Haklı bir galibiyet,haklı bir şampiyonluk.
Maç içinde işler kötü giderken isyanlar içinde olan iki tenisçiden isyan etme görevi Murray'a düştü. Bu halde şampiyon olmasını beklemek zaten hayal. Djokovic'e gelirsek, bu turnuvada devamlı isyan eden, sıcak çarpan, üşüyen, sakatlanan, hastalanan, şaklabanlık yapan, bir ileri iki geri giden Djokovic yoktu. Tersine, ayakları yere gayet sağlam basan, iyi mücadelesine iyi oyunu da ekleyen bir Djokovic vardı. Kedi olalı 2. fareyi tutmuş oldu. Bu ikisinde de yarı finalde Federer'i 3-0 ile geçmesi daha da anlamlı. Bundan sonraki turnuvalarda böyle bir Novak görürmüyüz emin değilim. 2007 yılında Federer ile oynadığı Amerika Açık finali ve hemen sonrasında 2008 Avustralya Açık şampiyonluğu sonrası herkes Federer ve Nadal'a rakip geliyor demişti ama o günden bu güne Djokovic o eşiği bir türlü aşamadı. Bu turnuva belki onun için bir adım olabilir. Gerçi o zaten iyi bir sert kort oyuncusu, herzaman sert kortta etkili, ama çimde kayıp. Toprak da ise fena değil ama orada da toprak ustası bir oyuncu var, işi çok zor. Birde Emre abinin devamlı dediği gibi Roland Garros'ta Nadal tarafına düşmeyi ne yapıp edip başarıyor ve final hayal oluyor.