Tamika CatchinGS

24# TAMIKA DEVONNE CATCHIN"GS"

Maç : 3
Süre : 01:25:34 (ort 28:31 dk )
Sayı : 47 (ort 15,67 )
Ribaund : 25 (ort 8,3 )
Asist : 10 (ort 3,3 )
Blok : 1 (ort 0,3 )
Top Çalma : 4 (ort 1,3 )
Top kaybı : 8 (ort 2,7 )
Faul : 8 (ort 2,7 )
 
En dikkat çeken eksiği topla hareketli iken kaybettiği toplar.Onuda kapatırsa zaten Dünyanın en önemli kadın basketbolcularından biri,kusursuzluğa az bir yolu kalır.
 
Tamika bugün Angel karşısında çok zorlandı. Savunduğu ya da savunamadığı oyuncu 30 küsür sayı bıraktı potamıza. Yılın savunmacısı seçilmiş bir oyuncudan daha fazlasını bekliyordum bugün savunmada.
 
Bizi yeniden dirilttin,sonu güzel bitmedi ama sende dahil hiçbirinizin suçu yok,emeklerine sağlık Tamika...
 
Tamika bugün Angel karşısında çok zorlandı. Savunduğu ya da savunamadığı oyuncu 30 küsür sayı bıraktı potamıza. Yılın savunmacısı seçilmiş bir oyuncudan daha fazlasını bekliyordum bugün savunmada.

Bu sayıların 11'i (12/11) faul atışı neticesinde olmuştur. FB o gün 33 serbest atış kullanmıştır...
3. maçta bu oyuncu 22 sayının 8'ni...(8/8)
2. maçta bu oyuncu 23 sayısının 11'ini (15/11)
1. maçta da 14 sayısının 4'ünü (5/4) faullerden bulmuştur. Yani attıklarının üçte biri (toplam 40 serbest atış) serbest atışlardan olmuştur.
Tamika değil 5 tTamika olsa yapabileceği birşey yoktur.....
 
ben tamikadan çok takım savunmamzın bu angel ın denen kıza daha fazla sayı atma imkanı tanıdığını düşünüyorum. adamakıllı yardımlaşma olsa çok hucüm faul yapacak potansiyel vardı bu kızda. ayrıca çok çabukta sinirleniyordu atamayınca ve top almayınca. ama biz onu oyundan düşürecek savunmayı gösteremedik ayrıca her sıkıştığında faul düdkleri yardımına yetişti ve kahraman oldu. yoksa eli kolu çok savruk bir kız ama hakemler ona faul çalacağına karşısındakine çalıyor. en az iki üç kere fowles keti onu ama hepsinde faul çaldı şerefsizler...
 
Yaklaşık 10 yıldır herhangi bir posterin asılmadığı odamın duvarlarında son 5 gündür kocaman bir tablo var. Kafamı her kaldırdığımda onu görüyorum. Yüzündeki gülümsemenin yanı sıra, gözlerinde gurur dolu yaşlar olan bir kadın göğü gösteriyor. O tablo her gözüme çarptığında onlarca özlü söze, bir o kadar da başarı hikayesine denk fikirler oluşuyor bende.

Allah hepimizi bir hediye ile yolluyor bu dünyaya, konumuz basketbol olduğu için o açıdan bakalım. Lauren Jackson dev gibi bir fiziğe rağmen pamuk gibi bileklerle gönderilmiş bu dünyaya, Sue Bird harika top hakimiyeti ve saha görüşüyle, Seimone Augustus doğa üstü bir şut yeteneğiyle ödüllendirilmiş. Sylvia Fowles ve Candace Parker'ın sanki basketbol için özel olarak biçimlendirilmişken fizikleri, birine inanılmaz bir güç, diğerine de atletizm verilmiş. Cappie Pondexter'ın hız ve çevikliği yine dikkat çeken bir hediyeyken, bu isimler içinde en iyi olarak gördüğümüz Diana Taurasi'ye Tanrı tarafından verilen yeteneklerin yanı sıra, basketbol tanrıları da biraz torpil geçerek sanki kendi ruhlarından üflemişlerdi bu dünyaya gönderilmeden önce. Peki hayata duyma engelli olarak gelen Tamika'nın, diğer isimler kadar özel yetenekleri veya fiziksel bir üstünlüğü yokken onlarla beraber anılmasını sağlayan ödülü neydi?

