Re: TBL | Karşıyaka-Galatasaray
merhabalar,
bir yıllık bir aradan sonra hem foruma hem de basketbola dönmek çok güzel ama keşke bu dönüş galip geldiğimiz bir maçla olabilseydi.
son bir yılda basketbolda neler olduğunu çok uzaktan takip ettim. pek çok olay yaşandı, yeni transferlerimiz oldu. gidenler ve gelenler oldu. bu sene gerçekten iyi yabancı oyuncularla anlaşıldı. istenen verimi alamamış olsak da isim bazında iyi isimler takımımıza kazandırıldı. ama maalesef yerli oyuncu konusunda yeterli bir hamle yapılmamış olması en büyük zaafımız gibi gözüküyor. özellikle 3-2 kuralı takımımızı çok fazla etkiyor.
seyrettiğim tek maçtan hareketle genel bir yorum yapmak istemiyorum. Hem kısa hem de uzun rotasyonunda savunma konusunda ciddi sıkıntı yaşadığımızı söylemek isterim. Pota altında fatih sertliğinde bir uzuna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Fatihin takımda kalması gerekirdi. Cemal'in kadroda olması da iyi olabilirdi. (sakat mı?). hakan köseoğlu ise iyi bir oyuncu ama 16 asist yapacak bir oyuncu değil. ona bu kadar kolay asisit fırsatı veren savunmamızı sorgulamamız gerekir.
Koray hoca ile yapılan samimi söyleşi (emeği geçen tüm dostların eline sağlık) aslında hepimizin okuması gereken önemli ipuçları içermekte. sancılı bir dönem geçireceğiz ve koray hocanın söyleşide belirttiği tüm korkular (vasat takımlara karşı mağlubiyetler, takım içinde eski oyuncularda bir takım bilinçsiz huzursuzluklar) aslında dün karşımıza çıktı. Koray hoca bunların olabileceğini öngörmüştü ancak çözüm üretememiş. daha doğrusu çözüm üretebilecek zamana sahip olamadı. umarım ilerleyen günlerde bu sıkıntı(lar) ortadan kalkacaktır.
bizi (forumu) yakın zamanda çetin bir tartışma bekliyor: Hosley. Bir grubumuzun Hosley'in takım düzenini bozan "bencil" bir oyuncu olduğunu savunacak diğerlerimiz ise takıma karkı sağlayan coachable bir oyuncu olduğunu savunacağız. hosley bence şu dönemde önemöli bir transferdir. gerekli de bir transferdir. ancak toliver için aynısını maalesef söyleyemeyeceğim. tolliver her ne kadar hücumda çok maharetli bir uzun olsa da istikrarlı bir savunması hiç bir zaman olmamıştır. kolejde dönem dönem çok sert oynasa da genel oalrak savunması istikrarsız bir oyuncudur. hosley de tolliver da hem şut hem drive hem de pota altında etkin olabilen benzer oyuncular. hosley farklı oalrak 3 numarada da oynayabilecek çabukluğa sahip. bu durumda pota altına tolliver yerine bir pivot tercih edilebilirdi (kaldı ki polat da tolliverın yaptığı katkı kadar olmasa da aynı bölgede benzer bir oyun yapısına sahip) ya da olası iyi bir oyun kurucu tranferi için beklenebilirdi.
her şeyi bir kenara bırakırsak önüzmüdeki sene için yerli kadroya en az 3 iyi takviye (bir oyun kurucu bir iki numara bir de 4-5 numara) yapılmalı. mevcut yabancılardan da bence graves-milojevic ve hosley takımda kalmalı. iyi bir oyun kurucu ve pivot ile seneye şampiyonluğun en büyük adayı olabiliriz.
