Galatasaray MP 76 - 52 Lokomotiv Kuban

Domercant oynadı, sakatlandı | Basketbol, Basketbol Haberleri, basketbol Dünyası, Basketbol Maçı, Basketbol Maçları

Galatasaray Medical Park’ta yine Domercant şoku yaşanıyor.

Sarı – Kırmızılılar, Avrupa Kupası’nda bu akşam Abdi İpekçi’de Rus ekibi Lokomotiv Moskova’yı konuk ederken uzun süreli sakatlığı sona eren Domercant de kadroya alındı.

Maç öncesi taraftarların ilgi gösterdiği yıldız oyuncu, karşılaşmada yeniden sakatlandı. Oyunda kaldığı 3 dakikada bir üç sayılık basket atan ABD’li oyuncu, savunma sırasında rakibini takip ettiği anda yere kötü bastı. Acı çektiği yüzünden belli olan Domercant’in sağ dizinde esneme olduğu öğrenildi.

Arkadaşlarının yardımıyla ayağa kalkan Domercant’e soyunma odasında müdahale edilirken durumu maçın ardından yapılacak kontroller sonrası belli olacak.

Sarı – Kırmızılı oyuncunun ilk teşhise göre ciddi bir sıkıntısının olmadığı sadece ağrı çektiği ifade edildi. İNŞALLAH!
 
İyi ki İstanbul'da kalıp gitmişim şu maça. Takım-tribün kenetlenmesi geçen sezonu anımsattı. Aslanlara helal olsun, bu kupayı hakediyoruz!

Umarım Domercant'ın durumu ciddi değildir. Şu adamın yakasını bıraksın artık şanssızlıklar.
 
Savunmada kimseye sözüm yok .Aslanlar gibiyidik.

Hücümda gordon en az 3 tane cember dıbınden sayı kaçırdı salondakı heycan tam sayamadım,Hawkins son saniye 3`lügü dısında vasat`tı.

Tribünde olan herkese tesekkürler.
 
tüm konsantrasyonumla salondaydım oyun taraftar skor herşey mükemmel geçerken hayatımda en sevdiğim basketbolculardan biri olan domercant'in sakatlığı resmen maçtan kopardı beni.. Benzer sakatlığı yaşadım korkarımki durum ciddi.. Cok üzgünüm.. Insallah yanılırim.. ALLAH şifa versin diyeli.
 
Son zamanların en güzel Galatasaray performansını izledim diyebilirim. Euroleague elemesinden gelen ve kupanın favorilerinden gösterilen Kuban'ı sahadan sildik. Evet sildik sadece 52 sayıya izin verdik. Hücumda son derece dengeli ve hızlı oynadık, savunmada çok etkiliydik. Geçen sene çok mücadele eden bir takımımız vardı. Bu sene hem akıllı, hem mücadeleci, dirençli hem de çok karakterli , kaliteli ve heyecan veren bir basketbol oynayan bir takımımız var. Başta vizyon sahibi koçumuz Sn. Ergin Ataman olmak üzere tüm oyuncuları, teknik kadroyu, emeği geçenleri ve büyük Galatasaray taraftarını yürekten kutlarım. Onların yanında, yakınında olmak gurur verici...
 
