TKBL Final Serisi | Fenerbahçe-Galatasaray (Seri Üzerine Genel Değerlendirmeler)

12 Nisan 20:00 Perşembe - Caferağa
14 Nisan 18:00 Cumartesi - Caferağa
17 Nisan 20:00 Salı - Abdi İpekçi
19 Nisan 20:00 Perşembe - Abdi İpekçi
22 Nisan 16:00 Pazar - Caferağa

Seri 0-0 başlayacak ve beş maçlık seride 3 galibiyet alan takım, şampiyonluğa ulaşacak.

Fenerbahçe'de Penny Taylor, bizde ise Alba Torrens sakatlıkları dolayısıyla sahada yer alamayacaklar.

Bu başlıkta seri üzerine genel fikirlerimizi paylaşıp, sonraki maçlar için (sahadaki ve tribündeki) stratejilerimizi oluşturabiliriz.
 
Çok büyük hatalar hapmazsak seriyi süpürürüz derim ben. Çünkü Peney onlarda takımın yarısı bana göre. İkinci bir opsiyonları yok onun yerine. Ayrıca içeride Big Sly ve Tinanın dominantlığı bizi üstün kılıyor. Dediğim gibi saçma sapan işler yapmazak 3-0 biter seri.
 
fenerin ribaund sorunları devam ediyor, son mersin maçında mersin 20 hücum ribaundu alırken, fener 4 hücum ribaundu almış, toplamda ise mersinin 36-26 üstünlüğü var, savunmaları da çok iyi değil, hücumları etkili olduğu için kazandılar, nevriye son zamanlarda düşüşte, cappy ise tam tersi atağa geçti

başta Işıl ve Taurasi olmak üzere final maçlarına sakin kafayla hazırlanmalı ve sakin çıkmalıyız, hem taraftar hem de cappy çirkeflik yapıp Taurasiyi sinirlendirip saf dışı bırakmak isteyeceklerdir
 
Yapamayacağınız bir şey değil kızlar... Taurasi'nin diğer maçlara oranla daha iyi oynamasına ihtiyacımız var.. 20-25 şut kullanıp 5-6 isabette kalırsa yine işimiz zor.. Ayrıca Yerlilerden 20-25 sayılık bir katkı almamız gerekiyor..
 
normal şartlarda bakarsak bütün maçları kazanarak almalıyız. ama ceyhun yıldızoğlu faktörü olunca işin içinde şampiyon olmamız bişe zorlaşıyor..
 
Bizim ev sahibi olduğumuz maçlardan birinin hafta sonu olması gibi bi zorunluluk yokmuydu. Geçen sen sanki böyle bi şey okumuştum... Hep hafa içi bize tesadüf oluyo... Fenere de hafta sonu.
 
Söylediklerine kesinlikle katılıyorum.Bu maçta yöneticilerimiz tam kadro olarak takımla birlikte gitmeli çünkü orda yapılan çirkefliklere ancak bu şekilde dur deme imkanına sahibiz.Bu maçlarda saha dışı faktörlerle takımın kansantrasyonunu bozup saha içinde rahat galibiyetler almak onlar için alışıla gelmiş taktik.Lütfen yöneticilerimiz bu konuya dikkat etsinler ben eminim ki biz sahada onlardan daha iyi basketbol oynuyoruz ve kadro olarak onlardan çok ilerdeyiz.eğer problemsiz solaona ulaşılırsa kesinlikle böyle olmayacağına eminim sahada onları rahat yeneriz.
Özellikle son yarı final maçlarında dikkat ettim onlar bizim rakibe göre çok daha zayıf olan Mersin takımını rahat geçtiler gibi görünsede takım olarak ribaund ve savunma anlamında çok problem yaşıyorlar.Bizim en büyük avantajımız ribaundlar olacak nevriye bitik durumda ama bize gelince yine attığını sokatuğu çok maç hatırlıyoruz dikkat edilemli.Benim takımda en çok güvendiğim nokta özellikle EL taki fb maçından sonra yerli oyuncularımıza da artık sorumluluk verilmesi ve yıldızlarımız sahada yokken bile takım olgusunu sahaya yansıta bilememizdir.Biz bu yönümüzle takım olma adına iyi mesafe kat ettik.Bizim aksimize onlarda daha çok bireysellikler ön plana çıktı ve gördüğümüz kadarıyla çok övülen yerli kalitesi yerlere göklere sığdırılamayan takım yerlileri bizim yerlilerden çok daha kötü performans sergiliyorlar.Bu yüzden ben takımımıza güveniyorum inşallah bu yıl aldığımız 2 kupadan sonra lig şampiyonluğu ile taçlandırırız.
 
