Eurohoops: Asistan koçluk ve başantrenörlük arasında ne gibi farklar vardı?
Yakup Sekizkök: Benim adıma çok büyük bir fark vardı diyemem zira ben işimi her zaman %100 benimseyerek yapan bir insanım. O mesuliyeti hep üzerimde hissederim. Yani bu ikinci veya üçüncü asistan koç olsam da öyledir. Ekibin başarıya ulaşması için %100’ümü her zaman veririm. Oyuncuları da motive etmek, hazırlamak için her şeyi yaparım.
‘Koç söylesin ben yaparım, bir şey yapmazsa da işimize bakarız’ tarzında memur zihniyetiyle hiç çalışmadım.
Dolayısıyla benim için büyük bir fark yok ama oyuncular açısından fark olabilir. Asistan koçlar ağabey ya da yaş durumuna göre arkadaş gibi olabiliyor ama başantrenörlerde o ilişki biraz daha sertleşebiliyor. Belki benimle daha önce çalışan oyuncular açısından benim statümün değişmesi olması bir değişiklik gösterebilir. Ancak dediğim gibi ben asistan koçken nasıl işime bakıyorsam, hazırlanıyorsam; kadro yapısı, antrenman, kulüp içi ilişkiler vs. aynı şekilde devam ediyor.
Eurohoops: Darüşşafaka’da belki istediğiniz kadroyu kurmuştunuz ancak bütçesel problemler yaşandı. Galatasaray’da ise belki de sizin sisteminize tam olarak oturmayan oyuncular derken şimdi yeni bir kadro kuruldu. Bu kurulan kadro içinize sindi mi?
Yakup Sekizkök: Elimizdeki imkanlar dahilinde oluşturulabilecek en iyi kadroyu kurduğumuzu düşünüyorum.
Yakup Sekizkök : Geçen yıl uzunlarda savunma ve ribaund tarafında sıkıntılar yaşamıştık. Bu noktaya iki önemli ekleme yaptık ki elimizde Samet Geyik de var. Angel Delgado ve Ebuka Izundu bize bu noktada destek olacaklar.
Bunun dışında yaratıcı, topa yön veren oyuncuların olduğu kendine ve takım arkadaşlarına sayı imkanı yaratabilen oyuncuların olduğu bir takım yaratmaya çalıştık. Elimizde bu becerilere sahip yerli oyuncu olarak Buğrahan Tuncer vardı. Onun yanına Almanya’da çok iyi sezon geçiren Otis Livingston geldi, ligimizi iyi tanıyan David Efianayi ve James Palmer da eklendi. Kadroyu bu bakış açısıyla, bu hedeflerle kurmaya çalıştık. En sonunda Will Cummings’in de gelmesi çok ciddi bir tecrübe de getirmiş oldu.
Yakup Sekizkök : Geçen yıl Darüşşafaka’daki planın benzerini biraz daha iddialı oyuncularla yapmaya çalıştık. Sezona 2-3 haftamız var. Antrenmanlarda da maçlarda da inişli-çıkışlı dönemlerimiz oluyor. Genç oyuncularımızı da görme imkanımız oluyor. Hazırlık maçlarında onlara da rol verebiliyoruz ki kısa rotasyonunda yer alan gençlerimize ihtiyacımız var, çünkü Buğrahan Tuncer ve
Göksenin Köksal‘ın ilk haftalarda cezaları var. Onları da ilk haftaya hazırlamaya çalışıyoruz. Genç oyunculara da iyi tecrübe oluyor. Tabii üst üste hazırlık maçı yapmak yorucu oluyor çünkü dinlenmeden bir gün arayla üst üste çok maç yaptık ama hedefimiz önce bütünü oluşturmak. Daha sonra ise detaylara girerek araları inşa etmek. Şu anda bu düzende devam ediyoruz. Yorgunluk var ama çıkışa geçeceğimiz tarihleri hesaplayarak dinlenmeyi, toparlanmayı da yapacağız. En azından sahamızda seyircimizle birlikte oynayacağımız Panathinakos maçına kadar tempolu, yoğun antrenmanlar devam edecek .
