Yarı Final 4. Maç | Beşiktaş Milangaz 84 - 73 Galatasaray MP

merhaba,

bu sayfaya yazmak için, sinirlerime hakim olmak için bekledim... dün akşam sinirle bişey yazmayım dedim..
maça gelince öncelikle maça çok iyi başladık, tam da istediğimiz gibi gidiyodu her şey, 3. periyotta da iyi oynadık ama ne olduysa o hakemin 24 saniye kararından sonra takımımız geri gitmeye başladı. evet orada biraz şansızdık, hakem yanlış kara verdi ve cezasını da biz çektik. bonsu´nun elinden çıkan topu hakemin yüzünden tekrar onlara vermek zorunda kaldıık. bu takımın direnci düşüren bi hamleydi..

daha sonra andric´in iki defa bonsu´ya pota altın bomboş bırakması da onların işitahını iyice kabarttı. burada bizim kenar yönetiminde de hata vardı bence. ısrar andric´in oyunda kalması furkan´ın unutulması, beşiktaş´ın çok kötü serbest atış atmasına rağmen caner´i oyuna alıp arroyo´nun üzerinde baskı kurmaması gibi hatalar vardı...

ama sonuçta bu takım bize ne mutluluklar yaşattı olsun varsın bu seferde hüzünlenelim.

canları sağolsun...
 
tekrardan teşekkürü bir borç biliyorum takım oyunculularına ve özelliklede Oktay hocaya..bizi buralara o getirdi o beklentilerimizi sürekli yüksek tuttu,umarım elenmemiz kontratında tekrardan bir değişikliğe yol açmazda pişman olmayız, bu sene insallah iyi bir bütçe ile Oktay hocanın istediği transferlerle yine başarıya doğru yürürüz..
 
Metrobüsde yenilmez armada tişörtüm ile onlarca bjklinin arasında kaldım hemde 2 kere avcılara misafirimi bırakmaya giderken tam maç çıkışıydı şirinevler durağında yüzlerce taraftar vardı dönüşde yine şirinevlerde doluşdular biraz gerginlik oldu inerken yol vermediler omuzlaya omuzlaya indim çelme takmaya çalışan bi ayağıda tekmeledim
metrobüse binmeden önce cevizlibağ durağında yenilmez armadalı biri daha vardı umarım sorun çıkartmamışlardır
 
öncelikle dün geceden beri daha yeni yeni kendine gelebilmiş ve büyük bir yıkım yaşamış biri olarak belirtmek istediğim ilk şey, bu takıma olan minnettarlığımdır. daha önce söyledik, yine söylüyoruz. sizin bizde krediniz çok. sezon boyu yaşattıklarınız için teşekkürler. seneye görüşürüz. senin yarattığın bu takım, bu armanın bu klulübün gurur kaynağıdır. emeklerin için Teşekkürler Oktay Mahmuti. seni seviyoruz büyük koç.

ama diğer yandan hatalarımızı da görmeliyiz. bu sonuç bağıra bağıra geldi aslında. son iki aydaki baş aşağı gidişi durduramadık bir türlü. dün akşam özelindeyse, evet doğrandık, hakemler maçın kaderini etkiledi o teknik faulle ama o anlarda momentumu da kaybetmiştik zaten, dönmüştü maç onlara yani. açıkçası biz kendi kendimize yenildik ve elendik. berbat bir seri oynadık. Beşiktaş haketti.

buraya kadar idare ettik ama Josh Shipp ve Hakan Üstünberk'in yokluğu çok belli oldu bu seride. futboldaki şampiyonluk inanılmaz bi şekilde rehavete soktu camiayı, taraftarın yönetimin gazını kaçırdı adeta ve basketbolu unutturdu!
benim tek üzüntüm, avcumuza gelen bi şampiyonluğu böylesine kaybetmek ve çifte kupa fırsatını kaçırmak. final bizim için çok rahat geçecekti. ama olmadı işte.

bazen insanlar hakettikleri ve layık oldukları şeyleri alamazlar hayatta. ama bu onların kalitesinden ve liyakatinden hiçbir şey eksiltmez.

gururumuzsun YENİLMEZ ARMADA.
 
Seri 1-1'ken -üstelik 2. maçta ''her şey kontrol altında''ydı- Galatasaray'a sempati duyan hakemler dünse ''şanssız'' bir iki düdük çalmışlar,basketbol hatalar oyunuymuş.Ntvspor'un basketbol kadrosundan da basketbol camiasından da iğreniyorum.
 
sezon boyunca yukarı dogru grafik çizen bizzat bu seride elendigimiz takım...

başarı için destek vermiyoruz derken??? tam olarak ne için destek veriyoruz??

