Yeni Teknik ve İdari Kadromuz

Teknik kadroya ve bu sorunun bir an önce çözülmüş olmasına çok sevindim öncelikle.

Bu sorum Mithat Bey'e , Tuğrul Demir'in şubenin başına geçmesini zatenbekliyordum haberide gelmişti sizinde yazılarınız bunu teyit etmişti hayırlı olsun bunla ilgili bir sorunum yok.Sorum şu ; bu yeni yapılanmanın ardından marttaki seçimlerde duruşunuz ne olacak acaba?
 
Tuğrul Demir.

Galatasaray - Türk telekom tbl maçında hakem Erşan Kartal'ın bir kararına sinirlenip, Öfkesine hakim olamayıp hakemin boğazına sarılmıştır.

Geleceği görmüş bir adam.:D
 
İdari kadroda bi Mithat abi eksik.Neyse oda martta gelir :)

Teknik ve idari kadro şuan için en iyi kadro diyebilirim.Şu - puanlarda silinirse ben play-off yaparız diyorum.(Tabi eldeki oyuncular tutulup özellikle yabancılar+iyi bir 5 numara alınırsa)
 
Cihansever hocanın sempatik bir yapısı vardır. Mimikleri ve saha kenarı yönetimi ile hafif Yılmaz VURAL'ı andırır. Bugünkü Darüşşafaka'nın temellerinde onun izleri vardır.

Daha önce de Koray Mincinozlü ile çalışmıştı ama bir süre sonra ayrılmıştı. Yine o zamanlar bu tür (maddi-manevi olarak) olayların cereyan ettiği bir dönemde gelmişti yine bizleri yalnız bırakmadı...

Şu puan silme ve Tufan'ın cezaları kalkarsa heyecan yaşayabiliriz...
 
Doğan SAĞLAM' Alıntı:
Teknik kadroya ve bu sorunun bir an önce çözülmüş olmasına çok sevindim öncelikle.

Bu sorum Mithat Bey'e , Tuğrul Demir'in şubenin başına geçmesini zatenbekliyordum haberide gelmişti sizinde yazılarınız bunu teyit etmişti hayırlı olsun bunla ilgili bir sorunum yok.Sorum şu ; bu yeni yapılanmanın ardından marttaki seçimlerde duruşunuz ne olacak acaba?


Ben her zaman nokta gibi sabit virgül kıvrılmamayı ilke edinmiş bir insanım.Ogünkü konjüktür neyi gerektiriyorsa Galatasaray'ın bekaası için.O duruşı sergilerim.
 
Nilay KIZILOK' Alıntı:
Tuğrul Demir.

Galatasaray - Türk telekom tbl maçında hakem Erşan Kartal'ın bir kararına sinirlenip, Öfkesine hakim olamayıp hakemin boğazına sarılmıştır.

Geleceği görmüş bir adam.:D


Aman Nilay açma o günleri dava hala devam ediyor.O gün karakola ben gittim ama adam davayı açtı.
 
Bence teknik ekip doğru seçim.Zaten şu an kümeye düşmüş bir takımız.Bu şartlarda sizin belittiğiniz koçlar gelmez.Eğer puan silme cezası federasyonca silinirse ligde kalırız.O zamanda öbürke senenin planlarını yapmamız gerekiyor.Hiç vakit kaybetmeden başlamamız gerekiyor.Yok puanlar silinme cezası kalkmazsa öbürke sene 1 lige çıkmanın planlarını yapmamız gerekiyor.Ben hala pua silinme cezası kalkmazsa ligten çekilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
 
Son günlerde kulübümüz adına duyduğum en güzel haber. Cem Hoca bu takım için varını yoğunu ortaya koyacak, takımı ligde tutacaktır.

Tabii yaptığımız itirazların bir kısmının lehimize sonuçlanması ile beraber...
 
Hayırlı olsun. Umuyorum yönetim tarafından ne tarz bir teknik ekibe ihtiyaçlarının olduğunun analizi layığınca yapılmıştır da burdan döndürülebilir takım.
 
Eski bir Cem Akdağ röportajı hocamızı tanımayanlar onun hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere bir nebzede olsa yardımcı olacaktır sanırım.


Cem Akdağ: ?Taklit Eden Hep Geriden Gelir?

By Kemal Basaran
Basketbol Bilgi

Tarih: Nisan 19, 2009

Comment

Türkiye?nin yetiştirdiği Milli takımlarımız da ve ülkemizin güzide takımlarında antrenörlük yapıp sayısız oyuncu yetiştiren ve başarı kazandıran Cem hocamız ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.Cem hocama değerli vaktiğinden zaman ayırdığı için ve şahsıma gösterdiği destek,ilgi için teşekkür ediyor,çalışmalarında başarılarının bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonrada devam etmesini temenni ediyorum.

