Röpartajı okuyamanlar varsa koyuyorum buraya
resmi siteden
Halil Üner: "Artık Eleştiri Değil, Sinerji Yaratalım"
Geçtiğimiz sezon çok fazla eleştirildi Galatasaray Basketbol Şubesi. ''Bu Şube kapatılsın'' diyenler de oldu, Galatasaray'ın Türkiye'ye basketbolu getiren ve tarihinde sayısız başarıyı barındıran bir kulüp olduğunu hiçe sayarak... Onlar yine de yılmadılar. Kötü gidişata ''dur'' diyerek, yepyeni bir sayfa açtılar. Bu beyaz sayfada, yenilenen kadrosu, altyapı çalışmalarına dair tüm merak edilenleri Bayan, Erkek ve Engelli A Takımları ve Altyapı Teknik Koordinatörü Halil Üner'den dinledik...
Kulübün Sahiplendiği Yapı
Geçen sene alınan karar doğrultusunda Galatasaray'ın tüm amatör branşları Kulüp çatısı altında toplandı. Basketbol Şubesi'ni yöneten bir komite var ama o Kulübe bağlı. Derya Taşdelenler'e bağlı komitenin başında Tuğrul Demir var. Genel Sekreter Sinan Kalpakçıoğlu da komitede görev yapıyor. Ama bu isimler doğrudan Başkan Özhan Canaydın'a bağlı. Dolayısıyla Kulübün sahiplendiği bir komite hem oyuncuya, hem de kamuoyuna daha çok güven veriyor. Galatasaray olduğu daha çok anlaşılıyor. Maddi olarak Ülker ve Cafe Crown'un sponsorluğu ile Kulübün katkıları da var.
Önce Güven
Biz bu yıldan başlamak üzere şöyle bir karar aldık: "A Takımlar ve Altyapı, ileride Efes Pilsen ve Ülkerspor'a rakip olabilecek, geçmiş senelerdeki, benim antrenörlüğümde "Yenilmez Armada" olan dönemdeki, takımların ruh halini Basketbol Şubesi'ne yansıtmak". Bunu da, 3 Liramız varsa, buna göre bir bütçe hazırlayalım ama en önemlisi paraların zamanında ödenmesini sağlayalım. Oyunculara ve kamuoyuna bu güveni verelim. Herkes bilsin ki, Galatasaray'da kimsenin parası kalmaz, verilen sözler tutulur. Bu anlayışla, Galatasaray'ın her zaman olması gereken anlayışı buydu zaten, diğer kulüplerden farklılığımızı ortaya koyarak işe başladık. Bu konuda çok basit ama önemli bir örnek vereyim. Geçen sene Komite görevdeyken, Burak Sezgin ve Gökhan Üçoklar gibi oyuncular kontrat yapmak için Sinan Kalpakçıoğlu'nun yanına avukatları, menajerleri ve aileleriyle geliyorlardı. Şimdi ise güvenin ne olduğunu söyleyeyim; bu oyuncular Kulüp adına Sinan Kalpakçıoğlu ile kontrat yaparken yanlarında avukatları, menajerleri ya da yakınları yok. Aileleri ile yemek yerken, boş kontrata imza atacak kadar güveniyorlar. Bu çok önemli birşey. Biz onlara bu güveni verdik.
"Artık Teknik Görevime Ağırlık Veriyorum"
Durum böyle olunca ben de rahatlıyorum. Artık teknik görevime daha çok ağırlık veriyorum. Altyapıyla ilgili olarak Yardımcı Antrenörüm Gürkan Zeroğlu ile konuşurken, muhakkak ileriye yönelik iyi oyuncularımız olması gerektiği konusunda hemfikiriz ve uzun boylu oyuncuları toparlıyoruz. Ben şimdi Galatasaray'da aç kalsam, taş yesem Galatasaraylılığım'la alakalı hiç birşey değişmez. Çünkü 1977-78'de Galatasaray'da oynarken ya da 1980-87 yılları arasında antrenörlük yaparken Galatasaraylılık ne demek öğrendim. Bunu bana öğreten de Galatasaray'daki tavır, davranış, diğer kulüplerden farklılık ve o zamanki ağabeylerimin örnek davranışlarıydı. Şimdi bizde altyapıda Galatasaraylılığın ne olduğunu öğrenecek ve Galatasaraylı olacak çocuklar yetiştirmeye çalışacağız. Çünkü en büyük gücümüz o maneviyattı. Bunu tekrar getirmemiz lazım.