Yakup Sekizkök: Evet. Geçen yıl dediğiniz gibi zorlanmıştık. Dee Bost dışında Corey Walden da dikine potaya gidebilme beceresine sahipti ancak sakatlık sonrasında son iki ay bize faydalı olamadı. Sahada faydalı çok istedi, çok çalıştı ama olmadı. Elimizde sadece Dee Bost kalmıştı ki o da 6-7 maç çok iyi oynadıktan sonra düşüşe geçti. Switch savunmaya atak edebilecek oyuncumuz kalmadı.
Tabii switch’e atak etmenin tek yolu kısalar değil. Bunu uzunlarla da yapabilirsiniz ama alçak posttan hücum eden uzunumuz da yoktu. 4 numaradan sadece Sadık Emir Kabaca ile Samet Geyik’i eşleşmeler uygun olunca kullanabiliyorduk. Sizin de dediğiniz gibi bu yıl Otis Livingston, David Efinayi, James Palmer, Will Cummings çok net dikine çembere gidebilen oyuncular. Sadece uzunu yakalayınca bunu yapan değil, o savunmanın ilk sırasını, kendi eşlemelerini de ekarte edebilen, çembere gidip atış bulabilen veya takım arkadaşlarına pozisyon yarabilen oyuncular. Her çeşit savunmaya karşı hücum edebilecek silahlarımız olmalıydı ve buna göre kadro yaptık. Tabii ki herkesin iyi-kötü günü olacaktır, her maçı kazanamazsınız ama Galatasaray olarak her maçı kazanmak üzere hazırlanıp sahada yer alacağız.
Eurohoops: Darüşşafaka’da belki istediğiniz kadroyu kurmuştunuz ancak bütçesel problemler yaşandı. Galatasaray’da ise belki de sizin sisteminize tam olarak oturmayan oyuncular derken şimdi yeni bir kadro kuruldu. Bu kurulan kadro içinize sindi mi?
Yakup Sekizkök: Elimizdeki imkanlar dahilinde oluşturulabilecek en iyi kadroyu kurduğumuzu düşünüyorum. Geçen yıl uzunlarda savunma ve ribaund tarafında sıkıntılar yaşamıştık. Bu noktaya iki önemli ekleme yaptık ki elimizde Samet Geyik de var. Angel Delgado ve Ebuka Izundu bize bu noktada destek olacaklar.
Bunun dışında yaratıcı, topa yön veren oyuncuların olduğu kendine ve takım arkadaşlarına sayı imkanı yaratabilen oyuncuların olduğu bir takım yaratmaya çalıştık. Elimizde bu becerilere sahip yerli oyuncu olarak Buğrahan Tuncer vardı. Onun yanına Almanya’da çok iyi sezon geçiren Otis Livingston geldi, ligimizi iyi tanıyan David Efianayi ve James Palmer da eklendi. Kadroyu bu bakış açısıyla, bu hedeflerle kurmaya çalıştık. En sonunda Will Cummings’in de gelmesi çok ciddi bir tecrübe de getirmiş oldu.
Geçen yıl Darüşşafaka’daki planın benzerini biraz daha iddialı oyuncularla yapmaya çalıştık. Sezona 2-3 haftamız var. Antrenmanlarda da maçlarda da inişli-çıkışlı dönemlerimiz oluyor. Genç oyuncularımızı da görme imkanımız oluyor. Hazırlık maçlarında onlara da rol verebiliyoruz ki kısa rotasyonunda yer alan gençlerimize ihtiyacımız var, çünkü Buğrahan Tuncer ve
Göksenin Köksal‘ın ilk haftalarda cezaları var. Onları da ilk haftaya hazırlamaya çalışıyoruz. Genç oyunculara da iyi tecrübe oluyor. Tabii üst üste hazırlık maçı yapmak yorucu oluyor çünkü dinlenmeden bir gün arayla üst üste çok maç yaptık ama hedefimiz önce bütünü oluşturmak. Daha sonra ise detaylara girerek araları inşa etmek. Şu anda bu düzende devam ediyoruz. Yorgunluk var ama çıkışa geçeceğimiz tarihleri hesaplayarak dinlenmeyi, toparlanmayı da yapacağız. En azından sahamızda seyircimizle birlikte oynayacağımız Panathinakos maçına kadar tempolu, yoğun antrenmanlar devam edecek.
