TBL 5. Hafta | Galatasaray MP 61 - 69 Anadolu Efes

Gercekten üzücü sonuç oldu benim acımdan , salonun full olması zaza nın oynaması hatta iyi oynamsı , furkanın iyi performansının devam etmesi takım halinde mücadeleyi sonuna kadar taşımamız bugünün artıları oldu . Üzücü olmasının sebebide maçı küçük ayrıntılarda kaybetmemiz oldu herhalde, son periyotta üçlüklerden bir tanesi girse veya fark 4 sayı iken faul atışlarının ikisini soksak belki şimdi galibiyeti yazıyor olucaktık sağlık olsun
 
ne maça gidebildik,ne maçı izleyebildik ..
sabah tekrarını izleyeceğim,bilirsiniz yenildiğiniz maçların tekrarını izlemek sıkıcıdır.
fakat bir arkadaş bir görüntü paylaşmış,3 oyuncumuz topa atlıyor.
sabah olsun ulan..
 
Bu oyunda kazanmak kadar kaybetmek de var, biz dün kaybeden taraftaydık ama çok da önemli değil bu durum.

Biz sahada elimizden geldiğince mücadele ettik mi, evet; taktik anlamda oyuncularımıza boş şut imkanı yarattık mı, evet... O halde üzülecek bir şey yok ortada, aksine gurur duyulacak bir takım var. Dün girmeyen şutlar bir sonraki önemli maçta girer. Belki de o maç, perşembe günkü Barça mücadelesi olur. İhtimaller denizinde yüzmek istiyorum!..

Nasıl ki takım potansiyelini sahaya yansıtmayınca üzülüyoruz, taraftarın dünkü etkinliğinin eleştirilmesi o hesap. Dünkü maçta son 5 dakika hariç oyunun içinde yoktu taraftar. Hele son periyotta fark çift hanelere çıkınca taraftar iyice pes etti. Neyse ki takım o kafa yapısındaki taraftara güzel bir ders verdi; basketbolda süre 5 dakika da kalsa 15 sayı fark önemlidir ama her şey bitmiş demek değildir.
 
Bu tür çok zor maçlarda en çok güvendiğiniz oyunculardan verim alamazsanız kazanmak çok zordur.Songaila ve Luksa'dan hiç katkı alamadık bütün maç.Bunların üstüne birde şut yüzdemiz çok kötü olunca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.Euroleague seviyesinde bir takıma karşı 40 dakika boyunca konsantrasyonunuzu kaybetmemeniz gerekiyor.Maç içinde toplam 7-8 dakika civarı konsantrasyon kaybı yaşadık ve bu bölümde fark oluştu.Geri gelmeye çalıştık ama nefesimiz yetmedi.Maçın kırılma noktaları Shipp'in kaçırdığı boş turnike ve tabi ki Furkan'ın serbest atışları.Verilen mücadeleden dolayı herkese teşekkürler.Taraftarın nasıl itici bir güç olduğunu bir kez daha gördük.
 
Forumdan maça gidipte giremeyen tek kişi benim sanırım. Biletlerin biteceğini tahmin etmediğimden önceden almadım. Salona gittiğimdede biletler bitmişti. Maç başladı. 10-15 dakika daha bilet bulmaya çalıştım ama nafile. İkinci yarıyı tv den izleyim diye geri döndüm... Kombine bilet satışındada ciddi sayılabilecek bi sıra vardı. Maç başladığı sırada da dışarda içeri girmeyi bekleyen biletli taraftar sayısı 500 den fazlaydı. İlk defa bi basket maçına gidipte giremedim. Hiç üzülmedim...
 
yüzlerdeki mahçubiyetler bile yeter.aynen devam.bu takım sezon sonuna doğru çok daha iyi olacak.
 

Ekli dosyalar

  • B_9d8e9fb0461c8c59104615b03bd039bd.jpg
    B_9d8e9fb0461c8c59104615b03bd039bd.jpg
    49.8 KB · Görüntüleme: 61
--rahat da kazanabilirdik...önce cok kötü hucum ettik ve şansımız hiç yoktu.....efes dağlardan taşlardan 3 lük attı biz bomboş kaçırdık...songalia andric shipp 0 katkı verdiler
 
Özetle;

Bu tip maçlarda bu tip yerlerde maç kazanmak için en az iki kısamız iyi oynayacak biri çok çok sivrilecek..Kazandığımız maçların ortak noktası guardlarımızın etkisi..Yenildiğimiz büyük maçların ortak noktası Ender ve Tutku ve lakonun aynı anda kötü olması yada ikisinin kötü olması..

Sene BAaşında kamoyunca tek sıkıntının pota altı olduğu görüşünün ağır bastığı takımımızda bu dezavantaj avantaja dönmüş durumda çünkü yerli anlamında daha 20 yaşında ve eksikleri olmasına rağmen Ülkenin en iyi uzunu olma yolunda ilerleyen Furkan ve formsuz olsada Galatasarayın Gasolu andriç ve yavaş yavaş kendini hissetirmeye başlayan Zaza ile korku duyulan bir pota altı oluştu bile..