Bizim ev sahibi olduğumuz maçlardan birinin hafta sonu olması gibi bi zorunluluk yokmuydu. Geçen sen sanki böyle bi şey okumuştum... Hep hafa içi bize tesadüf oluyo... Fenere de hafta sonu.

Güzel bir konuya değinmişsiniz, teşekkürler.

Geçen sene ne olmuş bakalım;

Yarı final serileri bittikten 4 gün sonra başlamış final serisi;
Pazar 14:00 Abdi İpekçi
Salı 20:00 Abdi İpekçi
Cuma 20:30 Caferağa
Pazar 15:30 Caferağa

Bu sene ise; yarı final serilerinden 3 gün sonra başlıyor seri, eğer beş maça kalacaksa Fenerbahçe'nin 3 iç saha maçından 2'si hafta sonu. Galatasaray'ın iç sahada hafta sonu maçı yok :) Denk gelmiş işte.

Bir de Abdi İpekçi'de ekstra güvenlik önlemleri ve saha içi tribünlerin kaldırılması gibi önlemlere karşılık, Caferağa'da koltuk sayısının iki katı taraftarın salona alınması uygulamasının devamının denk gelmesi halinde "her şey kontrol altında"...

Buna da şükür, ev sahipliğimizi gösterip %7 ile %50 arasında bilet de ayırabilirdik rakibimize.
 
Takıma hiç ama hiç güvenim yok. Fowles ile Charles pota altında süper bir güç. Ama onları kullanabileceğimiz ne bir düzen görüyorum ne de o düzeni kuracak bir koç. Ayrıca Caferağa'da maç kazanarakta bitmiyor bu iş. Geçen sene bizi ilk maçta yenmişlerdi ki geçen sene Catchings'in gelişi ile favori bizdik. Umarım kızlar beni yanıltır.
 
Cumartesi 19 da Beşiktaş derbisi var,final maçını izleyemeyecek miyiz?Bu kesin değişir,değişmezse artık Allah belasını versin böyle işin.!!
 
Fikstürü ve saati istediği gibi belirlemişler. Hımm müthiş. Geriye bir tek hakemler kaldı. Geçen sene biz 4 maçta 30-40 kere çizgiye gelmişken 130 kere çizgiye gelmişlerdi. Rakamları tam hatırlamıyorum ama çok yakındı. Kısacası fikstür ve saatten sonra geriye bir tek geçen seneki hakem faciasını yaşatmak kaldı. Hayırlı işler.
 
Gs başkanı ne bekliyor bu yöneticileri görevden almak için yani gs taraftarı mı zorla görevlerinden aldırsın.Anlayamıyorum kimse birşey görmüyor mu?Dünyanın en vasıfsız yöneticileri var başımızda..Şampiyon olsak hepsi ortaya çıkar ama şimdi kimse ortalarda yok..Yönetim kadrosunun hepsinin gitmesine gerek yok Adnan Öztürk gitsin yeter..Bari hakkımızı savunur..
 
İlk mesaja bakmak yeterli TBF´nin gönlünden geçeni anlamak için. Gerçi önceki yıllardan renklerini belli ettiler ama... Yönetim ortalamanın çok üstünde yatırım yapılan şubeye biraz sahip çıksın, oluşturulan fikstür komedyası son bulsun!

Rakibimizin iki iç saha maçı hafta sonuna denk (!) gelirken, bizim ise iki maçı da hafta içi oynayacağız!.. Biz iç saha maçlarını hafta içinde saat 19:30´da oynarken, rakibimizin iç saha maçını 20:00´de oynaması da işin cabası!
 
Caferdeki hafta içi maçı 20.00, İpekçide 19.30 Bunun mantığını biri anlatabilir mi bana? Üstelik iki salona ulaşım rahatlığı da ortada.

Şube idarecilerimizden bir isteğim var; İpekçideki maçlar yarı yarıya oynansın, Fener tarafının kapıları açık olsun bilete ihtiyaç duymadan, her türlü yabancı madde ile girsin içeri rahatça misafirlerimiz. Siz de Caferağa' ya gidince merdiven boşluklarına oturursunuz yer olmadığı için.