Atilla Özan

Üyelik tarihi
Sep 2009
Yaş
33
Mesajlar
661
Basket
17620
Tecrübe Puanı
185
Benim tanıdığım ergin ataman takımı öyle bir hazırlayacak ki rövanş maçına inanıyorum bu takımı 30+ farkla yeneceğiz. Bunu öylesine yazdığımı düşünebilirsiniz ama ben ergin hocanın o röportajda daha maç bittiğinde intikam kılıcını kuşanmaya başladığını bunu da sahada oynayacağımız basketbolla onları ezerek yapacağımızı kafasına kazıdı.. 28 KASIM günü abdi ipekçi öyle bir maç izleyeceğiz ki inanın bana bu olumsuz eleştirileri yapanların hepsi helaalllll işte budurrrr nidaları atacak.. Sakın içinde bulunduğumuz koşul ve şartları düşünmeden rezalet bir karara imza atmış olan uleb i kulak arkası yaparak yorum yapmayın.. Ya bu takıma inanın ve bizle birlikte yürüyün yada oturun evinizde susun!!! ERGİN HOCAM İNŞALLAH OKUYORSUNDUR BU MESAJI SANA VE TAKIMINA O KADAR ÇOK GÜVENİYORUM Kİ RÖVANŞTA İNANILMAZ BU RUSLARI O SON SANİYEDE ATTIKLARI BOŞ 3 LÜKTEN DOLAYI REZİL VE PİŞMAN EDECEĞİNE İNANCIM TAM... demiştim maçtan önce ne kadar haklı olduğumu görmek gurur verici teşekkürler sn. ergin ataman ve aslan yürekliler.... Biz şampiyon olacağız bu yolda hanry seni seviyoruz en kısa zamanda aramıza katılacağına eminim....
 
Donetsk maçının sallondaki seyirci sayısı 4.940 idi. Bir haftalık yoğun kamuoyuna rağmen dün akşam ancak 6.249 kişi olabilmişiz. Tek tesellimiz oldukça coşkulu ve o oranda da dikkatli bir taraftar topluluğu vardı dün akşam.
Bu karakterli ve kaliteli takımımız daha çok ilgiyi ve desteği hakediyor bu kesin. Onları yalnız bırakmayalım. Aynı zamanda bu kadar keyifli basketbolu da başka bir yerde bulamayacağımızın da farkında olalım. Bakın göreceksiniz Euroleage'de top 16 yapan Beşiktaş'ı oyunuyla ne hale getirecek aslanlar haftasonu. O maçı da kaçırmayın derim.
 
Dün akşam ki maçtan sonra takımla ilgili düşüncemi paylaşmak istiyorum...sezon başından beri winner bir takım olduğumuz artık gerçek,kötü diyebileceğimiz maçlar da çıkardık bbl liginde fakat oyuncularımızın nerdeyse tamamı tecrübeli olmasından dolayı artık kötü maçda çıkarsak kazanmayı biliyoruz..bu bence çok onemli,dünde dikkat ettim,takım umarım playoff zamanına yakın dominant pivot eksikliği yaşamaz,ndong,furkan ve macvan bitiriciliğe yakın oyuncular,beni biraz soru işaretleri içinde bırakan macvan pota altında boğuşmayı çok sevmiyor,şutundan da dolayı dışarı çıkmayı seviyor biraz daha pota altı oyunlarını geliştirse inanıyorumki takıma çok daha fayda getirecek...ben forumdaki bazı arkadaşların aksine gordonun zamanla daha iyi olucağına inanıyorum ama bariz şekilde şutunu geliştirmesi lazım,çok güvenmiyorda şutuna,ayrıca dün sanırım bilinçli yaptı ama calathes'e her pozisyonda arasına mesafe koyarak savunma yaptı,dün gökseninin yokluğunu bence çok hissettik..tabi domercantin durumuda çok onemli,o ne kadar sağlıklı bir şekilde dönüş sağlarsa 3 kulvardada iddaamız bence sonuna kadar devam edicek..ayrıca beşiktaşta oynadığı zamandan beri engin atsür sürekli geriye gitmiş,o zamanı hatırlıyorumda onunda forma girmesi bizi çok etkileyecekdir ama sanırım sakatlığından tam olarak sıyrılması gerekiyor...son olarakda dün akşamdan sonra beni en çok sevindiren konu koç Ergin Ataman'a verilen destekdi,bu çok ama çok önemli ,taraftarda artık inanmaya başladı kendisine,umarım herşey yolunda gider bu zamana kadar olduğu gibi ve taraftarımız artık her maçta takımın yanında olur...
 
