Re: 2010-2011 Transfer Sezonu
Hakan'ı almanın tek artısı, Shipp'i elden çıkarmak zorunda kalmayışımız. Aksi halde, Shipp ve Taylor'ın yerine ikisininde işini yapabilecek, savunması kotu olmayan bir pg/sg alınarak, uzun için yer açılacak.
Ermal-Andric-Rancik uclusunde canımı sıkan şey, çogu takımın sadece 3 uzunu varken(ki birçogu bizimkilerden daha ucuz ve sıradan yabancılar) onlardan elde ettikleri verimlilik ve rotasyonun dengesi bizden daha iyi.
Oyuncu göndermek kolay değil. Luksa için 200bin euro bonservis + 250bin euro yıllık ucret 1+1 anlaşma; Taylor'a bonservis odendi mi, ucreti nedir bilmiyorum onun da anlaşması 1+1. Rancik'le sanırım 2 yıllık anlaşma yapıldı. Luksa ve Taylor'a teklifler gelebilir. Taylor Almanya'da sevilen, begenilen bir guard; keza Luksa için Cibona, KK Zagreb gibi Hırvatistan'ın ciddi kulupleri teklif getirebilir. Mutlaka bizde aldıkları ucreti veremeyecekleri için, aradaki farkı ve odenen bonservisleri zarar olarak karşılamamaz gerekebilir.
Fesihte en buyuk sorun Rancik'te çıkacaktır. Bizden aldıgı 2 yıllık anlaşma ve ucreti başka bir kulupte bulması oldukça zor. Bu da sözleşmesindeki taahut edilen butun miktarın odenmesine kadar gidebilir, kaldı ki anlaşması sanırım 1+1 değil, 2 yıllık. Bu yuzden ne olursa olsun, performansından bagımsız olarak, Rancik kalacaktır. Hadi bu yıl için yerli uzun sıkıntısından ötürü kadro derinliği olarak bakabiliriz. Ama seneye hedefi yukseltirsek ve İlkan belki Cemal gibi uzunların katılacagını hesap edersek Rancik; Vidmar ve Preldzic'imiz olabilir.
Koç belli olmadan sözleşme uzatanlara sormak gerekli, elimizdeki yabancılar içinde sözleşme uzatması en kolay oyuncuyu koç belli olana kadar bekletemez miydiniz, diye.