Herkesin yazdığı bir yorum var İlkan biraz daha tecrübe kazansın diye kiralık verildi diye. Ben buna katılmıyorum. Belki ilk yıl Tofaş'ta bu nedenle kiralık oynamış olabilir (belki de Tofaş'ın direttiği bir konu idi), ancak KSK'ya Furkan'ın boşluğunu doldurmaları için gönderilmiş bir oyuncu idi. Eğer amaç tecrübe olsa idi ilk gönderilecek adam Setaç olurdu ve geri çağırma konusundaki opsiyon da İlkan'da olur idi. Dolayısı ile geçen yıl şube yönetiminde olanlar (idareciler ve teknik ekip) yanlış bir karar vermiştir. Bu yanlış kararda Oktay Mahmudi'nin de payı vardır. Bu durumda uyarması gerekirdi. Bunların haricinde FB bize güzel bir gol atarak önümüzdeki yıllar için yaptığımız çok değerli bir hamleyi bize yedirdi.
Bu oyuncu "bir kulübümüze" değil de başka bir takıma gitse idi bu kadar konu etmezdik. Örnek Jamon Gordon... O da sözleşmedeki boşluğu kullanarak Efes'e gitti. Bizler de buralardan yönetimi suçşu görüp yeteri kadar ilgi göstermedi dedik. Şimdi ise sözleşmesi bile olmayan ve iki senedir kiralık gönderilen bir oyuncudan bahsediyoruz. Ben açıkçası İlkan bir yıılık verildi diye biliyordum ama iki yıllık sözleşme yapılmış. Bir de yanlış yorumlamıyorsam 100.000 USD gibi bir rakama KSK sözleşme uzatabiliyor. Siz kendinizi oyuncu yerine koysanıza; bu takım size forma verecek mi acaba? Tabi ki boşluklar fark edilerek bu oyuncu kaçırılıyor ve biz yandım allah çığlıkları atıyoruz. Bu tip konularda şube yönetimlerinin bilgili olması gerekiyor. Geçen yıldan 2012 yılını kapsayan TBF sözleşmesi yapılmalı ve bu sene direkt olarak o işleme konmalı idi, iyi niyetten maraz doğdu (yada böyle birşeydi
)
Benim M. Özyer'e karşı olup istifa deme nedenim ise bu konularda eksikleri görüp oyuncuyu kaçırıyoruz diye bağırmamasıdır. 17 Ağustos günü resmi siteden yapılan açıklamada tamamen haklı olduğumuz ve sözleşmemizden bahsediliyordu, ancak gelişen olaylar aslında TBF nezdinde haksız olduğumuzu ortaya koydu.
Site yöneticilerinin açılış ile yazdığı yorumları tekrar okudum, aslında olayları tamamen anlatmışlar ve doğru değerlendirmişlerdir (bir arkadaşımız katılmıyor ancak tekrar okur ise bence hak verecektir), TBF hemen lisans vermemiş ve gelişmeleri değerlendirdikten sonra lisansı vermiştir. Şimdi geliyoruz son maddeye, FIBA ile ilgili yorumlara; burada sanki FIBA özel sözleşmelere değil de oyuncu isteklerine göre karar veriyor. Zaten "bir kulübümüz" bunun farkında ve olayı en az zarar ile atlatabilemk için İlkan'a ben zaten hep bu takımı istiyordum şeklinde bayanatlar verdiriyor.
Sözün özü, bu saatten sonra İlkan'dan hayır gelmez ve oynatılamaz. Benim hazmedemediğim vur ensesine al lokmasını olmasıdır. Türkiye'nin en büyük kulübü dediğimiz Galatasaray'ın içine düştüğü bu kötü durumdur. Yoksa oyuncular gelip geçer ama yaşananlar kalır. Acaba başka oyuncularımızın kontrat durumlarında da böyle boşluklar var mı? Başka bir şok yaşar mıyız?
Saygılar