Yeni Galatasaray'ı, Ergin Ataman ve ekibinin kurduğu Galatasaray'ı izleme fırsatı bulduk, güzel bir ekip ile beraber. 2 yıldır kenarda Oktay Mahmuti ve ekibini görmeye alışık gözlerin, yeni ekip karşısında mutlak bir alışma evresinin süreceğinin altını çizmek gerekiyor ilk olarak. Verilecek desteğin hiç bir şekilde farklı olacağını söylemeyiz ancak bir önceki destek gibi içten olması için bu takımı sahiplenmemiz lazım, ona da bir müddet var. Bu kadar duygusallık yeterli, saha içine bakalım.
Takımın -bana göre- en büyük hücum opsiyonu, Henry Domercant maalesef bu turnuvada oynayamadı bildiğimiz kadarıyla. İşin hücum tarafını ele alırken, bu eksiği göz önünde bulundurup konuşmak lazım. Domercant'in yanında, milli takım sonrası izinli olan Ender'den de son 2 maç hariç faydalanamadık. Son olarak ise, Göksenin - Macvan - N'Dong - Furkan dörtlüsü takımla birlikte tek antrenman yapamadan maçlara çıktılar. Galatasaray tek eksik ile maça çıktı diye vurgu yaparken, bütün bu olumsuzlukların da altını çizmeden geçmemeliyiz. Kadro olarak 1 eksik bile olsa, takımın birlikte antrenman yapamadan maça çıktığını belirtelim.
Galatasaray her şeyden önce iyi bir savunma takımı olacak gibi gözüküyor, bunun sinyallerini bir çok pozisyondan çıkartabiliriz. pozisyonlarına göre oldukça güçlü birincil opsiyonlarımızın bulunması, rakip hücumları durdurmada gücün etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Karşımızda Kalin Lucas, Mire Chatman, Jordan Farmar gibi hücum gücü yüksek seviyelerde olan oyuncuları belli bölümlerde etkisiz hale getirmekte zorlanmadık. Bunun yanında pota altında Macvan-N'Dong ikilisine döndüğümüzde pota altının tamamiyle karanlık bir hale geldiğini söyleyebiliriz. Hem ribaund, hem de blok gücümüzün yüksek olması, penetre savunmasında işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Bu gücü muhafaza edip, üstüne koymalıyız, büyük bir tehdit.
Genel itibariyle Hawkins'in şekillendirdiği bir hücum profili gördük turnuva boyunca. Kendisinin üstün çabası, takımın hücumdaki potansiyelini daha da yukarıya çekti. Açıkçası bu çabayı, isteği diğer oyuncular da görebildiğimi söylemeyeceğim ancak daha çok erken. Takımın en önemli hücum opsiyonu yoktu ancak buna rağmen takımın hücum potansiyelinin yüksek olduğunu görebildik. Jamont'un rolünü tam olarak benimseyememesi bazı bölümlerde takımın tıkanmasına yol açtı ve bunun yanında özellikle yayın gerisindeki yüzdemizin oldukça düşük olması bizi oldukça etkiledi. Bu noktada, Engin - Göksenin - Cenk - Macvan dörtlüsünün şut performansları fazlasıyla belirleyici oldu. Fazla detaya inmek için henüz çok erken ama Macvan'ın hücum çarkına fazla girebildiğini göremedik, çeşitliliğinden yararlanmamız zaruri. Rakip savunmasını en kısa yoldan bozacak oyuncu Macvan.
Genel tabloda Banvit-Beşiktaş-Efes üçlüsü ile oynamamız gayet yararlı oldu hazırlık dönemi adına. Bu üç karşılaşmayı da hedefler açısından kıstas olarak alamayız ancak takımın iyi noktalarının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Domercant'in katılımıyla beraber hücum tarafında durdurulması en güç takımlardan birini göreceğiz, bu gücü umarım verim ile birleştirebiliriz.
Son söz; kliması çalışmayan, oldukça boğucu salonda oynanan 4 karşılaşmada da 1 saniye bile susmadan takımı destekleyen Antalyalı Galatasaraylılara tebrikler, müthiştiler.
Takımın -bana göre- en büyük hücum opsiyonu, Henry Domercant maalesef bu turnuvada oynayamadı bildiğimiz kadarıyla. İşin hücum tarafını ele alırken, bu eksiği göz önünde bulundurup konuşmak lazım. Domercant'in yanında, milli takım sonrası izinli olan Ender'den de son 2 maç hariç faydalanamadık. Son olarak ise, Göksenin - Macvan - N'Dong - Furkan dörtlüsü takımla birlikte tek antrenman yapamadan maçlara çıktılar. Galatasaray tek eksik ile maça çıktı diye vurgu yaparken, bütün bu olumsuzlukların da altını çizmeden geçmemeliyiz. Kadro olarak 1 eksik bile olsa, takımın birlikte antrenman yapamadan maça çıktığını belirtelim.
Galatasaray her şeyden önce iyi bir savunma takımı olacak gibi gözüküyor, bunun sinyallerini bir çok pozisyondan çıkartabiliriz. pozisyonlarına göre oldukça güçlü birincil opsiyonlarımızın bulunması, rakip hücumları durdurmada gücün etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Karşımızda Kalin Lucas, Mire Chatman, Jordan Farmar gibi hücum gücü yüksek seviyelerde olan oyuncuları belli bölümlerde etkisiz hale getirmekte zorlanmadık. Bunun yanında pota altında Macvan-N'Dong ikilisine döndüğümüzde pota altının tamamiyle karanlık bir hale geldiğini söyleyebiliriz. Hem ribaund, hem de blok gücümüzün yüksek olması, penetre savunmasında işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Bu gücü muhafaza edip, üstüne koymalıyız, büyük bir tehdit.
Genel itibariyle Hawkins'in şekillendirdiği bir hücum profili gördük turnuva boyunca. Kendisinin üstün çabası, takımın hücumdaki potansiyelini daha da yukarıya çekti. Açıkçası bu çabayı, isteği diğer oyuncular da görebildiğimi söylemeyeceğim ancak daha çok erken. Takımın en önemli hücum opsiyonu yoktu ancak buna rağmen takımın hücum potansiyelinin yüksek olduğunu görebildik. Jamont'un rolünü tam olarak benimseyememesi bazı bölümlerde takımın tıkanmasına yol açtı ve bunun yanında özellikle yayın gerisindeki yüzdemizin oldukça düşük olması bizi oldukça etkiledi. Bu noktada, Engin - Göksenin - Cenk - Macvan dörtlüsünün şut performansları fazlasıyla belirleyici oldu. Fazla detaya inmek için henüz çok erken ama Macvan'ın hücum çarkına fazla girebildiğini göremedik, çeşitliliğinden yararlanmamız zaruri. Rakip savunmasını en kısa yoldan bozacak oyuncu Macvan.
Genel tabloda Banvit-Beşiktaş-Efes üçlüsü ile oynamamız gayet yararlı oldu hazırlık dönemi adına. Bu üç karşılaşmayı da hedefler açısından kıstas olarak alamayız ancak takımın iyi noktalarının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Domercant'in katılımıyla beraber hücum tarafında durdurulması en güç takımlardan birini göreceğiz, bu gücü umarım verim ile birleştirebiliriz.
Son söz; kliması çalışmayan, oldukça boğucu salonda oynanan 4 karşılaşmada da 1 saniye bile susmadan takımı destekleyen Antalyalı Galatasaraylılara tebrikler, müthiştiler.