TKBL Finali 3. Maç | Fenerbahçe 81 - Galatasaray Odeabank 61

Önce voleybol maçında hakemlere ağza alınmayacak hakaretler ediyor sonra gelip kadın basketbol maçında yine hakemlerle uğraşıyor. Bu adam şu anda suçlu ve hapiste cezasını çekmesi gerekiyor ! Kim bu ?

Bu haysiyetsizlere ve şeref yoksunlarına bu kadar taviz veren ve yüz verdikçe bu herifin bu kadar azmasına sebep olan BAŞBAKAN ve hükümetidir kim ne derse desin,Sporda şiddet yasasını neden çıkarmıyorlar vede suçu sabit olan bu herifi ve avanesini içeri atmıyorlar ??? Cevap: Çünkü söz konusu kulüp ve Başkanı eğer Fenerbahçe kulübü Aziz Y, değilde GALATASARAY BursaSpor veya Trabzonspor başkanlarıda Hacıosmanoğlu veya Sadri Şener olsaydı o adı meşhur ama çıkmak bilmeyen Sporda şiddet yasası çoktaan çıkardı.Şimdi anlaşıldımı o meşhur yasanın neden çıkarılmadığını ? taraftarı oldukları kulüp FB olduğu için,Aziz Yıldırımın vede avanesinin yaptıkları vede yapacakları gayri ahlaki bütün pisliklere ses çıkarmıyorlar B.İ.L.E.R.E.K K.A.S.T.E.N,Kısaca el attığı her yeri pisliğe bulaştıran siyasetinde çok büyük vebali vedahi sorumluluğu vardır, ADMİN arkadaşlar kusura bakmasınlar çünkü her ne kadar Siyaseti bu konuya dahil etmemek gerekir ama maalesef doğrudan alakalı oldukları için yazma gereği duydum çünkü farkında olmadan iki taraftarda geriliyor gidişat iyi değil.
 
İlk çeyrek var olan ''uyutarak götürebilir miyiz?'' ihtimali ikinci çeyreğin ortasında son buldu.Gerek işin mental yönü,gerekse sistemin işleyişi kafamdakinin baya gerisinde kaldı.Acı ama o Vine videoları bana normal geliyor artık.Kenarda o ruh hastası ortalığı terörize eder,hakemler 3 yaşındaki çocuğun bildiği kuralı uygulamaz ama ''bu ortamda biz nasıl kazanırız?'' sorusu üzerinden ilerliyorum.
Hakemlerden ziyade bizden daha iyisini görmeyi bekliyordum,çıkış noktam burası.Yalnız bu 40 dakika küfür etme özgürlüğü 4. maçta da sürerse 5. maç biz kazanmadan bitmez.Mübalağasız,açık ve net.
 
İlk çeyrek var olan ''uyutarak götürebilir miyiz?'' ihtimali ikinci çeyreğin ortasında son buldu.Gerek işin mental yönü,gerekse sistemin işleyişi kafamdakinin baya gerisinde kaldı.Acı ama o Vine videoları bana normal geliyor artık.Kenarda o ruh hastası ortalığı terörize eder,hakemler 3 yaşındaki çocuğun bildiği kuralı uygulamaz ama ''bu ortamda biz nasıl kazanırız?'' sorusu üzerinden ilerliyorum.
Hakemlerden ziyade bizden daha iyisini görmeyi bekliyordum,çıkış noktam burası.Yalnız bu 40 dakika küfür etme özgürlüğü 4. maçta da sürerse 5. maç biz kazanmadan bitmez.Mübalağasız,açık ve net.

