2016/2017 Transfer Dönemi ve Kadro Yapılanması

8 yabancinin defosunu tek bir yabancinin kapatacagi bir sistem/oyuncu dunyada yok zaten. Guard ihtiyacimiz var. Bunun nedeni asist sayisi degil. Dogal bir ihtiyac. Oyun kurucusuz tek takim biziz resmen. En cok para harcadigimiz mevkide oyuncumuz yok. Yoksa 3.5 numara da lazim

Stefan Markovic neye gore vasat? Adam yillardir sirbistan milli takiminin guardi her yil da ciddi sureler aliyor. Stefan Markovic eurocup seviyesindeyse russ smith basketbolcu degil ama gel gelelim aralarinda 2 kat ucret farki var.

yazları milli takımla oynanan 10 maçlık turnuvaların bir oyuncunun iyiliğini kanıtladığını düşünmüyorum. adamın euroleague, eurocup istatistikleri ortada. her sene ne verdiği ortada. kariyerinin hemen hepsi eurocup'ta geçmiş ve eurocup'ta bile göze batan performanslar sergilememiş bir adamın üst düzey olduğunu düşünmek enteresan geliyor bana. russ smith üzerinden argüman üreteceksek takımda oynamasını meşrulaştıramayacağımız pek bir oyuncu kalmıyor zaten.
 
Vasat Markovic bu sene Eurocup da 22 index ratingle verimlilik puanı en yüksek oyuncu,dün son saniye atışıyla maç kazandırdı.11 sayı 11 asist %44 üçlük ortalamaları oynuyor Eurocup da.Ligde 7,7 sayı 7,6 asist 15 verimlik puanıyla oynuyor,savunmada yaptıkları istatistiğe de yansımıyor ayrıca.Markovic'in liderliğinde Zenit Eurocup seviyesinin ilk turunun üstünde sayılabilecek Bayern,Malaga,Murcia'lı grubu lider bitirmek üzere VTB liginde de yalnızca bir yenilgileri var.Markovic vasat ise 1 milyon dolara 'Avrupanın en iyi guardı' olur denilen Russ'a ne denir bilemiyorum.
 
Vasat Markovic bu sene Eurocup da 22 index ratingle verimlilik puanı en yüksek oyuncu,dün son saniye atışıyla maç kazandırdı.11 sayı 11 asist %44 üçlük ortalamaları oynuyor Eurocup da.Ligde 7,7 sayı 7,6 asist 15 verimlik puanıyla oynuyor,savunmada yaptıkları istatistiğe de yansımıyor ayrıca.Markovic'in liderliğinde Zenit Eurocup seviyesinin ilk turunun üstünde sayılabilecek Bayern,Malaga,Murcia'lı grubu lider bitirmek üzere VTB liginde de yalnızca bir yenilgileri var.Markovic vasat ise 1 milyon dolara 'Avrupanın en iyi guardı' olur denilen Russ'a ne denir bilemiyorum.

eurocup'ın geçen sene ne kadar alt seviye bir lig olduğunu gördük hepimiz. bilhassa normal sezonda. ve bu yıl itibariyle eurocup her zamankinden daha kötü bir halde. zira fiba'nın euroleague ile anlaşmazlığından dolayı ciddi manada kan kaybetti. örnek vermek gerekirse; bu sene banvit, beşiktaş, pınar karşıyaka, strasbourg, dinamo sassari, partizan gibi takımlar champions league i tercih ettiği için eurocup'ta yoklar.

markovic'in bu seneki istatistiklerini yabana atmıyorum. savunmacı yönünü biliyoruz zaten. asist istatistiği de gayet kabarık. ki kariyerinin önceki hiçbir senesinde de şu an oynadığının yarısı kadar oynayabilmiş bir oyuncu değil. ama sezon ortası guardın yokken eurocup istatistiğine bakıp oyuncu transfer etmek bile bile lades demek olur bence. adamı tutup euroleague'e getir yine 5 sayı atar maç başına. tamam bize savunmacı oyuncu lazım ama savunma yapalım derken topu potaya atamayacak bir guard'a da parkede yer kaplatmak istemem açıkçası. geçen sene malaga'da %20'yle, daha önce banvit'le geçirdiği zamanda %6'yla üçlük atmış bir adamdan bahsediyoruz.
 
Açıkçası hiç haz etmediğim Markovic alınmasını kişisel olarak pek istememe. Amaç eğer sadece Sinan ile süreleri paylaşacak bir oyun kurucu ise Can Korkmaz'a şans verilsin daha iyi derim..