Takımın Kuruluş İlkeleri
Bizim bu sene Amerikalıların deyimiyle "black budget", yani yanlış bütçemiz değil, gerçek bir bütçemiz var. Kısıtlı elbette ama gerçek! Ülkerspor ve Efes Pilsen'in bütçeleri 3 kat; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Türk Telekomspor'un bütçeleri ise bizden 2 kat daha fazla... Ancak biz ekip olarak, Galatasaraylılık ruhunu da aşılayarak bir takım olup, bunlara yaklaşabiliriz. Yinede rakiplerimizle aynı tip kadro kurarsam, onlar bütçesi oranında birinci sınıf oyuncu aldığında, ben bütçeme göre, çok büyük sürprizler olmadıkça, ikinci sınıf bir oyuncu alacağım. Bu nedenle "onlarla aynı tip kadro kurmayalım" düşüncesinde karar kıldık. Bir yarışa girdiğimizde rakip takımlarda Ferrari varsa, bizim Mercedes ya da BMW ile onlara yetişme şansımız yok. Bile bile böyle bir mücadele içine girelim istemediğimiz için biz de onların tam tersi bir takım kurarak, rakibi off-road'a çekeceğiz. Yani onlar Ferrari ile bizim girdiğimiz yere giremeyecekler. Bu sene biz zor sayı yiyen, defansif yönü çok kuvvetli bir takım olacağız. Çünkü diğer sistemi uygulasak arkada kalacağız. Diğer takımlar kimya olarak çok benzer kadrolar kurdu. 4 ve 5 numaraları Amerikalı; 1 ya da 2 numarası Amerikalı; diğerleri ise Türk oyunculardan oluşuyor. Şimdi rakip 5 numaraya Kambala'yı aldı. Bizim, Kambala gibi bir milyon 250 bin dolara bir oyuncu alma kapasitemiz yok. Bu nedenle o oyuncuyu savunmada durdurabilecek bir oyuncu alıp, oraları Türkler'le geçmeye karar verdik. 5 numarayı Lance Allred ve Fatih Solak; 4 numarayı da Hüseyin ve Burak'la geçiyoruz. Baktığın zaman üst sıralardaki, rakip takımların pivotunun ortalama 25 sayı attığını göremezsin. Gördüğün en iyi oyuncu için ortalama 10-12 sayı, 8-10 ribound'tur. Şimdi ben bunları minimumda tutup, alt tarafta onlara problem yaratacak takım kurdum. Bizim oyunun belirli periyotlarında 1, 2 ve 3 numaralarımız Amerikalı olacak. Bu mevkilere Amerikalı koyduğumuz zaman, o takımların alttaki kimyası bozulacak. Çünkü bu oyuncularımızın ofansif gücü, ki iki tane oyuncumuzun ofansif gücü çok kuvvetli, onların oyunu bozulacak. Bu arada çok tecrübeli Şemsettin ve Gökhan gibi iki oyuncuya sahibiz. Bunlara yakın, istikbal vaad eden Serhat ve Valentin gibi oyuncularımız da var. Şimdi burada bizim kurduğumuz takımın kimyası içinde iki tip takım olma şansı var. 1, 2, 3 siyah Amerikalılar; 4 ve 5 Türkler. 4 ve 5'teki Türkler savunma özellikleri çok olan, özellikle 4 numaradaki oyuncularımız üçlük şutu da olup, 1,2 ve 3'e geniş alan bırakabilen oyuncular. Peki nasıl geniş alan bırakır? 4 numara'nın şut mesefesi ne kadar uzaksa, o kadar uzakta durur. O zaman koridorun içi, aynı ölçüde boş kalır. O da bizim 1, 2 ve 3 numaralı oyuncularımıza savunması zor, boş alan bırakır diye düşündük. Oyunun bazı dönemlerinde de Amerikalılar'dan değil, bu kez de onların kimyasına benzer Lance, Şemsettin ve Gökhan gibi oyuncuların bulunduğu bir kadro kurduk.
Kadro Derinliği...
Geçen sene kadro derinliği yoktu. Bu sene biraz daha oluştu. Biz kısa oyunculardan dolayı yenilmiyorduk. Ama uzun oyuncumuz olmadığı için, Burak ya da Boddicker yorulduğu zaman bu sefer bizim pota altındaki defans direncimiz bitiyordu. Bu olunca da yenildiğimiz maçların ikisi dışında diğerlerini, yani % 98'ini riboundlarla kaybettik. Pota altında ribound alamadık.