Konuyu çarpıtmaya lüzum yok herkes gergin benim ne demek istediğim çok net belli orada Melik Cem Koşar.

Bizde başarı için destek vermiyoruz.Sevdiğimiz için destek veriyoruz,gidip kombine alıyoruz,lapa lapa kar yağarken maltepeden kalkıp zeytinburnuna maça gidiyoruz hafta içi.Eşşek gibi bağırıyoruz,destekliyoruz.Ve bunu yaklaşık 16-17 senedir yapıyoruz.

Artık yeter 22 senedir şampiyonluk yok,son kupa 16 sene evvel gelmiş ve ben bu takıma 17 senedir maçına giderek hatta deplasmanına giderek destek veriyorum.Tribünde 15 kişinin olduğu abdi ipekçi maçlarını bilirim.3 vasıta değiştirip salona ulaşıp 12,000 kişilik ipekçide 15 kişi maç izlerdik.sonra ayhan şahenk.

O zamanlar sponsor yoktu adımızın önünde,para yoktu,bütçe yoktu falan filan.Şimdi Galatasaray'ın önünde mp yazıyor,geçen sene cafe crown.Buna bile eyvallah demişken,bütçemiz kat kat artmışken,beşiktaş'a 7 maçın 5 ini kaybedemezsin arkadaş hemde beşiktaşa.Ayıptır.

Bu takım hocasız oynasa,efes ve fener'in bitik olduğu bu sezonda şampiyon olurdu.Yazık çok yazık.

Onur abi 33 yaşındasın sana saygım sonsuz. Serinin kaybedilmesinden sonra sinirli ve gergin olmanda normal ama senin gibi takımı böyle destekleyen bir insanın Oktay Mahmuti'ye koç değil demesi rezaletten başka bir şey değil. Bu kadar sene destek vermişsin 2 senedir hocanın takıma kazandırdıkları ortadadır senin bu yaptığın ayıptır, yazıktır.
 
Bu noktaya gelmemizi sağlayan Oktay Hoca değil mi? Nasıl söyleyebiliyorsunuz böyle bir şeyi? Oktay Mahmuti'yi gönderelim de Koray Mincinozlu'yu, Halil Üner'i mi getirelim takımın başına?
Sizle veya OktayMahmutisporlu arkadaşlarla papaz olmak istemiyorum fakat herkes takımı küme düşmekten kurtaran Cem Akdağ'ı unutuyor,bu da benim ağrıma gidiyor.. Buradan Cem Akdağ,Oktay Mahmuti kıyaslaması yaptığımı düşünmeyin ama herkes nerden nereye geldik diyor.. İyi de Cem Akdağ'lı sezonda da silinen puanları eklediğimizde 1.ya da 2. oluyorduk sanırım normal sezonda ve o sezon da taş gibi basketbol oynuyordu takım.. Belirtmek istedim sadece...
 
Birisi Cem Akdağ'a laf mı attı? Cem Akdağ mı gelsin dedi? Cem Akdağ'ı gönderen yönetim şimdi de Oktay Hoca'yı göndersin o zaman. Sonra da başkaları gelip sizin gibi Oktay Hoca'yı anımsatsın 2-3 sezon sonra.

Euroleague oynamış, sezonu lider tamamlamış bir takıma bu kadar eleştiri de fazla. Üstelik Murat Özyer döneminde Koray Mincinozlu döneminde bu dönemden daha fazla bütçelerle oynamışken.

Cem Akdağ benim en çok sevdiğim hocadır bu takımda gördüğüm ama o sezon ligi lider bitirmiyorduk. Sadece yanlış bilgi olmasın diye söyleyeyim dedim.

Oktay Mahmuti'yi de istediğiniz gibi eleştirebilirsiniz ama kimseyi OktayMahmutispor'lu diye eleştiremezsiniz. Oktay Mahmuti Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nın koçudur, önümüzdeki sezon da koçu olacaktır. Yazacak teknik eleştirileriniz varsa yazın, kimse size engel olmuyor. Yoksa içi boş yazılarla bu tarz mesajlarla insanları tahrik etmeyin.
 