Ama bizim asıl ihtiyacımız olan McCollum gibi son dakikalarda sorumluluk alacak ve sayı potansiyeli olan oyuncu profilli birinin alınması gibi geliyor bana...
 
eurocup'ın geçen sene ne kadar alt seviye bir lig olduğunu gördük hepimiz. bilhassa normal sezonda. ve bu yıl itibariyle eurocup her zamankinden daha kötü bir halde. zira fiba'nın euroleague ile anlaşmazlığından dolayı ciddi manada kan kaybetti. örnek vermek gerekirse; bu sene banvit, beşiktaş, pınar karşıyaka, strasbourg, dinamo sassari, partizan gibi takımlar champions league i tercih ettiği için eurocup'ta yoklar.

markovic'in bu seneki istatistiklerini yabana atmıyorum. savunmacı yönünü biliyoruz zaten. asist istatistiği de gayet kabarık. ki kariyerinin önceki hiçbir senesinde de şu an oynadığının yarısı kadar oynayabilmiş bir oyuncu değil. ama sezon ortası guardın yokken eurocup istatistiğine bakıp oyuncu transfer etmek bile bile lades demek olur bence. adamı tutup euroleague'e getir yine 5 sayı atar maç başına. tamam bize savunmacı oyuncu lazım ama savunma yapalım derken topu potaya atamayacak bir guard'a da parkede yer kaplatmak istemem açıkçası. geçen sene malaga'da %20'yle, daha önce banvit'le geçirdiği zamanda %6'yla üçlük atmış bir adamdan bahsediyoruz.

Eurocup pek güç kaybetmedi sadece takım sayısı azaldı kalite olarak biraz Banvit ve Beşiktaş hariç diğer takımlar Eurocup'ta iddialı olacak takımlar değiller.Markovic Sırbistan milli takımında düzenli olarak oynayan ve ana rolde oynayan oyunculardan biri.Markovic'den her maç 15-20 sayı beklerseniz beklentinizi karşılamaz ama oyun temposunu ayarlamasını,saha içi yerleşimi yapmasını,savunma katkısı yapmasını,ikili oyunlarla uzunları beslemesini,boş kaldığında ceza şutlarını atmasını ve savunma yapmasını beklerseniz beklentinizi karşılar.Basketbolda herşey istatistik değil dün Zisis sayı atmamasına rağmen yaptıkları ortada.
 
yazları milli takımla oynanan 10 maçlık turnuvaların bir oyuncunun iyiliğini kanıtladığını düşünmüyorum. adamın euroleague, eurocup istatistikleri ortada. her sene ne verdiği ortada. kariyerinin hemen hepsi eurocup'ta geçmiş ve eurocup'ta bile göze batan performanslar sergilememiş bir adamın üst düzey olduğunu düşünmek enteresan geliyor bana. russ smith üzerinden argüman üreteceksek takımda oynamasını meşrulaştıramayacağımız pek bir oyuncu kalmıyor zaten.

Eğer oyuncular salt istatistik ile transfer edilseydi şuan Russ Smith'in kapışılıyor olması gerekiyordu. Sınırlı bir hücumcu olduğu konusunda herkes hemfikir ama savunma bilgisi, oyun zekası, saha görüşü birçok skorer oyuncunun yanında defo kapatmak için aranan oyunculardan oluyor her zaman. Ki Zenit gibi oynadığı takımlarda hücumda da kendisine rol biçildiğinde elinden gelenin en iyisini yapar.

Bu 10 maçlık turnuva dediğimiz genelde Eurobasket, Dünya Şampiyonası ya da Olimpiyatlar. B Sırbistan Milli Takımı'nda ortalama 25 dakika süre alan bir oyuncunun vasat bir oyuncu olmadığı sanırım bir gerçek.

Sahaya Dentmon-Daye-Micov'u aynı anda sürdüğünde ek bir skorer mi bu takımı daha iyi yapar yoksa Dentmon ve Daye'nin savunma defolarını kapatacak 2 tane kritik oyuncu mu ben açıkçası daha savunmacı karakterli oyuncuları tercih ederim. Biz yanlarına 2 tane daha hücumcu koyduğumuz için her maç 80 ve üzeri yiyoruz sanırım.
 
Markovic, Euroleague seviyesinde vasat bir oyuncu. Oynadığı en iyi takımlar bile Euroleague'nin vasat takımları. Kaldı ki o takımların bile yıldızı değildi. Ancak iyi bir görev adamı, doğru takımda önemli bir parça olabilir. Mesela şu an bize cuk otururdu.
 