Eurohoops: Geçen sezon sonlarına doğru -Karşıyaka serisi de dahil olmak üzere- rakibin switch savunması sonrasında Galatasaray hücumlarında bazen problem yaşanıyordu. Kısaların birebir kabiliyetlerini düşününce siz, rakipler switch yaparken ikinci kez düşünsün mantığıyla da hareket ederek bir takım kurdunuz gibi.
Yakup Sekizkök: Evet. Geçen yıl dediğiniz gibi zorlanmıştık. Dee Bost dışında Corey Walden da dikine potaya gidebilme beceresine sahipti ancak sakatlık sonrasında son iki ay bize faydalı olamadı. Sahada faydalı çok istedi, çok çalıştı ama olmadı. Elimizde sadece Dee Bost kalmıştı ki o da 6-7 maç çok iyi oynadıktan sonra düşüşe geçti. Switch savunmaya atak edebilecek oyuncumuz kalmadı.
Tabii switch’e atak etmenin tek yolu kısalar değil. Bunu uzunlarla da yapabilirsiniz ama alçak posttan hücum eden uzunumuz da yoktu. 4 numaradan sadece Sadık Emir Kabaca ile Samet Geyik’i eşleşmeler uygun olunca kullanabiliyorduk. Sizin de dediğiniz gibi bu yıl Otis Livingston, David Efinayi, James Palmer, Will Cummings çok net dikine çembere gidebilen oyuncular. Sadece uzunu yakalayınca bunu yapan değil, o savunmanın ilk sırasını, kendi eşlemelerini de ekarte edebilen, çembere gidip atış bulabilen veya takım arkadaşlarına pozisyon yarabilen oyuncular. Her çeşit savunmaya karşı hücum edebilecek silahlarımız olmalıydı ve buna göre kadro yaptık. Tabii ki herkesin iyi-kötü günü olacaktır, her maçı kazanamazsınız ama Galatasaray olarak her maçı kazanmak üzere hazırlanıp sahada yer alacağız.
Eurohoops: Bildiğim kadarıyla siz Otis Livingston’ı Darüşşafaka’ya da istemiştiniz. Transfer daha erken bitmiş olmasına rağmen resmiyet kazanan son isimlerdendi. Onun transfer hikayesini anlatabilir misiniz?
Yakup Sekizkök: Biz, Otis Livingston ile sezon devam ederken anlaşmıştık. Takımı yönetebilecek, hücumlara yön verecek ve kendi skor potansiyeli olan bir oyuncu istiyorduk. Otis Livingston da bir numaramızdı. Ben sezon ortası göreve geldiğimde de bir guard eklemesi düşünmüştük ama Otis Livingston’ı takımından çıkaramadık. Daha sonra sezon bitmeden Nisan ayının ortalarında kendisiyle görüştük ve anlaştık fakat sonra bir sıkıntı olunca araya 1-1.5 ay girdi ve Haziran ayında yeniden anlaştık.
Otis’in sözleşmesindeki bazı detaylar nedeniyle açıklamamız uzun sürdü. En başından beri bize gelecek şekildeydi. Küçük bir sakatlığı vardı. Biz de sözlü olarak anlaşma sağladığımız günden beri sakatlığı ve tedavisiyle ilgili destek olduk, onunla irtibatta olduk. Şu anda da kendisi hem kulüpten hem takım arkadaşlarından çok memnun. Şehre biraz alışacaklar. İstanbul’da çok olamamıştık. İtalya’ya gittik, oradan Antalya’ya gittik. İnşallah düzene, şehre alışırlarsa ve sonunda da taraftarlarımızla birlikte kendi performansını yukarıya çekecektir.
