Türkiye'de Kadın Basketbolu ve Galatasaray

Ben bir takımla birleşmeye karşı değilim aslında, kaynak gelecekse eğer neden olmasın, sadece başka şehire taşınmasına karşıydım, evet Galatasaray Türkiye'nin takımı ama İstanbulda kalmasını istiyordum, neyse ki taşınmadı.

Taraftarın ilgisizliğinden yakınılıyor, evet maalesef ilgi çok az, şampiyon olamamanın da etkisi var. Eğer olabilme imkanı varsa şu yöntem yapılsa, ev sahibi olduğumuz haftalarda, bir maç İstanbul'da ise diğer maç Bursa'da olsun, yine bir maç İstanbul'da, diğer maç İzmir'de olsun. Kadın basket takımlarının olmadığı illerde olsun, hem İstanbuldaki taraftar özler takımı, hem hiç canlı izleyemeyen taraftarımız izler takımlarını ama bu biraz hayal gibi :)

Bende Anadolu da ki Galatasaraylılardanım ama takımımız İstanbul da kurulmuş ve tüzüğümüzde de bu yazıyor değiştirilemez diye.Bence de İstanbul da kalmalı takım.

Dediğiniz gibi iç saha maçlarının başka şehirlerde oynanması pek olası değil gibi.Ama zaten deplasman maçlarımız da Anadolu da ki taraftarlarımız gerekli desteği veriyor genelde.

Bence kulübün branşa gerekli değeri verip,İstanbul da ki taraftarlarımızı yönlendirmesi lazım.Yani taraftar potansiyelimizin en çok olduğu(tahminim 5-6 milyon) İstanbul da maçlara ilginin bu kadar az olması düşündürücü.Bunun için çalışma yapılması lazım kulüpten ama nerde!
 
Fenerbahçe gibi Ülker sermayesiyle devam edip, kendi salonlarına Ülker şampiyonluklarının flamaları asılacağına orta seviye bütçeli bir takımı takip etmeyi yeğlerim.

Neyse ki, vazgeçilmiş ya da reddedilmiş her neyse.
 
Fenerbahçe gibi Ülker sermayesiyle devam edip, kendi salonlarına Ülker şampiyonluklarının flamaları asılacağına orta seviye bütçeli bir takımı takip etmeyi yeğlerim.

Neyse ki, vazgeçilmiş ya da reddedilmiş her neyse.

Böyle salakça şeylerle ugrasacaklarina takıma sponsor bulmaya çalışsalar daha hayırlısı olur bence
 
Yönetim amatör şubeleri her yönüyle (ekonomik vs.) ele alıp en doğru kararı vermeye çalışacaktır. Ben bu konuda yönetime güvenilmesi taraftarıyım.
 
Bu işi beceremiyorlarsa gitsinler kardeşim. Ne demek yol ayrımı. Galatasaray ''SPOR KULÜBÜ''dür,''Futbol Kulübü'' değil.

Şimdi iki şubede küçülmeye gidilmesi bizim ne spor kulübü olmamıza engel olur ne de futbol kulübü yapar. Bunda bir hem fikir olalım.

Erkek voleybol da yapılmak istenileni anlayamadım. Küçülme desem değil saçma bir şey.

Kadım basketbola gelince beklemekte yarar var. Bu seneden daha düşük bütçe ile taş gibi bir takım kurulabilir. Yeterki Ekrem hocaya güvenilsin.
 
Herkes kadın basketbol ve erkek voleybolda küçüldüğümüzü yazıyor ama forumun twitter hesabında ise

"Basketbol şubesinde küçülmeye gidildiği şeklinde çıkan haberler doğru değildir. Yeni sponsorlar ile bütçenin daha büyümesi için çalışılıyor."

Yazıyor.. Bu belirsizlik çok can sıkıcı.
 
Muhteşem çözümler bulmuşlar. Bu çözümleri bulmak için bu kadar okuyup etmeye şuralarda yönetici olmaya gerek yok. Ortalama zekaya sahip herkes bütçeyi kısalım der. Mesele büyüyerek zordan çıkmak. Adnan Öztürk bu kafayla Arcelor-Mittal'de yönetici nasıl olmuş merak ediyorum? Çözüm "okullar olmasa maarif'i ne güzel idare ederiz" basitliğinde.
 
Herkes kadın basketbol ve erkek voleybolda küçüldüğümüzü yazıyor ama forumun twitter hesabında ise

"Basketbol şubesinde küçülmeye gidildiği şeklinde çıkan haberler doğru değildir. Yeni sponsorlar ile bütçenin daha büyümesi için çalışılıyor."