Smith'in kısıtlı oyuncu olduğunu düşünmüyorum. O crossoverları udoha kalinice aynanda yedirecek kaç guard var Avrupa'da ? Tek sorunu burayı Amerika sanıp tek başına hücumları abartması. Bu da tedavi edilemeyecek bir durum değil.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Adamın 10 dakika ve üzeri sahada kaldığı her maçta ya öndeyken yakalandık ya kafa kafaya giden maç koptu. Fiyat, performans bağlamında bakarsak GS tarihindeki en rezalet transferdir kendisi.
 
"Biz zaten asist yapıyoruz, Arroyo tarzı guarda ihtiyaç yok" demek nasıl bir düşüncedir? Yahu organize olarak hücum ettiğimiz kaç maç var Allah aşkına? Doğaçlama gelişen ataklardaki asistlerimizle Arroyo'nun asistlerini bir tutmak resmen basketbola ihanettir!

Hem Arroyo gibi guardın olursa özellikle maç sonlarında yaptığın saçma sapan top kayıpları da minimuma iner. Bunun önemini de söylemeye gerek yok sanırım. Kadronda Arroyo olsa, Kızılyıldız, Maccabi, Zalgiris, Baskonia maçlarını kazanmıştın şu an.
 
Eğer oyuncular salt istatistik ile transfer edilseydi şuan Russ Smith'in kapışılıyor olması gerekiyordu. Sınırlı bir hücumcu olduğu konusunda herkes hemfikir ama savunma bilgisi, oyun zekası, saha görüşü birçok skorer oyuncunun yanında defo kapatmak için aranan oyunculardan oluyor her zaman. Ki Zenit gibi oynadığı takımlarda hücumda da kendisine rol biçildiğinde elinden gelenin en iyisini yapar.

Bu 10 maçlık turnuva dediğimiz genelde Eurobasket, Dünya Şampiyonası ya da Olimpiyatlar. B Sırbistan Milli Takımı'nda ortalama 25 dakika süre alan bir oyuncunun vasat bir oyuncu olmadığı sanırım bir gerçek.

Sahaya Dentmon-Daye-Micov'u aynı anda sürdüğünde ek bir skorer mi bu takımı daha iyi yapar yoksa Dentmon ve Daye'nin savunma defolarını kapatacak 2 tane kritik oyuncu mu ben açıkçası daha savunmacı karakterli oyuncuları tercih ederim. Biz yanlarına 2 tane daha hücumcu koyduğumuz için her maç 80 ve üzeri yiyoruz sanırım.

markovic'in vasat bir oyuncu olmadığı fikrin hariç hemen her düşüncene katılıyorum. avrupa'nın üst düzey oyun kurucuları deyince bu forum dışından kimsenin aklına gelecek isimlerden biri olduğunu sanmıyorum markovic'in. tam olarak değinmeye çalıştığım mesele ise şu: elinde guard olarak sadece sinan güler var. takımda ne oyun kurucu var ne de ball handler. sinan güler kendi şutunu yaratamayan, sadece statik şutlar sokabilen bir isim. onları da yüzdeli sokmuyor. sen kalkıp sinan'ın yanına bir de markovic'i eklersen takımın hücumdaki tehdit alanını çok daha daraltmış olursun. bu da saha yerleşiminde, alan paylaşımında elini zayıflatır. öngörülebilir ve kabız bir takımın olur. maç sonunda sinan ve markovic ikilisini yan yana düşünmek bile istemiyor insan. e markovic'in yanına koyabileceğin şutör guard'ın da yok ve muhtemelen tek bir oyuncu alacaksın. peki ne yapman lazım?

başa saralım. takım bilhassa maç sonunda organize olamıyor. takımın gerçek bir ball handler'ı yok. takımın şutör guard'ı yok. yeni bir oyun kurucu almak istiyorsun ve o geldiğinde süreleri tekrar dağıtacaksın. gerçekten hücum kapasitesi yüksek bir oyun kurucu getirebilirsen sinan güler, göksenin köksal gibi yürek burkan bir ikiliyle mi sahaya çıkarsın yoksa hem sinan hem göksenin'i diri tutup göksenin'den savunmada hep aldığın katkıyı alırken ona hücumda daha yan görevler veren, bir yandan da sinan'ı da savunma yapabileceği dirilikte tutabileceğin sürelerde oynatan bir stratejiye mi yönelirsin? sahada sinan ve markovic'i mi yan yana görmek istersin(ben asla istemem), yoksa bobby brown ve sinan güler'i mi? markovic güzel bir back up olabilir. teodosic gibi hücumda her şeyi yapan bir yıldızın yanında savunmada yaptıklarıyla sahada kalabilir ama bizim takımımızın asıl ihtiyacı değildir. ha dentmon'u kaybetmezdin, takımın liderliğini de ona vermeye kalkardın o zaman alınırdı markovic. ama içinde bulunduğumuz şartlarda kesinlikle bu takımın belini doğrultacak isim değil. gelebilse bir şekilde illa takıma faydası olurdu ama takıma seviye atlatabilecek bir isim olmazdı. eğer playoff umudumuz için sıktığımız son kurşun olacaksa bu guard transferi, en içten dileklerimle söylüyorum, umarım bu isim markovic olmaz.
 