Eurohoops: Yabancı rotasyonu tamamen değişti. Kısa rotasyonuna yapılan hamleler dikkat çekiciydi. Uzun rotasyonunda ise transferi çok konuşulan bir isim var: Angel Delgado. David McCormack’in de sözleşmesi vardı kulüp opsiyonlu. Angel Delgado-David McCormack değişimininin sebebi, Delgado’dan beklentilerinizi duyabilir miyiz?
Yakup Sekizkök: David McCormack çok yetenekli bir oyuncu. Zaten Darüşşafaka’da da beraber çalışmıştık. Hücum potansiyeli olan, orta mesafe şutu olan, pick and roll oynayabilen bir oyuncu. Ancak savunmayla ilgili bazı zaafları var. Bunlar çalışmayla ilerletilebilecek şeyler ama tamamen halledilebilecek şeyler değil. Çünkü çok uzun bacakları var ve bu ona hücumda avantaj sağlasa da savunma işini zorlaştırıyor.
O, çok istekli ve kararlı şekilde çalıştı. Bazı maçlarda istediğimizi yaptı ama orta ve uzun vadede biz biraz daha savunma ribaundunu alabilen, ikili hücum savunmasını iyi yapabilen bir oyuncu almayı tercih ettik. Hücum tarafında pick and roll hücumunu Angel Delgado da oynayabiliyor. Aynı şekilde Izundu da hem savunma hem hücumda bunu yapabiliyor. Tabi Angel Delgado’nun bir artısı da iki yıldır ligimizin en iyi ribaundçusu. Belki sezon sonunda ribaund kralı olmamış olabilir ama iki çemberi de domine eden, savunmada ribaundlarını toplayan, hücumda da ikinci şans ribaundlarıyla takım arkadaşlarını besleyen bir oyuncu. David McCormack de iyi bir hücum ribaundçuydu ama savunma tarafında Delgado belki tecrübesinin de verdiği artıyla 1-2 adım önde olduğunu söyleyebilirim.
Bizim değişimdeki temel olarak sebebimiz buydu. David McCormack’ten karakter olarak da çalışma olarak da çok memnundum. Ancak kadro yapımızda iki farklı oyuncu aramıştık. Biri çok atlet, pick and roll ile öne çıkabilen Izundu gibi bir oyuncuydu. Diğeri de ribaundları domine edebilecek ana oyuncuydu. Aradığımız bütçelerde de bu oyuncuları yakaladığımız için de bu şekilde ilerledik.
Eurohoops: Biraz hazırlık maçlarından da bahsedelim istiyorum. Hazırlık maçlarında takımda en beğendiğiniz nokta ve biraz daha ağırlık vermemiz gerekiyor dediğiniz noktalar neler oldu?
Yakup Sekizkök: En beğendiğim nokta iddialı olur çünkü takım halinde her alanda gelişmemiz gereken noktalar var. Hiçbir konuda kendimizi tatmin etmiyoruz. Ancak iki pota arasında savunmadan hücuma, hücumdan savunmaya geçişlerin önümüzdeki 1 haftada daha iyi olabileceğini düşünüyorum. Çünkü İtalya’daki dönemin ikinci yarısından itibaren bacaklar gitmemeye başladı. Tempomuz istediğimiz seviyede değil. Çok iyi antrenman yapıyoruz ama istediğimiz noktada değiliz. Biraz daha sabırlı olmamız lazım.