( Yalnız bu 40 dakika küfür etme özgürlüğü 4. maçta da sürerse 5. maç biz kazanmadan bitmez.Mübalağasız,açık ve net. ) Bak bu son bölümü tuttum mecburen tabii yanlış anlamamışsam,maç sıraında TV,den seyrederken epey gerildim kasten yapılan haksızlıklara hala sinirliyim o yüzden yanlış anlamış olabilirim her neyse onlara diyoruzki; hadi hodri meydan !!! eğer bu özgürlüğü oradaki son maçtada tanırlarsa çok çirkin olacağını biliyor olsamda ki umarız iş o nahoş noktaya gitmez ama olursada KISASA KISAS yapmak gerekecek, o zaman FENERASYON yönetici bozuntularını göreceğim bakalım nasıl çıkacaklar bu işin içinden. Yalnız bu Turgay Demirel denen kukla herif,iyice anladımki GALATASARAY camiasından intikam alıyor hakemler vasıtasıyla,bunu neredenmi çıkardım ? çok değil bir iki ay önce NTV Sporda bir röportajına denk geldim, GALATASARAY TAKIMINDAN ZAMANINDA KAPTAN OLARAK AYRILIRKEN KIRGINMIŞ, bunu özellikle söyledi ve o anda anladım neden GALATASARAY erkek ve kadın takımlarına karşı bu kadar kindar davrandığını,hatta o kadar azıttıki işi ,geçen sezon şampiyon olan erkek takımımıza ŞAMPİYONLUK kupasını bile vermeye gitmedi anlayın artık gerisini.Şimdi bu söylediği KIRGIN olarak ayrıldım lafı bir çok şeyi anlayana çok ip ucu veriyor.
 
Bugün anons bile yapılmadığına göre ; eğer ki 5. maçta salon boşaltılırsa kimse bana yönetici filan demesin. Başkanından , kulüp şarkıcısı Candan Erçetin'e kadar kimsenin gözümde değeri kalmaz. Ben gidip hakemleri siz de satın alın demiyorum. Ama bu 5. maç o salonu boşalttırmayacaksın asla. Hatta mümkünse aynı arenadaki gibi bir maç istiyorum. Ne olcaksa olsun . Ama ben o kupayı istiyorum. Eğer şuradan bu kupa çalınırsa ; ben bi daha bu siteye bile uğramam. Uğrayan olacağını da sanmam. Neticede kimse , sonunda hakemlerin çaldığı bir sonu olan bir filmi tekrar tekrar izlemek istemez. Ne için oynanıyor bu oyun ? Hakemleri yenmek için mi ? Tamam vaktinde hakemleri de yendiğimiz oldu. Ama Hep mi hakemleri yeneceğiz ? Nereye kadar ????
 
Bugün anons bile yapılmadığına göre ; eğer ki 5. maçta salon boşaltılırsa kimse bana yönetici filan demesin. Başkanından , kulüp şarkıcısı Candan Erçetin'e kadar kimsenin gözümde değeri kalmaz. Ben gidip hakemleri siz de satın alın demiyorum. Ama bu 5. maç o salonu boşalttırmayacaksın asla. Hatta mümkünse aynı arenadaki gibi bir maç istiyorum. Ne olcaksa olsun . Ama ben o kupayı istiyorum. Eğer şuradan bu kupa çalınırsa ; ben bi daha bu siteye bile uğramam. Uğrayan olacağını da sanmam. Neticede kimse , sonunda hakemlerin çaldığı bir sonu olan bir filmi tekrar tekrar izlemek istemez. Ne için oynanıyor bu oyun ? Hakemleri yenmek için mi ? Tamam vaktinde hakemleri de yendiğimiz oldu. Ama Hep mi hakemleri yeneceğiz ? Nereye kadar ????

Yazdıklarının ( Eğer şuradan bu kupa çalınırsa ; ben bi daha bu siteye bile uğramam. ) kısmı hariç hepsine katılıyorum,ama Şampiyonluk giderse bu sitenin ne suçu var onu anlamadım.Kulübün ve takımlarımızın haklarını korumakta ACİZ ve pısırık Yönetimi suçlamak lazım eğer suçlayacaksak,FENERASYON ve diğer şerefsizlerde cabası
 
Yazdıklarının ( Eğer şuradan bu kupa çalınırsa ; ben bi daha bu siteye bile uğramam. ) kısmı hariç hepsine katılıyorum,ama Şampiyonluk giderse bu sitenin ne suçu var onu anlamadım.Kulübün ve takımlarımızın haklarını korumakta ACİZ ve pısırık Yönetimi suçlamak lazım eğer suçlayacaksak,FENERASYON ve diğer şerefsizlerde cabası

Siteyi suçlamıyorum ki . Alakası bile yok aslında sitenin. Sadece bu şubeye olan ilgimizi , sevgimizi yaşadığımız yer genel olarak bu site. Ve eğer ki hakettiklermiz masa başında çalınacaksa ; hiç gerek yok burada yazıp çizmemize , fikir paylaşımı yapmamıza ya da en basitinden zamanımızı burada geçirmemize. Neticede masa başı oyunlar insanı soğutuyor. Bunu demeye çalışmıştım fakat yanlış anlaşılmış sanırım.
 