markovic'in vasat bir oyuncu olmadığı fikrin hariç hemen her düşüncene katılıyorum. avrupa'nın üst düzey oyun kurucuları deyince bu forum dışından kimsenin aklına gelecek isimlerden biri olduğunu sanmıyorum markovic'in. tam olarak değinmeye çalıştığım mesele ise şu: elinde guard olarak sadece sinan güler var. takımda ne oyun kurucu var ne de ball handler. sinan güler kendi şutunu yaratamayan, sadece statik şutlar sokabilen bir isim. onları da yüzdeli sokmuyor. sen kalkıp sinan'ın yanına bir de markovic'i eklersen takımın hücumdaki tehdit alanını çok daha daraltmış olursun. bu da saha yerleşiminde, alan paylaşımında elini zayıflatır. öngörülebilir ve kabız bir takımın olur. maç sonunda sinan ve markovic ikilisini yan yana düşünmek bile istemiyor insan. e markovic'in yanına koyabileceğin şutör guard'ın da yok ve muhtemelen tek bir oyuncu alacaksın. peki ne yapman lazım?

başa saralım. takım bilhassa maç sonunda organize olamıyor. takımın gerçek bir ball handler'ı yok. takımın şutör guard'ı yok. yeni bir oyun kurucu almak istiyorsun ve o geldiğinde süreleri tekrar dağıtacaksın. gerçekten hücum kapasitesi yüksek bir oyun kurucu getirebilirsen sinan güler, göksenin köksal gibi yürek burkan bir ikiliyle mi sahaya çıkarsın yoksa hem sinan hem göksenin'i diri tutup göksenin'den savunmada hep aldığın katkıyı alırken ona hücumda daha yan görevler veren, bir yandan da sinan'ı da savunma yapabileceği dirilikte tutabileceğin sürelerde oynatan bir stratejiye mi yönelirsin? sahada sinan ve markovic'i mi yan yana görmek istersin(ben asla istemem), yoksa bobby brown ve sinan güler'i mi? markovic güzel bir back up olabilir. teodosic gibi hücumda her şeyi yapan bir yıldızın yanında savunmada yaptıklarıyla sahada kalabilir ama bizim takımımızın asıl ihtiyacı değildir. ha dentmon'u kaybetmezdin, takımın liderliğini de ona vermeye kalkardın o zaman alınırdı markovic. ama içinde bulunduğumuz şartlarda kesinlikle bu takımın belini doğrultacak isim değil. gelebilse bir şekilde illa takıma faydası olurdu ama takıma seviye atlatabilecek bir isim olmazdı. eğer playoff umudumuz için sıktığımız son kurşun olacaksa bu guard transferi, en içten dileklerimle söylüyorum, umarım bu isim markovic olmaz.

Zaten Markovic olamaz.Ben genel olarak konuştum Markovic hakkında yoksa tabi ki söylediğiniz gibi şu yapıda Sinan'la yan yana oynadığını düşünürsek epey sıkıntı yaşarız. Ama Dentmon'un yanına yazarım sene başı.Bobby Brown'un yanına da yazılır. Benim Markovic'e dair söylediklerim şu yapı için değil.
 
Takım artık savunma problemlerini aştı sayılır, bir noktaya kadar. Şu an gelecek olan bir skorer oyun kurucu. Belli bir seviyede savunma yapsada sırıtmaz. Ama russ smith yada dentmon gibiyse eski halimize geri döneriz.