Tabii burada şiddeti de iyi ayarlamak lazım çünkü daha fazla yüklenmede sakatlıklar da olabilir. Bunun Buğrahan’ın biraz daha uzun, Will Cummings ve
Göksenin Köksal‘ın da 2-3 gün idmandan uzak kalması gereken da ufak uyarlarını da gördük. Fakat biz
Panathinaikos maçına kadar bu yüklenmeye devam edeceğiz, sezon planımızda bu var. Hazırlık maçlarında, işin savunma tarafında istediğimiz ribaund dominant performansı göremedik. Benim yine de bir endişem yok. Hem Izundu hem Delgado geçmiş takımlarında bu alanda iddialı performanslarını ortaya koymuş isimler. Bunun dışında uzun rotasyonumuzda Samet Geyik her iki pozisyonda oynayabiliyor. O, orada aldığı rolde bizi memnun ediyor. Sadık Emir Kabaca’dan ciddi beklentimiz var. 4 numaraya baktığınızda bizim ilk 5 oyuncumuz Sadık. Biz bütün planı buna göre yaptık. Geçen yıl da dönem dönem iniş çıkışları oldu. Bu yıl o istikrarı daha yukarıya taşımasını ve o pozisyon için yükü çekmesini bekliyoruz. Bu pozisyon için diğer oyuncularımız Roberts Blumbergs var ve Samet Geyik o pozisyonda oynayabiliyor. Roberts Blumbergs’i biz Sadık Emir Kabaca’nın buradaki rolünü düşünerek tamamlayıcı rolde aldık. Tabii ki formayı kim hak ederse o kapar. Bunları sadece kafamızdaki plana göre söylüyorum. Karahan Efeoğlu da burada kendine süre çıkarabilir. Bu pozisyon için biraz daha işin savunma tarafında ribaund ve switch savunması sonrasında guardların önündeki direnç, birebir savunma bekliyoruz.
Eurohoops: Darüşşafaka’da belki istediğiniz kadroyu kurmuştunuz ancak bütçesel problemler yaşandı. Galatasaray’da ise belki de sizin sisteminize tam olarak oturmayan oyuncular derken şimdi yeni bir kadro kuruldu. Bu kurulan kadro içinize sindi mi?
Yakup Sekizkök: Elimizdeki imkanlar dahilinde oluşturulabilecek en iyi kadroyu kurduğumuzu düşünüyorum. Geçen yıl uzunlarda savunma ve ribaund tarafında sıkıntılar yaşamıştık. Bu noktaya iki önemli ekleme yaptık ki elimizde Samet Geyik de var. Angel Delgado ve Ebuka Izundu bize bu noktada destek olacaklar.
Bunun dışında yaratıcı, topa yön veren oyuncuların olduğu kendine ve takım arkadaşlarına sayı imkanı yaratabilen oyuncuların olduğu bir takım yaratmaya çalıştık. Elimizde bu becerilere sahip yerli oyuncu olarak Buğrahan Tuncer vardı. Onun yanına Almanya’da çok iyi sezon geçiren Otis Livingston geldi, ligimizi iyi tanıyan David Efianayi ve James Palmer da eklendi. Kadroyu bu bakış açısıyla, bu hedeflerle kurmaya çalıştık. En sonunda Will Cummings’in de gelmesi çok ciddi bir tecrübe de getirmiş oldu.
Geçen yıl Darüşşafaka’daki planın benzerini biraz daha iddialı oyuncularla yapmaya çalıştık. Sezona 2-3 haftamız var. Antrenmanlarda da maçlarda da inişli-çıkışlı dönemlerimiz oluyor. Genç oyuncularımızı da görme imkanımız oluyor. Hazırlık maçlarında onlara da rol verebiliyoruz ki kısa rotasyonunda yer alan gençlerimize ihtiyacımız var, çünkü Buğrahan Tuncer ve
Göksenin Köksal‘ın ilk haftalarda cezaları var. Onları da ilk haftaya hazırlamaya çalışıyoruz. Genç oyunculara da iyi tecrübe oluyor. Tabii üst üste hazırlık maçı yapmak yorucu oluyor çünkü dinlenmeden bir gün arayla üst üste çok maç yaptık ama hedefimiz önce bütünü oluşturmak. Daha sonra ise detaylara girerek araları inşa etmek. Şu anda bu düzende devam ediyoruz. Yorgunluk var ama çıkışa geçeceğimiz tarihleri hesaplayarak dinlenmeyi, toparlanmayı da yapacağız. En azından sahamızda seyircimizle birlikte oynayacağımız Panathinakos maçına kadar tempolu, yoğun antrenmanlar devam edecek.