Daha önce yaşadıklarımız ve fikstürden de görüldüğü üzere yine masa başında kaybetmişiz baştan seriyi. Maçlar bitene kadar şimdilik susuyoruz.
 
Bildiğimiz komedi bu. Bizimkisi nasıl bir şubedir ki bunların kepazeliklerine dur diyecek insan çıkmıyor. Anlamsız şekilde hem futbolda hem basketbolda bezdirme politikaları uygulanıyor. Bizdeki de nasıl bir sabırsa artık bu kadar sakin kalıp en centilmen taraftar olabiliyoruz. Şahane bir olay vallahi. Galatasaray başarılı olunca görülen yan etkilerden galiba bu. Kişi halüsülasyon görmeye ve olmamış olayları oluyomuş gibi aksetmeye başlar. TBF menşeili süregelen bu hadiseler patlama noktasına geldiği sukaldırmaz. Ama taraftar için böyle. Şube için?
 
Öncelikle düzensiz sadece bir iki oyuncunun isabetli şutlarıyla finale kaldığımızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Takımın illaki sistemi var. Ama sistem çabuk dışına çıkan oyuncuları ve karar anlarında onu tam kullanamayan kenar yönetimi de var GS'ın. Burada bile bir çok kişi Dee kullansın şutunu modunda. Oysa basketbol takım oyunudur. Dee'nin şirazesinin kayıp atacağı 20-25 şutla seri kazanılmaz.

Son maçlarda gözlenen net bir durum var, hücumlarda top tüm takımın eline dğeiyor. Bu rakip takımı fiziken yorduğu gibi, mental olarak da konsantrasyonlarını hep yukarıda tutmaları gerekliliğini sağlıyor. Zİra top gezerken her an içeri aktarılabilir veya dışarıda boş kalıp şut atılabilir. Bu mental yorgunluk Serinin ilk maçında olmasa da 2. maçından itibaren FB'lilerin üzerine binecektir.

İkiz kulelerle oynamak konusunda bir çok taktik denenebilecekken biz bunları pek yapmayıp üstüne onlara top indiremiyorduk. Son maçlarda ise bu taktikleri de sıklıla görüyoruz. Tİna ile Syl daha uyumlu oynuyorlar. Hücum esnası illaki biri savunmacısını potadan uzaklaştırıyor diğeri savunmacısı ile kaldığında ise diğer takım arkadaşlarına koridor da açabiliyor. Zaten sylvia'nın ekmeğini taştan çıkaran yapısı da unutulmamalı.

FB bize karşı oynarken klasik taktiklerinden biri olarak oyun sıkıştığında ön alanda guarda baskı yapıp hücum süremizi kısıtlamak ve yerli oyuncuların şutlarını es geçip yabancılara savunmayı sertleştirmek üzerine olacağı kesin. İyi yanı ise takımda artık boş kaldığı an şut atan oyuncu sayısı arttı. Şaziye ve Işıl'ın bu listeye eklenmesi FB'nin yapacağı savunmayı zorlaştıracaktır. Ki bu durumlarda dönecekleri ALan savunmasına cezayı kesebilecek Prince-Dee-Şaziye-Bahar(Melisa) Syl(Tina) beşini direk sahaya sürmemize de olanak verir. Tina-Syl sahadayken bunu denemek zorunda kaldıklarında Şaziye'nin bolca boş atış bulacağını, maçlardan birinde maçın oyuncusu olacağını da tahmin ediyorum. Işıl'ın yarı sahayı hızlı geçmesi bizim adımıza yararlı olacaktır.

Seriyi alacağımıza eminim.1-3 bitebilir seri. Kaybedersek de ilk maçı kaybederiz sanırım sadece ama 2-0 dönsek şaşırmam. FB Penny'de gittikten sonra iyicene tek kollu oyun makinasına döndü. İnsanların dediğinin düşündüğünün aksine Bİrsel kötü bir sezon geçiriyor. Nevriye ağırlaştı. Matovic içeride savaşmaktan kaçıyor. Angel'a mahkum oyun anlayışı başladı. Ki onun da çabuk faul alma gibi bir sorunu var. O zaman nasıl bir önlemleri var bilmiyorum. Cappie zaten maçta GS'ın en büyük silahı olacaktır tüm seri boyunca.