Sizle veya OktayMahmutisporlu arkadaşlarla papaz olmak istemiyorum fakat herkes takımı küme düşmekten kurtaran Cem Akdağ'ı unutuyor,bu da benim ağrıma gidiyor.. Buradan Cem Akdağ,Oktay Mahmuti kıyaslaması yaptığımı düşünmeyin ama herkes nerden nereye geldik diyor.. İyi de Cem Akdağ'lı sezonda da silinen puanları eklediğimizde 1.ya da 2. oluyorduk sanırım normal sezonda ve o sezon da taş gibi basketbol oynuyordu takım.. Belirtmek istedim sadece...

O sezon ilk 5 maçı hükmen kaybettik, 9. bitirdik. Beşini de normal kaybetmiş olsak altıncı, üçünü kazanmış olsak üçüncü bitiriyorduk. Ancak sorun o değil. En son ne zaman bu takımın ciddi anlamda şampiyonluk hayali kurduğunu hatırlıyorsun?

Cem Akdağ'a saygım sonsuz, kulüpte görev almasını isterim ama modern basketbol oynattığını düşünmüyorum. Bu da benim görüşüm.
 
Modern basketboldan kastın nedir?
Uzunları olmayan bir takımla run'n gun denilen hızlı basketbolu oynatıyordu ki o takımın kimyasına uyan bir yapıydı bu. Kendisi de demiştir ki hızlı oyunu mecbur kaldığımız için yapıyoruz, eğer benim de elimde olsa sağlam uzunlar görev adamları o zaman yarı saha basketbolu, set offense oynatırım. Bence bu mantelite yarını belli olmayan basketbol antrenörleri için en modern yoldur.

Ayrıca o olmasaydı, bu olmasaydı diyerek çok fazla karşılaştırma yapmayı doğru bulmuyorum açıkçası. O kadro ile bunu yaptı şimdi olsa bunu yapar pek de gerçekçi bir yorum değil aynısını kadın takım bölümüne de yazmıştım. O kadronun da öyle ters bir olay sayesinde iyi motive olup, aynı zamanda "nasıl olsa kaybedecek bir şeyimiz yok" rahatlığı ile bu kadar başarılı olduğunu düşünüyorum, ölçü almama nedenim de budur.
 
Bir kac teknik elestiri yapmak istiyorum:
Bonsunun seride bitik olmasının nedeni Furkan idi, ona çok ters geldi ancak serinin son macında son periyot Bonsuya andrici verdik ve bir anda son çeyrek hem ribaunt hem savunmada Bonsu üstünlük sağladı. Bir anda mac dondü

Son mac tutku neden oynamadı bilmiyorum ama son macı rakibe veren kesinlikle enderdir. Ender oyunda oldugunda en az -15 fark yediğimizi düşünüyorum. Çok eleştirdiğim lakovic bile onun yerinde sahada olmalıydı son çeyrekte en azından.

Son mac ikili oyunları unuttuk sadece penetre üzeri paslarla üretici olduk

Serinin herhangi bir macında rakibi faul problemine sokmadık hücumda yeterince agresif oynamadık

Serinin hiç bir macında topa baskı kurmadık. Bazı antrenörler maca tam ya da bir periyotta tam saha baskı ile baslar ve rakibin topu getirmesini yavaşlatır ve setlerin işleyişini sekteye uğratır. Blatt özellikle. Bunu hiç denemedik

Rakip 3 mac 80 üstü attı savunma bir türlü ne yapacagını bilemedi. Rakibe alan savunması uygulamak ekmeklerine yağ sürmekti ve biz bunu özellikle çeyrek sonlarında yaparak rakibi havaya soktuk diğer çeyreğe de hızlı başlamasına neden olduk

Arroyo inanılmaz yetenekli onu savunamadik ama hawkinsi savunabilirdik diye düşünüyorum. Cevher orijin olarak 3 numaradan yetişme bir oyuncudur, en azından macın kısa bir bölümünde belki cevher hawkinse verilebilirdi kafasını karıştırmak için çünkü hawkins sürekli gücüyle içeri penetre etti.
 
Oktay hocaya saygım sonsuz yaptıkları ortada 2-3 sene daha takımın basında olmalıdır en az. Ancak yaptıgı yabanci transferler maalesef olmadı tutmadı lucas dısında. Savovic songalia ender lakovic olmadı. Dedovic için düşüncelerim olumlu son anda acele yapılmış bir transfer ve faydalı oldu.