Koray hocayı insan olarak çok severim ve çok sa sayarım. ama coach olarak yeterli olmadığını düşünüyorum. umarım beni yanıltır ve hepimizin istediği şampiyonluğu kendisiyle yaşayabiliriz.
merhabalar,
bir yıllık bir aradan sonra hem foruma hem de basketbola dönmek çok güzel ama keşke bu dönüş galip geldiğimiz bir maçla olabilseydi.
son bir yılda basketbolda neler olduğunu çok uzaktan takip ettim. pek çok olay yaşandı, yeni transferlerimiz oldu. gidenler ve gelenler oldu. bu sene gerçekten iyi yabancı oyuncularla anlaşıldı. istenen verimi alamamış olsak da isim bazında iyi isimler takımımıza kazandırıldı. ama maalesef yerli oyuncu konusunda yeterli bir hamle yapılmamış olması en büyük zaafımız gibi gözüküyor. özellikle 3-2 kuralı takımımızı çok fazla etkiyor.
seyrettiğim tek maçtan hareketle genel bir yorum yapmak istemiyorum. Hem kısa hem de uzun rotasyonunda savunma konusunda ciddi sıkıntı yaşadığımızı söylemek isterim. Pota altında fatih sertliğinde bir uzuna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Fatihin takımda kalması gerekirdi. Cemal'in kadroda olması da iyi olabilirdi. (sakat mı?). hakan köseoğlu ise iyi bir oyuncu ama 16 asist yapacak bir oyuncu değil. ona bu kadar kolay asisit fırsatı veren savunmamızı sorgulamamız gerekir.
Koray hoca ile yapılan samimi söyleşi (emeği geçen tüm dostların eline sağlık) aslında hepimizin okuması gereken önemli ipuçları içermekte. sancılı bir dönem geçireceğiz ve koray hocanın söyleşide belirttiği tüm korkular (vasat takımlara karşı mağlubiyetler, takım içinde eski oyuncularda bir takım bilinçsiz huzursuzluklar) aslında dün karşımıza çıktı. Koray hoca bunların olabileceğini öngörmüştü ancak çözüm üretememiş. daha doğrusu çözüm üretebilecek zamana sahip olamadı. umarım ilerleyen günlerde bu sıkıntı(lar) ortadan kalkacaktır.
bizi (forumu) yakın zamanda çetin bir tartışma bekliyor: Hosley. Bir grubumuzun Hosley'in takım düzenini bozan "bencil" bir oyuncu olduğunu savunacak diğerlerimiz ise takıma karkı sağlayan coachable bir oyuncu olduğunu savunacağız. hosley bence şu dönemde önemöli bir transferdir. gerekli de bir transferdir. ancak toliver için aynısını maalesef söyleyemeyeceğim. tolliver her ne kadar hücumda çok maharetli bir uzun olsa da istikrarlı bir savunması hiç bir zaman olmamıştır. kolejde dönem dönem çok sert oynasa da genel oalrak savunması istikrarsız bir oyuncudur. hosley de tolliver da hem şut hem drive hem de pota altında etkin olabilen benzer oyuncular. hosley farklı oalrak 3 numarada da oynayabilecek çabukluğa sahip. bu durumda pota altına tolliver yerine bir pivot tercih edilebilirdi (kaldı ki polat da tolliverın yaptığı katkı kadar olmasa da aynı bölgede benzer bir oyun yapısına sahip) ya da olası iyi bir oyun kurucu tranferi için beklenebilirdi.
her şeyi bir kenara bırakırsak önüzmüdeki sene için yerli kadroya en az 3 iyi takviye (bir oyun kurucu bir iki numara bir de 4-5 numara) yapılmalı. mevcut yabancılardan da bence graves-milojevic ve hosley takımda kalmalı. iyi bir oyun kurucu ve pivot ile seneye şampiyonluğun en büyük adayı olabiliriz.
Koray hocayı insan olarak çok severim ve çok sa sayarım. ama coach olarak yeterli olmadığını düşünüyorum. umarım beni yanıltır ve hepimizin istediği şampiyonluğu kendisiyle yaşayabiliriz.