Takımların sahip oldukları karakter, zor anlarda daha bi' kendini belli eder. Ergin Ataman'ın Galatasaray'ı, sezonun ilk mağlubiyetini sahada almadıklarını taraflı/tarafsız herkese gösterdi. Dün sahada gösterilen karakter, kupanın ne denli bir favorisi olduğumuzu üstüne basa basa kanıtladı. Grup liderliği için gerekli olan sayı farkını yakalayamamış olsak da, maç içinde oldukça üzücü bir olay geçiren takımın maçın tamamını domine ederek geçirmesi kolay değil. Hatırlarsak, ilk maça çok kötü bir giriş yapsak da, skoru 24'te eşitlerken Kuban'a ufak bir sinyal veriyordu takım. Dün Kuban bırakın skorda yaklaşmayı, oyun olarak seviyemizin kısa bölümde olsa bile yanına yaklaşamadı. Karşında Eurocup'ın favorilerinden biri varken 40 dakika boyunca sahaya hükmetmek, içinde çok önemli mesajlar barındırıyor.

Aralık ayına geldiğimiz sezonda bir çok maç geride kaldı. Hem Euroleague'de, hem de Eurocup'ta bir çok maç izledik, ligimizde de sert maçlar geride kaldı. Dün Galatasaray'ın yaptığı savunma sertliğinin örneğini bu sene görmekte baya zorlandığımızı çok net söyleyebilirim. İlk maçın ardından rakibini kusursuz bir şekilde analiz eden Ergin Ataman ve ekibi, Kuban'ı saha içerisinde çaresiz bir durumda bıraktı. Galatasaray'ın dün yaptığı savunmayı kelimelere dökmeden, sadece istatistik kağıdına bakılarak bile o kadar iyi anlatılabilir ki; hiç bir çeyrekte 15 sayının üzerinde yememek, 20 top kaybına zorlamak, en büyük silahları olan üçlük atışlarda %37 yüzdesi...

Savunmada sonucu belirleyen detaylar üzerinden ilerlersek; kusursuz bir şekilde topa baskı yaptık. Önceki maçlarda isim ayırarak, Jamont'u, Göksenin'i öne çıkartırdım bu noktada ancak dün sahada kim varsa topa en iyi şekilde baskı yaptı, bir kaç pozisyon dışında boş alan bulamadı Kuban oyuncuları. Baskı ile birlikte, oyununun büyük zaafı şut olan Calathes'e bir adım geriden savunma yapmamız, ilk maçtan farklı şekilde, özel olarak hazırlandığımızın göstergesi. Bir ara Engin'in perdede takılarak boş bırakması dışında Calathes'in şutları hep istediğimiz şutlardı. Ancak asıl zaferi, ilk maçta 14/24 ile 39 sayı bulan Baron-Jasaitis ikilisi karşısında gösterdik. Hawkins-Cenk, switch sonucunda bazen adamı değişen Jamont ile maç boyunca sadece bir boş şut imkanı verdik bu ikiliye. 4/10 ile 13 sayıda kalan bu ikili, Kuban'ın toplamda 52 sayıda kalmasının en büyük nedeni.

Kısalara karşı yapılan müthiş savunmanın yanında, Barcelona'da savunmanın liderliğini bir çok bölümde alan N'Dong'un dün gece sergilediği performans, Galatasaray formasıyla en iyisi hatta Eurocup'ın da gördüğü en iyi savunma performanslarından da biridir diyebilirim :) Maric'i hatasız savunmasının yanında, özellikle Calathes'in yaptığı yalancı penetrelerde koruyuculuk görevini de müthiş bir şekilde yaptı. Onun bu performansı, takımın savunma gücünü tavana çıkardı haliyle. N'Dong'un bu üstün savunma performansı çok göz boyasa da, özellikle Ersin-Furkan ikilisi de çok önemli işler yaptığını belirtmek gerekiyor. Ersin'in bir çok pozisyonda ebat olarak kendisinden büyük olan Maric'i savunmak zorunda kalsa da, hata yaptığı bir an yoktu desek abartmış olmayız herhalde.