Eurohoops: Geçen sezon sonlarına doğru -Karşıyaka serisi de dahil olmak üzere- rakibin switch savunması sonrasında Galatasaray hücumlarında bazen problem yaşanıyordu. Kısaların birebir kabiliyetlerini düşününce siz, rakipler switch yaparken ikinci kez düşünsün mantığıyla da hareket ederek bir takım kurdunuz gibi.
Yakup Sekizkök: Evet. Geçen yıl dediğiniz gibi zorlanmıştık. Dee Bost dışında Corey Walden da dikine potaya gidebilme beceresine sahipti ancak sakatlık sonrasında son iki ay bize faydalı olamadı. Sahada faydalı çok istedi, çok çalıştı ama olmadı. Elimizde sadece Dee Bost kalmıştı ki o da 6-7 maç çok iyi oynadıktan sonra düşüşe geçti. Switch savunmaya atak edebilecek oyuncumuz kalmadı.
Tabii switch’e atak etmenin tek yolu kısalar değil. Bunu uzunlarla da yapabilirsiniz ama alçak posttan hücum eden uzunumuz da yoktu. 4 numaradan sadece Sadık Emir Kabaca ile Samet Geyik’i eşleşmeler uygun olunca kullanabiliyorduk. Sizin de dediğiniz gibi bu yıl Otis Livingston, David Efinayi, James Palmer, Will Cummings çok net dikine çembere gidebilen oyuncular. Sadece uzunu yakalayınca bunu yapan değil, o savunmanın ilk sırasını, kendi eşlemelerini de ekarte edebilen, çembere gidip atış bulabilen veya takım arkadaşlarına pozisyon yarabilen oyuncular. Her çeşit savunmaya karşı hücum edebilecek silahlarımız olmalıydı ve buna göre kadro yaptık. Tabii ki herkesin iyi-kötü günü olacaktır, her maçı kazanamazsınız ama Galatasaray olarak her maçı kazanmak üzere hazırlanıp sahada yer alacağız.
Eurohoops: Bildiğim kadarıyla siz Otis Livingston’ı Darüşşafaka’ya da istemiştiniz. Transfer daha erken bitmiş olmasına rağmen resmiyet kazanan son isimlerdendi. Onun transfer hikayesini anlatabilir misiniz?
Yakup Sekizkök: Biz, Otis Livingston ile sezon devam ederken anlaşmıştık. Takımı yönetebilecek, hücumlara yön verecek ve kendi skor potansiyeli olan bir oyuncu istiyorduk. Otis Livingston da bir numaramızdı. Ben sezon ortası göreve geldiğimde de bir guard eklemesi düşünmüştük ama Otis Livingston’ı takımından çıkaramadık. Daha sonra sezon bitmeden Nisan ayının ortalarında kendisiyle görüştük ve anlaştık fakat sonra bir sıkıntı olunca araya 1-1.5 ay girdi ve Haziran ayında yeniden anlaştık.
Otis’in sözleşmesindeki bazı detaylar nedeniyle açıklamamız uzun sürdü. En başından beri bize gelecek şekildeydi. Küçük bir sakatlığı vardı. Biz de sözlü olarak anlaşma sağladığımız günden beri sakatlığı ve tedavisiyle ilgili destek olduk, onunla irtibatta olduk. Şu anda da kendisi hem kulüpten hem takım arkadaşlarından çok memnun. Şehre biraz alışacaklar. İstanbul’da çok olamamıştık. İtalya’ya gittik, oradan Antalya’ya gittik. İnşallah düzene, şehre alışırlarsa ve sonunda da taraftarlarımızla birlikte kendi performansını yukarıya çekecektir.
Eurohoops: Yabancı rotasyonu tamamen değişti. Kısa rotasyonuna yapılan hamleler dikkat çekiciydi. Uzun rotasyonunda ise transferi çok konuşulan bir isim var: Angel Delgado. David McCormack’in de sözleşmesi vardı kulüp opsiyonlu. Angel Delgado-David McCormack değişimininin sebebi, Delgado’dan beklentilerinizi duyabilir miyiz?
