bence bu olayı sadece galatasaray ve basketbol ekseninde düşünmemek lazım.tabi sizin basketbolda çeşitli iç sorunlarınız var ve bu sorunların yansımaları da galatasaray basketbol takımının seyirci saysını düşürüyor.
ancak olaya daha genel yaklaşmak lazım bence.
beşiktaşlıyım ben.geçen sene efes-beşiktaş serisinde ipekçide ilk maçta ancak 2.500 kişi vardı,son maçta durum 3-1'e geldiği için sadece ama sadece 1.000 kişiydik.çevremden -ki baskete çok yabancı kişi değiller- insanları maça çağırdığım zaman hepsi "ne gerek var yahu" dediler.oysa oraya kadar gelmiş bir takımın madalya alışını onu geçtiğim sezon boyunca verdiği mücadeleyi alkışlamak lazımdı bence.
başka branşları ele alalım
beşiktaş'ın bayan basket takımı erkek basketten önce veya sonra maç yapıyor ve salon bomboş.bayan takımı avrupa maçı yapıyor salon yine boş,bazen dellenip tek başıma gidiyorum üzülüyorum gerçekten.
tabi geçen sene akatların dolduğu iki bayan maçında -ki hele hele sonuncusunda- yaşananları herkes biliyor.bu nedir sizce spor sevgisi mi,takım aşkı mı yoksa rakip nefreti mi?
voleybol ve hentboldan bahsetmiyorum bile.hentbol takımı -aski'nin fesh edilmesinden sonra- geleni geçeni deviriyor takımın sadece şampiyonluk maçı doldu onun dışında bizim futbol maçının öğleninde hentbol maçına gittim salonda in cin top oynuyordu.insanlara bira içip fenere küfür etmek daha cazip geliyormuş.
engelli baskette 15-20 kişilik bir grup var genelde.ki en azında türkiye'de 15 milyon beşiktaşlı varsa biz 15 kişiye seviniyoruz.
voleybol çok haz ettiğim bir spor değildir açıkçası ancak orada da durum pek farklı değil.ancak beni üzen nokta şu
özellikle istanbul'da bayan voleybol maçları tam anlamıyla yurdum gençliğinin "kız kesme" aktivitesine dönmüş.maalesef durum o kadar vahim ki aileler kızlarının basketbol veya voleybol oynamalarını istemez oldular veye en azından benim çevremde böyle insanlar var.
fener'in ve galatasaray'ın durumları da pek farklı değil gördüğüm ve duyduğum kadarıyla.
hani bunları geçelim diğer spor dallarını ele alalım misal motor sporları... istanbul'daki yeni pist'ten sonra hemen her ay bir yarışma düzenleniyor geçenlerde olan motor yarışı tam bu kuş gribi krizinin olduğu günlere denk gelmişti.kuş gribinden çekinen yabancıların çoğu rezervasyonlarını iptal ettiler.
sonuç:tribünler bomboştu...
atletizim,ata sporumuz güreş,boks,kick-boks,uzakdoğu sporları vs... bomboş tribünlere oynanıyor.sadece arada kick-boks maçları bir iki gazlamayla doluyor ki o da artık ne kadar sporsa
işin kötüsü özellikle üç büyükler kendi stadlarında kale arkalarını pahalı tutarak stadda maç izleme kültürünü yok ediyorlar.artık resmen kombine almak dayatılıyor bu bilet fiyatlarıyla.
yani diyorlar ki "hava iyiyken oğlunu yanına alıp baba'yı,kız arkadaşını koluna takıp bir gündüz maçına gelin delikanlıyı stadda istemiyoruz."
yani sonuçta kim ne derse desin biz toplum olarak sporu sevmiyoruz.
saygılar...