Baskoniadaki Larkin ne kadar ucret alıyor bilmiyorm ama muhtemelen Dentmon ve R.Smithden de azdır . Keşke onu düşünseymişiz sezon başında. NBA'de belli süreler almış en azından
 
Bu seneki kadro mühendisliği inanılmaz yanlış kurgulanmış. Acısını şimdi çok çekiyoruz. 2 tane guardımız maalesef bir tane guard etmiyor. Russ'ın Pana maçında tek başına 5 kişiye karşı zorlamaları sinirlerimi alt üst etti. Dentmon desen ilk başlarda iş yapıyordu. Sonra onu da küstürdük. Zaten savunmayla çok haşır neşir birisi değildi,Gitti iyi oldu ama keşke sene başında Mccollum'a verseydik 2 milyon doları, Russ Smith ve Dentmon'dan kurtulmuş olurduk.Şimdiye kaç maçı kurtarmıştık. Bu kadar plansızlık nedir yani?Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak.Bundan sonra bence muhakkak bir guard gerekli. Ya Mccollum gibi topu tutabilen,faul aldırabilen, ya da Gordon gibi takımı oynatabilen dinamizm getirebilen bir guard. Sinan tek başına götüremiyor yükü çok ağır. Dentmon'dan gelen parayla bir şeyler yapmak lazım. Yoksa takım tepe taklak gidecek.
 
İhtiyacımızın vücut bulmuş hali Sloukas, tempoyu ayarlar, doğru adamı arar, yakalarsa şut sokar, penetresi var, o tipte bir adam bu kadroya ilaç olur. Hele bir de yanında Honeycutt olacak, ancak o zaman final four falan konuşabilecek seviyeye gelirdik.
 
Bizim ihtiyacımız olan kız takımına doğru düzgün pivot hareketleri yapabilen 5 numara. Zaten kimsede erkek takımı için beklenti yok en azından her maç verdikleri mücadele için takımın bir eksiği kapatılsın kızların. Erkek takımı zaten kepenk kapattı(mahçup olurum inşallah ama zannetmiyorum); seneye bir miktar para kalır belki. Daha eski oyunculara ödenmeyen 3-5 iken dağ olacak dolarlar var...
 
takımın en büyük sorunu
takıma liderlik yapacak, sorumluluk alacak adam gibi bir oyun kurucumuz yok.
rahmetli aydan siyavuş
guard ın kadar oynarsın demişti zamanın da
1 numarasız ancak bu kadar oluyor işte
 
Sezon öncesi yapılacaklar çok basitti..Biz bunları yapmak yerine geçen seneden daha da geriye gittik.Peki nasıl mı oldu biraz bahsetmek gerekirse..Lasme olayını ayrı tutuyorum yönetimi ve hocayı suçlayamam kişisel hata sonucu olan bir durum..Mccollum fazla ücret istedi evet ama iyi katkı da verdi geçen sene..O yüzden bir miktar artış yapıp takımda tutmanın yolları aramalıydık..

Bu takımın geçen seneden beri tek sorunu (Mccollum olmasına rağmen) bir oyun kurucu eksikliğiydi.Bu sezonun ortasına geldik ama hala guard sorunu çekiyoruz ve bunun asıl sorumlusu hocadır!! Mccollum kadroda tutulup yanına ikili oyunları iyi oynayabilen ve takımı organize edebilen biri alınmalıydı..Zaten Mccollum skor bölümünü hallediyordu.

Mcccollum olmadı mı yine skorer bir guard bulmamız lazımdı..Bu Dentmon olabilirdi ama savunma yönünü de düşünmemiz gerekirdi..Şüphesiz Mccollum attığı gibi yeri geldiğinde savunma yapmasını da biliyordu..Ne Russ ne de Dentmon ile savunma kısmına geçemedik maalesef..Bu açıdan Mccollumun gidişi bizim guard bölgesini çökertti kanımca..

İşin üzücü kısmı da Mccollumun ücret artışını kabul etmeyip, iki guarda 2 milyon $ seviyesinde bir maaş vermemiz oldu..Geçen seneki kadro, eksik bölgeler olmasına rağmen bu seneye göre çok daha dengeliydi..Bu sene yapmamız gereken geçen seneki kadronun üstüne eksikleri tamamlayıp yola devam etmekti..

Bu forumda bile çok daha dengeli kadrolar kuruldu..Sezon başında Lasme-Green-Schilb hariç kalan kadroyu koruyup üzerine eklemeler yapmalıydık..Yerli olarak Şafak(Can)-Sinan-Göksenin-Ege gibi oyuncularımızın üzerine bazı eklemeler yapılıp (Can-Emir-Okben-Samet vs) geri kalan yabancı transferlerimizi de Mccollum-Micov üzerine eklemeliydik..

Bütün bu yazdıklarım zaten takım kimyasının oluşumundan geçiyor..Teker teker her bölgeye oyuncu isimleri vermedim daha fazla uzamasın diye zaten bütün yaz boyu bu isimleri konuştuk!! Gelecek oyuncuların mevkileri ve isimleri belli forumda ama teknik kadro ne yazık ki bizim kadar kafa yormamış!!!
 

Üst