Jerry johnson'i çok aradık, ender ve tutku kadrodayken lakovic tipi değil jj tipi gardimiz olmalıydı.

5 numarada sırtı dönük oynayacak oyuncumuz yoktu Ermal tipinde. Zazayı saymıyorum çünkü geçici gunü kurtarmak için alınan bir oyuncuydu. Bunun planlaması yapılmadı.

Bunları derken kaybettikten sonra yorum yapmak kolay diye bana kızabilirsiniz ama bunlar kendi düşüncelerim ve daha once farklı yerlerde de yazdım sezon baslarında benzer seyler.

Bizim basketbol şubesi bütçemiz bjk'den daha mı az ki adamlar arroyo, hawkins, erceg, Bonsu gibi adamları alabiliyorken biz savoviclere, 34 yaşındaki lakoviclere songalialara kalıyoruz? Ergin ataman ve ahmet kandemirin yıllardır yaptıgı yabancı transferleri takdir etmisimdir. Umarım biz de bu tarz yıldız oyuncuları gelecek sene kadromuzda görebiliriz, bu sene ders olur hepimize umarim
 
Arkadaşlar uzun süredir yazmıyordum burada ancak son yazılanlara bakınca suçlu arama, varsa bir suç, onuda teknik patrona atma çabaları gördüm.

Herkes hata yapabilir ancak tolerans seviyemizin bu kadar düşük olması bence daha büyük bir hata. Galatasarayımız herşeyden önce geçen sezon oynadığını finalin gelip geçici bir başarı olmadığını hem lig hemde euroleague performansı ile bizlere ve tüm sporseverlere ıspatlamıştır ki bu bence bönümüzdeki sezona büyük bir ışık tutmaktadır. Açıkcası önümüzdeki sezon için şimdiden sabırsızlanıyorum.

Shipp'in sakatlığı takımı özellikle savunma bölümünde ve rotasyon bölümünde oldukça zor duruma düşürdü zira Djedovic el bombası kıvamında bir oyuncu ve asla bizim ttakımımızın bankosu olamayacak bir oyuncu.

Tutku konusu ise keskin bir bıçak durumu zira savunmada çok zayıf kalıyor, Arroyo gibi, Hawkins gibi fizik gücü yüksek oyuncular karşısında durabilmesi nerdeyse imkansızdı.

Lakovic konusunda son maçta Oktay Hoca beni şu şekilde şaşırttı; bir kaç pozisyon saçma sapan şut tercihleri olunca inanılmaz sinirli bir şekilde onu kenara aldı ve bir daha oynatmıyor, karakterini koydu diye düşünürken 1,5 dakika kala onu oyuna tekrar soktu. Madem böyle bir karakter konulmayacaktı Ender'in inanılmaz kötü oyununa rağmen Lakovic'i cok daha erken oyuna alıp oyunu kontrol etmek isteyebilirdi. Adeta Lakovici kenarda unuttuk

Takımın amaçları ve hedefleri doğrultusunda önümüzdeki sezon belikde hepimizin sempati beslediği, çok sevdiği bazı oyuncular ile yolları ayırmamız gerekebilir. Bu oyuncular kimler olmalı derseniz. Sırasıyla Shumpert, Tutku, Ender, Haluk, Evren, Djedovic, Savovic, Caner. Bu oyuncular artık hedef ve vites yükseltmiş olan Galatasarayın kadrosunda Galatasarayı istenilen hedeflere yükseltemezler.

Herşeye rağmen berbat bir hakem triosunun(kazandığımız maç dahil tüm seri boyunca)böyle bir yarı final maçında, sahada böyle bir çekişme varken Andric'e o teknik faulü çalması tüm niyetleri ortaya koymuştur. Sanırım Sayın başkanımızın ligi kazanırsak EL'ye direk katılma sözü aldık açıklaması kimilerini oldukça rahatsız etmişe benziyor.

Bir parantezde digiturk spikerlerine, yıllardır Türk basketbolunu tekellerine alanlara açmak istiyorum. Tüm sezon kendinizi zorlukla dizginleyip Galatasaray eyyamcılığı yapmadınız ta ki FB elendikten sonra. Sizlerde de Ali Koç mantığı görüyorum. FB şampiyon olmadıysa Galatasaray başarılı olmasında kim olursa olsun mantığı. Hepinize yazıklar olsun, onca hücum faulü, onca ayak çizgideyken yinede üçlük sayılan baskete, girmeyen topa tip yapılmasına rağmen üçlük yazılmasını, 24 saniye dolduğunda top Bonsu2nun elinden çıkmasına rağmen BJK hücumu verilmesine ses çıkartmayışınızı, adeta dillerinizin bir taraflarınıza kaçtığını, ancak her BJK basketinde 12 dev adam basket atarmışcasına sevinmenizi, işin en güzel yanının ise tüm bunları içgüdüsel ve bilinçsizce yapmanızı eshef ile kınıyorum.
 
