Galatasaray - TBF Savaşı!

Hepimizin bildiği üzere Kizer olayı ile başlayan TBF ile savaşımızda olay ciddi boyutlara geldi. Maçlarda tembihlenen hakemlerin oyuncu ve hocalarımıza yaptığı saygısızlıklar, aleyhimize çalınan düdükler. Bu konu altında bu olayları konuşuyoruz.
 
Ne konusalabilir ki yıllardır süre gelen aynı şeyler turgay vardı aynıydı harun var aynı 8 sene üstüste sampiyon yaptiklari sikecilere nasıl maç kaybettigimizi sizlerde biliyorsunuz tarafsiz sahada tarafsiz hakemlerle avrupada resmen rencide ettigimizi de hepiniz biliyorsunuz.

Erkek takimininda geri kalır yanı yok tabiki bugün ki maçın yanında satilik harun ve sikeci azizin imparatorun üstüne gitmesi seri 3-3 ken dönen senaryolar çok komik değil mi?

Ekrem hocanın isyanları Ergin hocanin isyanları hepsini tesadüf her ikiside mi yanılıyor danışıklı dövüş olduğunu herkes iyi biliyor şu tahkimden olumsuz karar cikarsada çok ciddiyim takımları çeksinler ligden bunu çok istiyorum artık yeter serefsizlikleri diz boyu kendi kendilerine oynasınlar birbirlerini yesinler ne yapiyorsada yapsınlar biz olmayalım onların şerefsiz liglerinde.
 
TBF' karşı tepkilerimiz devam ediyor!

NrDAoQ.png
 
Ben bir savaş olduğunu düşünmüyorum, herkes halinden memnun. Bu yönetimden bir hamle beklemek hayalcilik olur. Sadece taraftarın gözünü boyamak adına bir basın açıklaması yapıldı, gaz alındı o kadar. Hiçbir şey olmayacak, bizler böyle devam ettikçe birçok federasyon dünyanın en kirli adamının çöplüğü olmaya devam edecek biz de buradan hayıflanıp duracağız.
 
Daha iki gün önce "Sen Kimsin Harun" diye basın toplantısı yap, şimdi kalk All_star reklamı yap ve oyuncu gönder. Bu yönetim sınır tanımıyor!
 
Maça çıkmıyoruz, takımı ligden çekeriz diye başlayıp Turgay'ı ağlayacak kıvama getirerek başlayan restleşmelerin neticesinde Turgay FIBA ya geçip yerini çömezi Harun a bıraktı. Biz de o sezon şampiyonluğu kaybettiğimizle kaldık. Sonraki sezon parasız kalarak Avrupa da rezil olduk ve takımı dağıttık. Bu sezon da futboldaki skandal faks meselesini hiç saymıyorum, Kizer olayında yine Federasyonla ortaklaşa saçmaladık. Adamlar hocamızı bile oynatıyor.

Düzgün bir yönetim kurulu olsaydı basketbol şube sorumlusunun ve TBF başkanının istifalarını söke söke alırdı. Bizimkiler ancak balık hafızalı taraftar varsa onların gazını alıyor.
 
Fenerbahçe Kulübü, Kizer olayıyla ilgili açıklama yayınladı.


Açıklama şöyle:
"Fenerbahçe Spor Kulübü Hukuk Kurulu’nun, Türkiye Basketbol Federasyonu – Kizer lisans olayı ile ilgili gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, sorumluların tespiti ve cezalandırılması için 11 Aralık 2015 Cuma günü Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunması üzerine, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılmış olan soruşturma sonuçlanmıştır.


Soruşturma sonucunda olayın yaşandığı dönemde Türkiye Basketbol Federasyonu lisans işleri sorumlusu olan Tolga Yücel hakkında, görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması talebiyle Bakırköy 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açılmıştır.


Kamuoyunun bilgisine duyurulur."

bu ne şimdi ya neyin peşindeler bunlar federasyon istediklerini verdi işte daha ne
 
Biz haklıyız demeye getiriyorlar. İyi de biz Kizer olayında bir yanlış yok demedik ki; yanlışı yapan kurum çalışanı, bedelini ödeyen biziz dedik.