Bu superstarların birinden daha iyi şut atarken, diğeri kadar keskin değildi. Birinden uzunken, diğerinin yanında kısa kalıyordu. Ne çok ağırdı, ne de dikkat çekecek kadar hızlı. Az önce sıraladığımız isimlerin en iyi şut atanına potanın yerini unutturdu, en uzununu en tepelerde blokladı, en hızlısına parkeleri dar etti... Ama hala ne kendi ödülünü bulabilmiş, ne de emeğinin karşılığını alabilmişti. 2009'da 7 yıllık WNBA kariyerinde ilk kez final oynadılar, olmadı. Sonuna kadar hak etmelerine rağmen kazanan taraf onun takımı değildi. LJ, Taurasi, Seimone, Bird, Pondexter şampiyon oldular, kişisel ödüller aldılar ama Tamika'nın hala bir ayrıcalığı yoktu. Üst üste 2 sene de finale çıkamadan elenince takımı, hemen hemen herkes kabul etmişti ki Tamika Catchings'in kariyeri şampiyonluk yüzüğü olmadan tamamlanacaktı. Fakat iki senedir geçemedikleri takımları teker teker geçip finale geldiler bu yıl, gel gör ki şanssızdı Tamika. Geçen senenin şampiyonuna karşı oynayacakken bu final serisinde, takımın en önemli şutörü Katie Douglas, en tecrübeli pota altı oyuncusu Tammy Sutton-Brown sakatlıkları yüzünden final serisinde görev alamayacaklardı. Sakatlıklar sonrası rotasyonda önemli bir parça haline gelen Pohlen da çapraz bağlarını koparınca, Tamika'nın rakiplerine çok bonkör davranan kaderin onu lanetlediği kesinleşmiş miydi?

WNBA kariyeri boyunca hep "kaybeden" olan Tamika'nın, 33 yaşında belki de son kez çıktığı WNBA Final Serisi'nde bu seneki yeri, hikayemizin akışıyla çok ters;
gc5b7.jpg


Şu anda benim karşımdaki tabloda, sizin de bu resimde gördüğünüz elini şükranını göstermek göğe kaldıran Tamika'nın ödülü neydi bu dünyaya gelirken?

Benim Tamika'nın hayat hikayesinden çıkardığım kıssadan hisseler var. Birincisi oyunla ilgili: Basketbol; topa elle hükmedilse de gidişatın beyinle, kazananın ise yürekle belirlendiği bir oyun. Bunun ışığında diyebiliyorum ki; Tamika'nın ödülü kesinlikle YÜREĞİ olmalı. Herkesin bir kalbi var ama onunki farklı atıyor. Çocukken engelinden ötürü arkadaşlarıyla bile oynayamadı, sahada defalarca kaybetti. İyi oynadı; onunla alakalı olmayan durumlardan ötürü kaybetti. Kötü oynadı; kendi yüzünden kaybetti. İyi oynarken sakatlandı; takımı onun bu durumunu kaldıramadığı için kaybetti. Ama vazgeçmedi, eksiklerinin üstüne gitti, çalıştı ve inandı. Takımın en önemli oyuncuları yokken kazanılan bu şampiyonluk ve MVP ödülü ancak yürekle kazanılabilirdi.

İkinci kıssadan hisse ise; kendin için bir şeyler yapmaya yorulduğunda seni seven insanlar için çalışmaya devam etmelisin. Çocukluğundan beri her zaman ona yardımcı olan, zor günlerinde omuzunda ağladığı, eski bir basketbolcu olan babası şu gün Tamika'yla gurur duyuyor. Tamika belki artık yorulmuş ve vazgeçmek için bir çok sebebe sahipti, tabii ki her zaman güvenen babası şampiyon olmasa da onu sevecekti ama onu çok mutlu bir baba haline getirdi.

Üçüncü kıssadan hisseye gelirsek sadece basketbolla ilgili değil. Yaptığınız iş her ne olursa olsun, o konuda üstün meziyetli olmayabilirsiniz. Yani mesleğinizin Diana Taurasi'si olmayabilirsiniz ama Tamika Catchings gibi çalışmaya devam ederseniz sizin de isminiz bir gün en iyilerle birlikte yazılacaktır.

Teşekkürler Tamika, önce kilometrelerce öteden ilham kaynağı olduğun için. Sonra da o kocaman yüreğinle bizim formamızı giydiğin için.
 
Aras'ın kendisini bizzat tebrik ettim yazı için de buraya da yazmak istedim.

İşin açıkçası; Tamika ile alakalı detayları bilmiyordum ama bir kez daha anladım ki, insan istediğinde yapamayacağı bir şey yok.

Ellerine, bilgine sağlık tekrardan Aras...
 

Üst