Seriyi almak için ona inanmak gerekir. Kızların buna alıştırılması için gereken mentor, kadromuzda yok. Hadi kızlarla da olacak iş değil. Maç öncesi onlar rahatlatılmalıydı. Salona giderken eskortla gidilmeli güvenliği sağlanmalı. Hatta takım otobüsünde GS yönetiminin veya yönetimden birilerinin olması çok daha iyi olacaktır. Zira geçen sene takım salona geldiğinde camlarını indirmişler rahatlıkla. Kızlar o stresle çıkmamalı maça.

Serinin ilk maçından bir gün önce Erkek basket takımımızın FB ile maçı var. O maçın gerilimi sonrası polis daha yüksek güvenlik önlemleri alacaktır. Son F8 maçı ve Voleybol maçlarında FB taraftarının yaptığı hareketlerden sonra bu baskının arttırılacağı kesin. GS basketbol idarecileri ve yöneticileri bunu sağlayamadı ama kamuoyu bu baskıyı otomatik yükledi tüm federasyonlara. Hayvanlara bu kez taviz verilmeyecektir. Edilecek 2. küfürde salon boşaltılacaktır. Bu yüzden gergin bir tribün beklemiyorum. olursa da onlara sorun yaratacaktır bize değil.

Maçların günü ve saati konusunda ben de şaşırmayanlardan biriyim. Bu sezon Fb ile yaptığımız onlarca maç içinde ilk defa 22 nisanda futbol maçında kendi sahamızda hafta sonu maç yapacağız. Ortada böyle bir dolap dönüyor ama elleyen karışan görüşen yok. Futbolda binbir zorlukla uğraşarak ligin ilk yarısı bizim maçı hafta içine koymuşlardı (ki bir hafta sonraki hafta içi hiç bir maç oynanmadı) Aynısını FB'den istediler. Hafta içide değil Cuma oynayın GS maçını dedi Emniyette nasıl ağladılar -olmaz seyirci gelmez- dediler (GS taraftarı ile Fb taraftarı arasındaki fark bu. Biz hangi gün olsa hangi stad olsa gidiyoruz)

Konudan kaymış olabilirim. Spontane yazıyorum. Sonuç oalrak 17 Nisandaki maçta kupayı kaldıran olma ihtimalimiz yüksek 19 nisan garanti :)) 22 Nisanda Fb maçı öncesi Şampiyon kızlarımızı TT Arenada ağırlayacağız. "Kaldırsın Kaldırsın Parmak Kaldırsın! Fenere koyanlar Parmak Kaldırsın!" eşliğinde:))
 
Takımımızın şampiyonluk yolunda, 3 rakipten 3 maç alması gerekiyor:
...
3- Şube Sorumluları: O kadar güçsüzler ki, takımın da gücünü bitirdiler. En zoru bu olacak.

Yazıyı editledim, bu kadarı kafi.
 
Ben sıkı bir Galatasaray fanatiğiyim. Bu seneden itibaren kadın basketbolunu takip ediyorum. Müsait olduğum zaman tüm Galatasaray maçlarını takip etmeye çalışıyorum ve çoğu maçı izledim. Sezon başından kadın basketbol bölümüne 3 yorum yazdıysam mutlaka biri olumsuz oluyor. Özellikle Final 8'te çıldırdım. Basiretsiz yöneticilerimiz sayesinde zaten takım olarak dengesisiz. Yine çıldırtacaklar insanı. Bu kadar kötü yönetilen branş görmedim. Neden ehil kişilerle devam etmiyoruz anlamıyorum erkek basketbol takımımızın başına Oktay Mahmudi'yi getirdik hem oyun olarak hemde organizasyon olarak düzeldik. Ceyhun Yıldızoğlunun ne özelliği var acaba.

Gerçekten sezon başında çok şey bekliyordum bu takımdan hala bekliyorum. Güveniyorum bu takıma. Bu kadar olaydan sonra yöneticilerin hiç birine güvenmiyorum. Taraftar size güvenmiyorsa yaptıklarınızın doğru olmadığındandır. Kadın basketbolunu takip edelden beri çok tuhaf oldum.

Maç içinse arkadaşların dediklerine katılıyorum. İkiz kuleleri daha fazla kullanmalıyız. Zaten Fenerin ribaund sorunu var. Dee Final 8'teki gibi şut atmazsa kazanırız. Umarım düşük yüzdeyle atmaz. Topu daha fazla dolaştırıp boş alanı bulmalıyız. Türk oyuncularımız ise korkusuzca topu potaya yollamalılar. Biraz fazla uzun yazdım lakin içimden geçenler bunlar.
 

Üst