki için tek şans pembe koltuklar...
 
Benim gözümde her ikisi de yanlış. Atlanan nokta kombine tribünün kapatılmadan önce birilleri kombinesiz ve dahi biletsiz oraya oturuyordu.
Kombine sahiplerinin bir kısmı onlardan önce geldikleri halde tribünü terk etmek zorunda kalıyordu. Koltukların kırıldığı maçta ben ordaydım ne yapıyorsunuz dediğimde bana çok konuştuğum söylendi :) başka şeyler de söylendi ya her ne ise .
Koltukları kıranlar da kombinesi ve dahi bileti olmayan insanlardı. Bugün gösterilen tepkiye katılıyorum bu başka bir konu.
Söylemek istediğim madem adalet aranıyor (ki aranmalı) birileri bedelini ödeyip kombine kart alıp kendi yerinden maç izleyemiyor başka birileri bedelsiz onların yerini gasp ediyor (tribün kapatılmadan önce özellikle fener maçında kombine kart sahipleri tribünü terk etmek zorunda bırakıldı !!!! S blokta) keşke o zaman da açık mektup yazısa idi kombine tribüne bedel ödemeden giren ve kombine sahiplerinin yerine oturanlara yapılan ayrımcılığa.
Bugün liselileri benim aleyhime kayıran yönetim. O günde benim aleyhime bu kişilerin maça girip tribünü gasp etmesine göz yumuyordu.Ben bireysel olarak tepki vermiştim elektronik posta yolu ile ve bizzat belki (temenni ederim) başka verenlerde vardır.
Birde tekrar ediyorum kombine tribünün kapatılma süreci de bu kişilerin tamamı ile kombine tribünü gasp ettiği maçtan sonra olan olaylarla başladı.Tamam yönetimim basiretsizliğii koluk kuvvetlerinin tutumu eleştirilmeli ama hırsızın da hiç mi suçu yok. O koltukları birileri kırdı kimler kırdı kombine kartı olupta orda oturanlar mı.

Geçen sezon başkalarının bedelini ödediği kombine tribünün bedelsiz olarak bir grup tarafından işgaline göz yuman ve dahi zemin hazırlayan yönetim. Şimdi de farklı bir gruba satın alma öncelliği ve daha iyi satın alma koşulları
sağlıyor ikiside de büyük adaletsizlik var. (Bence ilkinde daha da fazla var ya konumuz bu değil). O zaman bugün ne yapılıyorsa o günde o yapılmalı idi. Aynı nicelik ve nitelikte tepki verilmeli idi.
 
Kutay söylediklerini katıldığımı bidaha belirtmeme gerek yok sanırım. Haklısın biletsiz girenler oldu ama anlamadığın ortada resmi olmayan birşeye karşı verilebilecek bi tepki vardır oda verildi ozaman diye düşünüyorum, hatta düzeleceğine dair sözlerde verildi. Şimdi buradan bi açık mektupda biletsiz girenler için yayınlasak deseler bize ne biletsizi herkes biletini alıyor, ne diyebilirizki demek istediğim ortada resmi bişey yok vereceğimiz tepkiye bi dayanak gösteremiyoruz olanı biteni yöneticiler görüyolar biliyolar buradada bazı abilerimiz yöneticilerle görüştü konuştu sıkıntılarımızı anlattı. Hani ozaman değilde şimdi yapılması, ortada resmen bi çifte standardın olması onun dışında senin dediğin kısımlara yani gayri resmi çifte standardlara bizde gayri resmi tepki verdik.
 
Benim de tekrar belirtmeme gerek yok sanırım . Burdan aynı şekilde bir konu açmanın yada burda imza toplamanın resmi bir niteliği olmazdı zaten şimdi de yok. Ben resmi tepkiden değil kamuoyuna açık ve ortak tepkiden bahsediyorum.Resmiyetten değil aleniyetten yani. Neden dilekçe vermediniz demiyorum kimseye yani. Tepkinin niteliğinden de ötesi niceliği de farklı ama bence özde aynı adaletesizlik (ki bence daha fazlası) diğer olay da var.

Kaldı ki ben kimseye özel yazmadım . Katılıyorum dedikten sonra ''ama''lar sıralanınca katılıyorum kelimesinin anlamı zayıflar zaten. Bununla birlikte bunlar benim kişisel görüşlerim sadece beni bağlar paylaşmak istedim hepsi bu.
 
Ayhan Şahenk'te pembe koltuklar tabiki büyük etki, telekom maçını çevirmemizin en büyük sebebidir o koltuklar örnek vermek gerekirse, ama sen de gidip üstünde zıplarsan koltuk kırılır. üstünde zıplamadan da destek verilebilir, hatta üstüne çıkma bile sadece ayakta dur.

Öte yandan Abdi İpekçi'de etkiye almak için hiç şansın yok istersen salon dolsun Efes maçı gibi, yine etki edemezsin.
 
Liseli seyirci profilini hiç bilmem ama aileleriyle gelicekleri için muhtemelen ayakta değil oturarak izliyecekler,bağırarak değil alkışlayarak yetinecekler.
Bi deyişle trübünde çekirdekçi profili çizecekler.

Şimdi benim merak ettiğim?

300 SEYİRCİ 70 TARAFTAR eder mi?
 
Okan BAKIR' Alıntı:
Liseli seyirci profilini hiç bilmem ama aileleriyle gelicekleri için muhtemelen ayakta değil oturarak izliyecekler,bağırarak değil alkışlayarak yetinecekler.
Bi deyişle trübünde çekirdekçi profili çizecekler.

Şimdi benim merak ettiğim?

300 SEYİRCİ 70 TARAFTAR eder mi?

Aynı konuyu açmanın gereği yok,oturarak izlemek kötü birşey değil.Bench arkasında sene boyunca oturduk oradan da iyi estek verildiğine inanıyorum.Orası da özel olarak ayrılmış durumda.Buradaki sorun, saha içinde olan koltukların kombine olarak herkese satışa çıkarılması durumunda,basketbola ilgi duyan insanlar tarafından satın alınacak olması ve sen beğenmesen de orada oturan seyircilerin etkili olacak olması.

Diğer ve daha büyük olan sorun ise yönetimin yaptığı ayrımcılık.Öncelikle üstünde durmamız gereken konu bu.

Yeni stadda çok sapa bir yerde olacak bu arada sizin antığınızla.Metro dersen de şu anda da metrodan inince 15-20 dakikada minibüsle ulaşılabiliyor salona.
 
Bu tartışmaların gereksiz olduğunu ilk kalabalık maçta göreceğiz.. Orası geçen sene de kombine satılmıştı.. Gördük Karşıyaka maçında..Polis bir yanda, özel güvenlik bir yanda, zorla oraya inmek isteyecek taraftar bir yanda.. 2 maç oturamazlar orda.. Zaten hem almazlar, hem de gelmezler diye düşünüyorum..
 
Sorun çözüldü, herkes istediği yerden kombine alacak!
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst