TKBL Final Serisi 3. Maçı: Galatasaray - Fenerbahçe-15 Nisan Cuma Saat 20:30

  • Konbuyu başlatan Necati Başaran
  • Başlangıç tarihi
Aslında her zaman iyi oyunlar çıkardık caferağada ancak hep bir gariplikle ve panikle kaybettik.Bu sefer ne olursa olsun kazanacağız,inanıyorum bu takıma.Yeterki serinkanlı ve akıllı oynayalım.Hadi bakalım güvenimiz sonsuz sizlere.
 
Bu maçı FbTv den izlemek ayrı bir dert olacak. Sesini kısınca maçın tadı çıkmıyor, açınca TV'yi kırasım geliyor napsam bilmiyorum.
 
Topla arkadaşlarını, beste söyleyin. :) Totem yaptık bunu fena tuttu. :)
Bana illaki yurdu inlet milletle papaz ol , bi kaç kişinin ağzını burnunu kır diyorsun. Madem öyle deneyelim bakalım. Valla yenersek kral ilan ederim seni ama yenilirsek suçlu sensin ibra edilmemeye kadar yolu var :p
 
Bana illaki yurdu inlet milletle papaz ol , bi kaç kişinin ağzını burnunu kır diyorsun. Madem öyle deneyelim bakalım. Valla yenersek kral ilan ederim seni ama yenilirsek suçlu sensin ibra edilmemeye kadar yolu var :p
Bu kadar yükün altına girmeyi göze almak kolay değil. :D Fakat Cuma günü biz yine böyle yapacağız toteme devam yani umarım tekrardan tutar. :D Ayrıca ''Yüreğimizde büyük aşkınla'' ve '' Saldırın Durmadan '' besteleri üzerinde yoğunlaşmanız tavsiye edilir. :D
Cuma günü maçtan sonra umarım tekrar bu iletimi alıntılarım. :)
 
Kader Maçı, Caferağa..
İlk iki maçta birbirlerini yenen takımlar, serinin üçüncü maçında karşı karşıya geliyorlar. Mekanın değişeceği karşılaşmada saha avantajını elinden yitiren Galatasaray, yeniden avantajlı konuma geçmek istiyor. F.bahçe ise, elde ettiği avantajı sürdürerek kupaya daha da yakınlaşma düşüncesinde. İyisiyle, kötüsüyle iki maç izledik, hafızalarımızda yer aldı bazı şeyler. Serinin - bana göre - kader maçı öncesi sonuca etki edecek noktaların altını çizelim.


Oynadığımız iki maçı göz önünde bulundurduğumuzda, ilk maçta baskıdan etkilenmiş, tercihlerini doğru seçemeyen Galatasaray, ikinci maçta üzerinde baskı hissetmeyen, rakibinden daha iyi olduğunu bilip ayağını yere sağlam basan Galatasaray gördük. Bu psikolojik farkın sahaya ne derece etki edebildiğini hepimiz gördük. İlk olarak teknik değil, mental yönden başlamak istiyorum. Son yıllarda Caferağa'dan galibiyet çıkarma da ne kadar zorlandığımız, kaçamayacağımız bir gerçek. Fakat bu gerçeği konuşuyorken, bir kaç maç dışında Caferağa'da her zaman iyi oynadığımızı hatırlıyoruz. Bu sefer, diğer bütün maçlardan farklı bir Galatasaray olmasını istiyoruz. Nasıl mı? Tribündeki Fenerbahçelilerden, sahadaki hakemlerden, oyun içerisinde küfür eden Fenerbahçeli oyunculardan kendimizi soyutlayarak. Evet söylemesi çok kolay geldi ancak bunların uygulanması demek, şampiyon olacak takımın sarı-kırmızı renklere daha da yaklaşması demek. Sadece bu branşta değil, bütün branşlara baktığımızda, sahada gergin tarafın biz olduğu her karşılaşmadan boynumuz bükük ayrıldık. Bu sefer, serinkanlı bir şekilde salonda olmalıyız. Sadece basketbola ve ikinci maçta olduğu gibi ölümüne mücadele etmek için konsantre olmuş bir Galatasaray, sadece rakibini değil, o gün sahada bulunan bütün etmenleri geride bırakacak güce fazlasıyla sahip.


Parkeye dönelim şimdi de. İlk olarak ve maçın kaderine etki edecek detaydan bahsedelim, yerli rotasyonlarından alınan katkı. İlk iki maçta ve bundan sonra oynayacağımız maçlarda sahaya süreceğimiz yerliler, Işıl Alben - Bahar Çağlar - Tuğba Palazoğlu - Gülşah Gümüşay. Genç kontenjanında bulunan Gözde Yürük ve Balım Akbuluk ile beraber Nihan Anaz sahada süre almayan/almayacak isimler. Bunun yanı sıra rotasyonda çok önemli katkılar veren Melisa Can'ın da sakatlığı dolasıyla oynaması çok zor. Bütün etmenler çerçevesinde yerli rotasyonumuza baktığımızda, F.bahçe'nin bu noktada önde olduğunu çok net görebiliyoruz. Bu sezon F.bahçe'yi yendiğimiz üç maç dahil, hep yerli rotasyonundan daha az katkı aldık ama önemli bir fark ile. Tamika'dan öncesini kıstas almadığımızdan, Tamika sonrası oynadığımız dört maça baktığımızda, yerli rotasyonunda hep aynı farkların olduğunu görüyoruz. ( 26-29 Tamika'nın ilk maçı, 18-22 Kupadaki yarı final, 19-24 Seriyi 1-1'e getiren maç ) Ancak aradaki farkın baya açıldığı, serinin 1-0 F.bahçe üstünlüğüne geldiği maçta yerli rotasyonumuzdan aldığımız sayı katkısı 18 olurken, F.bahçe takımı tam 32 sayı alıyordu yerli oyuncularından. Bu veriler elimizde varken, ben yarın yerli rotasyonumuzdan gidip F.bahçe'ye fark atmasını beklemiyorum doğal olarak. Sonuçta bizim yerli rotasyonumuzda sadece iki oyuncu ana çarklardan biri iken, F.bahçe'de yıllardır birlikte oynayan ve efsane hale gelen Birsel-Esmeral-Nevriye üçlüsü ana çarkları oluşturuyor. Ancak yendiğimiz tüm maçlarda görüldü ki, yerli rotasyonumuz, rakiple arkadaki sayı farkı en fazla 5'te tutarsa, o maç için şanslı konumda bulunan taraf biz oluyoruz.





Elimizde oyunun hücum tarafında daha etkili kullanabileceğimiz yıldızların olduğunu düşünüyorum. Fakat maçın sonucunu belirleyecek taraf, hiç kuşkusuz ki yapacağımız savunma olacaktır. Kazandığımız bütün maçlarda rakibi 70 sayının altında tutan takımımız, galibiyetle biten her maçta rakibine savunmadaki üstünlüğünü kabul ettirdi. Bu yapacağımız savunmanın da kritik noktalarına vurgu yapmak gerekirse, ilk olarak pota altı savunması. Nevriye - Matovic ikilisinin hücum gücünü anlatmamıza gerek yok. Hem sırtı dönük birebirde, hem dışarıdan şut tehditlerinin bulunması, savunmamızı baya zorluyor. Nitekim serinin ilk maçında Matovic önemli yaralar açtı savunmamızda. Fowles'ın pota altını kapatmaya verdiği önem onun boş kalmasını sağladı ve bir çok pozisyonda sayısını buldu Matovic. Nitekim Nevriye, Bahar'a karşı fiziksel özelliklerini iyi kullanarak sayılarına gitti, her ne kadar sakatlıktan sonra tam performansla oynamasa da. Ancak ikinci maça geldiğimizde, savunmada sık sık kurgu değiştiren ve bazı pozisyonlarda Bahar'ın Matovic'i, Sylvia'nın da Nevriye'yi alması, F.bahçe pota altı gücüne büyük sekte vurdu. Sonucunda maç boyunca 7/14 ile 16 sayı 3 ribaund ile oynayan Nevriye - Matovic ikilisi mağlubiyet karşısında hiç bir şey yapamıyorlardı. ( İlk maçta bu ikili 15/21 ile 32 sayı, 16 ribaund ile oynamışlardı )


Diğer noktaya gelirsek, ilk maçta rakip oyun kuruculara karşı baskıyı iyi uygulayamayan takımımız, ikinci maçta müthiş bir mücadele ortaya koyarak etkilerini minimuma indiriyordu. F.bahçe hücumlarını kontrol eden ve hücum performanslarının %80'ine etki eden Birsel - Esmeral - Horakova üçlüsü, ilk maçta sadece 3 top kaybı yaparak, 29 sayı - 11 asist - 11 ribaundluk performansın altına imzalarını atıyorlardı. İkinci maçta ise, Işıl Alben'in önderliğinde kısa oyunculara baskıyı maksimum seviyeye çıkartan takımımız, F.bahçe hücumlarının organize olmasına büyük zarar veriyordu. Etkisizlikleri her dakika ortada olan Birsel - Esmeral - Horakova üçlüsü, maç boyunca 5 top kaybı yaparak, 16 sayı - 8 asist - 4 ribaund ile oynayarak mağlubiyette baş rolü oynuyorlardı.


Detaylardan çıkıp durumu toparladığımızda, üç noktanın yarınki maçta büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Mental açı, yerli rotasyonundan alacağımız katkı ve yapacağımız savunma. Bu üç noktada galip çıkacak olan takımımız, her ne şartlar altında olsun Caferağa'dan galibiyetle çıkacaktır.


Final serisi başladığından beri söylüyoruz her yerde, bu takıma, bu armaya sonuna kadar inanıyoruz. Yenildikleri ilk maçta bile bizleri galibiyete inandıran, sahada bir an olsun mücadeleyi eksiltmeyen takımımız, yarın ve pazar günü alınlarının akıyla oynayacağı karşılaşmalar sonunda yüzlerimizi güldürecektir. Önümüzde taptaze duran iki maç var. Yapmamız ve yapmamamız gereken noktalar gün gibi ortada. Takımımızın da bu bilinçle oynayacağına inanıyor, şampiyonluk yolunda çıkacağı zorlu maçta başarılar diliyorum.
 
Olayı çirkinleştirmek adına hiçbişeyden kaçınmıcakları için,full konsantre olmalıyız,özellikle ışıl...bu maçı alırsak ta şampiyonluk gelecek..şuan herhangi bi yönetici konuşsa bile fazla kaale alınacaklarını hiiç zannetmiyorum,orada gördüğümüz ilk manzara olmayacak bu,hep bilindik şeyler...ama şampiyonluk bu kadar yaklaşmış,takım kenetlenmiş ,bu sefer başka olmalı herşey...kazanacağız!
 
Maçı lehimize iki durum değiştirir,birincisi Fowles ve Tamika zaten süper oynuyorlar,onların durduğu ya da sahada olmadıkları anda Augustus'un sazı eline alması.İkincisi Türk oyuncularımız iyi savunma yapıyorlar,ama içlerinden en az bir tanesinin hücuma çift sayılı katkı vermesi.Umarım bu maça mental olarak iyi hazırlanmışızdır.Kızların tribünden en az etkilenip önceki maçtaki gibi hırslarını sahaya koymaları çok önemli.Yoksa takımımız maça erkenden havlu attığında aleyhimize çok kötü sonuçların çıktığınıda gördük bu sezon(tabii bu sonuçların Tamika sonrası olmaması değiştiğimizi gösteriyor,pes etmemek konusunda)
 
Fenerlilerin buraya gelip adam gibi yazmaları bence sorun değil, haddini aşanlara zaten site yönetimi gerekli yaptırımları gösterir. Ama buraya gelip Diana-Penny diye ağlamasınlar hiç. Bize ne yahu sizin iç sorunlarınızdan? Biz sahadaki yönetime bakıyoruz ki herşey ortada son iki maçtır. Fenerin Efes maçlarındaki yardımcısı Mehmet Keseratar' ı hepberaber izleyeceğiz akşam. Biz kızlarımıza sonuna kadar güveniyoruz ve bu şampiyonluğu da en çok biz hakediyoruz ve inşallah herşeye rağmen hakettiğimizin alacağız.
 
Işıl, hak ettiğimizin peşindeyiz diyordu...

Tüm oyuncularımız Işıl gibi amatör ruhla, Fowles gibi profesyonelce oynasın. Hak ettiğimizi alacağınızdan şüphem yok.
 
Aksam bi yerde toplnma,maci beraber izlme gibi bir organizasyon yapsak;var mi boyle bir plan?
 
Caferağa kapalı ceza evi spor salonunda Çirkeflikle küfürlerle dolu bir maçtan galibiyetle çıkacağız hiçbir kuşkum yok..Yeterki Basketbol oynansın..Biz daha iyiyiz..
 
kızlarımıza inancımız zaten tam. fenerin yardımcısı keseratar napacak ne dümenler çevirecek maç içinde nelere göz yumacak neler ne gibi kurallar uyduracak sorun o! geçen maç yarı saha ihlalini bile vermeyen diğer hakem verdi diye şaşıran bir hakem vardı.. caferağada neler yapacaklar allah bilir..
 
lütfen ama lütfen Fowles 40 dakika oynamasın.. 40 dakika oynadığı zaman 25 sayı 10 rib. yapıyor diye , 32 dakika oynadığında 18 sayı 6 rib. oynamıcak yine 25 sayı 10 rib. oynicak en fazla 1-2 sayı farkeder , serinin bir maçı daha var Fowles'i o maçta kaybetmemek için en azından bir maçı 40 dakika oynatmamak lazım..

çok saldırgan başlıyacaklardır seyircinin de etkisiyle , hakemler musama gösterirse işimiz zor olur..mutlaka maç içinde yakalıcakları kriz ,panik havasıyla öne geçersek alır götürürüz maçı ama rotasyon çok önemli özellikle Fowles..

başarılar kızlara..
 
Fowles için sorun olacağını sanmıyorum. Tamika için olabilir ama Fowles kaldırabilir 2 günde maçı
 

Üst