Galatasaraylı Basketbolseverlere Çağrı
Bu yıl maçlarımızı Ahmet Cömert Spor Salonu'nda oynayacağımız gözüküyor. Biz Abdi İpekçi olsun istiyoruz ama orada da seyirci sayısı az olduğu zaman ev sahibi avantajını kullanamıyoruz. Ama her maçımızda 3-4 bin seyircimiz olacak diye bir ışık alırsak... Galatasaraylılar'a her zaman söylüyoruz ve maçlara gelsinler istiyoruz. Galatasaraylılar'ın basketbolla paylaşacağı çok şey var. Geçmişte basketbolu getiren kulüp ve çok başarılı olma şansımız var. Tek ihtiyacımız olan o maneviyatı yaşamamız. Bunu sağlarsak her zaman başarılı oluruz. Ama 12 bin kişilik Abdi İpekçi Spor Salonu'nda 50 kişiyle oynadığımız bir maçta oyuncularıma Galatasaraylılığı nasıl hissettirebilirim? 3-4 bin kişi gelse biz Abdi İpekçi Spor Salonu'nu her zaman tercih ederiz ve her zaman değiştirebiliriz yerimizi.
Basketbolda Kombine Uygulaması
İki sene önce yapılan kombine satışından büyük başarı sağlayamadık. Bu yıl da Sinan Kalpakçıoğlu kombine çalışması yaptı ama henüz bir netice elde edemedi. Kombineleri alan yok. Biz teknik adamız, herkes bizi eleştiriyor. Ben 25 senedir buna alıştım. Ahçıyız, pişireceğiz sahaya getirdiğimizde yiyecekler. Beğenirlerse teşekkür edecekler, beğenmezlerse eleştirecekler. Bulaşıklar yine bize kalacak. Bunun bilincindeyiz. Ama ben bir teknik adam olarak bunu demeye hakkım yok fakat Galatasaraylı olarak şuna katlanamıyorum: Galatasaraylı olarak sen takımın için ne yaptın? Önce bir kere onu düşüneceksin. Galatasaray'ın maçına mı geliyorsun? Yıllık 100 dolar vererek, koca yıllık bir kombine almadan Galatasaray hakkında internette yazı mı yazacaksın? Olmaz böyle şey.
Birlik Nasıl Sağlanır
İlk önce başarılı olacağız. Altyapıyı sağlam kuracağız. Altyapı maçlarına idarecilerimizden ve Galatasaraylılar'dan "geleceğin takımı"nı görmek için gelenler olacak. Bizim geçmişte yaşadığımız şeyler yaşanacak. Önceki yıllarda Galatasaray'da Genç ve A Takım Antrenörü olduğum zamanlardaki Genç Takım kadrosunu söyleyeyim: Mehmet Altıoklar, Yiğit Şardan, İbrahim Tekin, Halit, Ahmet, Özcan Çetinsoy... Genç Takımı'ndan, sonraki yıllarda Kulüp'te yöneticilik yapmış, güçlü ve gerçek Galatasaraylı insanlar yetiştirdik. O çocuklar her gün Hasnun Galip'teki binada bizimle birlikteydi. Her maçlarında en az 10-15 idareci vardı. Bir kısmı zaten Galatasaray Lisesi'nden olduğu için bu kültürün ne demek olduğunu biliyorlardı. Biz bu altyapıyı yine yakalayacağız. Ben eleştirilerden etkilenmiyorum ama oyuncularımı etkiliyor. Şemsettin'i transfer ettik, hakkında elli tane yazı çıktı. Bence Şemsettin bu sene Türkiye'den, bizim takım için transfer edilecek en önemlilerinden birisi. Hem tecrübeli, hem Galatasaraylı, hem de Galatasaray'ın ne demek olduğunu biliyor. Bizim şu kadro içinde çimento görevini görecek bir arkadaşımız.
"Artık huzurluyuz"
Başımızda Başkan Özhan Canaydın; Yönetim Kurulu'ndan Galatasaray Basketbol Şubesi'yle ilgili görevlendirilen Derya Taşdelenler ve Şükrü Ergün var. Bunların dışında Sinan Kalpakçıoğlu da Şube'yi gönülden sahiplenmiş durumda. Artık huzurluyuz. Sinan Bey tüm idari işleri hallettiği için ben de tamamıyla en uygun oyuncuları bulup, teknik organizasyonu yapmak için Bayan, Erkek ve Engelli takımlarının tüm bölümleriyle uğraşabiliyorum. Bunun arasına da hiçbir huzursuzluk sokmamak için elimizden geleni yapacağız. Artık tek birşey kalıyor, başarı!!! Bu sene Galatasaray'ın her takımlarında başarılı olması için eleştiri değil, önce bir sinerji yaratalım. Herkes destek olsun, senenin sonunda hesap vermekten kaçtığımız yok ama herkes sezon sonunu beklesin.