Siteyi suçlamıyorum ki . Alakası bile yok aslında sitenin. Sadece bu şubeye olan ilgimizi , sevgimizi yaşadığımız yer genel olarak bu site. Ve eğer ki hakettiklermiz masa başında çalınacaksa ; hiç gerek yok burada yazıp çizmemize , fikir paylaşımı yapmamıza ya da en basitinden zamanımızı burada geçirmemize. Neticede masa başı oyunlar insanı soğutuyor. Bunu demeye çalışmıştım fakat yanlış anlaşılmış sanırım.

Yazdıklarınız elbette doğru,hepimiz bu durumdan muzdaribiz,masabaşı oyunlar ahlaksızlıklar,alçaklıklar spordan soğutuyorlar insanı yazdığınız gibi.Onlar azdıkça bizim yönetim susuyor,sustukça onlar azıyor, FENERASYON desen tam evlere şenlik,hooop deseler tamamen siyasetin boğazına kadar güdümündeler koltuk korkusundan seslerini çıkaramıyorlar nereye kadar varacak bu işler bilen varsa beri gelsin.
 
Youtube'a bağlanamayanlar için, 3. maçta olan rezillikler:

[video=vimeo;93475217]https://vimeo.com/93475217[/video]
[video=vimeo;93475121]https://vimeo.com/93475121[/video]
[video=vimeo;93474996]https://vimeo.com/93474996[/video]
 
Açıkçası maçı Gs Tv'den seyrederken Aziz Yıldırım'ın hakemlere hakaretlerinden, hakemlerin fb lehine bariz hatalarından ve edilen bariz küfürlerden dolayı çok sinirlendim. Aynı şahsın önceki gün voleybol maçında da federasyon başkanını çocuk gibi azarlaması, 3. maçı orada kazanmamıza izin vermezler görüşümü doğrular nitelikteydi. Bütün bu olağan durumlara rağmen yine de maça kötü başlamadık fakat 2. periyottan itibaren dağıldık. Ancak ben takımımızın bir reaksiyon gösterip geri geleceği yönünde umudumu son periyoda kadar kaybetmedim fakat farkı ne zaman tek hanelere indirsek gerek hakem hataları, Koç'un aldığı teknik faul ve oyuncuların acele atışları farkı kapatmamıza imkan vermedi. Üzülerek söylüyorum 4. maçtan da pek ümitli değilim. Ancak takımımızın kenetlenip orada şampiyon olmalarını her taraftar gibi ben de çok istiyorum. Ancak işimiz çok zor çünkü sadece rakip ile mücadele etmiyoruz. Yarın akşam Allah yardımcımız olsun ve oradan şampiyon olarak ayrılalım. Düşüncesi bile fena; olur da seri 2-2 olursa son maçta pozitif ivme kazanmış ve daha tecrübeli bir Fenerbahçe olacak ve kızlarımız moral olarak bir çöküş yaşayacak korkusunu da yaşamıyor değilim. İnşallah yarın akşam takımımız kararlı ve iyi bir oyun ile hak ettiği şampiyonluğu kazanır.
 