Teşekkürler Cem Hocam?


1)Cem Akdağ?ı biraz daha yakından tanıyabilirmiyiz?Basketbola ilk adımınız nasıl gerçekleşti?
Basketbola başlamam ve yaşadıklarım oldukça uzun yer kaplayacağından dolayı,benim için en önemli olduğuna inandığım bazı bölümlerden bahsetmek yeterli olacak sanırım.1969 yılında GS minik takımında basketbola başladım.Yıldız takımda oynarken rahmetli Aydan Siyavuş ?un oyuncusu olma şansını ele geçiren ender oyunculardan biriydim.Sanırım takım arkadaşım Koray Mincinözlü ile birlikte içimize basketbol antrenörlüğü ateşini ilk düşüren Aydan ağabeydi.Koray erken davranarak benim A takımdayken antrenörlüğümü bile yaptı.1982 yılında Galatasay A takım kaptanlığımın üçüncü senesinde sakatlanarak basketbolu bıraktım.1980?li yıllarda GS yıldız takım ile antrenörlüğe başladım.(Eminim bu size ilginç gelecek) Murat Özyer ve Okan Çevik, o yıllarda benim oyuncularım olmuşlardı.Daha sonra Eczacıbaşı alt yapısında görev aldım ve uzun yıllar burada çalıştım.Murat Didin?in yardımcısı olarak Milli takımlarda göreve başladıktan sonra,yıldız ve genç milli takım antrenörlükleri yaptım.O dönemlerde alt yapılarda Avrupa dördüncülüğü klasik bir netice haline gelmişti.İlk A takım tecrübemi Beşiktaş daha sonra Karşıyaka ve Galatasaray?da yaşadım.(o güne kadar hiçbir bilgim ve tecrübem olmamasına rağmen)Bundan yaklaşık dokuz yıl önce Brisa bayan basketbol takımına antrenör oldum.Ertesi yıl Bayan Milli Takım antrenörlüğü ile birlikte bu görevi dört yıl sürdürdüm,daha sonra sadece Milli Takım ve GS ile bu senelere geldik.

2)Çok uzun dönem A Milli Bayan Takımımızı çalıştırdınız.Ardından son dönemde Galatasaray macerası.Milli takım çalıştırmak ile kulüp takımı çalıştırmak arasındaki temel farklılıklar nelerdir?

A takımlarda çalıştırdığınız kulüp takımı,kaliteli yabancı oyuncu getirebilecek bir bütçeye sahipse o zaman işler değişiyor.Ancak alt yapı veya çok kaliteli yabancıları olmayan bir A takım çalıştırıyorsanız,milli takımlar pek farklı değil.Bunun sebebi,oyuncular arasındaki teknik bilgi farkının çok olmaması ve oyuncuların kariyerlerinden dolayı oluşan ego derecesi diyebilirim.Burada özellikle belirtmek istediğim birşey var 2004-2006 yılları arasında bayanlar ile yaptığımız çalışma ve aldığımız neticeler,benim için basketbol hayatımın en tatmin edici yıllarıydı.Bir sistemi A milli takımda ve Avrupa şampiyonasında başarı ile uygulama şansı kolay ele geçecek bir imkan değil diye düşünüyorum.

3)Son dönemde ülkemizdeki bayan basketbolunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bayan basketbolu benim ilk girdiğim süreçte erkeklerde oyunculuğuma rastlayan 1970?li yıllara benziyordu.Avrupada hiç kazanamayan,az farklı ve gururlu mağlubiyetler! aldığımız dönemler gibi..O yıllarda demir perde ülkeleri bizlere hiç şans tanımıyordu.Daha sonra çok ciddi bir atak başladı.Özellikle 2005 yılından itibaren atılan büyük adımlar sayesinde bugün Avrupa da potansiyeli çok yüksek olan ve kısa süre sonra milli takımlarda ve kulüplerde Avrupa liginde sürekli ilk dört takım arasına girecek bir ülke olacağız ve bu da kimse için sürpriz olmayacak.


