Re: TBL | 27. Hafta Galatasaray: 111 - Beşiktaş: 94
Maçtan evvel takımın son maçlardaki oynadığı oyunla, bu maçı kazanamayacağını yazmıştım. İddialı bir söylevdi... Maçtan önce yöneticilerle yapılan toplantılar, yiyelen yemekler oyuncuların bu maça konsantre olmasını sağlamış. Bunun olacağını öngeremedim... İlk yarıda muazzam bir şut yüzdesi vardı. Her zaman diyoruz, bu takımda çok büyük potansiyel var!.. Bu 10 milyon dolarlık kadro, oyuncularımız sıradan oyunucular değil!
Haftalardır yerlerde sürünen şut yüzdesi oyuncuların oyuna konsantre olamamasından ve isteksizliklerinden kaynaklanıyordu. Bu hafta isteyince 111 sayı atıverdiler. Beşiktaş kötü savunma yaptı, o ayrı mesele ama, oyuncuların istedikleri zaman neler yapabileceklerini göstermesi babında önemli bir maçtı.
İlk yarıda atılan 63 sayı tamamen dış ve orta mesafeli şutlar üzerineydi. Şutlar girince sorun yoktu fakat, üçüncü çeyrekte şutlar kaçmaya başlayınca Beşiktaş farkı 2 sayıya dek indirdi! Bir anda kroki duruma düştük. Zira tüm oyun planımız dışarıdan şut atmaya bağlıydı ve şutlar girmeyince tıpkı geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi kilitleniyorduk! Beşitaş kısa sürede o kadar fazla efor sarfettiki, devamını getirecek mecâlleri kalmadı. Fark iki sayıya indikten sonra bir anda yaptığımız skor patlaması Beşiktaş'ın direncini kırdı.
Peki ilk yarıyı 63-44 önde geçtikten sonra, bu maçı kaybetseydik ne olacaktı? Kaybedebilirdik, zira 6-7 dakikada tüm farkı erittiler. O kadar fazla şut soktuk ki, yediğimiz onca sayıya rağmen skoru hep önde götürdük. Peki Beşiktaş'ın oyuna hükmettiği üçüncü periyotta Koray Mincinozlu ne yaptı? Hiç!.. Fark azalırken aldığı moladan sonra takım oyuna hiçbir tepki vermedi, ta ki, Beşiktaş yorulana dek! İyi gününde olan Tolliver neden 19 dakika oyunda kaldı? Geçtiğimiz haftalara kıyasla takımda değişen iki şey vardı: İlki şutların girmesi. İkincisi oyuncuların daha istekli olması... Düzensizlik ve oyun içindeki istikrarsızlık devam etti.
Hakemler için de birşeyler söylemek lazım... Başta Engin Kennerman olmak üzere, hakem triosu çok kötü bir yönetim gösterdi. Kaybetmedik ama, aleyhimize çaldıkları, çalamadıkları faullerle oyunun temposunu kestiler. Bilhassa Milojevic, Hüseyin ve Tolliver'a çalınan bazı fauller vardı ki evlere şenlik! Çoğu pozisyonda ezbere düdük çaldılar. Sonuç her zaman aleyhimize olmasada, Engin Kennerman'ın olduğu maçlarda kararlar nedense hep aleyhimize tezahür ediyor!
Kazanmak güzel fakat, hâlâ önümüzdeki hafta için endişeliyim. Dilerim o gün şutlarımız dünkü gibi yüksek yüzdeli olur. Ancak karşımızda Beşiktaş kadar kötü savunma yapan bir takım olmayacağı kesin.
Her neyse... Alınanan her galibiyetin tadını çıkartalım. Haftaya üzücü bir fark oluşmasın kâfi...