Dün Banvit bizim gibi pes etmedi.Efes müthiş istekli olmasına rağmen ve farkı 15'lere çıkarmasına rağmen, Orhun Ene'nin inadından vazgeçmesiyle inanılmaz geri dönüş yapıp maçı aldı.Artık bende Efes buradan kesin vermez, maçı alır derken biranda Orhun Ene hiç kullanmadığı İzzet'i oyuna aldı ve 3 numaraya çekip Bayramoviç,Davis ile beraber oynattınca Efes'in savunmasının ve hucümunun dengesi bozuldu.Maç tersine döndü 23-8 gibi bir skor çıktı ortaya son periyotta ve seri Cumartesi Bandırmaya taşındı.Banvit'li oyuncuları ve Orhun Ene'nin inadından vazgeçip kenarda bekleyen ve hiç ümidi olmayan oyuncusunu oyuna alıp maçı kazandırmasından dolayı tebrik ediyorum.

Lakin bizim maçta ben böyle bir oyunu değiştirecek, kenarda bekleyen oyuncularımıza son imkan veripte bir değişilikliğe gidilmemesine çok üzüldüm.Hala iddiaa ediyorum Caner motive edilip maça çıksaydı Hawkins 10 sayıyı geçemezdi.Artık olan oldu ama bundan sonra takımda hiç kimsenin inatla aynı şeyleri tekrarlamasını istemiyorum.Büyük turnuvalarda veya maçlarda oyuncu motivesi çok önemli.Bu sadece teknik heyetle değil yönetimle de olmalıdır.Bence bir Abdurrahim Albayrak'da basket takımımıza gereklidir.Oyuncularla diyalog kurucak, motive edecek, dertlerini paylaşacak birileri olmalı.Umarım bu sorunları en kısa sürede çözeriz inşallah...Buarada dünakşam keşke Bayramoviç gibi bir 4 numaramız olsaydı diye düşünmedim desem yalan olur.Önümüzdeki sene düşünülebilir.
Ayrıca dünkü maçta son saniyelerde Kerem'e çalınan faul üç atış verilmeyince, Kerem resmen hakemin yüzüne 4-5 kere Hassittir demesine rağmen hakem teknik faulü çalamadı.Andric'e verilen teknik faulle karşılaştırınca hakemlerin nekadar yanar döner olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu.
 
Beşiktaş'ı küçümsedik ve hala küçümseye devam ediyoruz. Beşiktaş rotasyonunu eleştiriyorduk ama büyük direnç gösterdiler. Takım olamazlar diyorduk ama gayet güzel şekilde takım da olmuşlar. Tamam kadromuz geniş ama gördük ki (ben de yanıldım ama yanıldığımı anladım) Beşiktaş da gayet iyi bir takımmış.

Hawkins dediğimiz adam bildiğimiz EL oyuncusu. Arroyo NBA ve EL kariyeri olan (az da olsa) bir oyuncu. Dünya Şampiyonalarında kalitesini gösterdi. Erceg benchte kaybettiği yılları tekrar geri kazanmış olarak müthiş bir sezon geçirdi. Dudley Telekom yıllarındaki gibi oynadı. Pops zaten kalitesi çok üst düzey bir oyuncu. Serhat, Barış ve Mehmet Yağmur da ekstra oynayınca bizden üstün duruma geçtiler.

Sonuç olarak basit bir takıma elenmedik. Ama eleştirilmesi gereken çok nokta var. Hocanın yabancı tercihleri, yerli oyuncuların performansı ve yönetimin saha dışı faktörlerde zayıf kalması ve son olarak da taraftar olarak hala bile geçerli olan rehavet.

Maç özelinde hakemleri güzelce anıyorum ama Beşiktaş'ı da kutluyorum. Takım da elinden geleni yaptı bence. Önümüzdeki sezon daha iyi bir kadro ve rehavete girmemiş bir taraftar organizasyonuyla daha başarılı bir sezon geçireceğiz inşallah.
 

Üst