Maçı analiz etmek istersek farklı donelere ayrı ayrı ve bütünsel bakmak lazım. Öncelikle GS kadın basket takımı bazı eksikliklerini takım olma duygusunu maksimize ederek kapatmakta. Böyle deplasmanlarda da Savunma sertliği Motivasyon en önemli kazanma şartlarındandır. ÇArşamba günü oynanan bu maçta hakemler Sancho Zee ve Şebnem'e basit fauller çalarak onların faul problemine girmesini sağlamaktan ziyade savunmamızın yumuşamasına neden oldular. SAvunma yumuşayınca, bizim takım olmamızı sağlayan en önemli özellik ortadan kalktı ve motivasyonumuza tutunmaya çalıştık. Orada da açıkçası birden kahraman olma telaşına giren ALba'nın, erkenden yapılan gereksiz ve bir o derece garip atışları ile motivasyonumuzu yitirdik. Işıl'a oradaki maçlar için mental destek verilmeli. Evet hakemler maçı ilk periyotta bitirdi katılıyorum. Ondan sonra dengeyi sağlasalar bile (ki sağlamadılar) Bizim maç başı konsantrasyonumuzu ve sertliğimizi elimizden aldıktan sonra o sertliği tekrar kazanmamız oldukça zordu. Ve hakemlerin art niyetli bu tutumu kırılganlık yaratabilir ama yelkenleri suya indirmeyip dik durmakta fayda var.

Takımın ilk periyot oyununda da biraz savrukluk vardı. Savunmada evet hakemler sertleşmemize izin vermedi ama hücumlarda da biz klasik GS hücumları gibi sabretmek yerine bireysel tercihlere yöneldik. Bu esnada kaçan basit turnikeler de oldu. Bu kaçan basit atışlarımız bizde direk negatif etki yaratmadıysa bile FB'ye güç verdi. "Bu kez yeneceğiz evet" diye mental rahatlık sağladılar. Zaten o mental rahatlık sonrası CP23 atışlarını sokmaya başladı Matoviç pota altı sertliğine girip kendini yormadan uzaktan sokmaya başladı. İlk yarı aldıkları bu 15 sayılık avantajla başladıkları 2. yarı FB panik düğmesine basmaya başladı. Takımımız iştahlı başlamıştı. Matovicin uzak şutları girmiyordu artık çünkü pota altına girip boğuşmaktan yorulmuştu. Ama 3. periyot sonunda Angel'dan gelen bence mucize üçlük FB'ye direnç kazandırdı "evet bugün olcak yahu bu!" demeye başladılar. Ki o üçlük girmese 4. periyot FB için çok sıkıntılı kaos içinde gececekti.

O maçı artık analizine girmeye gerek yok. Burada bir karamsarlık var onu çözmedim yalnız:) Arkadaşlar maçın durumuna bakarsanız Matoviç ve Quanitra'nın 30 dk'dan fazla süre aldığını görürsünüz. Takımların son 6-7 dk yedek kadrolarını oynattığı birmaçta bu kadar süre almışlar. Neden Angel'i değil de bu iki ismi söylüyorum. Çünkü Matovic yaşlı Quanitra sakat. Ve bu oyuncular 2 günlük dinlenme sonrası bizim takımın uzunları kadar dinç gelemeyecekler parkeye.

FB serisinde bizim çekineceğimiz, Quanitra'nın ribauntlar konusundaki dominantlığı, Matoviç'in de dış şutlarının olması idi. Bu iki oyuncunun yorgunluğu maç ilerledikçe bize avantaj olacak Genç Kelsey ve Sancho'nun avantajları artacak. Üstelik bu uzunlar yoruldukça bizim yaşı itibarı ile vücut vücuda savaşa pek yanaşmayan ama uzaktan şuları ile etkili olan Nevriye için de avantaj teşkil edecektir.

Bu yüzden maça Kelyey-Sancho ikili uzunu ile çıkıp rakip uzunlarla göğüs göğüse çarpışıp oyunu sertleştirip onlar yorulmaya başlayınca Nevriye'yi oyuna sürüp vuruş yapacağız. Uzun zaman sonra 32-33 dk oynayan Kaptan ve 30dk'nın altında oynayan Zee maça ağırlığını koyacaktır. Nevriye'nin girdiği dakikalarda oyuna dahil olacak Alba'da fişi çeker.

Ben yarın şampiyon olacağımızı düşünüyorum. Bu kızlara güveniyorum. İlk maç için umudum yoktu bu yüzden maç önü bir yorum da yapmadım hiç bir yerde. Ama bu maçı kazanacağımıza eminim. Tek derdim maçı kazanacağımızın anlaşıldığı son periyot da çıkabilecek olaylara karşı alınması gereken önlemlerin tam alınıp alınmayacağı.