***
Halil Üner'in Gözünden...
Malik Dixon
Boy: 1.82
Kilo: 85
Doğum Tarihi: 1975
Mevki: Guard
Önce İtalya'da, daha sonra da İsrail'de sayı kralı olmuş; hem skor, hem de asist yönü kuvvetli bir oyuncu. 2,5 ay uğraştık bu oyuncuyu alabilmek için. Rakip takım menajerlerinin alamamamız yönünde çok etkisi oldu. Yine de getirip, kontrat imzaladık. Bu sezonun bizim için en önemli oyuncusu.
De Sean Hadley
Boy: 1.93
Kilo: 95
Doğum Tarihi: 1977
Mevki: Guard
İtalya'da oynayan De Sean Headley, CBA'de "Yılın En İyi Defansif Oyuncusu" seçildi. Bizim yapının içinde çimento görevini görecek bir yabancı gerekiyordu. Savunma ağırlıklı oyunu sayesinde ateşleyiciliği bize çok katkı sağlayacak.
Fatih Solak
Boy: 2.13
Kilo: 130
Doğum Tarihi: 1980
Mevki: Pivot
Transferi iki yıldır yılan hikayesine dönse de, Fatih Solak bu sezon Galatasaray'a geldi. Fatih hem Galatasaray'a çok faydalı olacak, hem de onun basketbolu gelişecek. Fatih Solak'ı neden çok istediğimi bu sezon herkes görecek.
Lance Allred
Boy: 2.12
Kilo: 130
Doğum Tarihi: 1981
Mevki: Pivot
2.12 boyundaki Lance Allred, ribound ve skor yüzdesi kuvvetli bir oyuncu ama basketbolunu geliştirilmesi gerekiyor.
Serhat Çetin
Boy: 1.98
Kilo: 94
Doğum Tarihi: 1986
Mevki: Forward
Efes Pilsen Altyapısı'ndan yetişen Serhat Çetin, Tekelspor'dan geldi. 2 numara'da oynayacak olan Serhat, gençliği ve kuvveti ile mevkisine güç verecek. Bu oyuncu takımda basketbolunu da geliştirecek.
Gökhan Üçoklar
Boy: 1.98
Kilo: 98
Doğum Tarihi: 1976
Mevki: Forward
Hem basketbolu, hem ahlakı, hem de takım havasına katkısıyla çok önemli bir oyuncu.
Şemsettin Baş
Boy: 1.98
Kilo: 105
Doğum Tarihi: 1973
Mevki: Forward
Bu senenin en önemli transferlerinden biri. Bize çok katkısı olacağını düşünüyorum. Hem Galatasaray'ın yapısını bilen, hem de Türkiye Ligi'ni çok iyi tanıyan, çok tecrübeli bir oyuncu.
Valentin Pastal
Boy: 2.04
Kilo: 95
Doğum Tarihi: 1984
Mevki: Forward
Efes Pilsen'den gelen Valentin Pastal 2.04 boyunda genç bir oyuncu. Para konuları konuşulurken yüzü kızaran, gelişmeye çok müsait biri. Biz Valentin'e güveniyoruz, ona bu sene zaman vereceğiz.
Burak Sezgin
Boy: 2.04
Kilo: 108
Doğum Tarihi: 1974
Mevki: Forward
Takım kaptanı olan Burak Sezgin, geçen sene kırık parmakla üç maça çıkacak kadar Galatasaray'a yürekten bağlı bir isim. Bu seneye daha da iyi hazırlanıyor, çok katkısı olacak.
Hüseyin Demiral
Boy: 2.08
Kilo: 105
Doğum Tarihi: 1978
Mevki: Forward
Aynı zamanda A Milli Takım oyuncusu olan Hüseyin Demiral 4 Numara'ya benim yıllardır almak isteyip de alamadığım bir isim. Fizik olarak zayıf ama onu kuvvetlendiriyoruz. Ligin ilerleyen günlerinde daha iyi olacağını düşünüyorum.
Mehmet Baras / İsmet Hacıoğlu / Eyüp Fatih Ünal / Kaan Atıkır
Bu oyuncularım Altyapı'dan. Mehmet, Galatasaray'ın altyapısından yetişmiş bir oyuncu. Savunma yönü iyi olan guard'lardan biri. Genç Takım'da da oynama şansı da var. İsmet, biraz güçlendiği zaman Galatasaray'ın ileriye dönük oyuncularının başında geliyor. Eyüp Fatih Ünal ve Kaan Atıkır da güvenerek yatırım yaptığımız genç oyuncularımız.
