Ben öncelikle Abdi İpekçi'den ayrılmaya karşıyım. Basketbolumuzun Ali Sami Yen'i oldu çünkü orası. Nasıl Ali Sami Yen'de "14 senelik çile bitsin artık bu sene" diye bağırdıysak, Xamax'ı 3-0'lık mağlubiyetin ardından 5-0'ı yendiğimiz maçta Levent Erdoğan'ı radyoda ağlattıysak, 4 sene üst üste şampiyon olduysak, 2000 Uefa ve Süper Kupa zaferlerine giden yolda ASY'deki müthiş atmosferle ilerlediysek, Real Madrid'i 3-2 yendiysek, 20.45'te ağladıysak, aynı şey İpekçi için de geçerli; Aİ'de de "Kupaları şirketlere bırakmayalım" diye bağırdık, Murat Kosova'ya "Yazın şu tarihi artık" diye bağırttık, Euroleague devlerini zorladık - CSKA'yı devirdik, geçen sezonki final serisinin son maçında Tutku - Shipp - Mahmuti önderliğindeki tüm takım gibi biz de üzüldük, bizde ağladık ve en önemlisi; belki de Euroleague şampiyonluğuna giden yolda Aİ'deki atmosferle ilerledik - ilerleyeceğiz. Dolayısıyla ben Abdi İpekçi'den ayrılmak istemiyorum.
Salon konusuna gelince, bir kere kesinlikle ama kesinlikle yeni salon Aİ'nin hafif büyüğü olmalı. Yani 15,000 kişilik bir salon çok iyi olur. Model olarak Partizan gibi düşünülebilir, bench arkası olabildiğince geniş Partizan'ın salonunda. Loca illaki olacaktır, sonuçta ortada bir yatırım olacak ve bu yatırımı sadece bilet fiyatları - kombinelerle karşılayamayız. Az da olsa loca olmalı, bu locaları da bench karşısına yapabiliriz.
Ama yine söylüyorum, Abdi İpekçi iyidir candır. Yeni salon yapacağımıza Aİ'deki ulaşımı biraz daha geliştirelim. Sırf bana mı denk geliyor bilmiyorum ama metrobüs olayı işkenceye dönüşüyor giriş - çıkışlarda. Önce yollar