Yakup Sekizkök: David McCormack çok yetenekli bir oyuncu. Zaten Darüşşafaka’da da beraber çalışmıştık. Hücum potansiyeli olan, orta mesafe şutu olan, pick and roll oynayabilen bir oyuncu. Ancak savunmayla ilgili bazı zaafları var. Bunlar çalışmayla ilerletilebilecek şeyler ama tamamen halledilebilecek şeyler değil. Çünkü çok uzun bacakları var ve bu ona hücumda avantaj sağlasa da savunma işini zorlaştırıyor.
O, çok istekli ve kararlı şekilde çalıştı. Bazı maçlarda istediğimizi yaptı ama orta ve uzun vadede biz biraz daha savunma ribaundunu alabilen, ikili hücum savunmasını iyi yapabilen bir oyuncu almayı tercih ettik. Hücum tarafında pick and roll hücumunu Angel Delgado da oynayabiliyor. Aynı şekilde Izundu da hem savunma hem hücumda bunu yapabiliyor. Tabi Angel Delgado’nun bir artısı da iki yıldır ligimizin en iyi ribaundçusu. Belki sezon sonunda ribaund kralı olmamış olabilir ama iki çemberi de domine eden, savunmada ribaundlarını toplayan, hücumda da ikinci şans ribaundlarıyla takım arkadaşlarını besleyen bir oyuncu. David McCormack de iyi bir hücum ribaundçuydu ama savunma tarafında Delgado belki tecrübesinin de verdiği artıyla 1-2 adım önde olduğunu söyleyebilirim.
Bizim değişimdeki temel olarak sebebimiz buydu. David McCormack’ten karakter olarak da çalışma olarak da çok memnundum. Ancak kadro yapımızda iki farklı oyuncu aramıştık. Biri çok atlet, pick and roll ile öne çıkabilen Izundu gibi bir oyuncuydu. Diğeri de ribaundları domine edebilecek ana oyuncuydu. Aradığımız bütçelerde de bu oyuncuları yakaladığımız için de bu şekilde ilerledik.
Eurohoops: Biraz hazırlık maçlarından da bahsedelim istiyorum. Hazırlık maçlarında takımda en beğendiğiniz nokta ve biraz daha ağırlık vermemiz gerekiyor dediğiniz noktalar neler oldu?
Yakup Sekizkök: En beğendiğim nokta iddialı olur çünkü takım halinde her alanda gelişmemiz gereken noktalar var. Hiçbir konuda kendimizi tatmin etmiyoruz. Ancak iki pota arasında savunmadan hücuma, hücumdan savunmaya geçişlerin önümüzdeki 1 haftada daha iyi olabileceğini düşünüyorum. Çünkü İtalya’daki dönemin ikinci yarısından itibaren bacaklar gitmemeye başladı. Tempomuz istediğimiz seviyede değil. Çok iyi antrenman yapıyoruz ama istediğimiz noktada değiliz. Biraz daha sabırlı olmamız lazım.
Tabii burada şiddeti de iyi ayarlamak lazım çünkü daha fazla yüklenmede sakatlıklar da olabilir. Bunun Buğrahan’ın biraz daha uzun, Will Cummings ve
Göksenin Köksal‘ın da 2-3 gün idmandan uzak kalması gereken da ufak uyarlarını da gördük. Fakat biz
Panathinaikos maçına kadar bu yüklenmeye devam edeceğiz, sezon planımızda bu var. Hazırlık maçlarında, işin savunma tarafında istediğimiz ribaund dominant performansı göremedik. Benim yine de bir endişem yok. Hem Izundu hem Delgado geçmiş takımlarında bu alanda iddialı performanslarını ortaya koymuş isimler. Bunun dışında uzun rotasyonumuzda Samet Geyik her iki pozisyonda oynayabiliyor. O, orada aldığı rolde bizi memnun ediyor. Sadık Emir Kabaca’dan ciddi beklentimiz var. 4 numaraya baktığınızda bizim ilk 5 oyuncumuz Sadık. Biz bütün planı buna göre yaptık. Geçen yıl da dönem dönem iniş çıkışları oldu. Bu yıl o istikrarı daha yukarıya taşımasını ve o pozisyon için yükü çekmesini bekliyoruz. Bu pozisyon için diğer oyuncularımız Roberts Blumbergs var ve Samet Geyik o pozisyonda oynayabiliyor. Roberts Blumbergs’i biz Sadık Emir Kabaca’nın buradaki rolünü düşünerek tamamlayıcı rolde aldık. Tabii ki formayı kim hak ederse o kapar. Bunları sadece kafamızdaki plana göre söylüyorum. Karahan Efeoğlu da burada kendine süre çıkarabilir. Bu pozisyon için biraz daha işin savunma tarafında ribaund ve switch savunması sonrasında guardların önündeki direnç, birebir savunma bekliyoruz.