Yeni ABD'li Oyuncu
Kesinleşmediği için ismini şimdi açıklayamıyorum. Dergi yayınlandığında sanırım kesinleşmiş olur. Bir de sürpriz bir yabancı oyuncumuz var.
***
"Hepimizin verdiği bir söz var..."
Galatasaray Basketbol Takımı'nın yeni çehresinde tanıdık isimler de var elbette. Bunlardan ikisi geçtiğimiz sezonda Pınar Karşıyaka'dan Galatasaray'a dönen Burak Sezgin, Tekelspor'dan iki sezon önce transfer olan Gökhan Üçoklar ve bu yıl Türkiye'nin birçok takımında oynamış, basketbolseverlerin yakından tanıdığı Şemsettin Baş'ı bunların arasında sayabiliriz. İkisi eski kadrodan, biri de yılların oyuncusu bu üç isme öncelikle sezon hazırlıkları ve oluşan yeni takım hakkında düşüncelerini sorduk.
Burak Sezgin: Takıma yeni gelen arkadaşlarımızın bir kısmıyla daha önceki yıllarda beraber oynamıştık. Tüm yabancılar değişti. Onlar da çok uyumlu kişiler. Baktığınız zaman geçen seneden sadece üç kişi var kadroda. Takıma gelen oyuncularla da hiçbir uyum sorunu yaşamıyoruz. Hüseyin ve Şemsettin'in tecrübeleri ve oyunculuklarıyla takıma çok büyük katkıları olacağını düşünüyorum. Geçen senenin telafisi olarak gerek ligde, gerekse kupada iyi bir yer edinmek istiyoruz. Her maçımızı çok iyi şekilde değerlendirip, Play-Off'ta iyi bir yer edinmek istiyoruz.
Gökhan Üçoklar: Geçen yıla oranla kadro değişti ama Burak'ın da dediği gibi gerek Milli Takımlar'da, gerekse başka takımlarda birlikte oynadığımız ve saha içinde de dost olduğumuz insanlarla Galatasaray'da beraberiz. Gelen yabancıların uyumlu, egoları olmayan, düzgün insanlar ve iyi oyuncular olması da bizim için iyi oldu. Güzel bir hazırlık dönemi geçirdik, lige de iyi başlamak istiyoruz.
Şemsettin Baş: Yeni bir takım olmanın bir takım zorlukları var. Biz bunu geçtiğimiz sezon Türk Telekomspor'da hissettik. Ama burada böyle bir hava hissetmedim. Gerek hazırlık maçları olsun, gerek saha dışında olsun iyi anlaştığımız olsun. Zaten Burak ve Gökhan'ı uzun zamandır tanıyorum. Bu takımın başarılı olacağına inanıyorum. İlk hedef Türkiye Kupası'nda ilk sekize kalmak. Daha sonra Galatasaray'ı Play-Off'a sokmak ve daha ileriye götürmek. Takımdan ben çok umutluyum. Biz üçümüz takımın en tecrübeli oyuncularıyız. Bizler bu tecrübemizi takıma aktarıp, daha üstleri hedefliyoruz. Yabancı oyuncular da kariyerli ve başarılı isimler. Hedefimiz Galatasaray'ı en iyiye ulaştırmak.
Hazırlık dönemi ve takıma dair düşüncelerini öğrendiğimiz üç basketbolcunun yeni sezon öncesi taraftarlara da mesajları var:
Burak Sezgin: Hepimizin verdiği bir söz var. Bizler burada ortak bir amaç için varız. Galatasaray'ın geçen sezon yaşadığı düşüşü ivme olarak yukarıya çevirip, en üst seviyeye çıkaracağız.
Şemsettin Baş: Taraftarlarımızın salona gelmesini istiyoruz. Çünkü taraftar desteği itici bir güç. Geçen sene rakip takımlar bunu çok iyi kullandı bence ve başarılı da oldular. Özellikle de Beşiktaş. Bence Galatasaray takımı bu sene üst seviyeleri hakediyor ve bence zorlayacak da...
Gökhan Üçoklar: Biz her zaman taraftarı çağırıyoruz ama takımın aldığı sonuçlardan ve takımın gidişatına göre etkileniyorlar. Bu sene en baştan aynı çağrıyı yineleyelim. Zaten bir-iki hafta geçtikten sonra takımın oynadığı basketbolu gördüklerinde bizim çağırmamıza da gerek kalmadan salonlar dolacak diye düşünüyorum.
Galatasaray Dergisi'nin Ekim 2005 tarihli 37. sayısından alınmıştır.