Yazıyor.. Bu belirsizlik çok can sıkıcı

Erkek Voleybolda küçülmeye gideceğimiz doğru, en çok zarar eden şube, 2011'de sponsor olmasına rağmen -6 milyon TL'de idi zarar 2012'de 7-8 milyonu bulmuştur zarar..

Kız Baskette ise uzun süredir bir sponsordan bahsediliyor, ne derece doğrudur bekleyip göreceğiz..
 
Sayın Başkan Ünal Aysal sıklıkla bahsettiği kurumsallaşma ve başarı kriterleri içinde Bülent Tulun ve Murat Özyer'i nereye koyuyor merak içindeyim, Derya kaptana Sevgi ve Saygımız sonsuz ama MÖ'yü artık çekmek zorunda değiliz..

gsvoleybol'da saolsun şube menajeri her sorumuza hatta çok ağır eleştirilerimize bile cevap verirken basketbol şubesinde görevli şahıslar dut yemiş bülbül gibi..
 
Herkes kadın basketbol ve erkek voleybolda küçüldüğümüzü yazıyor ama forumun twitter hesabında ise

"Basketbol şubesinde küçülmeye gidildiği şeklinde çıkan haberler doğru değildir. Yeni sponsorlar ile bütçenin daha büyümesi için çalışılıyor."

Yazıyor.. Bu belirsizlik çok can sıkıcı.


Karamsarlık yaratmak ya da Mahmuti konusunu gündeme taşımak değil amacım ancak Başkan'ın geçen seneki açıklaması ve hala resmi sitede duran şu haberden sonra ben hiçbir açıklamaya itibar edemem.
 
Kadın basketbolda yatırım azalmasın derken futbola laf çakmak gibi bir hataya düşmeyelim lütfen.Oradaki doğru,buradaki yanlış.İletişim anlamında hayatımda gördüğüm en kötü kalıplardan biri bu.
 
Başkanın konuşmalarına göre (32. Gün'deki) makul bir yol arayacağı izlenimine kapıldım. Bence çözüm bulunamazsa küçülmeye gitmek yerine bu senekine yakın bir politikayla devam edebilir. Maddi kaynak yaratmaya çalışıyorlar muhtemelen. Ama başarısızlığı göze alacağını zannetmiyorum.
 
Başkan amatör şubelerle ilgili sorulan soruya verdiği cevabında küçülme vb.. birşeyden bahsetmedi.Aksine bu şubelerin çok önemli olduğunu her zaman başa oynamaları gerektiğini söyledi.
 
Küçülmeye gidilmiyorsa bu haberler neden sızdırılıyor.Haberi yapan Kadir Çetinçalı kulübe çok yakın bir isim ,belli ki başkanı yönlendirenler bu haberi bilerek sızdırdı.Kamera önünde başka kapalı kapılar arkasında başka konuşuyorlar.Yöneticilerin görevi sponsor bulmak,kaynak yaratmak yoksa bende gider yönetilik yaparım.Seçim oldumu yönetici olmak için kırk takla atıyorlar ama iş elini taşın altına koymaya geldimi kimse ortada yok.Maalesef başkanın etrafındaki bazı kişiler onu yanlış yönlendiryor.Bir yönetici yakında "okullar olmasa şu Maarif'i ne güzel yönetirdik" tarzında birşey söylerse hiç şaşırmam.
 
Tabiki kadın basketbol ve futbolun ekonomisini kıyaslamak doğru değil. Ancak bir taraf güllük gülistanlık iken, diğer taraftar 25 bin dolara, 250 bin dolara oyuncu kaçıyorsa, kulübe para ödeyin diye ihtar geliyorsa, burda bir boşluk ve yönetimsel bir sorun var demektir. Öte yandan, başkanın bu konuda yönlendirildiğini düşünenlerden biri benim. Paranın olduğu çok açık. Ancak olaylar yaşanırken, bu başkana nasıl anlatılıyor o konuyu bir türlü anlamadım. Oyunucunun ihtar çektiğini başkan sonradan öğreniyorsa, vay halimize.. Oyuncu gidiyor, 1 hatalık bir krizden sonra para yatıyor. 1 haftada maden bulmadığımıza göre, var olan parayı kullandık. O var olan parayı önceden kullansaydık da, oyuncu kaçmasaydı demeden duramıyor insan.
 

Üst