Kısa rotasyonumuzdan memnunuz. Buğrahan Tuncer’in bir sakatlığı var. Göksenin Köksal yavaş yavaş form tuttu, gayet iyi durumda. Otis Livingston herkesten 10 gün geride geliyor. Onun sakatlığı idmanlar başladığında geçmişti ama acele etmek ve risk almak istemedik. Şu an o da hazır. James Palmer’dan çok memnunuz, o üzerine düşen görevi %100’üyle yapıyor. David Efianayi’nin çok yukarıya giden bir çizgisi var. Geçen sene takımının bir numaralı oyuncusuyken şimdi topu paylaşmak ve hangi topu kullanacağına karar vermek gibi işler kolay değil. Zaten bu, hazırlık maçları sonunda bir araya getirebileceğimiz bir şeydi çünkü antrenmanda zaten birbirine rakipsin. Bu oyunculardan biriyle 5’e 5’te beraber oynuyorsun ama bazen üç tane skorer oyuncu yan yana oluyor. Üç skorer oyuncu beraber oynadığında topun paylaşımı kolay değil. Her oyuncu bencil yapıya, ‘aman ben atayım’ düşüncesine sahip değil. Kendisi bir atış yaptığında sonraki hücum ‘bunu paylaşmalı mıyım?’ sorusu geliyor kafasına. Bu sorunu da beraber oynayarak aşabiliriz. Bu noktada iyi olduğumuzu düşünüyorum.
Maçlarda dış atışlarda ve serbest atışlarda kötü olduğumuz anlar oldu ama bunlar çalışarak geliştirilebilecek şeyler. Biz genel olarak yarı sahadaki basketbolumuz, hücumumuz ve savunmamız üzerinde duruyoruz. Basketbol Şampiyonlar Ligi maçına 15 gün, ligin ilk maçına ise 2-3 hafta var. Artık hazırlık maçlarının da çoğunu tamamladık. Daha fazla idman yaparak bu boşlukları doldurma, bütününü verdiğimiz sistemin bağlantılarını yapma şansımız olacak. Bu, bahsettiğim eksiklerin üzerine giderek bu noktaları da istediğimiz seviyeye çekeceğiz.
Yakup Sekizkök: Biz, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde ve Basketbol Süper Ligi’nde ilk 4’ü hedeflediğimizi söylemiştik. Buralarda hedefimiz bu. Türkiye Kupası’nda ise tek maç eliminasyon sistemi var, tıpkı Basketbol Şampiyonlar Ligi Final Four’u gibi yani. Önce çeyrek finalde iç saha veya dış sahada bir maç oynuyorsunuz ve sonrasında Final Four var.
Burada hazır olup Türkiye Kupası’nı kazanmak istiyoruz. Bunu burada söylemek çok kolay ama bunu gerçekleştirmek için çok ciddi bir emek vermek lazım. Bireysel performanslarımızı zirveye çıkarmamız lazım. Bu sağlandığı taktirde de doğal olarak takım performansı da yükselecektir. Şubat ayına kadar ilk hedefimiz olan Türkiye Kupası için vakit var. Çalışmaya devam ederek o noktaya ulaşmak istiyoruz.