4)Yeni nesil alt yapı antrenörlerine ve oyuncu adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Alt yapı için bir parantez açmak gerek.Eğer ümit milli bayan takımını saymazsak,bayan altyapısı ile hiç çalışmadım diyebilirim,o nedenle bu konuda söyleyeceklerim sadece erkek basketbolundan getirdiğim tecrübeler.Bu konuda sizlerle günlerce konuşabilirim ama kısaca özetleyecek olursam,Oyuncu için gereken birinci şey;istemek,sevmek,sonra sıkılmadan çalışmak derim.Yukarıda yazdığım üç şey aslında oldukça göreceli kavramlar,eğer oyuncu adayı topsuz antrenman yaptığı için,yedek kaldığı için,maçlarda kadroya giremediği için basketbol sevgisini kaybediyorsa,bu gerçekten istemek veya sevmek değildir.Bu konuda size herkesin yakından tanıdığı Kaan Kural?ı örnek verebilirim.Kaan,Şehremini yıldız takımında oynuyordu,fiziksel handikapları nedeni ile basketbol oyunculuğuna devam edemedi ama bugün NBA anlatırken aldığı zevki hissetmemeye imkan yok bence basketbol sevgisi budur?Çalışmak ise yöne göreceli kavram. ? Her gün çift idman yapmak?? tabiri benim için çalışmak değildir.Çalışmak hedefinize ulaşmak için,imkan,zaman ve miktara önem vermeden yol almaktır,antrenman sonrası 300 şut veya yazın merdiven ve tepe tırmanmaktır.Bunları yaparken o anda gerçekten zevk almak en az arkadaşlarınızın denize girmesi kadar o anı yaşayabilmektir.Antrenörler için ise en başlarda benimde savunduğum ve herkesin bahsettiği klasik söylemlerden farklı tavsiyelerim var;Sadece kazanın, (oyuncu yetiştiriyorum lafının ardına sığınmayın)maçı,oyuncuyu,kalpleri kazanın.Diğer antrenörleri dinleyin.Hubie Brown?a soru sorup o üç kelime ettikten sonra,bende Lübnan?da aynı şeyleri yapıyorum diyen antrenörlerden olmayın?

5)Cem Akdağ basketbola dair savunma ve hücum terimlerini tek cümle ile nasıl açıklar?

Yine cevabım klasik olmayacak. ?Ben savunma antrenörüyüm? lafını bir övünç olarak gören gruba girmiyorum.Ben yıldız oyuncunun her şeyi iyi yapması yerine her maç 30 asist yapmasına ve 50 sayı atmasına nasıl razı oluyorsam size,savunma şampiyonluk kazandırır ama hücum sadece maç kazandırır demeyeceğim.Bu terimleri elimdeki takımın kimyasına ve o günün şartlarına göre yorumlayabilirim.

6)Kariyerinizde müthiş başarı ve dereceler var.Cem Akdağ?ın bundan sonraki hedefleri nelerdir?

Bundan sonra ne yapacağıma henüz karar vermedim.Zaten siz çalıştıktan sonra,neticeler bir şekilde geliyor.Çok sevdiğim bir laf var ?taklit eden hep geriden gelir? Bundan sonra yine oldukça farklı ancak uygulama sürecinde beni ve içinde bulunduğum organizasyondaki kişilere keyif veren şeyler yapacağım.Uygun bir ortam bulduğum takdirde uygulayacağım çok önemli bir projem var.

7)Ülkemizde ki alt yapı sizce yeterlimi?Alt yapı antrenörlerinin gelişimi için ülkemizde yapılan çalışmaları nasıl buluyorsunuz?

Ülkemizde alt yapı çok gelişti bu bir gerçek.Alt yapının iyi olup olmadığını A takımlarda oynayan genç oyuncuların,daha tecrübeli oyuncuların yerlerini almaya başladığı zaman daha iyi anlarsınız.Eski Yugoslavya oyuncu sirkülasyonu inanılmaz seviyedeydi,genç ve potansiyelli oyuncular her zaman pahalı ve tecrübeli oyunculara tercih edilirdi.Bugün lige bakın ve gerçekten söylediğim gibi kaç oyuncu var?Zamanla tecrübe kazanacaklar lafı bana pek inandırıcı gelmiyor.Otuz senelik basketbol yaşantımda sizlerin yakından tanıdığı bir çok yıldız oyuncunun çıkışını izledim,örneğin bizde Mirzat,Efes Pilsen?de oynayan Kakiouzis veya Jakeviçyus?un ortaya çıkışları çok ani olmuştur.



8)2010?da ki şampiyonada Milli takımımız ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

2010 için şimdiden konuşmak yanlış olur.Elimizdeki oyuncular ve tecrübemiz beni ümitlendiriyor.Bu büyük organizasyonun benim ülkemde yapılacak olmasından dolayı heyecan duyuyorum.

