İlk adımın atılmasında Ülker'in rolü etkisi yadsınamaz ama her şeyi sadece buna bağlamak da kolaycılık olur. Ülker lisans hakkı 2011 yılında bitti. Eurolig isterse bunu başka bir Türk takımına verebileceği gibi başka ülkeden bir takıma da verebilirdi. 2011 sonrasında yaşanan gelişmelerde kendilerinin de büyük payı var. Ayrıca Ülker'in çekildiği sezon zarar etmeyi göze alarak bütçeyi sabit tuttular hatta arttırdılar. Biz de olsa eminim kip bütçe yarı yarıya düşerdi. Ülker gitti hemen Şahenk'i buldular, Şahenk gitti Ali koç destek atacak. Adamlar sonuçta buluyor mu buluyor. Türkiye'nin en büyük iki camiasından bir tanesi sürekli iş adamlarından destek buluyor ama diğeri bulamıyorsa bence bizim dönüp kendimize bir bakmamız gerekiyor. Ben klüp içi dinamiklerinin de bu konuda ciddi bir etkisi olduğunu düşünüyorum.
Onların A lisansı var diyip tüm başarılarını gölgelemek de ciddi bir saygısızlık. Efesin de var o lisansı fenerin final oynadığı ligde sonuncu oldular.
Basketbolda A lisans diye bir kavramın olmasını doğru buluyorum. Fener Cska Real Oly Pao gibi takımlar es kaza liglerinde kötü bir sonuç alırsa seneye euroligde olmazlarsa eurolig çok ciddi darbe alır. Çünkü basketbola düzenli bütçe yatırım yapabilecek takım sayısı çok fazla değil. Euroligin bu takımlardan vazgeçme lüksü yok. O lüksü olsa Pao'nun o mafyatik sahibinin ağız kokusunu çekmezlerdi çoktan şutlardılar Pao'yu. Basketbolda kontratlar genelde 1 yıllık ve düşük bütçeli takım o sezon başarı elde etse bile oyuncularının çoğunu tutamıyor seneye benzer bütçeyle yerlerini dolduramazsa euroligde madara oluyor. Karşıyaka feneri yenip şampiyon oldu ama euroligde gruptan çıkamadı. Karşıyakaya şampiyonluk kaptıran fener ise gitti final oynadı. Euroligde bu tip örnekler defalarca yaşandığı için ULEB yönetimi de A lisans ile önemli takımların katılmasını garanti haline getiriyor. Böylece ligde kalite devamlılığı sağlayamayı amaçlıyor. Yaptıkları şeyin adil olmayan yanları olsa da kalitenin devamlılığı açısından son derece doğru. İki sezon bu dev takımların yerine Venezia Banvit Zenit Bilbao ile oynama lüksü yok ULEB'in.
Ben bu düşüncenize katılmıyorum. Katılım şartları adil olmalı. Ligde şampiyon olan bir takım 2. sınıf kupaya katılacaksa bu takımların motivasyonu ne derece sağlıklı olur? Çünkü takımlar ligde şampiyon olamazsak bile EL'de yokuz ee ben ne anladım bu işten o zaman niye yarışıyoruz diyebilir. Koca bir sezonu sırf 1 teneke almak için mi oynamış olacaklar? Futbola dönelim. Galatasaray bu sezon ligde şampiyon oldu ama Avrupa Ligi'ne gitti o zaman demez miyiz biz niye ligde şampiyon oluyoruz 1 numaralı kupada olamayacaksak diye? Yerel ligde adam sürünüyor, play-off'a zar zor girmiş çeyrek finalde elenmiş ama lisansın varsa seneye EL'de olman garanti. İngiltere'de 3 sene önce Leicester şampiyon oldu ve ŞL'ye gitmeye hak kazandı. Yani İngiltere'nin en iyisi olarak gidiyorsun sıradan bir takım olarak değil. Ligde bir takım şampiyon olmuşsa bu diğer takımların üstünde olduğu içindir. Karşıyaka da o sezon ligdeki diğer takımlardan üstündü yarı finalde ve finalde saha avantajı olmamalarına rağmen şampiyon oldular. Ee bunun ödülü de sadece bir teneke olmamalı, şampiyon olduğun ülkeyi temsil etme görevi verilmeli. Sırf bütçesi az diye katılmasına izin vermemek saçma olurdu. Oldu o zaman Şampiyonlar Ligi'nin adı değişsin mesela Zenginler Ligi olsun böyle saçma bir turnuva mı olur?