Hakan Üstünbderk dün maçtan önce yayıncı kuruluşa verdiği röportajda Nba lokavt biterse Zaza gidişinde B planımız hazır diyerek zaten orada ivmeyi düşürmeyeceğini ortaya koydu..

Lukas gordon bu..Fazla sorumluluk almaz rolü icabı..ama alırsada tam alır..Güvenle onun top kullanmasını izlerim..Lako ne olursa olsun en kötü gününde bile istatistik verir ama ender ve Tutku bu şekilde devam ederse olin aliağa yada prokom gibi takımlarda fazla sorun olmaz ama efes barcelona siena gibi bu tip yerlerde şansımız azalıyor malesef
 
Ciddi manada avrupanın en iyi 3 seyirci kitlesinden birisiyiz (pana-partizan ve biz)

sadece bazı maçlarda dolduruyoruz salonu. diğer ülkelerde haftasonlarını basketbol maçında değerlendirmek bi gelenek. en azından duyduğumuz bu şekilde. her maçta doldurmaya başlarsak o zaman en iyi tarftar kitlelerinden olabiliriz. aslında taraftarın maç içinde nasıl davranması gerektiğine dair davranış modeli üzerine de konuşmak gerekiyor. istenmeyen düdük çalındığında bütün seyirciler "hooouuvvv" diyecek mesela :D attığımız her sayı bir çığlık kopartıcak, yediğimiz sayıları görmezden geleceğiz falan.
bi de şu lay lay laayyy x2 tezarahüratını unutsak bi yerlerde :)
 
Maçı Tv'den izlerken neler yapmışsam bütün gün okulda kolum ve sırtım ağrıyordu. Hele üç kişinin yere atladığı pozisyon anlatılmaz yaşanır türdendi.
 
Büyük maçları, tribünleri tamamen doldurmuş taraftar önünde oynamanın getirdiği avantajların yanında dezavantajlar da var. Hele ki bundan 1 hafta önce ilk seyircili maçında mağlup olduysan. Takımın maçın son periyotunda basket bulamadığı, Tutku - Gordon gibi oyuncularımızın şut atmaktan çekindiği bir ortamdan bahsediyorum. O testiyi bir türlü kıramadık, takımın stresi tam anlamıyla kaldırabildiğini söyleyemiyoruz. Bu görülen tabloya rağmen, 64-50 geriye düştükten sonra müthiş bir şekilde geri dönen, farkı 1 sayıya indirme imkanını yarattı takımımız. Bu bölümde, bütün sayılarını faul çizgisinden bulduğunun da altını çizmek gerekiyor takımımızın. Çok değil, Ender ve Shumpert'ın denediği üçlüklerden biri girse maçın ardından bambaşka yorumlar yapılacaktı.

Anadolu Efes maçın tamamında çok iyi savunma yaptı, derslerine de çok iyi çalışmışlar. Tek yanıldıkları nokta, sakatlıktan yeni çıkan ve veriminin az olacağı düşünüldüğü Zaza Pachulia oldu. Açıkçası ilk geldiğinde süre bulduğu maçlar göz önünde bulundurulduğunda, Zaza'dan Efes maçında o performansı beklemiyordum. Ne Barac, ne Ermal arkasında durabildi, 14 sayı bıraktı Efes potasına. Bunun yanında, savunmada potayı savunma konusunda büyük katkısı var, takımın savunma sertliğini 2 kat arttırıyor oyunda olduğu müddetçe.

Maçın sonu ağırlıklı olmak üzere, şut konusunda vasatı aşamadığımız bir günde Efes'i mağlup etmek çok zor. Hele ki, pivot oyuncuları ve İlievski hariç bütün oyuncularından dış isabet bulmuş bir Efes var ise karşımızda. Özellikle Kerem Tunçeri'nin canımızı fazlasıyla yaktığının altını çizelim, çok kritik 3 isabeti var.

Oyunun mücadele olgusunun fazlasıyla ön planda olduğu bir maçı geride bıraktık. 2 oyuncumuzun üst üste yere atladığı an, Oktay Mahmuti Galatasaray'ının en unutulmaz anlarına girdi. İyi oynamasa da, oyunun içine yeniden giren, karakterinden asla vazgeçmeyen bir takımın varlığı mutlu edici noktalar. Şut konusu haricinde iyi bir sınav vermeyen, takımın en önemli oyuncusu olan Kinsey'den yoksun ve Abdi İpekçi'de yenilmemiz geride kalan üzüntüler.. Bunların üstüne F.Ülker'in yenildiği bir haftada galibiyet almanın değeri daha da yüksek olacaktı, sıralama açısından ama olmadı, önümüze bakmak lazım.
 

Üst