Tambien, fue una adicion a mi vocabulario. Muchas gracias.
Dün Fiba TV sağolsun, Ros-UMMC maçını izledim. İspanya'daki maçı da izlemiştim. Hatırlarsanız, o maçta Ros geriden gelmiş, UMMC son çeyrekte hiçbir şey üretememiş, maçı kaybetmişti.
UMMC birkaç yıldır Cappie'yi bir numara gibi oynatarak verim almaya çalışsa da, Pondexter beklentilerin çok altındaydı. Serbest bırakmaları ve Bird'ü almaları doğru karar. Öte yandan, Bird şu anda tanınmaz vaziyette. Dün, Dominguez'e karşı döküldü. Elbette, etkili olamamasında az sonra da değineceğim kötü takım kurgusu da bir faktör; ancak top getirirken bile yaptığı 2-3 basit top kaybını bunla açıklayamayız. Savunmada da Dominguez'e çok kolay geçildi. F8'e kadar kendisini ne kadar toplayabileceği, özellikle de Jekabsone'nin sakatlığından sonra çok önemli olacak.
İspanya'daki maçta dikkatimi çeken şeylerden biri 3 numara oynayan Jackson'ın o dönem hücum düzenlerine dahil edilememesi, sadece üç sayı çizgisinin dışında beklemesiydi. Bu maçta ise, yeni coach kaynaklı mı yoksa aradan geçen zamanda Hejkova'nın yaptığı düzenlemelerle mi bilmediğim bir şekilde, Jackson hücum düzenlerine çok daha başarılı bir şekilde dahil edilmişti. Bu önemli bir nokta. Elbette," madem 3 no gerekiyordu Jackson'dan daha verimli olabilecek gerçek bir 3 numara alınamaz mıydı" sorusu hala sorulabilir.
Dikkatimi çeken diğer nokta ise, Ros'un önceki maça nazaran çok daha fazla fast-break ya da transition play kovalaması oldu. Aslında, uzun süre 3 uzunla oynayan bir takımdan beklenmeyecek bir durum; fakat Lyttle'ın sahayı koaly geçmesi ve Moore da sahadayken, zaten 3 uzunla çok sizelı olan takımlarının iyice büyümesiyle ribaundları net alıp Palau daha çok da Dominguez'in saha görüşüyle başarılı bir şekilde transition playleri oynadılar.
UMMC yöneticileri sene başında Rusya şampiyonlukları iyi de Euroleague'de neden sürekli tokatlanıyoruz diye düşünmüş olacaklar ki, Vetra'yı sonunda yollayarak Paulauskas'ı getirdiler. Yanılmıyorsam, Eurocup'ı aldığımız sene Kursk'un coachuydu, o takımdaki malzemeden de fena takım çıkartmamıştı; fakat işler Ekat'ta öyle yürümemiş. Oynadıkları basketbol hakikaten kötü ve pek de ilerleyebileceklermiş gibi durmuyor, çünkü önceki maçtaki hallerinin üzerine birşey koyamamışlar. Üstüne, önceki mesajımda da yazdığım gibi, bana göre oyunu Taurasi'nin üstüne yıkarak diğer oyunculardan iyi verim almadan şampiyon olan Chatman'in (tanıdıklar bilir, pek beğenmem) elinde geçen bir buçuk sezonda kötü performans gösteren; ancak bu yıl kendini bulmaya başlayan Jekabsone'yi kaybettiler. Dış atıcı olarak çok özel bir isimleri olmaması (benim oyuncuya olan kişisel beğenim de böyle yazmam da faktör olabilir, güzel bir kadın söz konusu olunca yanlış anlaşılabileceğinden yazmaya çekiniyorum aslında
) ve harcanan paraya rağmen hücumdaki kısırlıkları bu kaybı bir kat daha ciddileştiriyor. Horakova'nın Jekabsone'nin yerini doldurabileceğini düşünmüyorum.
Ros'un eksisi ise dar kısa rotasyonları. Öte yandan, bize çok sıkıntı yaratabilecek bir uzun rotasyonuna sahipler. Yacobou dün vatandaşı Gruda'yı harcadı ki, Charles'tan önce Fowles'un ardından kim gelir deseniz Gruda derdim. Yacobou'nun sertliği dışında Wauters ve Lyttle'ın pozitif özellikleri de var. Bizim 4 uzunlu ve bu uzunlardan ikisinin bu seviyelerdeki yerinin ciddi tartışalacağı uzun rotasyonunun bu isimlerle baş etmesi çok çok zor. Üstelik, hele de Fowles'un yokluğunda çektiğimiz ribaund sıkıntısı düşünülürse, Casares pota altından bize karşı çok ekmek yer. Ticha transferiyle benim çok beğendiğim bir guard olan Dominguez o pozisyonda ağır basıyorken, artık o durum söz konusu değil. Öte yandan, çift guardla oynarken oluşacak olan Prince - Moore eşleşmesi enteresan ve her türlü sonuca açık olacaktır.
Uzun lafın kısası, UMMC'den çok korkmaya gerek yok; ancak Casares şu an bize ağır basmakta. Sadece transfer kaynaklı ilerlemelerle baş etmemiz zor. Takım kurgusunda da oyunculardan çok iyi verim alacak ilerlemeleri kaydetmek şart. Özellikle savunma ve ribaund konusunda.
Bu arada , istatistiklerde görürsünüz Gruda'nın kötü yüzdeyle olsa da 20 sayısı var, genel olarak iyiydi; ancak Yacobou'yu hiç tutamadılar ve 17 dakikada 8-9 FG'yle skor yaptı.
İkinci ekleme, istatistklerine göz gezdirdik Dominguez'in ve hiç de parlak olmadıklarını gördüm. Sanırım, bana iyi oynadığı maçlar denk geliyor.