GS yönetiminin tam kadro orada olmasını geçtim ama Turgay Demirel'in kesinlikle salonda olması sağlanmalı ve en az 2 yöneticimiz yanında olmalı. Ve orada olurken bench arkasında değil protokol tribününde oturulmalı. Emniyetten salon dışı önlemler kadar salon için güvenliğin de arttırılması için ek destek istenmeli. Hatta gerekiyorsa oyuncu aileleri götürülmesin maça o davetiyelerle kulüp kızları koruyacak özel güvenlik götürsün oraya. Onlar otursun bench arkasına. Zaten hepi topu 30 davetiye veriyorlar. Varsın olmasın aileler

Bu gece o kupa orada kalkacak. Kaptanın ellerinde kalkacak. Biz bunun keyfini nasıl çıakrtacağız takımla nasıl kucaklaşacağız onu düşünelim:))


Not: Veysi Deniz Baskın baktım, sen yeni üye olmuşsun! çok ateşli gördüm seni. Sahaya dalarım falan!! ahahaha :p
 
Maçı analiz etmek istersek farklı donelere ayrı ayrı ve bütünsel bakmak lazım. Öncelikle GS kadın basket takımı bazı eksikliklerini takım olma duygusunu maksimize ederek kapatmakta. Böyle deplasmanlarda da Savunma sertliği Motivasyon en önemli kazanma şartlarındandır. ÇArşamba günü oynanan bu maçta hakemler Sancho Zee ve Şebnem'e basit fauller çalarak onların faul problemine girmesini sağlamaktan ziyade savunmamızın yumuşamasına neden oldular. SAvunma yumuşayınca, bizim takım olmamızı sağlayan en önemli özellik ortadan kalktı ve motivasyonumuza tutunmaya çalıştık. Orada da açıkçası birden kahraman olma telaşına giren ALba'nın, erkenden yapılan gereksiz ve bir o derece garip atışları ile motivasyonumuzu yitirdik. Işıl'a oradaki maçlar için mental destek verilmeli. Evet hakemler maçı ilk periyotta bitirdi katılıyorum. Ondan sonra dengeyi sağlasalar bile (ki sağlamadılar) Bizim maç başı konsantrasyonumuzu ve sertliğimizi elimizden aldıktan sonra o sertliği tekrar kazanmamız oldukça zordu. Ve hakemlerin art niyetli bu tutumu kırılganlık yaratabilir ama yelkenleri suya indirmeyip dik durmakta fayda var.

Takımın ilk periyot oyununda da biraz savrukluk vardı. Savunmada evet hakemler sertleşmemize izin vermedi ama hücumlarda da biz klasik GS hücumları gibi sabretmek yerine bireysel tercihlere yöneldik. Bu esnada kaçan basit turnikeler de oldu. Bu kaçan basit atışlarımız bizde direk negatif etki yaratmadıysa bile FB'ye güç verdi. "Bu kez yeneceğiz evet" diye mental rahatlık sağladılar. Zaten o mental rahatlık sonrası CP23 atışlarını sokmaya başladı Matoviç pota altı sertliğine girip kendini yormadan uzaktan sokmaya başladı. İlk yarı aldıkları bu 15 sayılık avantajla başladıkları 2. yarı FB panik düğmesine basmaya başladı. Takımımız iştahlı başlamıştı. Matovicin uzak şutları girmiyordu artık çünkü pota altına girip boğuşmaktan yorulmuştu. Ama 3. periyot sonunda Angel'dan gelen bence mucize üçlük FB'ye direnç kazandırdı "evet bugün olcak yahu bu!" demeye başladılar. Ki o üçlük girmese 4. periyot FB için çok sıkıntılı kaos içinde gececekti.

