KBSL 11. Hafta | Çukurova Basketbol 95-97 Galatasaray

Bu forma o kadar güzel ki ,giden gelen kim olsa fark etmiyor terinin son damlasına kadar mücadele ediyor kizlar.
Bravo Koç , bravo Takım
Yürüyedurun Sarayın Sultanları
 
İlk yarı daha çok aksayan savunmamıza ve çok kolay yediğimiz sayılara takılı kaldığımdan çok fazla hakemlere dikkat etmedim birkaç pozisyon harici.

Ama 3.çeyrekten beri mücadele gücümüzü artırınca ve kolay sayı imkanı vermeyince,skor olarakta maçın içerisine girip,biz bu maçı kazanacağız dediğimizde,her pozisyondaki kararları net gördüm.Aleyhimize çalınan her pozisyonda ismiyle belirtiyorum Ziya Özorhon'un bizim aleyhimize sürekli yanlış kararları oldu..

Yetmedi maçın son çeyreğinde bize karşı maç boyunca çok kolay çalınan hücum fauller Çukurova'ya çalınamadı..Bu da yetmedi Pelin'i hızlı hücumda faulle durdurdular,sportmenlik kanısıyla izlemeye bile yeltenmediler..

Bugün anlamı çok büyük bir galibiyet alan Sarayın Sultanlarına gösterdiği mücadeleden,koydukları oyun karakterinden ötürü helal olsun..!
 
İlk yarı kötü savunma yaptık. Kötü savunma yaptığımız için hücumumuz da istenilen seviyeye çıkamadı. İkinci yarı toparladık ama hakemler sağ olsun maçı kopartmadılar ve Çukurova'ya vermek için ellerinden geleni yaptılar. Yine de Cansu ve Meltem'in yokluğunda üstüne koronadan yeni dönen oyuncularımıza ve bu art niyetli hakemlere rağmen kazanmayı başardık. Gönülden tebrik ediyorum takımı.
 
Maçı izlerken hakem konusunu ben mi çok abartıyorum diye düşünerek foruma girdim. Çalınan faullerden sonda bizim oyuncular savunma yapmakta resmen zorlandı. Maç sonundaki basket faul kararları falan inanılmazdı gerçekten. Bu ortamda galibiyet için takıma tebrikler. Kritik yerli oyuncuların eksikliğinden korkuyorduk ama oynama durumu belirsiz olan Pelin ve Asena gerçekten iyi döndüler.
 
İlk yarı savunmayı bozan da hakem üçlüsüydü. Tempolu başladı rakip, yapılacak olan durdurup sete çevirmeye çalışmaktı. Hiç dokundurtmadılar hiç. Böye lafları sevmem ama 15 senedir bu takımı tutuyorum, 11-12 senedir yakın takip ediyorum, Özellikle son 5 yıldır her maçı izliyorum. Böyle bir rezilliğe denk gelmedim. Kötü hakem gördüm, yanlış karar gördüm, yanlış kararların maçın kaderini değiştirdiğini de gördüm. Ama maçın başından sonuna kadar sırf bir takıma maçı vermek için art niyetli yönetim gösteren bir yönetim görmedim. Quanitra'ya girer girmez çalınan iki faul, Asena'ya arka arkaya çalınan son 2 faul, Sude'ye çalınan son faul, Anete'ye çalınan son faul. Rakibin son basketinde verilen basket faul. Bunların ne izahı var, ne herhangi bir kural kitabında yeri var.

4 oyuncuyu 5 faulle attılar. Hani "hangi maçta 4 oyuncu birden atılmış" demek de ezbere bir laf olur. Ama bunların gerçekten izahı yok. İlk yarı perdeye gelen oyuncuya dokunmaya faul, rakibin önüne çıkan her oyuncuya faul, bir yerden sonra takım bırakmak zorunda kaldı. Rakip bir yerde yorulacaktı ama biraz Alina biraz da hakem iteklemesiyle son saniyeye kadar cebelleşmek durumunda kaldık. Bazı teknik tercihler tartışılabilir elbette ama takımın tüm bunlara rağmen pes etmemesi ve bir şekilde doğru formülü çalıştırması önemliydi..

Ziya Özorhon, Halil Erkoç ve Yiğit Emre Şimşek... Çok çok acayip bir yönetim gösterdiler. Özellikle başhakem Ziya Özorhon, son çeyrekte Asena ve Anete'yi attı göz göre göre. Sude biraz ön plana çıkmıştı ona da çaldığı çok komik bir faul var. O da beşledi zaten. Gerçekten bambaşka bir olaydı. Nice Fener deplasmanlarında çok kötü hakemler gördük, birkaç düdükle maçı alıp veren çok hakem gördük ama bu gerçekten apayrı bir seviyeydi. Çankaya maçında da rakibin yedeği yok diye tekme tokat dayak yedi takım sahada tam 40 dakika. 13 faul çalınmış sadece rakibe. Bahar Öztürk Zofia'yı orta sahada vurup devirdi, çok sert bir şekilde yere düştü Zofia. Faul bile çalınmadı o pozisyonda. Arada 1-2 dakika ya geçti ya geçmedi bu sefer de Cansu'ya yine çok dengesiz girdi. Cansu Zofia kadar şanslı değildi malesef, çok ters şekilde düştü ve sedyeyle sahadan çıkarıldı. Bunlar sadece bariz örnek olarak gösterilebilecek şeyler.

Takımları oyunun içinde tutmanın yolu bu değil. Evet sponsor önemli bir parçası bu branşın ama ülkenin en başarılı branşlarından birini sponsorların, para babalarının, bahis baronlarının kucağında tutmaya devam ederse Federasyonumuz, böyle çok daha rezillikler yaşamaya devam edeceğiz malesef...
 

Üst