Djera ve Vesna gibi isimlere sıradan demek biraz acımasızılık olur diye düşünüyorum. Ayrıca başarı için illede bir numaralı isimleri almak gerekmiyor. Yeterki alınan isimler devamlı iniş çıkış gösteren değil belli bir standartı olan oyuncular olsun. Mesela benim için Bergamo takımı böyle bir takım. Tek tek bakıldığında Ortolani de Piccinini de artık Eczacıbaşılı olan Del Core de öyle her topu bam güm öldüren kendi mevkisinin bir numaralı isimleri falan değiller ama hepsi belli bir seviyenin üzerinde ve en önemlisi hücumda, savunmada, manşette, serviste belli bir standartları var, tabi bununla birlikte takımı yöneten Lo Bianco gibi bir pasör de olunca ortaya çok iyi bir takım çıkabiliyor. Bergamo ve İtalya takımları biraz uç bir örnek gözükebilir ama bizim için de hedef öncelikle kendi seviyemizde bunu başarabilmek olmalı ve zaten şuan için bu şartlarda yapılabilcek tek şey bu ve eldekilerle bunu yapabilirmiyizi sorgulamak. Bana sorarsanız sormasanızda ben cevaplayım =) dediğim gibi belli bir seviyede neden olmasın. Seda ve Arzu'nun performansı ve bu performansı doğrudan etkileyecek manşette dengeyi kurabilirsek ortaya seyredilmeye değer bir takım çıkacaktır. Yalnız bir orta oyuncu takviyesi farz, smaçör takviyesi ise vacip gözüküyor. Erika'yı kenara alırsak geriye Deniz, Gözde ve Dilara kalıyor. Deniz bildiğimiz Deniz zaten, senelerdir vurduğu toplar o parkeyle buluşmamak için tövbeli ve o tövbenin bozulacağını da düşünmüyorum, dıştan bakınca milli takımda yer alan bir oyunucu ama işte, neyse geçelim Dilara'ya gelelim, oda daha genç bir oyuncu, manşette zaafiyetini biliyoruz o mevkide direk oynaması için şimdilik yetersiz görüyorum. Düşündümde bu bölgeye takviye vacip değil farz sanırım, ama kim alınır orası biraz düşündürücü.