Maça çıkalım diyen arkadaşlar lütfen şunu bir kez daha düşünün. Olay sadece güvenlik değil. Olay tapelerde adı geçen , yıllarca hakkımızı yemiş , her türlü şerefsizliği göreviymişcesine icra eden hakemlere ; her türlü cezada Aziz'in köpekliğini yapan fenerasyona artık dur deme vaktinin gelmiş ; hatta geçmiş olmasıdır. Bizim müzemizden 1 kupa eksilirse hiçbirşey kaybetmeyiz. Ancak bütün bu şerefsizliğe karşı koyun gibi o maça çıkarsak , o zaman ben klüp değerlerinin uygulanıp uygulanmadığını sorgulamaya başlarım. Bu klübün bazı değerleri , sade taraftar olarak beni rahatsız etse de ; bu klübü diğer klüplerden farklı tutan da bu klübün kendine has değerleridir. Ve eüer biz o maça ( bütün bu haysiyetsizliklere rağmen) çıkarsak bu klüp değerlerini yitirmiş demektir. Ve bu bir kaç kupadan çok daha fazlasıdır.
Galatasaray yönetiminin görevleri takımı sahadan çekmekle bitmeyecektir. Basketbol ve futboldaki federasyon çatısı altına girip taraflı yönetim gösteren her kurum yeni sezona kadar temizlenmelidir. Zira hiçkimsenin Galatasaray'ın hakkını yemeye gücü yetmemelidir. Bu benim kişisel beklentim değil ; olması zorunlu olandır.
Sonuç olarak ; takımımız bu şartlar altında maça kesinlikle çıkmamalı ve bu yapı ile ilgili yapabileceği herşeyi yapmalı ; hatta gerekirse çirkinleşmelidir. Turgay Demirel gibi , Recep Ankaralı gibi , Engin Kenerman gibi haysiyetsizler sürüsüne de basketboldan el çektirilmelidir. Konu ''öyle mi olsa böyle mi yapsak ki'' aşamasını geçeli çok olmuştur. Bu geçmiş yönetimlerin zamanında yapması gereken hamle , artık yapılması zorunlu bir hal almıştır. Saygılarımla