Türkiye Kupası | Galatasaray 56-71 Fenerbahçe

Kazanmayı zaten beklemiyordum ama Allah rızası için biraz adam gibi basketbol oynamaya çalışalım ya. Oyuncular sadece at gibi koşuyor böyle oyun mu olur?
 
Işıl ve Jefferson kötü olunca böyle maçlarda hiç şansımız kalmıyor. Koç konusuna girmek istemiyorum sinir bozucu durum artık.
 
Tek maç diyorsun, bir umut belki sürpriz yaparlar da seviniriz diyorsun ama bırak kazanmayı oyun namına sahada en ufak bir belirti bile göremiyorsun. Sahada ne yaptığını bilmeyen, herhangi bir oyun planı olmayan garip bir oyuncu topluluğu ve onları bizim gibi izleyen bir hoca. Ne diyeyim resmen iflas etmiş durumda bu şube.
 
Formda Mersin'e veya Çukurova'ya elensek üzülmem de bunları yenebilirdik ya. Efe Güven böyle maçlarda bir fark koymayacaksa takımın başında durmasının bir anlamı yok bence.
 
Skordan bağımsız Efe Güven'e sormak istediğim bazı şeyler var;

İnci Güçlü ilk beş başlayıp çıktıktan sonra neden bir daha girmedi oyuna?
Sinem Ataş'ı neden maçın son bölümüne kadar unuttu bu kadar arayış içindeyken?
Fenerbahçe özellikle ilk yarı boş üçlükler bulurken nasıl bir savunma anlayışı içindeydik?
Hücumda Işıl Alben ve Moriah jefferson'un topa yön vermeye çalışması haricinde ne gibi planlar hazırladık rakibimize karşı?

Neredeyse sezon bitti bu takım savunma ve hücumda ne oynuyor? Neden bir tane oyuncumuz bile üstüne koyamadı sezon başından bu yana?

Saygılar.

Sezon başından beri zaten istikrarsız olan Fenerbahçe kadın basketbol takımı, son 15 günde çöküşte dibi yaşadı, Carolo ve Riga gibi kendisinden çok daha düşük bütçeli, muhtemelen bütçeleri bizim ayarımızda anca olan bu 2 takıma yenilip saha avantajını kaybetti F8'de. Ligde Mersin'e çok rahat skorla yenildi hafta sonu, bu takıma karşı nasılsa maçı kaybederiz diye bir 5'le ve inanç ile maça başlamanın açıklaması yok, yenilebilirsin rakibine ama ayıptır 5 dakikada bitmesin maç şu rezillere karşı. Metin Bey'in sorduğu soruların ötesinde bir sorum olmayacak, özellikle sezon başından beri takımın neyi geliştirdiğini öğrenmek isterim cevaplayabilecek biri varsa.
 
Maç ile alakalı söyleyeceğim çok şey var ancak bunları söylediğimiz zaman ceza alıyoruz. Ceza alacağımdan dolayı çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Daha önce de söylemiştim, burası insan yetiştirme yeri değil. Çok ciddi bir organizasyon burası. Burada insanların hayatları var, insanlar mücadele ediyorlar. Biraz daha dikkatli bir şekilde insanları seçersek daha dikkatli ve daha güzel müsabakalar olur diye düşünüyorum

Tam bir rezil açıklama Efe Güven'den! Peki Galatasaray koç yetiştirme yeri mi sana katlanıyoruz biz???
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Sevgili dostlar, hepiniz gibi benim de yüreğim kan ağlıyor; ancak sadece üzülmekle bir şeyler elde edilemez. Her şeyden önce bu şubenin durumunu iyi analiz etmek gerekir. İspanyol takımına farklı yenilip de, içeride turu getirecek farkı yakaladığımız ve bizi bekleyen rakip belliyken, maçın hemen sonrasında, GS Basketbol Şubesi'nden sorumlu bir yöneticinin basına verdiği demeç aynen şöyleydi: "Takımımızı kutluyorum. Bir sonraki rakip bundan daha kolaymış; ancak, sonrasını bilemem." Bakarmısınız, bir yönetici, takımının geleceğinden kuşkulu. Evet sayın dostlar, kendi yönetimimizin, kendi takımımızın geleceği ile ilgili tasarrufu, ümit var değil; ya da en azından belirsiz... Şimdi soruyorum size; böylesine amaçsız, vizyonsuz bir takımda, ne gibi bir gelişme bekliyorsunuz? Oyuncular, koç ya da tüm staff, bu hedefsizlik içinde, azami gayret içine girip, kendilerini geliştirmek adına pozitif bir aksiyonda bulunurlar mı? Maalesef Galatasaray'ın bu şubesi, "bitse de gitsek" ruh halindeki vasat bir takıma evrildi. Ve bu halet-i ruhiye içerisinde, ne Moriah ve Işıl'dan istenen performans alınabilir, ne koçundan takımı ateşleyecek teknik beceri ve takıma moral destek vermesi istenebilir; ne genç oyuncuların kendilerini geliştirmesi,, ne de malzemecisinden kusursuz bir geri hizmet beklenebilir! Uzun lâfın kısası; "BALIK BAŞTAN KOKAR"...!!!
 
Tamamen yabancıların üzerine kurulu bir takımız.Yerli oyunculardan gelen katkı çok az.Şu takımda Işıl harici bir tek Alperi'ye güveniyorum.Alperide çıkıp her maç bu derece katkı veremez.Yabancılar kötü maç çıkarıncada hezimete uğruyoruz.
Bunun yanındada koçun saçma sapan oyuncu tercihleri zaten bizi geride başlatıyor maça.

Yerlilere bakınca İrem Naz topu eline alıyor hemen paniğe kapılıyor,aman Allah'ım Işıl nerede Jefferson nerede Farhiya nerede diye bakınıyor.Son saniye elinde top kalmışsada yalandan topu çembere atıyor.
Eda Şahin desen o da aynı.Her şeyden öte özgüvenleri yok.
İnci'yi anlatmaya gerek yok bir o potaya bir diğer potaya koşmaktan başka bir şey yapmıyor.
Sinem Ataş desen arada şansa üçlük atıyor o kadar.

Rakip takımda birçok yerli opsiyonu var biz hala İrem Nazdan medet umuyoruz.Tamam kötü koçumuz var,yabancı oyuncuların kaliteside orta seviyede.Ama neden iyi yerli oyuncularımız yok ?
 
Ligde Botas’ı yendigimiz mactan sonra Loyd ayrıldı ve sürekli oyunlarını geliştirip doğru oynamaya başladılar. Bugün de yenilgisiz Çukurova'yı eleyip finale kaldılar. Biz hala bütçe edebiyatı yapmaya devam edelim.
 

Üst