Peki rakibimizin konumu ney bu noktada? Sahada kaybettiği maçı masabaşında aldı. Sadece maçı değil, hepimiz biliyor ki şampiyonluğumuzu çaldılar o maçla.
 
Başlığın TBF'nin Galatasaray'la savaşı olarak değiştirilmesi daha uygun olur sanırım.Maça çıkmayız tehdidinden başka eli kolu bağlı mı yönetimin tamamen? Bu iş yıllardır devam ediyor.Olay bitince anında mevzu unutuluyor. TBF'nin mevcut yapısını ve yöneticilerini değiştirmek için uzun vadeli ve istikrarlı hiç bir çalışmamız yok.Aynı şeyler tekrar tekrar yaşanıyor.Çok sıradanlaştı artık.O kadar sıradanlaştı ki , seneye biz bile konuya itiraz etmemeye başlarız gibi gelmeye başladı. Bu iş oyuncuların, koçun ya da bir iki yöneticinin açıklamalarıyla çözülecek bir konu değil.Söylediğim gibi istikrarlı ve uzun vadeli bir çalışma.Bu konuda ümidim var mı derseniz yok ama yine de dile getirmekte sakınca yoktur sanırım.
 
Savaştan öte "direniş" demek lazım. Aziz Yıldırım ve kuklası TBF'ye karşı, olmayan yöentimiyle direnmeye çalışan taraftarlar ve basketbol şubesi...
 
Galatasaray Odeabank takımı tarafından görevlendirilen anons yetkilisinin anons sistemini müsabaka boyunca taraftarları coşturmak ve yönlendirmek için kullanması, müsabakanın sonuna doğru ise 101 nolu tribüne ait merdiven boşluklarının kurallara aykırı olarak dolu olması nedenleriyle

Komedi resmen komedi. Adamlar bu maddeleri zorla olsa da bulmaya çalışmış ve ceza vermiş, bir de utanmadan yazmışlar.
 
Arkadaşlar büyük resme bakmak lazım. TBF dediğiniz kurum yanına Fenerbahçe'yi de alsa alenen bu kadar yanlı kararlar veremez Galatasaray'a karşı. Nereden baksanız 10 yıldır hem futbol da, hem de basketbolda federasyonlar Fenerbahçe'yi seven birilerinin (?!) hürmetine çok rahat çifte standart uygulayabiliyor. Aslında sadece sporda değil, ülkenin her alanında aynı manzara var. Haklı haksız kavramı birbirine girdi. Güç kimdeyse onun lehine çıkıyor kararlar.

Bilmiyorum ilâhî adalete inanır mısınız ama, belki de Fenerbahçe'nin hep böyle finalleri kaybetmesinin ardında bu pis işleri hak hukuk gözetmeksizin yapması vardır.

Bu düzen sürdükçe Galatasaray federasyonlar eliyle hep haksızlığa uğrayacak. Gerçek budur. Umarım bir gün bu işler düzelir.
 
Başlığın TBF'nin Galatasaray'la savaşı olarak değiştirilmesi daha uygun olur sanırım.Maça çıkmayız tehdidinden başka eli kolu bağlı mı yönetimin tamamen? Bu iş yıllardır devam ediyor.Olay bitince anında mevzu unutuluyor. TBF'nin mevcut yapısını ve yöneticilerini değiştirmek için uzun vadeli ve istikrarlı hiç bir çalışmamız yok.Aynı şeyler tekrar tekrar yaşanıyor.Çok sıradanlaştı artık.O kadar sıradanlaştı ki , seneye biz bile konuya itiraz etmemeye başlarız gibi gelmeye başladı. Bu iş oyuncuların, koçun ya da bir iki yöneticinin açıklamalarıyla çözülecek bir konu değil.Söylediğim gibi istikrarlı ve uzun vadeli bir çalışma.Bu konuda ümidim var mı derseniz yok ama yine de dile getirmekte sakınca yoktur sanırım.
Hocam haklısınız ama bizim istikrarlı ve sistematik bir program uygulamamız için kendi içimizde özellikle yönetimsel olarak istikrarı sağlamamız lazım.
 

Üst