9)Basketbol kariyeriniz boyunca pek çok kez olumlu yada olumsuz anınız olmuştur.Bunlardan en önde olanlardan bir tanesini bize anlatırmısınız?

1994 yılında Ülkemizde düzenlenen Avrupa Şampiyonasında üst üste beş galibiet aldıktan sonra yarı finalde İspanya karşısında 5 saniye kala 2 sayı önde iken,topu kenardan çıkardıktan sonra kaybetmiş,uzatmada da finale kalamamamız beni çok üzmüştü.


10)Ülkemizde oynanan gerek erkek gerek bayan basketbolunun temel ağırlıklı olarak hangi sisteme dayalı oynandığını düşünüyorsunuz?

Bu uzun yıllar konuşulan bir konu ancak ülkemizde belirli bir sistemde basketbol oynanmıyor ve bence oynanmasına da gerek yok.Ancak alt yapı ile ilgili bir tarzın %100 olmasa bile belirli bir kesim tarafından kabul görmesi gerektiğine inanıyorum.Aslında kafamdaki proje bu,tüm oyuncuların süre aldığı,seyretmekten zevk aldığınız,yeni yıldızların çıkışlarına şahit olacağınız bir sistem.

11)Sitemiz ile ilgili düşünce-öneri ve eleştirileriniz nelerdir?

Bence harika bir iş yapıyorsunuz ve emin olun ki bu çabalarınız boşa gitmiyor.Bir kısa kelimenin hem oyuncu hemde antrenörlerin hayatını değiştireceğine inanıyorum.
 
Mithat Duran' Alıntı:
Ben her zaman nokta gibi sabit virgül kıvrılmamayı ilke edinmiş bir insanım.Ogünkü konjüktür neyi gerektiriyorsa Galatasaray'ın bekaası için.O duruşı sergilerim.

Yani abi?Şu şartlar devam etti.Mart ayındada Tuğrul Bey'e dedilerki biz seçime giriyoruz sizinde devam etmenizi istiyoruz,varmısınız?Ne olur?Bir çıkarım olsun diye sormuyorum merak ettiğimden soruyorum yanlış anlama.
 
Ben olsam daha beterini yapardım Tugrul Demir iyi yaptı o gun. Ersan Kartal'ın o gun neler yaptıgını biliyorsun Mithat. Zaten nasıl biri oldugu su anki cezasından belli.

Mithat Duran' Alıntı:
Aman Nilay açma o günleri dava hala devam ediyor.O gün karakola ben gittim ama adam davayı açtı.
 
Doğan SAĞLAM' Alıntı:
[quote="Mithat Duran":3c5ee5ft]
Ben her zaman nokta gibi sabit virgül kıvrılmamayı ilke edinmiş bir insanım.Ogünkü konjüktür neyi gerektiriyorsa Galatasaray'ın bekaası için.O duruşı sergilerim.

Yani abi?Şu şartlar devam etti.Mart ayındada Tuğrul Bey'e dedilerki biz seçime giriyoruz sizinde devam etmenizi istiyoruz,varmısınız?Ne olur?Bir çıkarım olsun diye sormuyorum merak ettiğimden soruyorum yanlış anlama.[/quote:3c5ee5ft]


O Tuğrul abinin tasarrufu,onun fikri ne olur bilemem,benim şahsi görüşüm,bu takım ligde kalmayı garantiler,ondan sonra gerekli atılılar yapılırsa neden olmasın.

Ancak ilk şart ligin sonuna kadar desteğe devam etmektir.
 
Gerçekten son günlerde aldığım en güzel haber, belki daha iyi antrenörler vardır alınabilecek ama Cem hoca gibi adam gibi adamı zor bulunur.
 
Taşın altına elini sokmuş adamlar,Şu şartlarda bencede fena tercih değil...Tek korkum Erkek Basketbolundan uzaklaşmış olabileceği sorunu...Gerçi sonuçta dili bir ama yinede İnsan sorguluyor...Şimdi yapılacak iş şu cezaları makul seviyeye çekmek...
 
Bugün aldığım en güzel haber.. Bu görevi kabul ederek gözümde bin kat daha büyüdü Cem hoca Vallahi kendisine olan saygım sevgim tavan yaptı.. Bayan takımını çalıştırırken kendisine çok haksızlık yapıldı.. Ama o bunları takmadan camianın bu zör günlerinde görevi kabul ederek elini taşın altına soktu.. İşte gerçek Galatasaray'lı olmak böyle birşey.. Helal olsun sana Cem hocam.. Adam gibi adamsın.. Hep birlikte aydınlık günlere inşallah..
 

Üst