O maçı artık analizine girmeye gerek yok. Burada bir karamsarlık var onu çözmedim yalnız:) Arkadaşlar maçın durumuna bakarsanız Matoviç ve Quanitra'nın 30 dk'dan fazla süre aldığını görürsünüz. Takımların son 6-7 dk yedek kadrolarını oynattığı birmaçta bu kadar süre almışlar. Neden Angel'i değil de bu iki ismi söylüyorum. Çünkü Matovic yaşlı Quanitra sakat. Ve bu oyuncular 2 günlük dinlenme sonrası bizim takımın uzunları kadar dinç gelemeyecekler parkeye.

FB serisinde bizim çekineceğimiz, Quanitra'nın ribauntlar konusundaki dominantlığı, Matoviç'in de dış şutlarının olması idi. Bu iki oyuncunun yorgunluğu maç ilerledikçe bize avantaj olacak Genç Kelsey ve Sancho'nun avantajları artacak. Üstelik bu uzunlar yoruldukça bizim yaşı itibarı ile vücut vücuda savaşa pek yanaşmayan ama uzaktan şuları ile etkili olan Nevriye için de avantaj teşkil edecektir.

Bu yüzden maça Kelyey-Sancho ikili uzunu ile çıkıp rakip uzunlarla göğüs göğüse çarpışıp oyunu sertleştirip onlar yorulmaya başlayınca Nevriye'yi oyuna sürüp vuruş yapacağız. Uzun zaman sonra 32-33 dk oynayan Kaptan ve 30dk'nın altında oynayan Zee maça ağırlığını koyacaktır. Nevriye'nin girdiği dakikalarda oyuna dahil olacak Alba'da fişi çeker.

Ben yarın şampiyon olacağımızı düşünüyorum. Bu kızlara güveniyorum. İlk maç için umudum yoktu bu yüzden maç önü bir yorum da yapmadım hiç bir yerde. Ama bu maçı kazanacağımıza eminim. Tek derdim maçı kazanacağımızın anlaşıldığı son periyot da çıkabilecek olaylara karşı alınması gereken önlemlerin tam alınıp alınmayacağı.

GS yönetiminin tam kadro orada olmasını geçtim ama Turgay Demirel'in kesinlikle salonda olması sağlanmalı ve en az 2 yöneticimiz yanında olmalı. Ve orada olurken bench arkasında değil protokol tribününde oturulmalı. Emniyetten salon dışı önlemler kadar salon için güvenliğin de arttırılması için ek destek istenmeli. Hatta gerekiyorsa oyuncu aileleri götürülmesin maça o davetiyelerle kulüp kızları koruyacak özel güvenlik götürsün oraya. Onlar otursun bench arkasına. Zaten hepi topu 30 davetiye veriyorlar. Varsın olmasın aileler

Bu gece o kupa orada kalkacak. Kaptanın ellerinde kalkacak. Biz bunun keyfini nasıl çıakrtacağız takımla nasıl kucaklaşacağız onu düşünelim:))


Not: Veysi Deniz Baskın baktım, sen yeni üye olmuşsun! çok ateşli gördüm seni. Sahaya dalarım falan!! ahahaha :p

Bu yazının altına İMZAMI atarım, Bir çoğumuzun aklına gelmeyen mantıklı ve sakin düşünceler, lakin yazılanları ciddiye alacak ve uygulayacak yada bunları düşünecek ne yönetimimiz var nede üzerine düşeni yapmasını beklediğimiz FEDERASYON bozuntusu,iki taraftanda fazla umudum yok işte bu nedenle karşı taraf alabildiğine azdıkça azıyor.Heleki kendi kulüp yönetimimize çok kızıyorum,ortada kazanılmış BAŞARI olmasına rağmen, haksızlığa ve ahlaksızlığa maruz kalan takımımızı yalnız bırakıyorlar buna çok kızıyorum.Bu yönetici bozuntuları bu başarıları bile hak etmiyorlar,karşı tarafın yaptıklarına karşı bir yönetim bu kadarmı ACİZ ve PISIRIK kalır bunun İZAHI yok ARKADAŞLAR. Gerekirse taraftar üzerinden FEDERASYON,a uyarı yap gözdağı ver kim ne diyebiilecek ? Sustukça azıyorlar artık Centilmenliği kimse takmıyor anladıkları dilden konuşmak lazım yanlışmıyım ?
 

Üst