TBL l 13. Hafta l Galatasaray 90-76 Beşiktaş Sompo Japan

Bjk çöp takım bunu da es geçmeyin. Atmosfer önemli bir kere daha gördük habire herkese atıp tutuyoruz biz taraftarlar olarak ne kadar bu şubeye elimizden geleni yapıyoruz? Kaç kişi bi arkadaşını da alıp sürekli maçlara gidiyor? Taraftar olunca kazanamayacağımız maç yok bence...
 
aaa Ergin Ataman konuşulmuyor hayret

Biz takımın kötülüğü veya hocanın başarısız olmasını istemiyoruz bunu başka yerlere çekmeye gerek yok . Sadece bariz yapılan hatalara yorumumuzu dile getirerek koçun kendisini ve takımı düzeltmesini bekliyoruz. Kaldı ki koçta bunun farkında ve bu yönde açıklamalarda bulunmuş. Nasıl ki Ekrem hoca milli takım restini çektiyse kendisinden de bu resti bekliyorum açıkcası. çünkü baştan beri takımı şampiyonluğa inandıran kendisinin söylemleriydi bu yolda kafasının karışmaması gerekiyor.
 
Koçun maç sonu açıklamaları

[video=youtube;cXHriNu-6vc]https://www.youtube.com/watch?v=cXHriNu-6vc[/video]
[video=youtube;RUE7I-l-uZI]https://www.youtube.com/watch?v=RUE7I-l-uZI[/video]
 
Kanimca oyle abartildigi kadar iyi oynamadik. Ataman konusuna gelince kendisinin hakkini odeyemeyecegimiz konular olsa da sezon basindan beri yapilan hatalar bu maçta da tekrarlandi.

Oncelikle sahsen en çok kafama takilan nokta ribaundlar. Lasme'nin undersized kaldigi dogru fakat bu durumda da bir takimin alani dogru parsellemesi mumkun veya undersized kalacak uzunu ribaund mucadelesine sokmayip box-out yaptirip havuzdan kisalara top toplatmasi mumkun, ki McCollum'u saymazsak bu konuda kisalarimizin genel olarak boy avantaji oldugunu soyleyebiliriz match-uplarda. Buna ragmen sezon basindan beri deyim yerindeyse outrebounded olmamiz ve bunun kazandigimiz maçlarda da goze çarpmasi benim Ataman konusundaki elestirilerimi devam ettirmeme sebep olacak. Ribaundlarimizin yarisi uzunlardan gelmis, bu su demek: uzunlarimiz formunda olmadiginda veya rakipten dezavantajli oldugunda çozum uretmemiz zorlasiyor. Yani bugun bu sorunu yasamamamizin tek sebebi rakiple olan match-uplar ve Dorsey'in ekstra katkisi. Buna çozum aramiyoruz veya bulamiyoruz. (Karsilastirmak gerekirse kadin takiminda Nevriye ve Petra'yi bazi kritik yerlerde box-out'la gorevlendirildigini, Isil ve Loyd gibi ekstra kisa oyuncularin bile çok ribaund aldigini ve bunun bir strateji dogrultusunda çalisildigini goruyoruz. Geçen seoznlarda da boyleydi.)

Diger konu uçluk savunmasi. Bugunku maçin, Karsiyaka maçiyla çok buyuk farki yoktu bana kalirsa, yine riske ettigimiz adamdan çok fazla uçluk yedik, yine bombos uçlukler attilar fakat Hamilton hariç kimse sicak degildi. Kritik anlarda iki sut su an tam aksi seyler konusmamiza sebep olabilirdi.

KSK ve BJK maçlarinin benzer bir diger noktasi topun degerini bilmememiz ve top kaybi/top çalma oranlarinin yine rakip lehine gerçeklesmis olmasi. Kendi parkemizde rakip bizden 12 hucum fazla kullanmis. Oniki. Iyi oynayan, iyi savasan takim soylemi bu istatistikle ortusmuyor. Bu verinin sonuçla olan tek mantikli iliskisi ve açiklamasi, biz çok yuzdeli attik, rakip çok kotu yuzdeyle hucum etti.

