Başarısızlıktan sonra birilerine faturayı kesip yollamak kolay. Ya da tarihi Euroleague maçlarında salonda gövde gösterisi yapmak da. Önemli ve esas olan başarı için mücadele veren, ter döken, emek harcayan takımının hakkını yedirmemek ve hakkını vermek. (Bu maaş problemi çokça konuşuluyor zaten, üzerinde durmayacağım.)
2010-2011 sezonunun ardından patlayan şike soruşturması iddianamesinde onlarca skandal tapeden biri de basketbolla ilgiliydi. FB ile oynadığımız final serisi sırasında Semih Özsoy, Recep Ankaralı'yla maçtan hemen önce diyaloğa giriyor ve hakemin "her şey kontrol altında"sı kayıtlara geçiyordu. Galatasaray yönetimi bu skandal tape karşısında ortalığı ayağa kaldırmalıydı. Peki yönetim ne yaptı, hiç bir şey! Tek bir tepki bile gelmedi, üstü kapatıldı, "ateş üfledikleri gibi söndü"!
Geçen sezon kupa yarı finalinde BJK ile oynadığımız maçta verilen ve verilmeyen hücum faulleri yüzünden maçı kaybettik ve skandal son dakika kararlarına tek bir tepki dahi gelmedi.
Yine geçen sezonki lig yarı final serisinin son maçında yine son dakikalarda hakemler devreye girdi ve Andric'e çalınan kolay teknik faul ve düdüklerin standardının bir anda aleyhimize dönmesi finale, belki de şampiyonluğa mal oldu. Peki yönetim ne yaptı? Faturayı hocaya kesti, hakemlere ve federasyona tek bir laf edilmedi yine.
Ve bir çok şanssızlık ve zorluk içerisinde tırnaklarımızla kazıya kazıya, alın terimizle çıktığımız final maçında yine hakemlerin son dakika kararlarıyla katledildik. Bo'nun nizami olmayan basketi, Oğuz'un daha erken beşlemesine neden olacak ama hakemlerin görmek istemediği faul maçın kaderine etki etti. Jamont Gordon diskalifiye edildi ama her nedense ortalığı karıştıran Andersen es geçildi!
Ben artık bu hataların tesadüfi olduğuna inanmıyorum ve binlerce Galatasaraylı basketbolseverin de böyle düşündüğüne eminim. Bu iş Murat Özyer'in tepki vermesiyle çözülecek iş değil. Ama yönetim ısrarla susuyor, sebebini anlamak mümkün değil! Galatasaray'ı temsil eden başkan masaya yumruğunu vurmalı ve çalınan kupamızın hesabını sormalı. Hocamızın emeklerine yazıktır, basketbolcularımızın olağanüstü mücadelesine yazıktır, biz taraftara yazıktır.
Ünal Aysal görevinin sorumluluklarını hatırlamalı. Sabrımız taştı artık!
2010-2011 sezonunun ardından patlayan şike soruşturması iddianamesinde onlarca skandal tapeden biri de basketbolla ilgiliydi. FB ile oynadığımız final serisi sırasında Semih Özsoy, Recep Ankaralı'yla maçtan hemen önce diyaloğa giriyor ve hakemin "her şey kontrol altında"sı kayıtlara geçiyordu. Galatasaray yönetimi bu skandal tape karşısında ortalığı ayağa kaldırmalıydı. Peki yönetim ne yaptı, hiç bir şey! Tek bir tepki bile gelmedi, üstü kapatıldı, "ateş üfledikleri gibi söndü"!
Geçen sezon kupa yarı finalinde BJK ile oynadığımız maçta verilen ve verilmeyen hücum faulleri yüzünden maçı kaybettik ve skandal son dakika kararlarına tek bir tepki dahi gelmedi.
Yine geçen sezonki lig yarı final serisinin son maçında yine son dakikalarda hakemler devreye girdi ve Andric'e çalınan kolay teknik faul ve düdüklerin standardının bir anda aleyhimize dönmesi finale, belki de şampiyonluğa mal oldu. Peki yönetim ne yaptı? Faturayı hocaya kesti, hakemlere ve federasyona tek bir laf edilmedi yine.
Ve bir çok şanssızlık ve zorluk içerisinde tırnaklarımızla kazıya kazıya, alın terimizle çıktığımız final maçında yine hakemlerin son dakika kararlarıyla katledildik. Bo'nun nizami olmayan basketi, Oğuz'un daha erken beşlemesine neden olacak ama hakemlerin görmek istemediği faul maçın kaderine etki etti. Jamont Gordon diskalifiye edildi ama her nedense ortalığı karıştıran Andersen es geçildi!
Ben artık bu hataların tesadüfi olduğuna inanmıyorum ve binlerce Galatasaraylı basketbolseverin de böyle düşündüğüne eminim. Bu iş Murat Özyer'in tepki vermesiyle çözülecek iş değil. Ama yönetim ısrarla susuyor, sebebini anlamak mümkün değil! Galatasaray'ı temsil eden başkan masaya yumruğunu vurmalı ve çalınan kupamızın hesabını sormalı. Hocamızın emeklerine yazıktır, basketbolcularımızın olağanüstü mücadelesine yazıktır, biz taraftara yazıktır.
Ünal Aysal görevinin sorumluluklarını hatırlamalı. Sabrımız taştı artık!