Bütün unsurlarıyla kusursuz bir savunma örneği sunan takımın bu savunma seviyesi, yürüdüğü 3 kulvarda da en büyük kozu olacaktır bana kalırsa. Rakibi bu denli boğan bir takımın şu konsantrasyon düzeyinden asla kaçmaması gerekiyor, bunu gösterdikten sonra büyük maçlarda şu savunma düzeyinin altının bahanesi olmayacaktır.

Son periyot haricinde 3 periyotta da 20 sayı seviyesini yakalasak da, 6 oyuncu çift hanelere çıksa da, dün hücum kısmında ortaya koyduklarımız, seviyemizin kesinlikle altında. Bunun ana sebebi, daha önceki maçlarda da yaşadığımız tempo sıkıntısı olarak belirtebilirim. Kadroda bir çok bitirebilen isim varken, takımın en uzun ve en yaşlı ismi olan N'Dong bile sahayı çok hızlı geçerken, takımın tempoyu düşürerek oynamasına bir anlam veremiyorum gerçekten. Bunun örneklerini set oyunlarında da görebiliyoruz, ne zaman ki kısalar toplu ve topsuz oyunda hızlı hareket etmeye başlıyorlar, o anda takımın hücum gücü 2'ye katlanıyor. Üstüne basa basa söylüyorum, her mevkide fizik olarak üstünlüğümüz bulunuyor, Galatasaray rakip sahaya mutlaka hızlı gelmelidir. Bunun en güzel örneğini, ilk yarıda rakip sahaya hızlı geldiğimizde Macvan'ın sırtı dönük bulduğu kolay sayı ile görebiliriz. Tempo olarak takımı beğenmediğim bir günde Kuban'dan 13 kez daha fazla topu potaya attığımızı belirtmekte fayda var, bu seviyede bu miktar büyük bir sayıdır.

Hawkins'in bitiricilik konusunda yaşadığı sıkıntı takımın hücum potansiyeline mutlak bir şekilde etki ediyor kuşkusuz. 17 top kullandığı ve sadece 5'inden yararlandığı bir performanstan bahsediyoruz nihayetinde. Ancak bir noktaya temas etmekte fayda var; Hawkins yanlış yerlere girip, zorlayarak o şutları kaçırmıyor bir kaç tane istisna haricinde. Rakip savunmanın dengesini en iyi şekilde bozup kendisine alan yaratıyor ama şu aralar bitiricilik sorunu yaşadığı ortada. Bu noktada Domercant'in takıma katılması onu da müthiş rahatlatacaktı ancak bir şanssızlıktır ki adamın üstünden gitmedi, yapacak bir şey yok.

Dün hücum kısmında iki ismi ayırmak istiyorum, N'Dong ve Ersin. Bu ikilinin dün orta mesafeden bulduğu isabetler, takımın hücumdaki en önemli silahlarından biri. Potaya rahatlıkla gidebilen kısaların varlığı, bu oyunculara orta mesafede etkili boş alanlar bırakıyor. Özellikle Ersin, rakip takımın canını çok yaktı dün. Bu performansı bizim için oldukça kritik, altını çizmekte fayda var.

Ergin Ataman ve takım dün gece herkese normal şartlarda nasıl bir oyun oynayacağını gösterdi. İlk maçta yaşanılanlar, dün sahada gösterilen oyun sonucu hiç bir tereddüt etmeden şunu söylüyorum ki; Galatasaray erkek basketbol takımı benim gözümde yoluna namağlup olarak devam etmektedir. Hatta şöyle söyleyeyim, takım-taraftar arasında kurulmakta zorluk çekilen iletişimin kurulmasında ilk maçın büyük bir payı var. O mağlubiyetin gerçekten hayırlı olduğunu düşünüyorum.

Yolumuz uzun, böyle devam edelim, sonunda o yumruklar havaya kalksın...

Oley oley Ergin Ataman!
 

Üst