Isin asil puf noktasi forumda birbirimize nazire yaparcasina disismek yerine sonuçtan bagimsiz olarak iyiyi ve kotuyu, dogruyu ve yanlisi ayirt edebilmek. Sezon basinda kaybettigimiz maçlarda dahi sergiledigimiz dogru oyun gitgide kayboluyor, bugun kazandigimiz maçlarda dahi.
 
BJK kötüydü kabul ama Green'in olmadığı maçta rahat galibiyet almak da önemliydi. Erdem Bey'in de bahsettiği gibi sezon başı fazla olan doğrularımız azalıyor ama diğer başlıklarda bahsedilen şubenin borcu, hocanın gönderilme ihtimali gibi durumlar yine akıllara soru işaretleri getiriyor. Micov dün fena olmasa da son dönemde düşüşte, keza Sinan da öyle. Hatta Lasme sene başındaki performansından uzak. 3 kilit oyuncuda düşüş olunca kazanırken bile doğruları yapamıyoruz. Peki bu durumlardan ne kadar koç sorumlu? Son dönemki düşüş şubenin karanlık geçmişini (geçen sezon) düşündüğümüzde akıllara soru işareti getiriyor. O yüzden her kötü oyunun müsebbibi olarak koçu görmek haksızlık gibi geliyor. Tabi ki varsayım ama temeli sağlam bir varsayım.
Psikoloji ile ilgili yorumlarda bulunmak doğru değil ama sadece oyunda değil yüz ifadelerinde de bir değişiklik söz konusu. Benim bench arkası gözlemim Micov daha az gülüyor, Sinan molalarda yardımcı koç gibi iken daha az konuşuyor.

Maçla ilgili Erdenay tezahüratları ne kadar yerindeyse koç sahaya çıkınca "Herkes gider...." tezahüratı da bir kadar yersizdi. Aslında bu tiplere çok Ergin Ataman. "Biz Galatasaray'lıyız" diyerek Galatasaray'a bu kadar zarar veren bir ekip yok ve bunlar biraz da zorbalıkla yıllardır salonun en güzel yerinde maç izliyorlar.
 
Dün maçı salonda izledim. Ergin Hocamın ve takımın kazanma isteği çok netti. Taraftar sağlam destek verdi. Başlama düdüğü ile bitiş düdüğü arasında küfüre izin vermediler bu güzeldi fakat hocaya tepki koyma bu yakışmadı. Burada naçizane bence hocanın taraftar ile birebir diyaloğa girmesi doğru değil, bu işleri yapacak başka bireleri mutlaka olmalı. Hocam küfür konusunda haklı, müdahale yöntemi yanlış.
 
Maçta bence iyiydik ama abartıldığı kadar iyi olmadığımıza da katılıyorum. Ancak savunmadaki istek, hırs muazzamdı. Göksenin'in ve Şafak'ın atladığı toplar, üstelik fark 20 sayı iken alkışı haketti. Dorsey-Lasme geçit vermedi. Mccolumn iki çeyrek ben istersem takımı da oynatırım dedi, sonra yine en iyisi ben oynayayım tarzına döndü. Bu arada Şafak bu takımda oynar. Bilmem kaçıncı kez gösterdi bunu. Daha düzenli forma alması lazım... BJK ise iyi oyunculardan kurulu kötü bir takım. Herşeyi üçlük olmuş. Tüm takımı şutörlerden oluşturursan üçlükle ölür, üçlükle yaşarsın.Yağızer Hoca'nın bu kadroda suçu yok, ama daha takımı toplamalı, sonuçta şutörde olsalar Elonu, Lampe içeriden de oynayabilir. Nate Wolters ve Engin gibi asist uzmanları da takımdayken BJK koca maçı temas etmeden sadece 3 faul atışı ile tamamlamamalı. Normalde olsa koca maçta bir takımın 3 serbest atış bulmasına isyan edilirdi ama kimse bir şey diyemiyor. Gerçekten bu kadar temastan korkan bir takım ilk kez gördüm.
 

Üst