Yanılmıyorsam 3 maç izledim ben de, işin ilginç yanı 1 numaraya yazacağım isim Küçük Takım seviyesinde değil Yıldız Takım'da çok dikkat çekti.
1- Dila Kurt:
2 yaş büyüklerle oynarken size olarak hiç sırıtmıyor, pota altında zorlandığımız bazı maçlarda cidden ilaç oluyor. Size ve yetenek olarak gelişimi bu hızla giderse (hızlandırma imkanımız olsa şimdiki durumda A Takım'da oynardı da) ilerleyen yıllarda aranan bir oyuncu olacağı kesin. Onun hedefi daha büyüktür, zaten öyle de olsun da ben onu Michelle Campbell'a benzetiyorum. Gerçekçi düşündüğümüzde bir Michelle'imiz olsa fena olmaz bizzat kendimizin yetiştirdiğimiz. Ben şimdilik ona benzetiyorum ama o "İleride ben Sylvia Fowles veya Tina Charles olacağım." derse hayır demeyiz tabii ki
2- Ece Deniz Onat:
Yıldız Takım'da çok fazla süre almadığından ben de hakkında fazla yorum yapamayacağım ama iyi bir skorer olduğunun farkındayım. Bitirme konusunda kendine fazla güvenmesi kısa yoldan biraz saptırıyor onu. Ama özgüvenli oyunculara ihtiyacı var basketbolun, o yüzden bir şey demiyorum. O Taurasi'yi çok seviyor, iyi de yapıyor ama biraz da Alba Torrens'e baksın. Alba, Diana kadar yetenekli bir oyuncu değil ama Dee'siz EL'nin MVP'si Alba oldu. Kimi zaman benchten gelerek yaptı bunu, harika bir takım oyuncusu. Deniz de Alba'nın hızına ve takımdaki tutkal rolüne biraz eğilebilir. Çünkü takım oyuncusu olmak, yıldız olmamak manasına gelmiyor İspanyol ablamızdan gördüğümüz üzere.
3- Eda (#4)
Ben erkek basketbolu izlerken gözüm hep guardlarda olur ama kadın basketbolunda durum böyle değil. Ama sağ olsunlar Gamze ile Eda bunu değiştirdiler biraz. Agresif ve delici oyunu Gamze'ye de Işıl'a da benziyor, tıpkı size olarak olduğu gibi. Aralarında şu dönemde çok fark ettiren 3 yaş var Gamze ile ama yine de ufak bir kıyas yaparsak Gamze'nin kollarının daha kuvvetli olduğunu ve daha atletik olduğunu görebiliyoruz Eda'ya göre. Bayağı güçlenmesi şart, ayrıca en azından ceza atışlarını kusursuz kullanması gerekiyor gerçek bir oyuncu olabilmesi için. Bu küçük kızı izlemesi çok keyifli, inşallah hocalarının tavsiyeleri ile ilerleyen yıllarda çok daha iyi yerlere gelecek ve onu uzun yıllar izleyeceğiz.
Şimdilik ilk 3'e giremeyen ama gün geldiğinde çok iyi yerlere gelebilecek olan Tuana var, bunu hep diyorum maç izlerken şimdi basit hatalar yapıyor ama öğrendiğinde fizik avantajını da göz önüne alırsak önü çok açık. Elif İrem yine farklı tarzda bir oyuncu. İsimlerini bilmediğim ama önceki yazılarda bahsettiğim çok mücadeleci oyuncularımız var. Bu sıralamayı bir yarışma için yapmıyoruz, o yüzden yanlış anlaşılma olmasın. Bir oyuncu zaten Galatasaray forması giyiyorsa yetenekli demektir, sadece yeteneklerini şimdilik daha ileride kullananların altını çizdik. Zaten önünde uzun yollar olan bu kardeşlerimizin, TKBL'deki yerli seçimlerine bakması gerekiyor. En çok süreyi, en iyi üçlük atan değil kendini en çok yoran, yerlere atan mücadele eden alıyor. O yüzden antrenmanlarda mevcut yetenekleri geliştirip, sahada da yüreğini ortaya koyabilmek çok daha önemli, elbet umdukları yerlere geleceklerdir o zaman.